​Mudo, mavi okyanuslara açılacak

0
212

Ömer Taviloğlu ve Barış Karakullukçu liderliğinde önemli bir değişim programını hayata geçiren Mudo’nun gündeminde şimdi yurtdışı açılımları var. İngiltere’de mağaza açma fikri olgunlaştı. Taviloğlu, “Gürcistan, Kuveyt, Azerbaycan önümüzdeki hedefler. İran’ın en büyük gruplarından biriyle görüşüyoruz. Önce mavi okyanusları bulup, doymuş pazarlara sonra geçeceğiz” diyor.

Akmerkez’in yenilenmiş ferah mekanlarından birinde Mudo ailesinin genç liderleri, Mudo Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Taviloğlu ve Mudo CEO’su Barış Karakullukçu ile bir aradayız. Son üç sene içinde Mudo’daki değişimin tılsımı üzerine konuşacağız. Onların ifadesiyle “rüya takım” ile neler başardıklarını…

Başarılı olmaya götüren yolda Mudo’nun reçetesinde belli başlı konular var. Bunlardan biri, son iki sene içinde “değişim ve dönüşüm rüzgarı” çerçevesinde atılan adımlar. Değişim rüzgarının ilk ayağında, önemli ve isim yapmış tasarımcılarla gerçekleştirilen işbirlikleri var. 2004’te Karl Lagerfeld’in H&M için başlattığı bu rüzgar, kısa sürede moda dünyasına, yeni bir pazarlama yöntemi olarak yansıdı. Dünyaca ünlü tasarımcıların daha ‘ulaşılabilir’ markalar için hazırladığı kapsül koleksiyonlar, o tarihten beri birçok firmanın pazarlama takvimine sızdı. Öyle ki, örneğin H&M’in o sene kiminle işbirliğine oturacağı, moda dünyasının en çok merak ettiği konulardan biri haline geldi. Mudo’nun değişim hamlesinin ayağında da özel tasarımcılarla gerçekleştirdiği projelerin etkisi büyük. Şirket tasarıma önem veren marka müşterisinin peşine düştü ve stratejisini başarıyla uyguladı. 

Mudo CEO’su Barış Karakullukçu bu değişim rüzgarını şöyle açıklıyor: “Evet, Mudo bir değişim süreci geçirdi. Ömer Taviloğlu bu değişimi temsilen Mudo’nun yönetimine geldi. Kendisinin yönetime gelmesiyle, İK süreçlerinin toparlanması ve kategorisel yetkinliklerimiz, ürünlerle ilgili süreçlerimiz, iyi bir iskelet üzerine oturtuldu. Mudo konseptinin diğer bacağı olan hazır giyimi geliştirdik. Kendimize birtakım ev ödevleri çıkardık. Yönetim ekibimizi değiştirdik.”

Mudo hazır giyimde, alanında isim yapmış başarılı isimlerden Hakan Kavaklı ile elini güçlendirdi. Kadın giyim konusunda yeni isimlerle çalıştı ve çalışmaya da devam ediyor. Gamze Saraçoğlu, Arzu Kaprol gibi önemli isimlerle özel projeler gerçekleştirdi. Yeni ve başarılı isimlerden Hande Çokrak ile “Made in Love x Mudo FTS64” koleksiyonunu hazırladı. Kısaca, oluşturulan ekip, kısa sürede ciddi bir enerji yarattı. Basına yüzünü fazla göstermeyen Mudo’nun ikinci kuşak yöneticisi Ömer Taviloğlu da Mudo’nun değişim stratejisinin baş mimarlarından. Babası Mustafa Taviloğlu gibi yenilikçi ve yaratıcı. Barış Karakullukçu ile beraber yarattıkları sinerjinin getirilerine odaklanmış. Buradan aldığı güçle, “Asıl bizi şimdi görsünler” diyor. 
Taviloğlu, Mudo’daki değişimin hissedilmesinin sırrını, “müşteri odaklı olmak” olarak açıklıyor ve “Aslında bu çok şişman bir laf. Ama Mudo olarak bugüne kadar ev dekorasyonu ve giyim konusunda öncü rol oynadık. Barış’ın bize katılmasıyla özellikle teknoloji konusunda ciddi atılımlar yaptık. Müşterinin ne istediğini anlamaya çalıştık. Hande Çokrak ile genç müşteriyi mağazamızdan içeri soktuk. Giray Sepin ile ilk erkek koleksiyonunu hazırladık. Kısaca değişimin hissedileceği noktaları iyi keşfettik” diyor. 

