2017’de küresel piyasaları yüksek borç, düşük yatırım bekliyor

0
133

IMF ekonomistlerinden Maurice Obstfeld, ekim ayında fonun 2017 yılı için hazırladığı küresel ekonominin görünümü raporunu açıklarken, “bütün olarak ele alındığında, dünya ekonomisi yalpalıyor” demişti. Ekonomistler ve CEO’ların genel kanısı ise özellikle gelişmiş ülkelerin yalpalayarak, en iyi ihtimalle vasat yeni bir yıla doğru sürüklendikleri şeklinde.

Blooomberg’te yer alan haberde Obstfeld, Büyük Buhran’ın ardından yaşanan en büyük mali krizin üzerinden on yıla yakın bir zaman geçmişken zengin ülkelerin görünümüyle ilgili şu açıklamada bulunuyor: “Kriz geride yüksek borç, batık krediler, deflasyonist baskılar, düşük yatırım ve erozyona uğrayan insan sermayesi gibi birbiriyle etkileşim halinde bir sürü faktörden oluşan bir kokteyl bıraktı; bu da potansiyel yatırımları baskılamaya devam ediyor.”

Asıl sorun ise şu: Küresel ekonomide yıllardır süregelen düşük büyüme yeni normal olarak algılanarak endişe yaratırken, hükümetler ve merkez bankalarının elinde de tabloyu tersine çevirebilecek bir formül yok. Karamsar tüketiciler harcamaktan kaçınırken, iş dünyası da yeni emlak, ekipman ya da yazılım vs’ye yatırım yapmıyor. Yaşanan hayal kırıklıkları yeni hayal kırıklıklarını besliyor.
 
Almanya’ya üretimi kıs baskısı, ABD ekonomisi ‘cızırtılı’
Aslında Japonya 20 yılı aşkın bir süreden beri bu durumda. İngiltere’de de seçmenlerin AB’den çıkma yönünde tavır koyması bu kötü gidişatın sonucu.  Kıta Avrupası’nda da serbest ticaret ve açık sınırlara yönelik tepkiler yükselirken, ABD’de Donalt Trump faktörü bu karamsar tabloyla açıklanabilir.  Yine Avrupa’da 2017 yılında kilit önemdeki Fransa cumhurbaşkanlığı seçimleri arifesinde sağcı, popülist Marine Le Pen’in yıldızı parlıyor. Hem Avrupa hem de dünya ekonomisinin itici gücü konumundaki Almanya ise ticaret fazlasını azaltması için baskı altında. Gereğinden fazla üretim kapasitesine sahip olan bir dünyada, Almanya’nın ihracatının ithalatına göre fazla olması, ticaret açığı olan ülkelerde fabrikaların kapanmasına neden oluyor.

Dünyanın en büyük ekonomisi konumundaki ABD küresel ekonominin geri kalanı için yaşamsal önemde. IMF 2017 yılında ABD ekonomisi için yüzde 2.2’lik bir büyüme öngörürken, en iyimser tahmin ise yüzde 3.4’le Parsec Financial Management’a ait.

FED ABD ekonomisinin 2017 yılı sonuna kadar üç faiz artırımı için yeterince güçlü bir büyüme sergileyebileceği görüşünde. Ancak bunu fazla iyimser bulanlar var.  The Institute for New Economic Thinking başkanı Robert Johnson, “ABD’nin büyüme motorundan titreme, cızırtı sesleri geliyor” diyor.