Aykırı Bir İş İnsanının Portresi

By Fortune Türkiye

Gözüpek Elon

Çok zeki mi? Tartışmasız.
Savaşçı mı? Bazen.
Dirençli mi? Hem de çok çarpıcı bir biçimde.
Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk başarılı bir iş lideri kavramını yeniden tanımlıyor.
Bunu hem iyi hem de kötü anlamda yorumlamak ise size kalmış…

ANDREW NUSCA & MICHAL LEV-RAM

45 Dakikalık bir sürede işler gittikçe ciddi bir hal alıyor. Kuşkusuz bu biraz göreceli bir cümle; nihayetinde fırlatma rampasında uzaya gönderilmeyi bekleyen 63 metre uzunluğunda ve 62 milyon dolar değerinde bir roketin bulunduğu bir ortamda gayri ciddilik beklenemez.

Kasım ayında, ılık bir pazar günü. NASA’nın Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi, gergin bir şekilde kontrol listelerini tarayan teknisyenlerle doldu. Alacakaranlık da geçti gitti ve güneşin ılık etkisinin kaybolması ortama bir klinik havası verdi. Üçü NASA’dan ve biri de Japon uzay ajansı JAXA’dan gelen dört astronot, Falcon 9 roketinin uzaya taşıyacağı Dragon uzay aracı içinde sakin bir şekilde yan yana oturuyor. Hem roket hem de uzay aracı SpaceX olarak da bilinen, Elon Musk’ın sahip olduğu Los Angeles’taki uzay havacılık şirketi Space Exploration Technologies Corp’da üretildi.

SpaceX ve NASA bu projede işbirliği yaptılar; bu da aslında sıra dışı bir durum değil. SpaceX son on yılda Falcon roketleriyle yüzü aşkın fırlatma gerçekleştirdi; SpaceX düzenli olarak hükümetin gönderdiklerini de uzaya taşıyor. Ancak şimdi asıl sıra dışı olan, özel bir şirket olan SpaceX’in Amerikalı astronotları uzay ila dünya arasında götürüp getirecek olması. Bu yeni hamlesiyle ilgili NASA sertifikasyonu, planlanan göreve bir haftadan daha az bir süre kalmışken geldi. SpaceX’in fırlatılacağı 39 A rampası Neil Armstrong, Buzz Aldrin ve Michael Collins’in Apollo 11 uzay aracıyla Dünya’dan ayrıldıkları nokta. Bugün de başarılı bir misyon astronotları altı ay sürecek bilimsel araştırmalar için Uluslararası Uzay İstasyonu’na taşıyacak. Aynı zamanda ticari uzay yolculuğunun güvenilir olduğunu da gösterecek.

(Geri sayım) T eksi 44:55’te, bir erkek sesi sessizliği yırttı. Mekik fırlatma direktörü, “ekip mürettebat erişimi için hazır; kolu geri çek, yakıtı doldur ve fırlat” diyor.

T eksi 1:47. Yakıt ikmali tamam. Roket ve kapsül büyük bir uğultuyla, beyaz dev bir bulutun içinde kayboluyor; bulut, kıyıdaki havayla çarpışan gazlı oksijenin sonucu.

T eksi 0:42. Diyafonda cızırtılı bir ses duyuluyor. “Fırlatma için hazır”. Kapsülün içinden bir başka ses karşılık veriyor: “Burası Resili- ence” yani Dragon kapsülünün adı. “Roger, ‘hareke geç’”.

Üç. İki. Bir. Roketin arkası yanan kimyasalların çıkardığı korkunç bir gürültüyle ateşleniyor. Kulakları sağır eden patlama radyodan dışarı taşıyor. Müthiş bir ışık sütunu yıldızlara doğru son sürat ilerlerken, karadaki gözlemci “Ve Resilience yükseliyor!” diye heyecanla bağırıyor. “Uzayı keşfetmek için harekete geçtiğimizde bizi yerçekimi bile durduramaz” diyor.