DEĞİŞİMDE ALTI ÇİZİLEN temel konu, “Mudo’yu bir 50 sene daha ayakta tutmak” ve “bunun için ne yapabiliriz…” Vizyon ve strateji buna göre yapılandırılmış. Tüm projeler de bu eksende toplanıyor. Gelecek için değişimler uzun vadeli yapılıyor. Taviloğlu bunlara ek olarak değişim kararlarından birinin de müşterileri ve ekibi daha çok dinlemek olduğunu söylüyor. Bu paylaşımlar sonrasında da ilk mağaza konseptlerini değiştirdiklerini söylüyor ve “Mağaza konsepti içinde giyim ve mobilyanın bir arada sunulmasının müşteriye fayda sağlamadığını gördük. Sadeleşmeye gittik. Mağazalarımızı ferahlattık. Kısaca giyim alanlarından mobilyayı, mobilyadan giyim konseptini çıkardık. Bunun için de yaklaşık 3 milyon TL para harcadık. Çok ciddi aksiyon aldık” diyor. 

Taviloğlu, müşterilerinin bu farklılığı benimsediğini söylüyor. “Mobilyada 20 senelik geçmişimiz var. Konsept ve tasarım gücümüzü iyi değerlendirdik bugüne kadar. Dolayısıyla iyi yerlere ağlarımızı attık” diyerek markaya olan güveninin altını çiziyor. 

Mudo’nun değişim yaşadığı konulardan biri de, “bayi ağı” projesi. Müşteriyle arasına başka bir aracı sokmadan, yatırım ortaklığı modeliyle ilerleyen yöntem, sektöre de örnek olmuş. En son Antalya Mudo Concept, Gaziantep ve Mersin mağazalarını açan Mudo yönetimi, Mall of İstanbul’da da büyük metrekareli mağazalarıyla dikkat çekti. Mağazaların konseptleri özenle düşünülüyor. Marka algısını güçlendirecek partnerlerle çalışılıyor. Bu durumu Taviloğlu, “Elimiz bayilerin üzerinde” diyerek açıklıyor. Mudo’nun radikal değişim ve dönüşüm operasyonlarının ayakta kalmak için gerekli olduğunu söyleyen Karakullukçu, Mudo’nun ismiyle özdeşleşen Mustafa Taviloğlu’nun da bu karar mekanizmasında etkili olduğuna değiniyor. Karakullukçu, “Mustafa Bey mizacı gereği her şeyi çok hızlı hayata geçiren bir yönetici. Onu takip eden yöneticiler olarak bu radikal değişimlerin bizimle devam etmesi gayet doğal” diyor. Taviloğlu da “Barış gibi deneyimli bir ismin bize katılmasıyla birçok kararı hızlı aldık ve değiştirdik” derken, CEO ile gerçekleştirilen uyumlu çalışmaya dikkat çekiyor. Mudo genel merkezinin Avcılar’dan Mecidiyeköy’e taşınması, hazır giyim deposunun outsource edilmesi gibi revize işlerin şirkete 2 milyon TL tasarruf olarak geri dönmesi ise değişim hamlesinin diğer artıları. 
Mudo’nun bu rüzgar sırasında gaza fazla basmadığı konular da var. Bunlardan biri Anadolu yapılanması. Anadolu’daki varlığı ve mağazalaşma operasyonları büyük şehirlere göre daha az. Taviloğlu, “Göç yoluyla iki milyon Suriyeli kazandık ama valör yaratan gelir seviyesi yüksek Suriyeli müşteriyi kaybettik. Komşularımızla ilişkilerimiz bizi etkiledi. Kendi içimizde mekanik düzeltmelere odaklandık. Bu yüzden Anadolu’da beklentilerin altında büyümüş olabiliriz” diyor. 

