2019’da parayı nerede değerlendirmeli?

0
96

Bu yıl yatırımda TL varlıklar kazandıracak. Dolar kurunda volatil hareketler sürecek. Borsada yükseliş yönündeki eğilim güçlenirken küresel risk iştahı önemli olacak. Sabit getirili enstrümanlar içerisinde mevduat öne çıkacak.

Piyasalarda TL varlıklar 2019 yılına dip seviyelerde giriyor. Hisse senetleri dolar bazında son 20 yılın en düşük seviyelerinde. Türkiye’nin kredi risk primi 368 seviyesinde bulunurken, dolar kuru tarihi zirvesinin yüzde 30 altında. 2019 yılına girerken büyüme kaygıları öne çıkıyor. Sabit getirili enstrümanlar içerisinde TL faizler yatırımcılara alternatif bir seçenek sunarken hisse bazında seçici hareketler borsada öne çıkıyor.

2019’da belirsizlik yaratacak başlıkların başında FED’in izleyeceği yol haritası, ABD’nin dış ticaret politikası, ABD ve Çin ekonomisinde yavaşlama, Birexit’te anlaşma sağlanamaması geliyor.
Türkiye’de Mart 2019’da yapılacak yerel seçimler, enflasyonla mücadelede atılacak olan adımlar, büyüme, cari denge yatırımcıların takip edeceği önemli gündem maddeleri olacak.

 

Metin Ayışık/Gedik Yatırım Genel Müdürü

Küresel tarafta ABD-Çin arasındaki ticaret savaşının izleyeceği seyir, mart itibariyle resmi olarak gerçekleşmesi gereken Brexit süreci, Avrupa Parlamentosu seçimleri, AB Komisyonundaki ve Avrupa Merkez Bankası’ndaki görev değişiklikleri, çok sayıda gelişmekte olan ülkede gerçekleşecek olan seçimler izlenecek. Yurtiçi tarafta, ilk çeyrek sonundaki yerel seçimler, büyüme ve enflasyonun izleyeceği seyir, cari dengenin finansmanı ve bütçe disiplinine bağlılık piyasaların yakın takibinde olacak.
Portföyde nakit ve nakit benzeri yatırım araçların ağırlığının yüksek tutulması tercih edilebilir. Bu durum olası dalgalanmalara karşı doğal bir korunma sağlayabileceği gibi oluşabilecek olası fırsatların yakalanması konusunda da esneklik sağlayacaktır.

Fed’in faiz artırımlarının hız kesmesi durumunda 2019 yılında ons altının önceki yıllara göre daha iyi bir performans gösterebileceğini ancak bu taraftaki hareketlerin belirli bant aralıkları içerisinde gerçekleşebileceğini düşünüyoruz.

 

İş Portföy Genel Müdürü/Tevfik Eraslan

2019 yılında yurt içinde takip edilecek önemli konu başlıkları Mart ayında yapılacak yerel seçimler, bankaların sermayeyi güçlendirme çalışmaları,2018 yılında yükselen enflasyonun 2019 yılında izleyeceği patika ve Merkez Bankası’nın yaklaşımı ile maliye politikası olacaktır.

Bu beklentiler ışığında kendi içsel büyümesini sağlayabilen ve genel olarak zayıflaması beklenen büyüme dinamiklerine hassasiyeti düşük büyüme hisseleri ile değerleme açısından geride kalmış, büyüme dinamiklerine hassasiyeti nispeten daha az olan değer hisselerine yatırım temasının öne çıkacağını tahmin etmekteyiz. Her ne kadar risk algısındaki artış Türk varlıklarına olan talebi olumsuz etkileyebilecek olsa da, değerleme açısından benzer ülke varlıklarına göre Türk varlıklarının ucuzluğunun ilgiyi destekleyebileceğini düşünmekteyiz.

Önümüzdeki sene için şekillenmeye başlayan piyasa beklentileri doğrultusunda borçlanma araçlarının biraz daha öne çıkabileceğini düşünmekteyiz. Bunun yanı sıra, gelişmiş ülke merkez bankalarının faiz artırımlarının yavaşlayabileceği bir ortam, altın ve benzeri emtiaları destekleyebilecektir. Ayrıca, seçilmiş temalı hisse senedi yatırımları ile portföylerin desteklenebileceğini düşünüyoruz. Yatırımcılarımıza, yatırımlarına orta ve uzun vadeli perspektifle bakmalarını ve ürün çeşitliliğini artırarak riskin dağıtılması ilkesi ile portföylerini oluşturmalarını öneriyoruz.