Doğu saatiyle 20.09; dört astronot saatte 27 bin km hızla alçak dünya yörüngesine girerken, SpaceX Crew Dragon uzay mekiğinin ilk uçuşu da gerçekleşmiş oluyor. Muhtemelen COVID-19 enfeksiyonundan dolayı, alışılmadık bir biçimde ortalıkta olmayan Musk yeni bir tweet atıyor:

Elon Musk’ın hayatında yalnızca başka bir gün. Bazı yöneticiler boş zamanlarında golf oynar; başkaları okur, meditasyon yapar ya da dağa tırmanır. Musk ise insanları uzaya fırlatır. Ve bu yalnızca bir gece gösterisi, o kadar. 49 yaşındaki Musk, kurucusu ve CEO’su olduğu SpaceX’le, şu anki piyasa değeri 46 milyar dolar olan ve daha da artması beklenen, Mars’ı kolonize etmekte kararlı bir şirket ortaya çıkardı.

Ayrıca kısa süre önceki 520 milyar dolarlık piyasa değeriyle, ABD’li otomotiv ikonları General Motors ve Ford’un toplamının beş katını da aşan, halen dünyanın en tepedeki şirketlerinden biri olan Tesla var. Musk, büyük bir arzudan kaynaklanan itici gücün ve makul dozdaki işletmeci zekasının karışımıyla, muhtemelen bütün bir sektörü 21. yüzyıla taşıyacak elektrikli otomobil ve pil üreticisi bir şirket kurdu ve tüm dünyadaki yatırımcıları cezbetmeyi de başardı. Tesla son üç yılda yıllık gelirinde yüzde 52’lik bir artış kaydetti ve kısa süre önce de, beşinci ardışık çeyrekte kâr bildirdi. Kasım ayında yapılan açıklamada, Tesla’nın 1 Aralık itibariyle S&P 500 endeksine dahil olacağı bildirilmişti; bu da hisse değerinde yeni bir artış meydana getirirken, Musk’ın şahsi serveti de 185 milyar doların üzerine çıktı; Elon Musk böylece, Ocak 2021 itibariyle Amazon’un sahibi Jeff Bezos’u geçerek dünyanın en zengin kişisi oldu.

Musk’ın diğer işlerinden de örnek vermek gerekirse Boring Co. şehirlerde trafik sıkışıklığını gidermek için tüneller açmayı planlıyor. Neuralink Corp.’u beyne yerleştirilebilir beyin-makine ara yüzeyleri gerçekleştirmek için çalışıyor. Yine ortak kurucusu olduğu ve fonladığı ancak muhtemelen Tesla’daki rakip işi nedeniyle yönetim kurulunda yer almadığı OpenAI toplumu tehdit etmeyecek “dostane” yapay zeka geliştirmeye çalışıyor. Hyperloop mu? Yalnızca daha büyük bir teknoloji topluluğuna açık kaynak olması için ortaya koyduğu bir bilim kurgusal ulaşım fikri… Şunu da not edelim ki, Elon Musk’ın gün içinde sahip olduğu saatler bizimki kadar. Musk’ın Fortune tarafından 2020’de “Yılın İş İnsanı” seçilmesi için bu işlerden yalnızca birini başarmış olması bile yeterliydi. Ancak birkaç topla aynı anda oynayabilen Elon Musk bütün zorluklara rağmen hepsini yapmayı başardı. Üstelik durmaya da niyeti yok. Herhangi bir sektördeki tepe yöneticilere hangi CEO’nun kendilerine en çok ilham verdiğini sorun, Musk cevabı açık ara önde olacaktır. Onlara göre Elon Musk roket adam, demir adam, fosil yakıtlı otomotiv endüstrisini günahlarından kur- taran kişi. İmkansızı imkanlı hale getirebilecek bir yönetici yeteneğine sahip, ilham veren bir girişimci. O bir tasarımcı, bir teknoloji uzmanı ve benzeri olmayan bir Rönesans insanı. Büyük bir enerjisi ve çok az korkusu olan bir dönüşüm sanatçısı. Bununla birlikte, CEO’lara kendilerini en çok üzenin kim olduğunu sorun, Musk’ın adı yine ilk başta olacaktır. Bazılarına göre o bir aptal, bir boğa, eleştirilere tahammül edemeyen toksik bir kişilik. Başkaları da iki yüzlü, sahtekâr, bizi geleceğe taşıma kapasitesinden yoksun, ukala bir oyalamaca olduğunu söyleyeceklerdir. Musk kural- ları hafife alan birisi. Hepimizle dalga geçen evsiz bir milyoner.

