Globalleşme yolunda ortaklık atağı

0
140

Her ne kadar bünyesinde kimya, liman işletmeleri, gayrimenkul, tarım gibi farklı faaliyet alanlarını bulundursa da Polisan deyince çoğunluğun aklına ilk gelen boya sektörü oluyor. 31 yıldır sektörde oyuncu olan Polisan Boya bugünlerde dünya markası olma yolunda yaptığı yabancı ortaklığıyla dikkat çekiyor. Şirket geçtiğimiz ekim ayında dünyanın en büyük boya üreticilerinden biri olan Japon Kansai Paint ile ortaklığa imza attı. Polisan Boya’nın yüzde 50 oranındaki hissesi 113,5 milyon dolar karşılığında Kansai Paint’e satıldı. Anlaşmayla birlikte bundan sonra Polisan Boya yönetiminde her iki taraf eşit söz sahibi olacak. Ortaklık ile ilgili detayları paylaşan Polisan Holding CEO’su Erol Mizrahi, “Ödemenin 68,5 milyon doları Polisan Holding’e hisse bedeli olarak ödenirken, 45 milyon doları da Polisan Boya’ya sermaye artırımı olarak enjekte edilecek” diyor. Hisse transferi, Rekabet Kurumu’nun onayının ardından 2016 yılı aralık ayı itibarıyla gerçekleşecek.

Hedefte ise Polisan Boya’nın finansal olarak güçlenmesi ve pazardaki etkinliğinin artırılması yer alıyor. Nisan ayından beri Kansai Paint ile görüşmelere devam eden şirketle ilgili Mizrahi, “Sürecin çok meşakkatli olduğunu söyleyemeyiz. Türkiye’yi ve Türkiye şartlarını biliyorlar. Tabii Türkiye’de bu yıl kaba tabirle bir kurbağa yağmadığı kaldı. Ama biz kendi işlerimizi sürdürmeye devam ediyoruz” diyor. Prensip olarak global çapta yapılan bu tarz evlilikleri doğru ve sıcak bulan Polisan Holding, ilerlemesini varlığını herkese duyurabilme motivasyonuyla sağlıyor. Global çapta yapılan tek evlilik bu da değil. Şirketin, Türkiye’de müşterilerine otomotiv, ambalaj, bina ve inşaat, mobilya, tel ve kablo, tarımsal ürünler gibi sektörlere plastik ve kimyasallar sunan Amerikan şirketi Dow’la da ortaklık bulunuyor. Dow, kaplama pazarına yönelik çeşitli emülsiyon türlerini Polisan’la birlikte şirketin İzmit-Dilovası Organize Sanayi Bölgesi’ndeki fabrikasında üretiyor. 

Polisan isminde “poli” çokluğu “san” ise sanayiyi temsil ediyor. Polisan Holding’in kurucusu Necmettin Bitlis ve ailesi, 52 yıldır Polisan çatısı altında faaliyetlerini sürdürüyor. Bugün birçok farklı alanda çalışmalarına devam eden Bitlis Ailesi, Polisan Holding A.Ş.’yi ise 2000 yılında kuruyor. 11 yıldır Polisan Holding’de CEO’luk görevi Erol Mizrahi’ye ait. Şirketle yolları İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde öğrenciyken kesişen ve yaklaşık 40 yıldır Polisan’da çalışan Mizrahi burada geçirdiği süreci şöyle değerlendiriyor: “40 yıl boyunca hem firmanın kendi krizlerini hem de ülkede yaşanan sıkıntıları gördüm. Ancak bizim krizlerde de büyüyebilmeyi başardığımızı düşünüyorum. Eğer doğru yönetilebilirse, krizler fırsata dönüştürülebiliyor.” 

