Yatırımcılar birkaç ay öncesine kadar ekonomik aktivitelerde durgunluğa eşlik eden yüksek enflasyon senaryosunun gerçekleşmeyeceği konusunda oldukça iyimserdi.
Ancak petrol varil fiyatının 100 dolar seviyesine yaklaşması ve yüksek enflasyonun öngörülenden daha uzun süreceği endişesi stagflasyon riskiyle ilgili endişeleri yeniden tetikledi.
WE Family Office CEO’su Mel Lagomasino, “Sanırım buradaki büyük öcü stagflasyon. Yüksek enflasyon ve düşük büyüme atmosferi hakim oluyor” dedi.
Lagomasino, ABD’de inatçı enflasyonun aşağıya çekilebilmesi için faiz oranlarının ciddi anlamda yükselebileceğini söyleyen Minneapolis FED Başkanı Neel Kashkari’nin demecine dikkat çekti.
Stagflasyon ilk kez 1970’lerde, petrol şoku sonucu fiyatların uzun süre yüksek kaldığı ve buna karşılık ekonomik büyümenin de sert bir şekilde gerilediği süreçte gündeme gelmişti.
Piyasa aktörleri, artan petrol fiyatlarının enflasyonun uzun süre yüksek kalmasına yol açarak, stagflasyon riskini büyütmesinden çekiniyorlar.
Brent tipi petrolün vadeli işlemler piyasasındaki varil fiyatı eylül sonlarına doğru olan üç aylık dönemde 20 dolar üzeri artış kaydetti.
Petrol fiyatlarındaki ralli, OPEC lideri Suudi Arabistan ve OPEC dışı Rusya’nın dünyadaki petrol envanterlerini azaltmak için petrol üretimindeki kesintileri uzatmasıyla gündeme geldi.
Analistler, petrole olan talepte azalma olsa bile arz kısıtlanabileceği için fiyatların artmaya devam edebileceğini belirtiyorlar.
Yetkililere göre, bu durumun halihazırdaki en çarpıcı örneği ise, Almanya. Almanya, yüksek enerji fiyatları nedeniyle potansiyel enflasyonla beraber ekonomisinde ciddi bir yavaşlamayla uçurumun kenarındaymış gibi duruyor.