PAGDER Başkanı Selçuk Gülsün: “Girdi maliyetleri üzerindeki yükler kaldırılırsa 2019’da yeni ihracat rekoru gelecek” dedi.
2019 yılının plastik sektörü için ihracat yılı olacağını belirten Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Gülsün: “Ne var ki 7 milyar dolarlık ihracat için önce girdi maliyetlerimiz üzerindeki yükleri azaltalım, örneğin hammadde ithalatındaki referans fiyat uygulamasını kaldırarak, ilk başlangıcı yapalım” dedi.
Ticaret Politikası Savunma Araçları Katma Değer Zincirini Dikkate Almıyor
Geçen sene plastik sektörünün yarı mamul, mamul, makine ve ekipmanı ile birlikte 6,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini belirterek sözlerine başlayan PAGDER Başkanı Gülsün: “2019 yılında bunu 7 milyar doların üzerine taşıyacağız ancak önce girdi maliyetlerini rekabetçi hale getirmemiz gerekmektedir” dedi.
Açıklamalarını sürdüren Gülsün, girdi maliyetleri itibarıyla en başta hammadde üzerinde rekabet gücümüzü zayıflatan ilave vergi, gözetim, korunma, anti-damping, referans fiyat vb. adlar altındaki düzenleme ve uygulamaları gözden geçirmemiz gerektiğini ifade etti. Ticaret politikası savunma araçları olarak nitelendirilen bu uygulamaların hepsinin önce katma değer zincirini esas alması gerekir diyen PAGDER Başkanı, ne var ki burada tam tersine uygulamalar olabildiğini belirterek, yarı mamul ve mamul üreticilerinin temel girdilere en rekabetçi fiyatlardan erişmesi ve ihracata yönlendirilmeleri gerektiğini vurguladı.
Referans Fiyat Uygulamasını Kaldırarak Başlangıç Yapabiliriz
Sözlerine devam eden PAGDER Başkanı: “plastik hammaddelerin ithalatında uygulanan minimum fiyat, Gümrük İdarelerince ağırlıklı olarak Reuters verileri esas alınarak yapılmakta ve bir referans fiyat ortaya çıkmaktadır. Referans fiyattan da brüt ağırlık üzerinden gümrük vergisi ve KDV tahsil edilmektedir.
Bu uygulamanın tek pozitif yanı vergi gelirini arttırması ancak fiktif olarak belirlendiği için sektörümüze ek finansman yükü getiriyor. Ayrıca günün sonunda devlet tarafından baktığınızda istatistiki olarak dış ticaret açığınızı da arttırıyor aslında. Pekiyi, sanayiciye ne yük getiriyor:
- Aradaki fiktif fiyat farkından KDV + Gümrük Vergisi maliyetleri oluşmaktadır.
- Dâhilde İşleme İzin Belgeli işlemlerde döviz kullanım oranının artmasına sebebiyet vermektedir.
- Gümrük müşavirliği hizmet bedellerinin artmasına sebebiyet vermektedir” dedi.
Son Üç Aydır Bakanlık Uygulamasında Belirsizlik Var
Şu an kullanılan referans fiyatı belirleyen unsurların neler olduğunun bilinmediğini dile getiren Selçuk Gülsün, son üç aydır, Bakanlığın Reuters veri tabanı ile anlaşmasının yenilenmediğine dair geri bildirimler aldıklarını söyledi.
Gülsün, sözlerine şu şekilde devam etti: “bu durum, ek finansman yüklerimizin daha da artması yönünde tehlikeler oluşturmaktadır. Biz temelde referans fiyat uygulamasının kalkmasını talep ederken; şu an referans fiyatın hangi unsurlarla belirlendiğini dahi bilmiyoruz.
Bu bağlamda, ihracatçı birliğimiz İKMİB’e konuyu aktardık ve Bakanlığımıza Birliklerimiz üzerinden bu verilerin sağlanması yönünde öneride bulunduk. Atılacak bu adım sektörümüzü bir nebze de olsa rahatlatacak ancak gönlümüzden geçen Gümrük Kanunu ve ilgili mevzuat kapsamında bu fiktif beyanlar yerine hammaddenin gerçek satış bedeli üzerinden ithalatının sağlanmasıdır.”