Orta risk profiline sahip bir yatırımcı için yatırım fonu portföy dağılımı önerimiz;  yüzde 60 Özel Sektör Borçlanma Araçları Fonu, yüzde 20  Eurobond Borçlanma Araçları Fonu, yüzde 15 Altın Fonu, yüzde 5 Hisse Fonu olacaktır.

 

Yapı Kredi Portföy Genel Müdürü/Emir Alpay
Yerel seçimler hiç şüphesiz en önemli gündem maddesi. Ancak seçim sonrası dönemde ekonomide daha iyi bir performans izleneceğini düşünüyoruz. Ayrıca yılın ikinci yarısından itibaren enflasyonun da düşüş trendine girmesi ve sene sonu hedeflerine uygun seyretmesi olumlu algılanacaktır. Bu durum para politikasında da revizyon getirebilir. FED ile birlikte Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) aksiyonları da izlenecektir.  

TL cinsi sabit getirili enstrümanlar ile hisse senetleri ve bunları içeren fonlar ön plana çıkabilir. FED’in beklentilerin altında bir faiz artırma senaryosunda zayıflayacak olan dolar, emtia tarafına destek verebilir. Bu durum hem altın hem de bakır ve demir cevheri gibi endüstriyel emtialarda geçerli olacaktır.

Düşen risk primi ve azalan CDS spreadleri ile birlikte Eurobond faizleri de geriliyor. Bu durum 2019 içinde de devam edecek. Bu nedenle yabancı para cinsinden bir getiri oluşabilir. Ancak kurların yatay yönlü seyri durumunda TL bazlı getiri sınırlanabilir.

 

    2018 YILINDAKİ ÖNERİLERİMİZ VE GERÇEKLEŞMELER

  • Türkiye ile ABD, AB ve Almanya ile ilişkiler, gümrük birliğinin güncellenmesi gibi konular, başta Suriye olmak üzere Ortadoğu kaynaklı jeopolitik riskler para politikasına ilişkin tartışmalar, yurtiçi siyasi gerilimler, olası bir erken seçim ihtimali risk unsurları olarak öne çıkabilecek demiştik. Nisan 2018’de erken seçim kararı verilirken, seçmenler, 24 Haziran’da cumhurbaşkanını ve milletvekillerini seçmek için sandık başına gitti.
  • BIST 100’de düşüşlerde 90.000’li seviyeler dip olarak kalırken 120 binlerin test edildiği hatta olumlu gelişmeler halinde 140 binlere doğru çıkışın yaşandığı bir borsa görülebileceğini belirtmiştik. BIST 100 Endeksi en düşük 84.000 en yüksek 121.532 seviyesini gördü.
  • TL üzerindeki baskının devam edeceğini, Dolar/TL kuru için 3,70’lerin dip seviyeler olurken fiyatların 4,20’li seviyelere çıkabileceğini belirtmiştik. Dolar/TL kuru en düşük 3,71 seviyesini görürken en yüksek 7,23 seviyesini gördü.
  • Gösterge faizde yükseliş eğilimi devam edeceğini , en düşük yüzde 12.50’nin çıkışlarda ise yüzde 15’in takip edileceğini belirtmiştik. Gösterge faiz en düşük yüzde 12,85’i görürken en yüksek 28,29’a çıktı.
  • Gram altın dolar kurundaki harekete bağlı olarak yükselişini sürdüreceğini söylemiştik. Gram altın yüzde 25 değer kazandı.
  • Yılın ilk yarısında ekonomik büyümenin yüksek seyrini sürdüreceğini ancak yılın üçüncü çeyreğinden itibaren baz etkisi nedeniyle ivme kaybedeceğini belirtmiştik. Bunun da üçüncü çeyrekten itibaren piyasalarda olumlu algının değişmesine neden olabileceğini vurgulamıştık. Büyüme verileri üçüncü çeyrekte hızlı düşüş gösterdi.
  • Başta FED olmak üzere büyük merkez bankalarının para politikalarında daha hızlı bir sıkılaştırmaya neden olacak gelişmelerin yaşanmasının piyasaları olumsuz etkileyebileceğini belirtmiştik. Yıl boyunca her FED toplantısı öncesinde piyasalar gerilim yaşadı. Yılın başlarındaki şahin mesajlar satış baskısına neden oldu.
  • Sanayi hisselerinin Endeksi taşımaya devam edeceğini, Metal Ana, Metal işleme sektörlerinin ilgi göreceğini, holdinglerin performansının endekse yakın banka sektörü hisselerinin ise Endeksin altında kalacağını belirtmiştik. Sanayi hisseleri bankalara göre daha iyi bir performans gösterdi.
  • Risk iştahı biraz daha yüksek yatırımcılar reel getirisi kısmen yüksek olan özel sektör tahvillerine yönelebilir demiştik. Özel sektör tahvilleri alternatif bir seçenek olarak mevduata göre yatırımcılara getiri sağladı.
  • Bitcoin veya genel olarak kripto paraların daha fazla konuşulacağını söylemiştik. Bitcoin hızlı çıkışının ardından düşüşü ile gündemde yer buldu.

