Zeybekci: Dolara müdahaleye gerek yok

0
22

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Merkez Bankası’nın faizlerle ilgili 3-5 ay öncesine göre daha rahat olduğunu söylemek zor. Faiz indirimiyle, faizi aşağı çekmekle ilgili bir beklentimiz yok” dedi.

Zeybekci, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’nun Levent’teki yeni ofisinin açılışında basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin “Dolar/TL bugün en son 2,85’lerdeydi. AK Parti ile MHP’nin görüşmesi olacak ama siyasi belirsizlikten en çok iş adamlarımız tedirgin. Bu noktada önlemler alınacak mı?” sorusuna karşılık Zeybekci, kurla ilgili bugüne kadar hiç rakam telaffuz etmediğini söyledi.

Zeybekci, “Şundan emin olun ki Türkiye gerek toplam borç yapısı gerekse bankalarımızın yapısı gerekse Türkiye’nin kısa vadeli yurtdışı borçları ve mükellefiyetleri anlamında baktığımız zaman bu konuda hiç kimse çıkıp da ‘Ey ekonomi bakanı sen yanlış, yalan söylüyorsun’ diyemez. Çünkü rakamlar ortada. Türkiye’nin endişe duymasını gerektirecek hiç birşey yoktur” diye konuştu.

Ekonominin seçimleri sevmediğini dile getiren Zeybekçi, “Son 1,5 yıl içerisinde 3 seçim yaptığınızda, bir tane erken seçim ihtimalinin bulunduğu ortamda ekonomik göstergeler veya ihtiyaçlar böyle bir endişeye gerek duymasa bile bazı fırsatçılar veya bazı hassas dengeleri olup da bundan endişe duyan tez canlılar yüzünden bazı hareketler olabilir” ifadelerini kullandı.

Zeybekci, bu durumun yapı itibarıyla açık pozisyonda veya gelirleri TL olup da borçlanma yapısı döviz üzerine olan firmaları etkilediğini kaydederek, döviz borçlanmalarında endişe duyulmasının son derece normal olduğunu aktardı.

Türkiye’de bu endişelerin bir tabanının ve karşılığının olmadığına dikkati çeken Zeybekci, “Bu durumdan zarar gören kuruluşlar olabilir. Ama bu durumlarda sakin olmak gerekir. Bununla ilgili kalkıp da müdahale etmemek lazım. Piyasa bunun dengesini bulacaktır. Bu dengeyi bulurken, dengeleri kuramayan, bu konuda rahatsızlığı olan şirketlere de zarar verme ihtimali vardır. Ama ben bunun geçici olacağına inanıyorum” değerlendirmesini yaptı.
 
“IRAK’A İHRACATTA TOPARLANMA BAŞLADI”
Bakan Zeybekci, “DAEŞ ve terör örgütlerinin faaliyetleri, Türkiye ile Irak arasındaki ilişkileri nasıl bir boyuta götürecek. Yatırım türü değişecek mi?” şeklindeki soru üzerine, DAEŞ’in İslam’a verdiği zararı anlattı.
DAEŞ’in iki ülke arasındaki ticareti de tahrip ettiğini dile getiren Zeybekci, 2015’in ilk yarısında geçen yılın aynı döneminde göre ticaret hacminin düştüğünü, ancak ilk defa bu düşüşün yavaşladığını, Irak’a yapılan ihracatta artışın başladığını söyledi.

Zeybekci, huzursuz ortamların ekonomiyi de kötü etkilediğini belirterek, Irak’ta yıllardır süregelen karışıklık ve terör saldırılarının ülkeye verdiği zarardan bahsetti.

“Irak’ın desteğe, bir şekilde kaynağa ihtiyacı var. Zamana ihtiyacı var. Bu üçünü bir araya getirmek hususunda en büyük destekçisi Türkiye olacaktır” diyen Zeybekci, bu konuda ülke ve yetkililerin verdiği destekleri anlattı.

“FAİZLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİMİZ DEĞİŞMEDİ”
“Yarın Merkez Bankası’nın faiz kararını belirleyeceği bir toplantı var. Bunun öncesinde dolar kurunun da rekor düzeye ulaştığını biliyoruz. Acaba ihracatçılar açısından oluşması gereken faiz kararı sizce ne olmalıdır?” şeklindeki soru üzerine Zeybekci, faizle ilgili görüşlerinin belli olduğunu ve hiç değişmediğini söyledi.
Bakan Zeybekci, şöyle devam etti:

“Ama şartlar ve imkanlar değişti mi? Evet değişti. Hala aynı şeyi söylüyoruz. Türkiye olarak yüzde 5’in altındaki büyümeyi kabul edemeyiz. Neden? Yaklaşık olarak bir milyon net nüfus artışı ve 600-700 bin civarında da işgücüne yeni katılım. Yani Türkiye’de nüfusun işgücüne katılım oranını da eklersek Türkiye olarak yıllık en az 1,7 milyon yeni iş üretmemiz gerekiyor. O yüzden yüzde 5’in altında bir büyüme her zaman bizi ya yerinde saydırır ya da yavaş yavaş böyle durağan hale getirir. Yatırım yapmamız, daha çok üretmemiz, büyümemiz gerekiyor. Bunun için en önemli girdi finansman kaynaklarının bol ve ucuz olması gerekiyor.

