Yunanistan tarihinin yarısında borç ödedi

    0
    20

    Yunanistan’ın durumu malum. 

    Businesssayfasi.com’da yer alan habere göre, en son hükümet yardım paketi ile ilgili referanduma gitmeye karar verdi ve Yunan Meclisi bu öneriyi kabul etti. Yunanistan için kritik günler artık saatlere dönüyor. 

    Peki ekonomik kriz Yunanistan’ın kaderi mi?

    Tarih yalan söylemez. Yunanistan Osmanlı İmparatorluğu’ndan ilk bağımsızlığını kazanan balkan devleti. 1829 yılında Edirne antlaşması ile Osmanlı’dan ayrıldı. O tarihten 2008 yılına kadar ülke geçirdiği 179 yılın yarısını finansal krizle geçirdi. Bu bilgi Carmen M. Reinhart ve Kenneth S. Ragoff’un kaleme aldığı Türkiye’de CNBC-e’nin 10. Yılı için NTV yayınlarından bastırılan ‘Bu defa farklı: Finansal çılgınlığın 800 yıllık tarihi’ adlı kitapta yer alıyor.

    Kitapta Yunanistan’ın bağımsızlığından bu yana geçirdği yılların yüzde 50,6’sının bodrç ödeyememe veya yeniden yapılandırma ile geçirdiğini ortaya koyuyor. Bu alanda Yunanlılar, dünyanın önde! Gelen ülkelerinden biri. Avrupa ülkeleri arasında ilk sırada yer alıyor. Dünyada ise Latin Amerika ülkelerinden Ekvador bağımsızlığından bu yana geçirilen yılların yüzde 58,2’sini, Honduras yüzde 64’ünü borç ödeyememe veya yeniden yapılandırma ile geçirmiş. Afrika ülkelerinden Angola’da bu oran yüzde 59,4, Orta Afrika Cumhuriyeti yüzde 53,2 ile Yunanistan’dan daha kötü durumdalar.

    Böyle bakıldığından Yunanistan’ın borç ödeyememe veya borç yeniden yapılandırma ile birlikte anılan ülke olduğunu söyleyebiliriz. Belki de AB ve IMF bu verilere bakarak Yunanlıların bunu bağımsızlıklarından bu yana alışkanlık haline getirdiğini düşünüyor olabilirler.

    Bu arada bu oran Türkiye’de kaç diye sorulabilir. Türkiye özellikle 90’lardaki kötü performansına rağmen bağımsızlık ya da 1800 yılından bu yana borç ödeyememe veya yeniden yapılandırma ile geçirdiği zaman toplam yıllarının sadece yüzde 15’i. Kurtuluş Savaşı geçirmiş, Osmanlı’nın borçlarının bir kısmını miraz almış, özellikle birinci dünya savaşı sonrası önemli badireler atlatmış bir ülke için bu oran pek de kötü sayılmaz.

    Bu konuda fazla yorum yapmadan Reihhart ve Ragoff’un kitabından ilgili tabloyu sizinle paylaşalım. Tabloda sıralama en kötüden iyiye doğru yapılmıştır.