 

     2019 YILI BEKLENTİLERİMİZ

  • FED aralık ayında faizi 25 baz puan artırarak yüzde 2,5’e yükseltti. 2019’da üç defa gerçekleştirilmesi düşünülen faiz artış beklentisi ise ikiye indi. Bu gelişme piyasaların moral bulmasına olanak verecek. Bununla birlikte uzun vadede dolara olan talebi güçlü tutmaya devam edecek.
  • ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının gerçek etkisi 2019’da hissedilecek. ABD’nin Çin ürünlerinde gümrük tarifelerini yükseltmesi dünya ekonomisinde büyümeyi olumsuz etkileyecek.
  • 2019’da büyüme yavaşlayacak, işsizlik artacak. Enflasyonda kısmı olarak düşüş yaşanacak.
  • 2019’da gelişmekte olan ülkeler kaynak bulma sorunu yaşayacak. FED parasal sıkılaştırmayı sürdürecek. FED 2018’de piyasadan 400 milyar dolar çekti. 2019’da 600 milyar dolar çekecek. Bu sıkıntılı bir sürecin yaşanmasına neden olacak. 2019’da Avrupa merkez bankası da parasal sıkılaştırmaya gidecek.
  • 2019 yılında borçları döviz, gelirleri TL olan şirketleri sıkıntılı bir süreç bekliyor. Döviz gelirleri toplam gelirlerinin yüzde 50’sinden fazlasını oluşturan şirketler için olumlu bir süreç yaşanacak.
  • Turizm şirketleri olumlu etkilenecek.
  • Küresel ekonomilerdeki büyüme en büyük sorun olarak ortaya çıkacak.
  • BIST 100 Endeksi yılı yükselerek tamamlayacak. Endeks tarihi boyunca arka arkaya iki yıl hiç kaybettirmedi. 2019’a dip seviyelerde giriyor ve yılı pozitif getiri ile tamamlayacak. BIST 100 yüzde 20 oranındaki değer kayıplarının ardından, yüzde 50’ye varan yükselişler gerçekleştiriyor.
  • Dolar/TL kuru 2018 yılında en büyük çıkışlarından birini yaşadı. Yıla 3,58 seviyesinden başlarken tahminlerin üzerinde bir seviyeye çıkarak bir ara 7,23’ü gördü. Yıl sonunda ise 5,25’lere çekildi. 2019 yılında 5,00 – 7,23 bandında uzun sürecek bir hareket yaşanabilir. Bununla birlikte düzeltme süreci ve oynaklık devam edecek. 5.20 seviyesinin altında kalıcı bir hareket yaşanması halinde 4,80 hatta 3,80’ler test edilebilecek. 7,00 liranın üzerinde bir hareket ise 2019’da zor görünüyor.
  • TL mevduat faizleri cazip olduğu için yatırımcının ilgi odağında olmaya devam edecek.
  • Ekonomik büyümede yavaşlama var. Önümüzdeki birkaç çeyrekte daralma olasılığı yüksek. Döviz krizi etkisinin azalmasıyla ekonomide önümüzdeki yılın ikinci yarısından itibaren daha olumlu bir seyir izlenebilecek.
  • AB ile ilişkilerde 31 Mart seçimlerine kadar ilerleme kaydedilmeyebilir. Fakat vize serbestisi süreci, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, Brexit, göç krizindeki yük paylaşımı gibi meseleler yıl boyunca ilişkilerde zorlayıcı konular arasında yer alıyor.( Zeynep Aktaş/ Fortune Türkiye)