Ancak onu en iyi tanıyan kişiler gerçeğin ikisi arası bir yerde olduğunu söylüyorlar. Elon Musk karmaşık birisi. Yani aslında tam bir insan. Ve de bu gerçek Musk’ın bu yılki cüretkâr başarılarıyla birleştiğinde, bize iş dünyasıyla ilgili diğerlerin anlatacaklarından çok daha fazlasını söylüyor.

ELON BEYİN

Sedan’lar sosyal mesafe kurallarıına dikkat edilerek, düzenli aralıklarla sıralanmış; öğle güneşinin ışınları gümüş, beyaz, mavi ve kırmızı renkli kaportaların üzerinde parlıyor. Her araç yepyeni bir Tesla Model S.

Bir 21. yüzyıl açık hava sinemasında mıyız? Tesla’nın Kaliforniya, Fremont’daki fabrikasında Pil Günü; bu sıcak eylül günü öğleden sonrasında burada toplanan sürücüler, Elon Musk’ın şirketin yıllık performansıyla ilgili söyleyeceklerini dinleyecekler ve gelecek için sırada nelerin olduğuna dair de fikir edinmeye çalışa- caklar; bunlar arasında yarış pistlerine özgü Model S Plaid de var; bir terzi titizliğiyle hazırlanmış modelin adı, 1987 tarihli parodi filmi Spaceballs’taki uzay aracının yüksek hızından esinlenilmiş. (Musk’ın espri anlayışına sahip olmadığını kimse söyleyemez.)

Musk, siyah tişörtüyle sahneye çıktığında arabaların açık pencerelerinden sevinç çığlıkları ve zafer işareti anlamında yumruklar yükseliyor. Bunlara araba klaksonları eşlik ediyor. Bu sevinç gösterilerinden çok hoşlanan CEO gülerek karşılık veriyor. Önündeki sahneyi izler- ken, “hey selam herkese” diye sırıtıyor. “Herkes arabada olduğundan katılımcıların sayısını kestirmek zor ama bundan başka da yapabileceğimiz bir şey yoktu.” Musk önünde duran absürd sahneye gülüyor doğal olarak. COVID dönemine rastlayan bu yılki event, geçen yılın kapalı ortamda gerçekleştirilen geleneksel slaytlı gösteriden çok farklı.

Musk ise bir yıl öncekine göre çok daha iyi bir ruh haline sahip ve bunun da haklı gerekçeleri var. Eylül 2019’da Tesla’nın hisse fiyatı, pahalı modellerinin iyi satmaması nedeniyle üçte bir oranında değer kaybetti, Tesla’ya bağlı SolarCity’nin ürettiği güneş panelleri yandığı için Walmart dava açtı (daha sonra anlaşma yoluyla dava kapandı) ve ABD ile Çin arasında tırmanan ticari gerginlik şirke- tin Şanghay’da açılacak olan üretim tesisinin durumunu riske attı. Musk sahneye çıktığında, konuşmasını dinlemek için ortam sessizli- ğe büründü. “Berbat bir yıldı ama pek çok iyi şey de oldu” dedi.