Polisan Boya’da şu an 800’e yakın kişi çalışıyor. Ekip olarak amatör bir ruha sahip olduklarını belirten Mizrahi, “Burada hiç bir yöneticinin kapısı kapalı değildir. Herkes kapıyı çalıp derdini rahatlıkla söyleyebilir” diyor. Mizrahi, Polisan’ın bir aile şirketi olmasının yanı sıra çalışanları, tedarikçileri ve bütün ilişki içinde olduğu paydaşlarıyla da bir aile olduğuna değiniyor. Mizrahi’ye gelen yılbaşı tebriklerinde bazen isim kısmına “Erol Bitlis” yazılması da durumu özetler nitelikte.

Halka açık olan Polisan Holding son dört yıldır borsada işlem görüyor. 2016 yılı üçüncü çeyrek sonuçlarına bakıldığında, Türkiye’deki olumsuz gelişmelerin yansıması, diğer şirketlerde olduğu gibi Polisan’da da görülüyor. Mizrahi, “Ağustos ayının ikinci yarısı itibarıyla yaşanan olumsuz gelişmelerin iş planlarımız ve finansal sonuçlarımıza etkilerini hissetmeye başladık. İlk dokuz ayda gelir artışımız hız kesti ve geçen yıla kıyasla yüzde 3,1 oranında artarak 737,1 milyon TL seviyesinde gerçekleşti. Gelir artışı, boya ve liman faaliyetlerimizin yanı sıra, kimya alanında özellikle Yunanistan’daki PET üreticisi Polisan Hellas tarafından sağlanırken, tüm iş kollarımızda operasyonel verimlilik arttı. Geçen yıldan bu yana süregelen aksiyonlarımızın da geri dönüşü ile operasyonel giderleri azalan Polisan Boya’nın katkısıyla yüzde 17,3 seviyesinde güçlü bir FAVÖK marjı kaydetmekten mutluyuz. Kısmen operasyonel kârlılık ve kısmen kurdaki değişimin finansal giderlere olumlu etkisi ile bu dönemde net kârımız 45,8 milyon TL oldu” diyor. Polisan Holding geçtiğimiz yıl aynı dönemde 10,3 milyon TL net zarar açıklamıştı.

Polisan Boya ile ilgili son gelişmeleri değerlendiren KapitalFX Araştırma Uzmanı Enver Erkan, “Türkiye’de büyüyen yalıtım pazarı Polisan Holding için bir avantaj olarak görülebilir, çünkü dış cephe yalıtım zorunluluğu ve renovasyon, yeni binalar boya segmentinde güçlü talep ile kârlılığı artıracak. Polisan Boya, kendi pazarında lider bir firma olarak bu durumdan büyük avantaj elde edecek” diyor. Erkan, şirketin esas faaliyetlerinden kâr elde ettiğini, 2015 yılında döviz kurlarındaki hareketin şirketin finansman giderlerinde artışa neden olarak kârı erittiğini belirterek bu yıl ise şirketin kârlılığını tekrar yükselttiğine değiniyor. Ancak kârdaki yükselişin esas faaliyetlerdeki büyüme ile ilgili olduğunu ekliyor. Polisan Holding hisselerinin prim yapma potansiyelinin ise sınırlı olduğunu söyleyen Erkan, “Hissenin sektörüne göre yüksek olan fiyat/kazanç oranı itibariyle de uzun vadede prim yapma potansiyelinin sınırlı olduğunu görüyoruz” diyor.

