Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, katıldığı ortak yayında ekonomi gündemine ilişkin kendisine yöneltilen soruları yanıtladı.
Zeybekçi “İlk 3 aylık dönemde dış ticaretin yani ihracatın eksi olarak yansımasından kaynaklanan bir sonuç yaşayacağız gibi görünüyor. 2015’in ilk 2 ayında ihracatımızda altın dahil yüzde 3.5, altın hariç yüzde 11 civarında bir düşüş söz konusu. Ama eğer, 2014 yılının ilk 2 ayında ki dolar/Euro paritesi 1.36 seviyesindeydi, 2015 yılında bu 1.11’ler, Ocak’ta 1.16, Şubat’ta 1.11’ler seviyesine düştü. 2014 yılında ki parite aynı olsaydı ihracatımız yüzde 6 artmış olacaktı. Yani düşüş yerine artmış olacaktı.” dedi.
Türkiye bu faizi haketmiyor
Zeybekci faiz tartışmalarına ilişkin şöyle devam etti: “Türkiye’de hiç kimse bu faiz oranları için uygun diyemez. Türkiye bu yüksek faiz oranını hak etmiyor. 2014 Ocak ayında çok abartılı bir faiz artışı yapıldı. MB’nin piyasanın önünden gitmesi lazım. Faizlerin daha önce düşürülmesi gerekiyordu”
“Kura müdahale etmemek lazım”
Döviz kurlarındaki hareketlilik konusunda ise Zeybekci, değerli doların ABD’yi rahatsız etmeye başlayacağını belirterek “Türkiye’deki kur dalgalanması Türkiye kaynaklı bir gelişme değil. Kura müdahale etmemek lazım” şeklinde konuştu.
Moody’s’in yorumu sağlıksız
Moody’s’in değerlendirmesine de değinen Bakan Zeybekci, Moody’s’in bankalarla ilgili yaptığı yorumu çok sağlıksız bulduğunu belirterek şunları söyledi: “Bu yorum son derece sağlıksız bir yorum. Türkiye’de bankacılık sistemi ile ilgili AB üyesi 28 ülkenin içinde sermaye yeterlilik oranı anlamında baktığımız zaman 25 AB üyesi ülkeden daha sağlam durumdayız. Yüzde 8 olması gerekendir denilirken Türkiye’deki tüm bankaların ortalaması yüzde 16’dır. Böyle bir şeyde bankacılık sisteminin böyle bir yorumlamaya tabi tutulmasını doğru bulmuyorum. Orada denmeye çalışılan Türkiye’deki bankalardan kredi kullanan firmaların bu kur artışından kaynaklanan endişelerden veya negatifliklerden dolayı borçlarını geri ödemede mükellefiyetlerini yerine getirmede sıkıntı yaşayacaklarından dolayı bankalarda sıkıntı yaşam ihtiyacı vardır.”