İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi, ekim ayı toplantısını “Türkiye’nin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Vizyonu’nun Ekonomimiz ile Sanayimizin Rekabet gücü ve Geleceği Açısından Önemi” ana gündemi ile bugün gerçekleştirdi. Açılış konuşmasını İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın yaptığı toplantıya, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan konuk konuşmacı olarak katıldı.
Konuşmasının başında Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyada yaşanan sıcak gelişmeleri değerlendiren İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, adeta bir yangın yerini andıran Orta Doğu coğrafyasında insanlık trajedisine tanıklık edildiğini söyledi. Toplumsal barış ve bir arada yaşama arzusunu korumanın herkes için çok önemli olduğuna dikkat çeken Bahçıvan, “Bu topraklarda çok kültürlülük ve eşsiz toplumsal zenginlik; farklılıklarını geçmişten bugüne koruyarak yoluna devam ediyor. Ne mutlu bizlere ki, geçtiğimiz günlerde de tanık olduğumuz gibi her türlü provokasyona rağmen toplumsal çimentomuzun sağlamlığı sayesinde bin yıldır sahip olduğumuz birlik ve beraberliği korumayı başarıyoruz. Bunlar varsa, başta ekonomi olmak üzere diğer alanlarda kalkınmak ve gelişmek mümkündür” dedi.
Üretim yerlerinin denizlere açılması sağlanmalı
İSO Meclisi’nin ana gündem maddesine ilişkin görüşlerini paylaşan Bahçıvan, dünya nüfusunun 7 milyar kişiye, ekonomik büyüklüğün yıllık 70 trilyon dolara ulaştığı günümüzde haberleşme ve ulaştırmanın ekonominin en temel unsurlarından birisi olduğunu vurguladı. Türkiye’de son yıllarda Marmaray, üçüncü Boğaz köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu gibi projelerle taşımacılıkta önemli mesafeler kaydedildiğini dile getiren Bahçıvan, ekonomik katma değer oluşturmak için OSB’lere ve üretim merkezlerine yönelik kombine taşımacılık sistemini geliştirecek yasal ve idari düzenlemelerin acilen yapılması gerektiğini söyledi.
Bahçıvan, “Sanayinin demiryollarından faydalanması için üretimin yapıldığı yerlere ara demiryolu bağlantıları kurulması ve limanlara ulaşımın sağlanması gerekiyor. Bu sayede taşınacak yük ve işgücü miktarı artacak, ihracat ve üretim noktaları birbirine bağlanacak, sanayici için daha ucuz bir taşıma sistemi kurulacak. İstanbul-Trakya hızlı tren hattının kurulması da nitelikli iş gücünün taşınması olmak üzere bölge sanayisi için çok önemli” diye konuştu.
Ulaşım yatırımları, İstanbul’un lojistik üs olması için gerekli
Bakanlığın yurtdışı bağlantılı Ro-Ro seferlerini, deniz ticaret filosunu büyütmesini, yeni liman yatırımlarını, gemi sanayinde gerçekleştirdiği ilerlemeleri çok önemli bulduklarını da kaydeden Bahçıvan, “Yeni liman yatırımları devam etmeli, mevcutların verimliliği ve kapasiteleri artırılmalı. Limanlarımızdaki alt yapı yetersizlikleri giderilerek dünya ölçeğinde marka limanlara kavuşmalıyız. Ulaşıma yönelik yatırımlar, İstanbul’un bölgesel ve küresel önemini artırarak, bir lojistik üs olma hedefini de perçinleyecek” dedi. İstanbul’da trafik sorununun ise bir türlü tam olarak çözülemediğine de dikkat çeken Bahçıvan, şunları söyledi: “Yaşam kalitesini her geçen gün daha fazla olumsuz etkileyen trafik sorununun çözümüne daha fazla önem verilmesi gerekiyor. İstanbul trafiğinde yaşanan önemli sorunlardan birisine değinecek olursam; otoyol gişelerinde yaşanan yoğunluktur. Bu soruna bir çözüm olarak gişeler kaldırılmalı veya şehrin dışına taşınmalıdır.”
Bahçıvan ayrıca ulaşımda dış bağımlı olmaktan kurtularak yerli girdi katkısını artırmanın gerek ekonomimiz gerekse sanayimiz için büyük önem taşıdığını kaydederek “Gelecek 15 yıl içinde sadece metro-tramvay vagonu ihtiyacı bile yaklaşık 20 milyar dolar olacak. İhracat imkanları da değerlendirildiğinde bu alanda büyük bir potansiyel olduğu açıkça görülüyor. Başta İstanbul olmak üzere birçok şehrimizde hızla yaygınlaşmakta olan raylı ulaşım projelerinin ihalelerinde ülkemizde üretilen ürünlerin tercih edilmesi sanayimizin gelişmesine çok büyük katkılarda bulunacak” değerlendirmesinde bulundu.
Bütçe performansının ve bankacılık sektörünün istikrarı sevindirici
Konuşmasında ülke ekonomisine ilişkin görüşlerini aktaran Bahçıvan, Türkiye’nin işsizlik, enflasyon ve cari açık sorununun çözümüne önem vermesi gerektiğini, bütçe performansı ve bankacılık sektörü göstergelerinin istikrarlı olmasının ise sevindirici olduğunu kaydetti. Bahçıvan, “Petrol fiyatlarındaki düşüş bizim gibi petrol üreticisi olmayan ülkeler için son derece sevindirici. Bu düşüş toplam enerji faturamızı olumlu etkilemenin yanı sıra akaryakıt kullanımının yoğun olduğu ulaştırma ve lojistik sektörünü de rahatlatacak. Genel tabloda ise büyüme yavaşlarken, enflasyon ve cari açık yüksek düzeylerde seyrediyor. Bu da geçtiğimiz 10 yıllık dönemde elverişli dış koşulların katkısıyla parlak bir büyüme performansı gösteren Türkiye ekonomisinin, son derece hızlı değişen küresel ortamda dinamik ve dirençli bir ekonomi olarak ayakta kalabilmesi için yeni bir büyüme hikayesi yaratması gerektiğini açıkça ortaya koyuyor” dedi.
Yeni hikayenin verimlilik ve teknolojiye yönelerek yapısal reformları hızla hayata geçirmeye bağlı olduğunu kaydeden Bahçıvan, şöyle konuştu: “Önümüzde seçim var. Böyle bir ortamda bu reformlara odaklanmak çok zor. İşte bu noktada, geçtiğimiz günlerde açıklanan 2015-2017 Orta Vadeli Programı çok önemli. Büyük ölçüde iş dünyasının beklentileriyle örtüşen ve öncelikli dönüşüm programları çerçevesinde hazırlanan eylem planlarının, programda da ifade edildiği gibi bir an önce uygulamaya geçirilmesi çok önemli olduğunu düşünüyoruz.”