Bu sözü aslında mevcut durumu anlatmakta yetersizdi. Nitekim Elon o gün arabalarında oturan kalabalığa seslenirken, Tesla’nın hisse fiyatı 12 ayda sekiz katı değerlendi; bunun nedeni kısmen de, yatırımcıları çıldırmış gibi harekete geçiren Ağustos ayındaki hisse bölünmesi ve hisse sahiplerine bedelsiz ekstra hisse verileceğini açıklanmasıydı. Ayrıca daha başka pek çok iyi haber var. Ortak Panasonic’in Tesla’nın Gigafactory 1’ine yatırımını 100 milyon dolar daha artıracağı söyleniyor. Şanghay’daki fabrika devreye girerken, şirket rekor sayıda araba üretim ve teslimatına hazırlanıyor. Şirketin kapasitesini artıran ve küresel ticaret gerilimin- den uzak kalmasına yardımcı olan Berlin’deki fabrikanın inşaatı da sürüyor.

Kısacası, işler planlandığı gibi ilerliyor; bu plan Tesla’nın, trilyonlar değerindeki otomotiv sektöründe yavaş ama emin adımlarla kendine yer edinen yaklaşık 200 milyar dolarlık küresel elektrikli araba pazarının kabaca üçte birini kontrol etmesini sağlıyor.

Bu aslında azımsanmayacak bir başarı. Tesla’nın dikey entegrasyonu, yazılım yönelimi ve ürün farklılaşması otomasyon, pil bilimi ve diğer teknolojilere yıllarca yapılan ve hep zararla sonuçlanan yatırımlar-daha konvansiyonel otomotiv üreticilerinkinden çarpıcı bir biçimde farklı. Tesla, yeni bir otomotiv üretimine başlamak ve işi büyütmek için ihtiyacı olan devasa sermayeyi elde etmek üzere finansal dünyanın en dolambaçlı yollarına girmekten çekinmedi. Bu süreçte, Musk açığa satış yapanlara karşı uzun soluklu bir savaşa girişti ve şirketi, en ucuz modeli olan Model 3’ü üretmek için ölçek büyütürken 2017 ila 2019 yılları arasında uçurumun kenarına gidip geldi. Ancak Elon Musk’a kuşkuyla bakanlar hâlâ geri adım atmış değil: Finansal veri hizmetleri şirketi S3 Partners’a göre, Tesla’nın işleme tabi olan hisse- lerinin yaklaşık yüzde 6’sı açığa satılıyor; Tesla için bahse konulan bu 22 milyar dolarlık devasa işlemin ise şimdiye kadar bir ödemesi olmadı.

Silikon Vadisi’nde bir iş planı ortaya koyup, para toplayan ve sonra da batan pek çok tek- noloji startup’ı var. Tesla, SpaceX, the Boring Co ve daha pek çoklarıyla ise, ölçek, süre ve ortaya konulan bahisler katlanarak büyüyen özellikte. Musk her ne kadar arkasına yaslanıp, işinde çalışan on binlerce kişinin kendisine atfedilen inovasyonlardan sorumlu olduğunuki büyük ölçüde öyleler söyleyecek olsa da, onun yönetici yeteneği bu tür iddialı girişimleri tüm engellere ve zorluklara rağmen bitiş çizgisine ulaştırabildi. (Musk bu haberle ilgili konuşmak istemedi. “Amacım ödül ya da övgü almak değil” dedi.) McLean, Virginia’da bulunan uydu şirketi Iridium Communications’ın CEO’su Matt Desch, Musk’la ilk defa 12 ya da 13 yıl önce, SpaceX’in ilk başarılı fırlatılışının gerçekleştirilmesinden yıllar önce karşılaştığını söyledi. Bugün ise Iridium SpaceX’in en büyük ticari müşterisi; şimdiye kadar sekiz SpaceX roketiyle 75 uyduyu uzaya fırlattı.

Desch, “Kiminle konuştuğumuz ya da ne hakkında konuştuğumuz önemli değildi, mevcut konu üzerinde Elon’ın varlığı bariz bir şekilde hissediliyordu” diyor. “Tesla ya da diğer faaliyetlerini hayata geçirirken, o her önemli stratejik kararın arkasındaydı.”

