Katma değeri yüksek teknolojik ürünlerin geliştirilmesi ve markaların oluşturulması amacıyla enerji, sağlık, havacılık, uzay, otomotiv, raylı sistemler, bilişim ve savunma sektörlerindeki Ar-Ge ve inovasyon yatırımları gelecek dönemin en önemli konuları arasında yer alıyor.
2030’a kadar Ar-Ge bölümlerini yenilikçi ve sürdürülebilir bir hale getirmek için Ar-Ge operasyonlarının kapsamı gelişecek. Buna ek olarak, rakiplerinin gerisinde kalmak istemeyen kuruluşların stratejilerinde yeni araçlara yer vermesi ve dijital kültürün oluşturulmasına odaklanmaları kritik önem taşıyor.
Fortune Türkiye’nin hazırladığı “Ekonominin Gücü Sanayide Ar-Ge Hamlesi” dosya haber çalışması Türk sanayi şirketlerinin Ar-Ge ve inovasyona yaptıkları katkıyı öne çıkarmayı amaçladı. Sektördeki önemli isimlerin konuyla ilgili görüşleri konuyu farklı bir noktaya taşıdı.
ÇİP TEDARİĞINDE GÜNCEL GELİŞMELER
Bu özel dosyada ele alınacak konulardan biri de Ar-Ge ve inovasyon konusunda önemli yeri olan yarı iletken sektöründeki gelişmeler oldu. Sektör 2021 yılını yüzde 7 büyümeyle tamamladı. Birçok yarı iletken şirketi, 2021’de gelir ve kârlılık beklentilerinin üzerine çıktı. 5G dahil olmak üzere kablosuz iletişim ve Nesnelerin İnterneti (IoT) için artan talep düşünüldüğünde, yarı iletken sektörü büyümeye devam edecek. Özellikle beyaz eşya ve otomotiv sektörlerinde yarı iletkenler konusunda bulut bilişim, veri merkezi, yapay zeka ve tüketici elektroniği gibi uygulamalar gündeme geliyor. Yarı iletken pazarında bugüne kadar; ABD, 37 milyar dolar büyüklüğünde bir fon oluşturdu. Hindistan ülkede çip üretim tesisi kurmayı hedefleyen her şirkete 1 milyar dolarlık bir fon sağlıyor. Dünyanın en büyük çip üreticilerinden Taiwan Semiconductor Manufacturing Company (TSMC), üretimi artırmak için üç yıl içinde 100 milyar dolarlık ek yatırım yapacak. Intel, ABD’nin Arizona eyaletinde iki yeni fabrika kurmaya ve üretimi genişletmek için 20 milyar dolar yatırım yapmaya hazırlanıyor. Yarı iletken pazarındaki gelişmeleri, Ar-Ge ve inovasyon sektöründeki yatırımları, hammadde tedariki ve gelecek dönem yatırımları ilgiyle okuyacaksınız.
‘ÇİP TEDARİKÇİLERİYLE UZUN SOLUKLU İŞ BİRLİKLERİ GELİŞTİRİYORUZ’

Çip tedarikçileriyle, uzun dönemli iş birlikleri yaptıklarını söyleyen Arçelik Üretim ve Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nihat Bayız, yıllık strateji toplantılarında düzenli olarak bir araya geldiklerini söylüyor.
Dünyada en fazla Ar-Ge yatırımı yapan ilk 2 bin 500 firma listesindeki yedi Türk şirketinden biri Arçelik. Yeni iş ve gelir modellerini yaratırken pandemi sonrası dijital dönüşümü iş süreçlerinize nasıl adapte ettiniz?
Arçelik bu dönüşümü çok hızlı ve başarılı bir şekilde gerçekleştirdi. Finansal ödemeler ve İK alanında da dijital platformumuz Connecta kritik süreçleri sorunsuz bir şekilde atlatmamızda yardımcı oldu. Bu dönemde müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarına da hızla yanıt vererek, UV bölmeli buzdolabı, dezenfeksiyon programlı ankastre buharlı fırın, ultra hijyen fonksiyonlu bulaşık makinesi, UV temizleme cihazı, UV hijyenik havalandırma programlı kurutma makinesi, hijyenik havalandırma sistemli çamaşır makinesi, oksi hijyen programlı çamaşır makinesi gibi yedi farklı üründen oluşan “Ultra Hijyen Serisi”ni geliştirdik. Ayrıca müşterilerimizin OTA (Over The Air Uptade) ile connectivity özelliğine sahip mevcut ürünlerine yükleme yapabilmelerine olanak sağladık.
