Ankara Marka Festivali başladı

By Fortune Türkiye

ATO Başkanı Bezci: Ankara Ticaret Odasınca (ATO) ilk kez düzenlenen Ankara Marka Festivali başladı. ATO Congresium’daki festivalin açılışında konuşan ATO Başkanı Salih Bezci, günümüz dünyasında sadece ürünlerin değil şehirlerin de markalaştığını söyledi.

Dünyanın pek çok yerinde turistik şehirler bulunmasına karşın bunların hepsine marka şehir denilemeyeceğini belirten Bezci, “Marka şehir öğrenci, turist, tüccar, yatırımcı çekebilen şehirlerdir” dedi. 

Ankara’nın kültürel miras olarak çok şanslı bir şehir konumunda bulunduğunu kaydeden Bezci, “ATO olarak misyonumuz gereği Ankara’yı marka şehir haline getirmek arzusundayız” diye konuştu.

Markalaşmanın, Türkiye’nin gelişmiş ülkeler arasında yer almasının en önemli koşullarından olduğunu ifade eden Bezci, işletmelerin küresel ürün ve markalaşmaya her zamankinden daha fazla önem vermeleri gerektiğini vurguladı.

Bir şehrin marka olması ile toplumun her kesiminin hayat şartlarının yükseleceğine işaret eden Bezci, “Biz istiyoruz ki Ankara, tüm dünyanın tanıdığı bir şehir olsun” ifadesini kullandı. 

ATO Reklam Marka ve Pazar Geliştirme Özel İhtisas Komisyonu Başkanı Zafer Hacıosmanoğlu da markalaşmanın ülke ekonomileri için önemli olduğunu belirterek, “ATO bugün markalaşma yolunda temele demir bağladı, tuğla ekledi. Ancak bu bir başlangıç daha ileri adımlar atacağız” değerlendirmesinde bulundu. 

Açılış konuşmalarının ardından aralarında Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık’ın da bulunduğu sponsorlara plaket verildi.

Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık; azim, çalışkanlık ve cesaretin Türk insanının DNA’sında var olduğunu belirterek, “Başarı için öncelikle teknolojiye açık ve yenilikçi olmalı, bununla birlikte bizi biz yapan ahlaki, ailevi ve insani değerlerimize de sahip çıkmalıyız” dedi.

Çalık, Ankara Ticaret Odasınca ATO Congresium’da düzenlenen Ankara Marka Festivali’nde “Nasıl Yaptım? Ne Yapmalı? Bir Girişimcinin Hatıra Defteri” konulu konferans verdi. 

Tekstilci bir aileden geldiğini ve ahilik öğretisiyle yetiştiğini dile getiren Çalık, çocukluğunun sanayi ve ticaret ortamında geçtiğini ifade etti. 

Tekstil alanında faaliyet gösteren ilk şirketini 1981 yılında kurduğunu söyleyen Çalık, sektörde farkındalık yaratmak için önemli çalışmalar yaptıklarını belirtti. Söz konusu yıllarda Türkiye’de denim kumaş üretme konusundaki eksikliği fark ettiğini anlatan Çalık, “1987 yılında Malatya’da fabrikayı kurduk. 15 yıl sonra dünyanın en büyük 10 denim üreticisinden biri olduk. Bugün bu alandaki faaliyetimiz halen devam ediyor” diye konuştu.

“Uzun ve kolay olmayan bir yolculuk”
Holdinglerinin enerji, bankacılık ve madencilik gibi birçok alanda faaliyet gösterdiğine işaret eden Çalık, “Arnavutluk’un en büyük telekom ve bankacılık yatırımından, Orta Asya’dan Ortadoğu’ya, Afrika’ya kadar global birçok firmayla çalışmalarımız var. Bu uzun ve kolay olmayan bir yolculuk oldu” dedi.

Gelişen teknolojileri takip ederek insanların ihtiyaçlarına doğru cevap vermeyi hedeflediklerini kaydeden Çalık, şirket bünyesinde girişimciliği ve inovasyonu teşvik ettiklerinin altını çizdi. 

Çalık, hangi alanda faaliyet gösterirlerse göstersinler şirketlerin kendi sektörlerinde yaşanan gelişmeleri yakından takip etmesi gerektiğini belirterek, “Geçmişi çok iyi bilmemiz lazım. Tarihi bilmezsek, değerlerimiz olmazsa başarıya gidemeyiz ama güncel de olmamız gerekiyor” dedi.

Şirketlerin, kendi alanlarındaki diğer rakiplerinin önüne geçebilmesi için farkındalık yaratmaları gerektiğine dikkati çeken Çalık, bu anlamda Hilton otelleri ve Wall-Mart mağazalarının başarı öykülerini örnek gösterdi. 