Peki kendinizi ne zaman doğrudan kendi- siyle çalışırken buluyorsunuz? Musk’ın şirket- lerinden birinin eski yöneticisi, anlaşma gereği isim vermeden konuşarak şöyle diyor: “Tüm fikirleriniz çok iyi düzenlenmiş ve tamamlan- mış olmalı çünkü Musk kibar bir biçimde sizi sorgulayacaktır. Eğer iyi hazırlanmamışsanız, bunu bilecek. Ve sizin aleyhinize olacak şekilde hatırlayacaktır.”

Eski yönetici sözlerine şöyle devam ediyor: “Çoğu zaman odadaki en zeki adam. Karar seçenekleri arasında çok hızlı ve derinlemesine düşünecek, 10-15 satranç hamlesine aynı anda odaklanacaktır. Gözlerini kapatacak, kafasını arkaya yatıracak ve gözlerinin hedefe ok attığını görebileceksiniz. Bu hepsi bir anda gerçekleşecek.” Ancak bu dinamik yanlış yola da götürebilir. “Elon kendisini odadaki en zeki kişi olarak görür. Çoğu zaman da öyledir ama her zaman değil. Hataları da bundan kaynaklanıyor. Daha fazla uzmanlığı olan başkalarını dikkate almıyor.”

ŞİMŞEKLERİ ÜZERİNE ÇEKEN ELON

Musk zeki ve cin fikirli olabilir. Ancak bu kişiliği başarısının anahtarı olabiliceği gibi bazen engelde oluşturabilir.

Whartoon School’da iş yönetimi doçenti olan Gregory Shea, “İnovasyonu zaman içinde sürdürebilmenin koşulu kısmen, sebatınızın inatçılığa dönüşmemesi ve iyimser- liğinizin sizi çok fazla gerçeklikten koparmamasıdır” diyor.

Musk’ın her alanda olduğu gibi ister kendi yakın çevresinde ister kamuoyunda olsun gafları da sansasyonel, dikkat çekici. Bazı insanlar bunları, sıklıkla parlak zekayla bağlantılı eksantrik davranışlar olarak yorumlayıp, önemsemiyorlar. Bazıları ise “üstün zekalılar her zaman üstün zeka olacaktır” diyerek, bu tür söz ve davranışlarına gülüp geçmiyorlar. Musk bazen ise bu gaflarından dolayı eleştiriliyor. Ve bu olduğunda da, dünya büyük bir ilgiyle izliyor.

Kasım ayı ortalarında, COVID rakamları ABD’de korkunç rekorlar kırarken, Musk Twitter’da, kendisinin de COVID olup olmadı- ğını anlamak için test yaptırdığını yazdı.

Aylarca virüsü önemsemeyen CEO, “Ortada bir sahtekarlık var” diye yazdı tweet’inde. “Bu- gün tam dört kez COVID testi yaptırdım. İkisi negatif, ikisi pozitif çıktı. Aynı makine, aynı test, aynı hemşire. BD’nin hızlı antikor testi (BD tanı amaçlı ekipman sağlayıcıları arasında lider bir isim.)

Musk bir noktada haklıydı: Bu hızlı antikor testleri, kişide eğer virüs yoksa doğru sonuç vermiyor. Nitekim Gıda ve İlaç Dairesi 3 Kasım’da sağlık çalışanlarına gönderdiği yazıda, belki biraz daha bilimsel terimlerle olsa da, bu durumu açıklamıştı. Musk’ın tweet’ine cevap veren Kanadalı biyoinformatik bilim insanı Emma Bell, kendi tweet’inde bu durumu açıklığa kavuştururken, CEO’nun bu hızlı testlerin nasıl işlediğini ya da işlemediğini bilmemesiyle de dalga geçti. Bell’in büyük ilgi gören tweet’inde, “Burada sahte olan şu ki ‘Uzaylı Karen’ milyonlarca takipçisine şikayet etmeden önce testi okumamış” dedi. (Bilmeyenler için, Karen, mevki sahibi, beyaz üst sınıf kadınlar için kullanılan alaycı bir terimdir.)