Arçelik’in inovasyon hamlesinin global Ar-Ge ekosistemine olan katkısı nedir?
Dünyada en fazla Ar-Ge yatırımı yapan ilk 2 bin 500 firma listesindeki yedi Türk şirketinden biriyiz. 28 Ar-Ge ve Tasarım Merkezimiz ve 2200’ün üzerinde Ar-Ge çalışanımız var. Uluslararası olarak 3000’in üzerinde tescilli patent ile Dünya Patent Ligi’nde 10 yıldır ilk 200’de yer alan tek Türk şirketiyiz. Garage Innovation Hub ile küresel ölçekte açık inovasyon iş birliklerini genişleterek dünya çapında liderlik hedefliyoruz. Türkiye’den dünyaya açılan en geniş açık inovasyon platformlarından biri olan Arçelik Garage Innovation Hub, bugüne kadar 2 binden fazla partner ile etkileşim kurarak, +2000 start-up’ı inceledi, son iki yılda 80’den fazla start-up’la iş birliği geliştirildi. Arçelik olarak, yapay zekâ, geri dönüşüm, üretimde dijitalleşme ve nanoteknoloji gibi pek çok alanda geliştirdiğimiz projelerle de AB UFUK 2020 ve UFUK Avrupa Çerçeve programında en fazla projeyle yer alan şirketlerden biriyiz. Bir diğer Ufuk Avrupa projesi olan, 8 ülkeden 40 partnerin yer aldığı StorAIge projesiyle yapay zekâ işlemcili ilk çamaşır makinesi üzerinde çalışıyoruz. Türkiye koordinatörlüğünü TÜBİTAK Bilgem’in yürüttüğü proje kapsamında Arçelik, çamaşır makinelerinde Yapay Zekâ (AI) algoritmaları çalıştırabilecek yüksek kapasite hafızaya sahip çipleri çamaşır makinelerinde kullanmayı hedefliyor.
Çip sektöründe giderek kızışan küresel rekabet neleri gündeme getirecek?
Arçelik olarak hem üretim hem de tedarik tarafında geliştirdiğimiz çözümlerle şu ana kadar başarılı
olduk. Çip tedarikçilerinin, özellikle mikrodenetleyici (MCU) ve güç elektroniği çipleri üreten firmaların ticari ve teknik ekipleri ile proje geliştirme ve temin aşamalarında birlikte çalışıyoruz.
‘MARKALARIN İNOVATİF ÇÖZÜM ORTAĞIYIZ’

“İstanbul’daki AlpNext Ar-Ge merkezimizde multidisipliner 35 kişilik bir ekip çalışıyor” diyen Alpplas ve Acron Genel Müdürü Tufan Öney, Ar-Ge faaliyetlerinin elektronik ürün tasarım & geliştirme, test & otomasyon sistemleri ve dijitalleşme olarak üç ana faaliyette devam ettiğini söylüyor.
Alpplas hakkında bilgi verir misiniz? Tasarım veya fikir halindeki projelere hangi entegre çözümleri sunuyorsunuz? Hizmet ve çözümleriniz ile ürün yelpazesi hakkında bilgi verir misiniz?