Markalar ve şirketler için sürdürülebilirliğin önemine işaret eden Çalık, “Önemli olan markaları yaşatabilmek, sürdürebilir kılmaktır. Büyük generallerden Napolyon Bonapart ömründe başarılar elde etmiştir ancak hayatının sonunu başarısızlıkla kapatmıştır. Fatih Sultan Mehmet’in kurduğu düzen ise kendisinden sonra yüzyıllarca devam etmiştir” diye konuştu. 

“Başarı için yenilikçiliğe açık olunmalı”
Türkiye’nin bulunduğu topraklarda geçmişte Ali Kuşçu ve İbn-i Sina gibi önemli bilim adamlarının yetiştiğini dile getiren Çalık, “Toplum olarak bizim DNA’larımızda azim, cesaret ve çalışkanlık var. Başarı için öncelikle teknolojiye açık ve yenilikçi olmalı, bununla birlikte bizi biz yapan ahlaki, ailevi ve insani değerlerimize de sahip çıkmalıyız” ifadelerini kullandı.

Kurum olarak iş yaşamlarındaki yolculuklarına öncelikle iyi niyetle başladıklarını dile getiren Çalık, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sonra o işte aklımızı iyi kullanmamız lazım. O konuda mesleki bilgi ve beceriye sahip olmamız lazım. Ondan sonra da çok çalışmamız lazım. Çalışmadan, bilgiye sahip olmadan becermemiz mümkün değil. Biz, yüreğimizi koyduk, mesleki bilgimizle çok çalıştık ve çok çalışarak bu yolculuğa devam ettik.” 

İş hayatında itibarın önemine işaret eden Çalık, marka olmak açısından da itibarın önemli olduğunu vurguladı.  

Kurum olarak iş yaptıkları ülkelerin kültürüne ve kanunlarına saygılı davrandıklarını ifade eden Çalık, çalışanlarının da kendilerini Türkiye’nin temsilcisi olarak gördüklerini söyledi. Çalık, “Bunun neticesinde de gittiğimiz her ülkede, oranın insanları tarafından sevilip sayılmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. O zaman sizden sonra gelecek firmalara, kişilere de ülkenizle ilgili iyi bir zemin hazırlamış oluyorsunuz” değerlendirmesini yaptı.

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) Yönetim Kurulu Başkanı Nejat Bilgin, “TUSAŞ 2025 yılında özgün ürünlerini ihraç eden ve ürün portföyüne yeni platformlar eklemiş, 6 milyar dolar cirosu ile dünya sıralamasında ilk 30 şirket arasında olacak” dedi.

ATO Congresium’daki festivalde konuşan Bilgin, Türkiye’nin sanayileşme tarihinde, Ankara’nın özellikle savunma sanayi alanında önemli rol oynadığını söyledi.

Bilgin, savunma sanayinin stratejik bir kabiliyet olduğunun altını çizerek, Ankara’nın tehditlere olan uzaklığı ve savunma derinliği sağlayan merkezi konumuyla sektör açısından en ideal yer olarak görüldüğünü ifade etti.

Cumhuriyetin ilanından itibaren Türkiye’nin havacılığı geliştirmek için çalışmalar yaptığını belirten Bilgin, TUSAŞ’ın kuruluş hikayesinden bahsetti. TUSAŞ’ın Türk milletinin kendi öz malı olduğuna dikkati çeken Bilgin, “Vatandaşlarımızın tamamı her an gelip TUSAŞ’ta bütün tesislerimizi gezebilir, görebilir ve denetleyebilir. Çünkü buna her Türk vatandaşının hakkı vardır. TUSAŞ Türkiye’nin havacılık konusundaki sancak gemisidir” diye konuştu.

Bilgin, TUSAŞ’ın son 10 yılda önemli adımlar attığını vurgulayarak, “Defence News Top 100’ün 2014 verilerine göre dünya savunma ve havacılık sektöründe ilk 100 firma arasında 78. sıradayız. Bu listede daha da yükseklere çıkmayı hedefliyoruz. Özgün ürünlerimizle ulusal ve uluslararası arenada büyük ilgi görüyoruz. Projelerde edindiğimiz deneyimlerle 2023 vizyonumuzda yer alan ilk Milli Muharip Savaş Uçağımız ve özgün genel maksat helikopterimizin çalışmalarını azim ve heyecanla sürdürüyoruz” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin sivil ve askeri havacılıkta dünya ile rekabet edebilecek ürünlere sahip olduğunu ifade eden Bilgin, her geçen bunun geliştirmek için adımlar attıklarını söyledi. 