Bunun yerine daha çok online mecraya yönelen Mudo, Naspers’ın önemli şirketlerinden Markafoni ile işbirliği gerçekleştirdi. Online mecra üzerinden hızlı alışveriş, hızlı teslimat ve faaliyet alanını, genişletmeye yönelik bir yapıya ağırlık verdi. Mudo yönetiminin Naspers- Markafoni beklentisi, üç sene sonunda cironun yüzde 10’nun e- ticaret kanalından elde edilmesi yönünde. Bu ciroda payı en büyük olan kitle, kadınlar. Karakullukçu özellikle değişim sürecinde kadınlar konusunda kendilerine daha fazla ev ödevi çıktığını söylüyor ve “Geçen seneki röportajımızda, ‘Kadınları baş tacı edeceğiz’ demiştim. Bu sene de ‘Kadınları daha fazla güçlendirmemiz gerek’ diyorum. Bu erkekleri önemsemiyoruz anlamına gelmiyor elbette. Farklı iletişim kanallarından iki tarafa da odaklandık. Rüya ekibimize güveniyoruz. Erkek tasarımında heyecanla ve daha çok aktif olacağımız bir döneme girdik. Hazır giyim ciromuzun yüzde 40’ı erkek, yüzde 60’ı kadın kategorisinden geliyor. Kısaca kadınlar ve erkekler için ekipçe omuz omuza çalışıyoruz” diyor.
 
MUDO’NUN RUHUNU TAZE TUTAN ekip çalışmasına dikkat çeken Ömer Taviloğlu, sözü rakip stratejisine getiriyor. Çok fazla rakip arasından nasıl sıyrıldıklarını ve farklarının ne olduğuyla ilgili soruyu ise şöyle yanıtlıyor: “Kendimizi özel konumlandırılmış marka olarak hissediyoruz. Departman mağazalar bizim gibi değil. İnsanlar işten sıkılınca ‘Kafam dağılsın’ diyor ve Mudo’yu geziyor. Bu özel bir ruh hali. Sıkıcı olmadan, bu ruhu ‘taze tutmak’ gerek. Sanırım farkımız da bu. Pazarda pek çok ve farklı sektörlerden rakiplerimiz var. Perdeciler, halıcılar, avizeciler… Hepsine iyi gözle bakıyoruz, bir yandan da kendimizi sürekli geliştiriyoruz.” 
Mudo’nun yatırım yaptığı konulardan biride yurtdışı operasyonlar. Şimdiden İngiltere’de Mudo mağazası açma fikrinin olgunlaştığını söylemek mümkün. Deneyimli global perakende liderlerinden biriyle ortaklık yapmak bir diğer hedef. Her yıl Mudo’ya gelen 100’ün üzerinde bayilik başvurusu özenle inceleniyor. Turquality’e başvuran Mudo, son iki sene içinde aldığı başarılarla yurtdışı yapılanmasına hazır olduğunu gösterdi. Perakende profesyonelleri tarafından sektörün en itibarlı ödülü olarak gösterilen “Dünya Perakende Ödülleri” (World Retail Awards) yarışmasında, “Yılın Çok Kanallı Perakendecisi” ve “Yılın Mağaza Tasarımı” kategorilerinde finale kaldı. İngiltere, Avustralya ve Amerika’nın önde gelen perakende şirketleri Tesco, John Lewis, Argos, Verizon gibi firmalarla aynı kategorilerde yarıştı. Ayrıca Mudo.com.tr satış kanalı, dünya çapında iki ödül kazanan “Mudo Mobil” uygulaması, düzenli olarak yayımlanan dijital dergisi “Mudo Look”, ve ödüllü sosyal medya uygulamaları gibi farklı satış ve pazarlama kanalları yaratarak, “Yılın Çok Kanallı Perakendecisi” kategorisinde finale kaldı. Bu Mudo’ya aynı yıl birden fazla kategoride finalist olan ilk Türk firması unvanını getirdi. Ürün gamı ve perakendecilik yaklaşımı satış ağı ve dijital satış kanalları ile dikkat çekti. Karakullukçu, “Geçen sene bu kategoride finale kalan markalardan biri Starbucks idi. Daha sonra da H&M oldu. Dönüşüm ödülünü alan bu markalar arasında yabancıların bizi daha çok önemsediğini söyleyebilirim. Dünyalı bir markayız. Üst üste e- ticaret ve dijitalleşme alanında kendi kaynaklarımızla iyi bir konuma geldik. Bu gelen mesajlar dünyaya açılmamız gerektiğini gösteriyor” diyor.