Alpplas 1989 yılında plastik enjeksiyon parçaları üretmek üzere kurulmuş bir sanayi kuruluşudur. İlk önemli müşterisi olan Arçelik’in o yıllarda yurtdışından getirdiği bir parçayı Türkiye’de yaptırmak istemesi ancak bunu yapacak firma bulamaması üzerine iki firmanın yolu kesişiyor. Günümüzde Alpplas beyaz eşya, otomotiv gibi sektörlerde dünya çapında pek çok markaya yüksek katma değerli parçalar tasarlıyor ve üretiyor. 2017 yılında faaliyete geçen AlpNext Ar-Ge bölümü çok farklı alanlarda tasarımdan yazılıma, robotik çözümlerden yapay zekaya farklı projeler ve çözümler üretiyor. Fikirden ticari ürüne kadar geçen süreçte tasarım, tedarik, prototip üretim, üretim, test ve validasyon yeteneklerimiz ile müşterilerimize her aşamada yenilikçi çözümler sunuyoruz. Alpplas otomotivde kullanılan bir kontrol grubunu üretirken aynı anda GSM alt yapısına yönelik üretim de yapabiliyor. Tüm bu hizmetleri sunarken en büyük avantajımız tasarımdan kalıp üretimine, elektronik kart tasarımından gömülü yazılıma kendi bünyemizde yapmanın yanında simülasyon, test ve validasyonlarını da yapabilecek kabiliyete sahip olmamamızdır. Bu nedenle kendimizi inovatif çözüm ortağı olarak konumlandırıyoruz. Üç ayrı lokasyonda plastik enjeksiyon, iki ayrı lokasyonda elektronik kart üretimi, kalıp imalat tesisi ve ayrı Ar-Ge birimi ile faaliyet gösteriyoruz. Toplam üretimimizin yaklaşık %15’ini direkt ihracat yaparken yaklaşık % 60 da endirekt ihracatımız bulunuyor.
Ar-Ge, inovasyon ve sürdürülebilirlik konularında ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
İstanbul’daki AlpNext Ar-Ge merkezimizde multidisipliner 35 kişilik bir ekip çalışıyor. Ar-Ge faaliyetlerimiz elektronik ürün tasarım & geliştirme, test & otomasyon sistemleri ve dijitalleşme olarak üç ana faaliyette devam ediyor. Kurumsal yapımıza, stratejik hedeflerimize ve ihtiyaçlarımıza uygun kurumsal inovasyon sistemimizi hayata geçirmek için TİM (Türkiye İhracatçılar Meclisi)’in İnosuit programına dahil olduk. Geçen sene sonunda Kurumsal İnovasyon Sistemimiz İyi Fikir platformunu devreye aldık. Sürdürülebilir üretim ve büyümeye odaklanarak 2016 yılında BM Küresel İlkeler Sözleşmesine imza attık ve BM tarafından belirlenen Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini takip ediyoruz.
Küresel çip krizine yönelik Alpplas olarak kısa ve uzun vadede hangi önerilerde bulunursunuz? 2023 ve sonrası için iş planlarınızda neler var?
Küresel çip krizine iklimsel etkiler, jeopolitik gelişmeler ve elbette COVID neden oldu. Türkiye bu konuya stratejik olarak bakmalı ve aynı TOGG’da olduğu gibi devlet politikası ile çip üretimi için yerel yatırım yapılmalıdır. Bu konuda dışarı bağımlı olunduğu sürece tam yerli ve bağımsız bir sanayiden bahsetmek mümkün olmayacaktır. Gelecek döneme ilişkin üretim alanında yatırım planlarımız var. Bizim işimiz alt komponent yapmak. Bolu’da 2018 yılında elektronik kart üretimi için yeni tesis yatırımları yaptık. Oradaki yatırımı biraz büyüteceğiz. Yatırım planlarımız var. Üretim verimliliğinde daha rekabetçi hale gelecek dijital transformasyon projeleri bu yıl ve sonrasında gündemimizde. Bu yıl Kurumsal Enerji Takip Yazılımımız olan Enver Portalını tüm işletmelerimizde kullanmaya başladık. Aynı zamanda Bolu İşletmemiz için GES yatırımının ilk fazını bu senenin sonunda hayata geçirmeyi planlıyoruz. Hedefimiz 3 yıl içinde toplam elektrik tüketimimizin yarısını yenilenebilir kaynaklardan elde etmek.