“Uzaylı Karen” hemen sosyal medyada trend oldu; Musk’ın sarı saçlı resimleri sanal alemde dolaşmaya başladı. Ancak bu, Musk’ın halkla iliş- kilerdeki sansasyonel mesajlardan oluşan geniş çaplı portföyündeki son çalışmalardan yalnızca biri; çoğu aynı zamanda Twitter’dan da biliniyor.

(Eski) Başkan Donald Trump gibi Musk da sosyal medyayı dünyaya yönelik kendi mega- fonu gibi kullandı ve karmaşık sonuçlar elde etti. Sosyal medyada 40 milyonu aşkın takipçisiyle mesaj yazma konusunda hem son derece üretken hem de filtresiz; bu tavrıyla takipçilerini cüretkâr ve sıklıkla tuhaf fikirleriyle, rakipleriyle ve Tesla’ya kuşkuyla yaklaşanlarla olan ağız dalaşları, ürün teslimatlarıyla ilgili çoğu zaman gerçekçi olmayan ve söz verilen ama uyulamayan takvimlerle karşı karşıya bırakıyor. Tesla’nın eski bir yöneticisi, “Bir mühendis olarak, gece geç saatlerde gönderilen bir tweet’le yeni bir teslimat tarihi öğrenmek ilginç” diyor.

Musk sosyal medya paylaşımları için ağır bedeller ödemek zorunda da kaldı. Örneğin, geçen yıl mayıs ayında, Twitter’da, “kanımca Tesla’nın hisse fiyatı çok yüksek” diye yazdı. Bu birkaç kelime Tesla’nın piyasa değerinden 14 milyar gibi çarpıcı bir rakamı silmeye yetti; buna Musk’ın şirketteki 3 milyar dolarlık hissesi de dahildi. Peki ya ABD Sermaye Piyasaları Kurulu’yla ilgili fiyaskosunu unutmak mümkün mü? Musk Ağustos 2018’de, Tesla’yı borsadan çıkarmayı planladığına dair bir tweet attı. “Fon sağlandı” diye yazdı. Bunun üzeri- ne SEC hemen harekete geçerek CEO’yu, “yanıltıcı tweet”lerinden dolayı borsada manipülasyon yapmakla suçladı. Sonunda, 20 milyon dolarlık bir cezayı da içeren ve Musk’ın en az üç yıl için Tesla’nın yönetim kurulu başkanlığından ayrılmasını da talep eden bir anlaşmayla sorun çözüldü.

Musk’ın tweet fırtınaları bir yönteme mi dayanıyor yoksa yalnızca kendine hakim olamamaktan mı kaynaklanıyor, belli değil. Kriz yönetim uzmanı ve Smith&Co’nun CEO’su Judy Smith, “Markasına ve şöhretine muhtemelen özen gösteriyor” diyor. “Ancak bir insanın nasıl görünmeyi arzuladığı ve bu portreyi ortaya koyarken hangi yolları izlemeyi tercih ettiği bir başkası için farklı olabilir.” Ancak Musk’ın niyeti ne olursa olsun, şu çok net ki, kamuoyuna sergilediği kişiliği, halka açık şirketlerde çok az CEO’nun izin verebileceği ölçü- de sansürsüz. Öte yandan, şirketleri dahilindeki ilişkilerinde de, ister kötü ister iyi anlamda olsun, bir naiflik söz konusu. İşte bu dolaysız dürüstlüğü, talepkar yönü ve bu talepleri hızlı yerine getirme ısrarcılığıyla birleştiğinde, pek çok yöneticinin şirkette uzun süre kalabilmesi zorlaşıyor.

Özellikle de Tesla’da, Musk alarm zillerini çaldıracak kadar çok sayıda yönetici sirkülasyonuna neden oldu. Bu ayrılmalar da her zaman gönüllülük temelinde gerçekleşmedi. Adını vermek istemeyen, Tesla’nın eski İK çalışanlarından biri, “Korku kültürü egemendi” diyor. “Herkes her an kovulabilirdi. Musk tepedeki tek isim. O bir kral. İstediğini kovabilir, istediğinin kellesini alabilir. Bütün kartlar elinde.” Musk, Tesla’nın yüzde 20 hissesine sahip ve şirketin yönetim kurulu da ona bağlı olanlardan oluşuyor.

