Karaca ünlülerin desenlerini fincana taşıdı

0
277

42 yıl önce cam atölyesi olarak kurulan ve 1990’lı yıllardan itibaren kendi markasını oluşturan Karaca, Türkiye’de 100, yurtdışında 20 mağaza, 650 bayi ve 1100 satış noktasıyla müşterilerine ulaşıyor. Son bir yılda yüzde 25 büyüyen çeyiz sektörünün öncü gruplarından olan ve 2008 yılında Emsan’ı, 2014 yılında da Jumbo’yu satın alan şirket, bugünlerde beş yıl aradan sonra UNICEF ile gerçekleştirdiği ikinci sosyal sorumluluk projesiyle dikkat çekiyor. Ara Güler fotoğraf, M. Rahmi Koç kendi çizdiği yelkenli, Ayşe Kulin Hayal adlı kitabından bir cümle, Müjdat Gezen yaptığı yağlı boya bir tablo ile, Nilüfer kendi çizdiği çiçek desenleriyle, Ajda Pekkan kendi çizdiği yıldız deseniyle, Latif Demirci karikatürü, Kerem Görsev ise kendi bestelediği bir besteyi göndererek projeye destek verdi. Ünlü İspanyol tasarımcılar Marco Palomegue ile Fran Aniorte’in tasarımı olan fincanlar ikili kutularda satılıyor. Karaca Yönetim Kurulu Üyesi Fatih Karaca, hem projeyi hem de Karaca’nın hedeflerini anlattı.

UNICEF ile gerçekleştirdiğiniz projeyle ilgili bilgi verebilir misiniz?
Her iki yılda bir sosyal sorumluluk projesi yapıyoruz. Karaca’nın amacı insanların paylaşmaktan keyif aldığı anları çoğaltmak ve insanların hayatına değer katmak. Her sektörün değeri olan kişilerle çalıştık. Bize çok güzel eserler verdiler, biz bu eserleri kahve fincanlarına uyguladık. Kahve fincanlarından elde ettiğimiz geliri UNICEF’e bağışlayacağız. UNICEF buradan elde ettiği gelirle okullar yaparak çocukların anaokula gitmesine imkan verecek. Elimizden geldiği kadar eğitime destek vermeye çalışıyoruz.

Şirket olarak bu yıla ilişkin hedeflerinizi paylaşır mısınız?
Bu yılı 750 milyon TL gibi bir ciroyla kapatmayı düşünüyoruz. Geçen yıl Karaca tarafında yüzde 25 büyüme kaydettik. Jumbo’da daha yeniyiz, en hızlı Karaca tarafında büyüyoruz. Karaca’da çok mağaza açma gibi bir hedefimiz yok, kaliteli lokasyonlarda olmak istiyoruz. Önümüzdeki üç yıl içinde ciromuzun yüzde 20’sini ihracat ve yurtdışındaki mağazalarımızdan elde etmeyi planlıyoruz.

Yurtdışındaki büyüme modelinize ilişkin bilgi verebilir misiniz?
Yurtdışında bazı ülkelerde kendi mağazalarımızı açıyor, bazı ülkelerde ise ortaklıklarla ilerliyoruz. Mesela Suudi Arabistan ve Azerbaycan’da ortaklıkla ilerliyoruz.

Yurtdışında girmeyi düşündüğünüz yeni pazarlar var mı?
15 ülkede faaliyet gösteriyoruz ama odaklandığımız pazar sayısı dört tane. Kısa sürede büyümek istediğimiz pazar sayısı ise iki. İran ve Suudi Arabistan’da büyümek istiyoruz ama Hollanda’da bir şirketimiz var, oradan Avrupa’ya yayılıyoruz. Avrupa’daki mağazalarımızın sayısını da artıracağız. Suudi Arabistan’da mağazanın projeleri üzerinde çalışıyoruz. Yılsonuna kadar iki mağaza açacağız. İran’da bir mağaza açtık. İkinci mağaza için lokasyon bakıyoruz.

İnternetten satışların cironuz içerisindeki payı nedir?
İnternet satışlarımızı Cookplus markamızla yapıyoruz. Ciromuzun belli bir oranını internet yoluyla yapmaya çalışıyoruz. Birinci önceliğimiz ihracatı artırmak. İkincisi ise internet satışlarımızı artırmak. Şu anda ciromuzun yaklaşık yüzde 2’si internetten geliyor. Amacımız üç yılda bunu yüzde 10’lara taşıyabilmek.

Müşterilerin tercihleri tasarımlarınızı nasıl etkiliyor?
İnsanlar, eskiden yemek tabağıyla servis tabağını aynı desen alırdı. Artık kombine, kontrast tercih ediliyor. İnsanlar servis tabağıyla pasta tabağının farklı olmasını fakat bir aradayken bütünlük içerisinde olmasını tercih ediyor.