2017’de küresel ekonomiye yön verecek 5 trend

0
33

Hemen her yıl bizim için sürpriz olan ve küresel ekonomiyi sarsan olaylarla karşı karşıya kalıyoruz. Nitekim İngiltere’nin 2016 yılında AB’den ayrılacağını çok az kişi tahmin etmişti; üstelik bu ihtimalin gerçekleşmesi halinde küresel ticaret açısından son derece önemli sonuçlar ortaya çıkacağı biliniyordu. Öte yandan, ABD seçimlerinde Donald Trump’ın kazanacağına da kimse ihtimal vermiyordu.
Fortune.com’da yer alan haberde, bu sürpriz gelişmeler doğrultusunda, yeni yılda odaklanılması gereken 5 trende dikkat çekiliyor.
 
1- AVRUPA ÇÖZÜLMEYE DEVAM EDECEK
Avrupa’nın tek sorunu Brexit olsaydı, Avrupalı politikacıların kıta ekonomisiyle ilgili fazla kaygılanmasına gerek olmazdı. Ancak High Frequency Economics’ten baş ekonomist Carl Weinberg’e göre, İngiltere’nin AB’den ayrılması Avrupa’nın kaygı unsurlarından en hafifi olabilir. Weinberg’e göre, İtalya’da kısa süre önceki referandum popülizmin cazibesini bir kez daha teyit etti ve aynı zamanda Avrupa projesinin ne kadar kırılgan olduğunu da gösterdi. İtalya’da ne zaman seçim olacağı belli değil ama referandum sonuçları birleşik Avrupa fikrini destekleyen ana akım partilerin kan kaybettiğini gösteriyor. Kısa süre önce yayımlanan bir analist notunda, İtalya’nın euro bölgesinden çıkması halinde, ekonomik ve mali sonuçlarının Avrupa ekonomilerini resesyona sokacağı kaydediliyor.
 
2- ÇİN YAVAŞLAMAYI SÜRDÜRECEK

2017 yılı, Devlet Başkanı Xi Jinping’in birinci görev süresinin son basamağı olacak. Bu görevi süresince de, dünyanın en büyük ikinci ekonomisinin çok ciddi zorluklarla karşı karşıya kalacağı aşikar. Çin hükümeti gelecek beş yılda yüzde 6,5’in üzerinde büyüme oranları bekliyor. Ancak kısa süre önceki deneyimler bu hedeflere ulaşılsa ve hatta bu hedefler aşılsa bile, bu rakamların sürdürülebilir bir şekilde tutturulmaması halinde Çin ekonomisinin istikrarlı bir yapıya kavuşamayacağını ortaya koyuyor.
Çinli yetkililer mali krizden beri altyapı yatırımlarına ve ihracat sektörüne ucuz kredi sağlamak suretiyle büyümeyi desteklediler.  Ancak bu kredilerin büyük bir bölümü daha az verimli yatırımlara yöneldiğinden, borcun şişmesine yol açtı.
 
3- ŞİMDİ ARTIK TRUMP EKONOMİSİ VAR
ABD’nin yeni başkanı Donald Trump koltuğa oturur oturmaz kendi projelerini uygulamaya koyacak. Bağımsız analistlere göre, vergi kesintileri ve altyapı harcamaları federal bütçe açığını şişirecek. Ancak yeni hükümetin altyapı yatırımlarını nasıl yapılandıracağına bağlı olarak, bu harcama büyümeyi olumlu etkileyebilir ayrıca günümüzün düşük faiz ortamı da bu tür yatırımlar için ucuz kredi sağlayabilir. Ancak Capitol Hill’deki Cumhuriyetçiler’le Beyaz Saray arasındaki güç savaşı bu ekonomik programın işleyişinde belirleyici olacak. Geleneksel Cumhuriyetçi yaklaşımın küçük çaplı vergi indirimlerini desteklediği biliniyor.

4- JANET YELLEN FAKTÖRÜ DE ÖNEMLİ
Federal Rezerv Cumhuriyetçiler’in denetiminde olmayan bir devlet kuruluşu. Bağımsız FED yeni mali politikalar doğrultusunda para arzını yönetecek. Faiz artırımı konusunda hızlanmanın işaretlerini veren FED Başkanı Janet Yellen, cömert harcamaların emek pazarını hareketlendirip enflasyonda önemli bir artışa yol açması halinde öngörülenden daha hızlı hareket edebilir.
 
5- TİCARET BAŞTA OLACAK
Ticaretin daha da serbestleşmesine yönelik adımlar dünya ekonomisinde son 70 yıla damga vuran en istikrarlı politika oldu. Ancak ticaretin önündeki bariyerlerin kaldırılmasından elde edilen yararlar çoktan tüketildi. 2016 yılı ise bize, zengin dünyadaki seçmenlerin daha ucuz mallar ve çok dar bir kesimin daha fazla kazanması pahasına potansiyel gelir artışını engellediğini düşündükleri politikalara artık geçit vermeyeceklerini gösterdi.
Bu durumda bütün gözler de küresel ticaret için belirleyici olacak yeni başkan Trump’a çevrilmiş durumda. Trump NAFTA’dan çekilecek mi yoksa Çin’le olan ticaretin kurallarını yeniden belirleyerek Dünya Ticaret Örgütü’nü baypas mı edecek? Öte yandan, AB opsiyonu yerine İngiltere’yle ticaret anlaşması imzalama niyetini beyan etmiş olan Trump görevi devraldıktan sonra bu sözünü yerine getirirse, euro bölgesinin yeni b