İlk başta Tesla’nın yönetim kurulunu oluş- turan beş kişiden geriye yalnızca Musk kaldı. (Tesla’nın eski teknoloji yöneticisi JB Straubel otomotiv üreticisinde 15 yıl kaldıktan sonra Temmuz 2019’da ayrıldı. Önemli pozisyondaki kişilerden başka ayrılanlar da oldu. Her ayrılanla beraber, kurumsal deneyimden bir eksilme de oluyor. Ancak belki de şirketin mevsimsel yönetici döngüsünü oluşturmasının kendi içinde bir mantığı da var. Tesla’nın hukuk müşavirlerinden biri olan Todd Maron daha önce aynı zamanda Musk’ın boşanma avukatı olmuştu. Bu demek değil ki, Todd Maron bu iş için uygun değil. Ancak Tesla’nın büyümesinin hızlandığı bugün- lerde Musk’ın seçim yaptığı, A sınıfı adaylardan oluşan havuzun ne kadar geniş olduğuna dair de soru işaretleri ortaya çıkıyor.

Öte yandan, Musk’ın elemanlarıyla yapılan sayısız söyleşide, şirketlerden birinde çalışmış olmaktan dolayı pişmanlık duyduğunu söyleyen olmadı. Tesla’da eski İK çalışanlarından ve Musk’ın ortak kurucusu olduğu yapay zeka startup’ı Neuralink’in eski yetenek avcısı yöneticisi Rik Avalos, “Elon Musk’ın şirketinin bir parçası olmak için ciddi bir zihinsel dayanıklılık gerekiyor” diyor.

Wharton’dan profesör Shea da, Musk’ın yönetici sirkülasyonunu tercih etmesinin bazı olumlu sonuçları olabileceğini belirtiyor. Otomotiv tasarımcısı Jerry Hirshberg’in “yaratıcı aşınma” terimine atıfta bulunuyor. Bu konsepte göre, fikirlere verimli bir şekilde sürekli meydan okunduğunda yaratıcılık gelişir, verimlilik sağlanır. Profesör, “Yaratıcı insanlara özgü özelliklerden biri de zaman içinde etraflarında yaratıcı bir ağ oluşturmalarıdır” diyor. Belki de Musk’ın inovatif yönünü korumasının püf noktası, yalnızca yeni fikirlerle ortaya çıkmayıp aynı zamanda yeni insanları da bu karışıma dahil etmesi ve belli bir süre çemberin içinde kalanları da dışarıya çıkarması.

Şu bir gerçek ki, strateji ne olursa olsun ya da belli bir strateji olmasın, Musk yaratıcı girişim- lerine hiç ara vermiyor ve ister doğru ister yanlış olsun, hayatındaki hemen hemen her şeye aynı sebatla yaklaşıyor. Bu yol boyunca elbette kendi- sine cephe alanlar da oldu. Ancak aynı zamanda kendisine sadık hayranlarını da yaratabildi.

Musk’a adanmışlık özellikle de bazı Tesla sahipleri arasında çok güçlü; bu kişiler, herhangi bir yeni ürün geliştirilmesiyle ilgili bir işareti Apple hayranlarınkine benzer bir heyecanla kar- şılıyorlar. (Hatta Musk’ın twitter hesabında önce şaka olarak ortaya attığı Tesla marka tekila bile gerçekten üretildi ve kasım ayı başlarında satışa çıktığında birkaç saat içinde tükendi.)

Tesla’nın şimdiye kadarki en önemli baş ağrılarından biri, arzın talebi karşılamasında zor- lanmasıydı; şirket yıllarca üretimdeki aksamalarla boğuştu. Otomobil üreticisi bu amaçla, Çin ve Avrupa dahil yeni üretim tesislerine yoğun bir yatırım yaptı; ancak buralarda müşteriler yeni taşıtların teslimatı için dört aya kadar varan sürelerde bekliyorlar. Deutsche Bank analistleri- nin kısa süre önce kaleme aldığı raporda, “İleriye doğru baktığımızda, iki yeni tesiste üretime başlayan ve bir dizi yeni ürünü de art arta lanse eden Tesla için 2021 yılının yaşamsal önemde olacağına inanıyoruz” deniliyor.