Taviloğlu da, “İngiltere bizim için sürprizdi. Bunu açıklamış olduk. Gürcistan, Kuveyt, Azerbaycan önümüzdeki hedefler. Önceki deneyimlerimizden kendimize dersler çıkardık. İran’ın en büyük gruplarından biriyle görüşüyoruz. Dünyada global zevk oluşuyor. Önce mavi okyanusları bulup, doymuş pazarlara sonra geçeceğiz. Kasım ayında Cannes’da düzenlenen Mapic Fuarı’na katılacağız. Bu önemli fuarda, geniş bir coğrafyaya hitap edeceğiz” diyor.

2015 sonu için hedeflerini revize eden Mudo, sene sonuna kadar yüzde 20-22 oranında büyümeye odaklı. Karakullukçu, “2015 sonu için bütçeleri oluştururken, sene sonunda 453 milyon TL ciro öngörmüştük. İlk çeyrek zor geçti. Haziran seçimlerinden sonra satışlar ve pazar hareketliliği artmıştı. Son gelişmelerle beraber temkinli bir bütçe yaptık. Gelişmeler karşısında bu rakamı revize ettik ve 425 milyon TL’ye çektik. Ek vergiler, bütçe çalışmalarımızı etkiledi. 23 Haziran’da ek vergi konusuyla bir başka kritik süreci yaşadık. 2016 için yüzde 22 büyümeyi hedefliyoruz” diyor. Taviloğlu da “Amacımız hazır giyim metrekare dinamolarını büyütmek. Son iki seneyi, deyim yerindeyse sürdüğümüz arabanın ‘mekanik motorunu düzeltmekle’ geçirdik. Şimdiden sonra metrekare satışlarımızı artırıcı çalışmalara odaklandık” diyor. 

Mudo’nun DNA’sında yeniliğe açık olmak var. Bu yenilikler babası Mustafa Taviloğlu gibi Ömer Taviloğlu’nun da karakterine yansımış. “Hiper aktif ve yeniliklere açık” lider olarak tanımlanan Taviloğlu bu geri bildirimlere “Kendimi bazen hantal bile buluyorum. Yurtdışına açılım süreci ve dönüşüm projeleri nedeniyle alınan kararlarda hızlı olmak zorundayız. Bu da bana böyle yansıyor. Yaptığım işi çok seviyorum. Barış bazen birini çok yorduğumda beni tatlı bir şekilde uyarıyor. Yılda iki üç uyarı alıyorum. Bunun dışında çok soru soran ve kurcalayan biriyim. Babam da hiperaktiftir, sanırım ona benziyorum” diyor. 

Barış Karakullukçu ise, çalışanlar ve sektör tarafından “zor koşulları ve farklı dinamikleri yöneten lider” olarak tanımlanıyor. Bu konuda, “Perakende sektörü zor bir sektör. Çok dinamik bir pazar. Ekip olarak bu zor koşullarda biliyoruz ki birbirimizi çok seviyoruz. Anlaşmazlıklarda, sağduyulu davranıp, yolumuza devam ediyoruz. Farklı dinamikleri yöneten lider olarak algılanmak çok güzel. Daha önce de böyleydim ben. Büyük global markalarla çalıştım. Mudo’daki hayatım daha kolay aslında. Yalın bir yönetim yapımız var. Onursal başkanımız Mustafa Taviloğlu’na sürekli danışırız. Kararların yüzde 90’ını Ömer Taviloğlu ile birlikte alırız. Çalıştığım bu yapıdan çok memnunum” diyor.

Perakendede “hızlı düşün, hızlı uygula, hızlı sat” taktiği uygulayan Mudo’nun hikayesi, Mustafa Taviloğlu ve arkadaşı Doğan Gürün’le Beyoğlu Fitaş Pasajı’nda 12 metrekarelik bir dükkanda başlamıştı. Hediyelik eşya, plak ve renk renk boyanıp satılan fanilarla işe başlayan Mudo, bugün dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Mudo, “shop in shop” konseptinden yola çıkarak bir “multibrand lifestyle store” haline dönüşen Mudo City mağazaları başta olmak üzere, Mudo Concept mağazaları, ağırlıklı olarak Mudo grubunun hazır giyim ürünlerine yer verilen Mudo Store’lar ve de son yıllarda hızla çoğalan Mudo Outlet mağazalarıyla büyümesini ve değişimini bundan sonra da hızlı sürdürecek görünüyor.