Bilgin, rekabetçiliği sürdürebilmek için yerel kaynaklarla birlikte büyümenin önemine değinerek, dışarıya verilebilir işlerin yüzde 70’inin yerli sanayi firmaları tarafından yapıldığını vurguladı.

Türkiye’nin savunma sanayi ihracatındaki en büyük payı havacılık ve uzay ürünlerinin aldığını belirten Bilgin, 2023 ihracat hedeflerine ulaşmak için katma değeri yüksek ürünlere yönelinmesi gerektiğini kaydetti. Bilgin, TUSAŞ’ın 1 milyar dolarlık cirosu ve 4 bin 900 çalışanı bulunduğuna dikkati çekerek, “2025 yılında özgün ürünlerini ihraç eden ve ürün portföyüne yeni platformlar eklemiş, 6 milyar dolar cirosu ile dünya sıralamasında ilk 30 şirket arasında olacak, 2040 yılında ise 11 milyar dolar ciro ve 10 bini aşkın istihdam yaratan, dünyadaki havacılık şirketleri arasında ilk 15’e girmiş modern bir şirket vizyonuna göre stratejimizi belirledik” değerlendirmesinde bulundu.

Ankara Marka Festivali’nde İbrahim Doğan,”Medeniyetlerin Üzerinde Uçuran Marka: Anadolujet” konulu söyleşiye katıldı.
Markalar serüveninde ihtiyaçların doğru okunmasının önemine dikkati çeken Doğan, Avrupa toplumundaki iç hatlar trafiğinin Türkiye’de de olduğunu ancak bu trafiğin özel araçlarla ya da otobüslerle gerçekleştiğini söyledi.
Ankara’daki insanların ihtiyaç duydukları ulaşım noktalarını tespit etmek için yaptıkları incelemeleri ve saha çalışmalarını anlatan Doğan, şöyle konuştu:
“Biz dedik ki madem Anadolu’nun kalbi Ankara çok ortada ve güzel bir noktada, o zaman Trabzonluyu Hatay’a, İzmirliyi Ağrı’ya Ankara üzerinden bağlayalım. Böylelikle de İstanbul’un trafiğini hafifletmiş olalım ve Ankara bir ağırlık merkezi haline gelsin. Zamanla Ankara’daki lokal trafik de iş hacmi de bu vesileyle artsın.”
Doğan, maliyetleri aşağı çekerek geniş müşteri kitlelerine ulaşmayı hedeflediklerini vurgulayarak, daha çok Anadolu insanına hizmet ettiklerini, bu nedenle de Anadolu geleneklerine uygun bir hizmet politikası yürüttüklerini dile getirdi. Doğan, Anadolu insanın ikram etmeyi sevdiğini, kendilerinin de yolcularına ikramda bulunduğunu dile getirdi.

Firma olarak lüks hizmetleri yalınlaştırarak maliyet avantajı sağladıklarını belirten Doğan, “Sağladığımız maliyet avantajını bilet fiyatlarına yansıtalım ve kolay, pratik, ekonomik, hızlı hava ulaşım hizmetinden istifade etmek isteyen Anadolu insanının hizmetine sunalım. Bunu misyon edindik. Anadolujet’in misyonu, anayasası budur” ifadelerini kullandı.

 Anadolujet’in evden havalimanına transfer hizmeti
Ankara’dan 36 noktaya uçtuklarını belirten Doğan, insanların seyahat için ayırdığı bütçeyi küçültmek ve her türlü ulaşım sıkıntılarını çözmek amacıyla “Secure Drive” projesini hayata geçirdiklerini anlattı. Doğan, Anadolujet’in havalimanı transferi hizmeti sunduğu “Secure Drive” ile yolcularını evden havalimanına sadece 14,90 lira karşılığında taşıdığını kaydetti.

“Anadolujet’le Tarihe Yolculuk” projesi kapsamında Anadolu şehirlerinin ve önemli tarihi yapıların gizli kalmış hikayelerini keşfetmeyi hedeflediklerini dile getiren Doğan, çocuklar için sosyal sorumluluk projeleri ve çocuk tiyatroları düzenlediklerini, unutulmuş el sanatlarını gün yüzüne çıkartmak için projeler hazırladıklarını ifade etti.

Doğan, Anadolujet markasını bulunduğu yerden öteye taşımak için fikir ve projelere ihtiyaç duyduklarını belirterek, bu konuda katkıda bulunmak isteyenlerin “fikiragaci@anadolujet.com” adresi üzerinden kendilerine ulaşabileceğini bildirdi.

Doğan, ayrıca “Uçmayan Kalmasın” sloganı ile yola çıktıklarını hatırlatarak, salonda bulunanlardan henüz uçağa binmemiş olanlara uçak bileti hediye etti.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...