Dolayısıyla buradan yola çıkarak faizlerin de Türkiye’de hem bol kaynak hem de ucuza ulaşmak anlamında faizlerin düşük olması gerekiyor. Şu andaki seviyesinden daha aşağılarda olması gerekiyor. Şu anda Merkez Bankası’nın faizlerle ilgili bundan 3-5 ay öncesine göre daha rahat olduğunu söylemek zor. Bu yüzden böyle bir beklentimiz yok. Yani faiz indirimiyle, faizi aşağı çekmekle ilgili bir beklentimiz yok.”
 
“HİÇBİR MALİYET CAN MALİYETİNDEN DAHA PAHALI DEĞİLDİR”
“Türkiye yurt içi ve yurt dışı kamplara yönelik hava harekatının ve erken seçimin maliyetinin ne kadar?” sorusuna Zeybekci, “Seçimlerin masrafı anlamında bir maliyeti tartışmak Türkiye’ye haksızlık olur. Yani nakliye masrafı, mesai, sandık, kağıt parası diye bakılırsa bu son derece sığ, Türkiye’de tartışılmaması gereken bir konu olur” diye cevap verdi.

Zeybekci, ekonomi dünyasının seçimlerden pek hoşlanmadığını kaydederek, “Seçimler yaklaştığı için faiz, kur artarsa bunun şu kadar maliyeti olur” demekle sonuçlanmamış bir sürecin maliyetlendiğini, yıllara bakılması gerektiğini dile getirdi.

Bakan Zeybekci, “2015’i kaybederiz, 2016’yı, 2023’ü, gelecek günleri kazanacaksak böyle şeyleri Türkiye’de siyasetin ve milli iradenin oluşmasında bu işlerin maliyeti var, masrafları var. O zaman ‘Milli irade oluşmasın mı? Millete bir daha gidilmesin mi?’ gibi soruları da beraberinde getirir” diye konuştu.

Terör örgütünün kamplarına yönelik hava harekatının maliyetine ilişkin Zeybekci, şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye’nin birliği ve beraberliğine, ülkenin kardeşliğine, vatanın ve milletin bölünmezliğine yan gözle bakan veya buna karşı bir hareket içerisinde bulunan her ne varsa bugüne kadar milyonlarca şehit vererek biz bu ülkeyi vatan haline getirmişiz. Hiçbir maliyet can maliyetinden daha pahalı değildir. Onun için canların kaybolmaması için gereken her ne maliyet varsa ülke olarak buna katlanacağız. Bu yüzden hiç saymayacağız. Ne kadar masraf oldu, ne harcandı tabii ki bunların devlette kayıtları vardır. Ama bu ülkede hiç kimseye ülkenin, vatanın birlik ve beraberliğinin devamı için savunma harcamalarımızın maliyeti sorulmamalı.”
 
“ÇİN İLE REKABET YERİNE İŞBİRLİĞİ YAPMALIYIZ”
Zeybekci,  bir gazetecinin “Çin’in Yuan’da gittiği devalüasyonun Türk ihracatçısına nasıl etkisi oldu?” sorusu üzerine, geçen hafta Çin’in yaptığı bu operasyonun ihracatta avantaj sağlamak amacıyla gerçekleştirildiğini anımsatarak, bu konunun Türk ürünleri için dezavantaj sağladığını aktardı.

“Çin ile rekabet etmek yerine işbirliği yapmalı, işbirliği fırsatları geliştirmeli, bunun yöntemlerini bulmalıyız” diyen Zeybekci, Çin’in 10 yıla varmadan dünyanın en büyük ekonomisi olacağının öngörüldüğünü bildirdi.

Zeybekci, büyümenin artık üretimle gerçekleşebileceğine yönelik bir yorum ve yerli otomobilin büyümeye etkisinin nasıl olacağına ilişkin bir soruya karşılık, üretime ağırlık veren ülkelerden örnek vererek bu ülkelerin ekonomisinin gelişmesini anlattı.

Bakan Zeybekci, şunları kaydetti:

“Türkiye olarak üretmekten başka şansı olmayan bir ülkeyiz. Üretmek, büyümek zorundayız. Her alanda özellikle teknoloji yaratan alanlarda. Öyle sektörler var ki teknoloji yaratıyor. Otomotiv sektörü de böyle bir sektör. İnşaat, savunma sanayi, enerji sektörü de böyle. Bunlar birçok buluşu tetikleyen sektörler. Plastikten, kauçuktan, demir-çelikten alışıma kadar birçok yeri etkileyen bir alan otomotiv. Bu anlamda çok önemsiyoruz. Türkiye’nin otomotivde geldiği yer çok önemli. Üretim için doğru zamana geldiğimizi düşünüyorum. Biz de yüksek teknolojiyi sonuna kadar destekliyoruz.”

CEPTE EK VERGİ YOK
Türkiye’de cep telefonlarının fiyatlarını artırıcı ek vergi asla olmayacağını vurgulayan Zeybekci, cep telefonu ve tabletlerin Türkiye’de üretilmesini teşvik eden kararlarının bulunduğunu ifade etti.