Merhaba,
2020 yılına dair yapılan beklentiler, analizler ve planlar, COVID-19 salgını ile birlikte anlamını yitirdi. Dünya, ticarette korumacı eğilimlerin, ABD-Çin anlaşmasının ardından sona ermesi ve Brexit sürecinin netlik kazanması ile birlikte iki önemli risk unsurunu geride bırakmışken, ortaya çıkan salgın tüm önceliklerin giderek değişmesine sebep oldu. Türkiye küresel virüs sarsıntısı sebebiyle oldukça zor dönemlerden geçiyor. TL’deki istikrarlı seyrin sürmesi, enflasyon ve faizler genel seviyesi görünümü açısından oldukça mühim. Yılın geri kalanında görünümün ve ana makroekonomik verilerin nasıl gerçekleşeceği, salgının kontrol altına alınma süreci ile alakalı olacak. Temmuz ayında açıklayacağımız Fortune 500 listesi tüm bu olumsuzluklar ortamında önemli analizlerle ayrıntılara liderlik edecek. CRIF Türkiye ekibinin bu sene 13’üncü kez hazırladığı Fortune Türkiye 500 Araştırması için geri sayım başladı. Heyecanla bekliyoruz…
Fortune Amerika ise bu sene 66’ıncı kez açıkladı F500 listesini. Bu yılın 500’ünü oluşturanlar, 14,2 trilyon dolarlık satış geliriyle ABD ekonomisinin üçte ikisini temsil ediyor. Listenin birincisi bu yıl da Walmart oldu. Şirket, yarım milyar doları aşan satış geliriyle sekizinci ardışık yılda da Fortune 500 sıralamasında ilk sıraya yerleşti. Mega perakendecinin kârı yüzde 123 ve roket hızında büyüdü. Apple ve Exxon Mobil’i geride bırakıp ikinci sıraya yerleşen Amazon ise şimdiye kadarki en yüksek sıralamaya ulaştı. Dijital devin satış gelirinde 48 milyar dolar civarı bir artış meydana geldi. Bu büyük şirketlerle ilgili olarak listenin tamamını ve tüm detayları ilerleyen sayfalarımızda okuyabilirsiniz
Dergimizin kapak haberini üzerinde uzun süredir konuşulan normallşeme sürecine ayırdık.Türkiye dahil olmak üzere çeşitli ülkeler planlarını yaptılar ve normalleşme süreçlerini başlatıyorlar. Bu yeni dönem eski normale dönüş değil, yeni bir normali yaratma süreci olacak. Konuyu Teknoloji Editörümüz Kerem Özdemir kaleme aldı. İlgiyle okuyacaksınız…
Önümüzdeki on yıl kritik. 2030’a kadar olan süreç ileride, dünyanın sanayi devrimi ve internet devriminden sonraki en yıkıcı, aynı zamanda da inşallah en yapıcı dönüşüm eşiklerinden biri olarak kayıtlara geçecek. Corona dönemi, “zor oyunu bozar!” atasözünü en iyi açıklayan örneklerden biri olarak anlatılacak.
Hepinize iyi okumalar..