Bu yıl karşılaştıkları riskleri ve fırsatları masaya yatıran Mizrahi ise 2016 yılının belli bir dönemine kadar kurlarda aşırı dalgalanma olmayışını ve hammadde fiyatlarının dengede kalmasını fırsat olarak değerlendiriyor. Ancak kurların yeniden dalgalanmaya başlamasının beraberinde riski getireceğine işaret ediyor. 2017 yılı için bakıldığında şirketin GEBKİM’de yeni bir boya fabrikası yatırım planı var. Yeni üretim ve depolama tesisi yıllık 540 bin ton üretim kapasitesine sahip olacak ve söz konusu tesis için 35 milyon euro yatırım yapılacak. Yeni tesis, şu an İzmit-Dilovası’ndaki mevcut fabrikaya 7-8 km uzaklıkta. Yeni fabrika ile belirlenen üç hedef var. Bunlardan ilki daralan kapasitenin büyümesi üzerine. Mizrahi, “Bizim Dilovası’ndaki mevcut fabrikamız ilk kurulduğunda kapasitesi 10 bin tondu. Aynı yıl toplam 4 bin ton üretim yapmıştık. Bugün ise ayda 13-14 bin ton üretim yapıyoruz. Dolayısıyla böyle bir yatırım gerekliydi” diyor. İkinci hedef otomasyon ve verimlilik üzerine. Son hedefte ise eski fabrikayı kapatıp yerine liman yapmak yer alıyor.

Polisan Boya’da ambalaj ve renk çeşitleriyle birlikte 4 bin 500 civarında ürün bulunuyor. Her yıl pazara inovatif ürünler sunmak için Ar-Ge çalışmalarına ağırlık veriliyor. Boya Sanayicileri Derneği’nin (BOSAD) 2016 yılının kasım ayında açıkladığı “Türkiye Boya Sanayi Stratejik Gelişim Raporu”na göre dünya genelinde inovasyon sektörde en önemli gündem maddelerinden biri. Bu kapsamda Polisan Boya geçen ay su bazlı metal boyası “polimetal”i geliştirdi. Aynı zamanda dünyanın ilk su bazlı metal boyası olan polimetal, TÜBİTAK TEYDEB (Teknoloji ve Yenilik Destek Programları Başkanlığı) tarafından yaklaşık 1 milyon TL ile desteklenen bir proje olarak Türk Patent Enstitüsü’nden patent almaya hak kazandı. Ürünün dünyada ilk olma özelliği paslı yüzeylere ara kat, astar ve son kat uygulaması gerektirmeden doğrudan uygulanabilmesinden geliyor ve zamandan tasarruf ettirerek işçilik maliyetlerini düşürüyor. BOSAD’ın raporunda dikkat çeken bir diğer satırbaşı ise Türkiye’de küresel ölçekte yapılan şirket evlilikleri ve satın almalardaki artışın önem kazanıyor olması. Rapora göre boya sanayiinde hammadde açısından yüzde 80 oranında dışa bağımlı olan Türkiye, kalite ve ürün çeşitliliğinde Avrupa ile yarışıyor. 

Sosyal sorumluluk çalışmalarında da aktif bir yapı oluşturan Polisan Boya, kadına uygulanan şiddete ve toplumsal kadın sorunlarına dikkat çekmek amacıyla son beş yıldır “Her Ses Bir Nefes” sosyal sorumluluk projesini devam ettiriyor. Şirket, bu yıl MIXX (Marketing and Interactive Excellence) Awards Europe’den projenin viral filmi “Sesi Olmayan Kadın” ile “Dijital & Mobil Bölümü”nde sosyal medya kategorisinde “Bronz MIXX” ödülünü aldı. Ayrıca viral filmin 2015 yılı Kristal Elma’da dijital kategoride üç ödülü de bulunuyor.
Boya sektöründe, Polisan Çevresel Ürün Beyanı’nı alabilen Türkiye’deki ilk firma olan Polisan, Avrupa’da ise bu alanda ilk üç üreticiden biri olmaya 2015 yılında hak kazandı. 10 yıldır ÇEVKO ile işbirliği içinde olan Polisan’da birincil ve ikincil ürün nakliye ambalajları, geri dönüştürülmesi kolay olan malzemelerden seçiliyor ve piyasaya sürülen ikincil ambalajlar toplanarak ekonomiye kazandırılıyor. Tehlikeli atıkların yüzde 75’i Polisan Boya’da geri kazanım sürecine dahil ediliyor.