‘OTOMOTİV ELEKTRONİĞİ VE GÖMÜLÜ YAZILIMDA AR-GE’YE YATIRIM YAPIYORUZ’

Seger Genel Müdürü Tülin Tezer; “Liderliğimiz, çevik yapımız, değerlerimiz, doğru olanı yapabilme kabiliyetimiz ve daha nazik bir kapitalizm anlayışı ile tüm süreçlerimize sürdürülebilir iş anlayışını dahil ederek geleceğe daha güçlü ve daha sağlam bir şekilde ilerlemek istiyoruz” diyor.
Seger’in 40 yıldır devam eden faaliyetlerinin ekonomik, çevresel ve toplumsal etkilerini kurumsal yönetim anlayışı ile bütünleştirerek Küresel Kalkınma İlkelerini benimseyen bir sistem yaratmak ve şirketin sürdürülebilir gelecek için gösterdiği çabayı ölçülebilir kriterle raporlamak en büyük hedef.
Oto yedek parça üretiminde yıllık kapasitenizle hangi alanlarda katma değer yarattınız?Ar-Ge yatırımlarınızdan bahseder misiniz?
Biz SEGER firması olarak Türkiye ve Çin’deki iki üretim tesisimizde kurulu 15.000.000 adet üretim kapasitemiz ile hem araç üreticilerinin orijinal parça gereksinimlerini, hem de satış sonrası pazarındaki müşterilerimizin yedek parça ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Orijinal parça ve yedek parça olarak ürünlerimizin % 80’ni 50’den fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Renault, Tesla, VW, Daimler Truck, Ford, Man, JCB, Isuzu, Karsan, Temsa, T.Traktör, BMC gibi farklı segmentteki araç üreticilerine verdiğimiz ürünlerle OEM alanında katma değer yaratıyoruz. SEGER olarak kurulduğumuz 1981 yılından bu yana, ürün gamımızda bulunan tüm ürünlerimizin ve aynı zamanda bu ürünleri ürettiğimiz tüm proseslerimizin tasarım ve geliştirilmesini kendi Ar-Ge ekibimiz ile yaparak korna üretiminde SEGER’e özgün bir know-how yarattık. Özellikle otomotiv elektroniği, gömülü yazılım konularında insan kaynağı ve ekipman yatırımı yaparak Ar-Ge departmanımızın yetkinliklerini yeni nesil ürünler geliştirebilmek için arttırdık. Ayrıca Tasarım Merkezi olabilmek için de yatırım yaptık, bu yıl içinde Tasarım Merkezi başvurumuzun bakanlıkça onaylanacağını öngörüyoruz.
Yenilikçi ve cesur olma yaklaşımımızı otomotiv yedek parça üretimi sanayisinde nasıl bir konuma taşıdınız?
Ar-Ge alanında belirlediğimiz yenilikçi vizyonumuzun sonucu olarak; elektrikli araçlarda, yaya güvenliğini sağlamak üzere ihtiyaç duyulan sesi üreten, gömülü yazılım içeren ve araçta Canbus ile haberleşen
yeni nesil bir uyarı sistemi geliştirdik. AVAS olarak adlandırılan bu ürünümüz TOGG projesinde nomine edildi. Hedefimiz; yeni geliştirdiğimiz AVAS sistemini tüm elektrikli araç üreticilerine tanıtmak ve elektrikli araçlarla birlikte otomotiv sektörüne start-up olarak dahil olan ancak gelecekte OEM kapsamında göreceğimiz yeni müşterileri portföyümüze katmak.
Dijitalleşme başta olmak üzere gelecek döneme ilişkin hedefleriniz neler?
Hedefimiz dijitalleşmeyi tüm iş süreçlerimize yaymak. Bu hedef doğrultusunda geçen yıl, ticari tarafta segerauto isimli B2C e-ticaret platformumuzu devreye aldık. Bu yıl bu platformumuzu, ürün gamımıza yeni ilave ettiğimiz aydınlatma ürünlerini de kapsayacak şekilde B2B olarak geliştirdik. Gelecek yıllarda “segerauto” e-ticaret platformumuzu, ilave edeceğimiz yeni ürünlerle zenginleştirerek büyütmek istiyoruz. Ayrıca kendi e-ticaret platformumuz dışında, Amazon, AliBaba gibi global e-ticaret platfotmlarını da aktif olarak kullanmayı hedefliyoruz.