Musk, Tesla’nın 2020 yılında üretim hedefini tutturarak, 500 bin otomobil teslim etmesini öngördüğünü belirtmişti. Wall Street analistleri de, bunun gerçekçi bir hedef olduğu konusunda hemfikirler. 2020 yılının üçüncü çeyreğinde, COVID-19 vakalarında patlama yaşanırken, Tesla tüm zamanların rekorunu kırarak 139 bin 800 araç teslim etti.

Ancak Tesla’nın önünde daha gideceği uzun bir yol var; kendisini kanıtlaması için çok şey gerekiyor. Sadece üretimi önemli ölçüde artırması değil aynı zamanda ertelemelere maruz kalan sürücüsüz otomobil üretimi vaadini de yerine getirmesi gerekiyor. İşte, 17 yıllık şirketin yatırımcıların gözünde geleneksel araba üreticilerini kısa sürede geride bırakmasının nedeni tam da bu yöndeki hedefleri. Musk’ın şu dünyada bırakacağı iz bu…

YILIN İŞ İNSANI ELON

Musk 2012 yılında ticari uzay yolculuğuyla ilgili vizyonundan söz etmek için 60 mimutes programına katıldı. Sunucu Scott Pelley, Amerikan hükümetinin özel sektör uzay araçlarına bağlı olmasının ABD’nin uzaydaki egemenliğini tehdit edebileceğini ileri sürerek, uzayın tica- rileşmesini protesto amacıyla Kongre’ye giden astronotlar Neil Armstrong ve Gene Cernan’la ilgili neler hissettiğini sordu.

Musk gözleri dolarak ve titreyen bir sesle, “Bunu görmek beni çok üzdü” dedi. “Bu insanlar benim kahramanlarım, bundan dolayı da bu sözleri duymak çok acı. Onların buraya gelip bizleri ziyaret etmelerini ve ne kadar çok çalıştığımızı görmelerini isterdim. Sanırım bu durumda fikirleri değişirdi.”

Hızla 2020 yılına dönüp baktığımızda, NASA’nın fırlatma rampalarının büyük ölçüde de SpaceX sayesinde her zamankinden daha meşgul olduğunu görüyoruz. Musk’ın belki astronotların fikirlerini değiştirecek zamanı ol- madı-Armstrong 2012 yılı sonlarında öldü, Ay yüzeyinde yürüyen son kişi Cernan ise 2017’de öldü-ancak şu bir gerçek ki, vizyonunu uzay ajansına satarak onların ünlü olmasını sağladı.

Resilience misyonunu ve aynı zamanda SpaceX ve NASA için bir kilometre taşı olmasını kutlamak amacıyla yaptığı açıklamada, belki de kendisinden beklendiği şekilde çıtayı daha da yükseğe koydu: “Bu bize Ay’a dönmek, Mars’a seyahat etmek ve nihayetinde insanları çoklu ge- zegenli kılmak için gösterdiğimiz çabalara güven duymamızı sağlayan büyük bir onurdur.”

Fazla şişirilmiş gibi mi geliyor? Kuşkusuz öyle. Ancak elektrikli otomobilleri cool hale getiren ve yeniden kullanılabilir roketleri gerçeğe dönüştüren tartışmalı bir iş insanını hiç de azımsamamak gerekiyor. Elon Musk’a ve
bu dünyanın ötesine uzanan ihtiraslarına karşı bahse girmek zor. Ve eğer Musk her zaman olduğu gibi bu kez de yürüdüğü yolda başarılı olursa yalnızca bu dünyada bir iz bırakmakla kalmayacak. Onun mirası, yalnızca olumlu değil aynı zamanda olumsuz yönleriyle de geze- genler ötesine uzanacak.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...