Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, kadroya alınacak taşeron işçi sayısının henüz belirlenmediğini söyledi.
Yılmaz, özel bir TV kanalının yayınında gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı.
AK Parti’nin seçim beyannamesinde yer alan hususlarla hükümet programı çıkaracaklarını, vaat ve reformlara ilişkin yol haritası hazırlayacaklarını anlatan Yılmaz, 3 ay, 6 ay, 1 yıl gibi periyotlarda değişik vaatleri kapsayan bir eylem planı planı oluşturulacağını ifade etti.
Seçim sürecindeki vaatlerini en kısa sürede ve etkin şekilde hayata geçirmek için tüm çalışmaları yapacaklarını dile getiren Yılmaz, şöyle konuştu:
“İlk 3 ay, daha kısa vadeli, hemen yapılacak hususları kapsayacak. Bunlar idari kararlar, somut vaatler olabilir. Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplanacak. Seçim beyannamemizde ortaya koyduğumuz vaatleri oraya taşıyıp, gerekli çalışmaları yürüteceğiz. Emeklilere, gençlere, çiftçilere, esnafa dönük somut vaatlerimizi en kısa sürede gerçekleştirme yönünde hazırlık yapacağız.”
Asgari Ücret Tespit Komisyonunda bir sorun çıkıp çıkmayacağı sorusuna karşılık Yılmaz, şunları kaydetti:
“Çok sorun çıkacağını düşünmüyorum. Tam bir uzlaşma olmasa bile seçim beyannamesinde ortaya koyduğumuz çerçevenin kabul göreceğine inanıyorum. Burada çok ciddi bir sorun görmüyorum. Süreç içinde iş dünyasının endişe, kaygı ve önerilerini de dinleme fırsatı bulacağız. Bu da çok önemli. Bin 300 lira rakamını tespit ederken de bir denge gözettik. İş dünyasının kaldırabileceği yükle, çalışanların beklentilerini dengeleme gayreti içerisinde olduk.”
Yılmaz, emekli aylıklarının artırılmasının kanuni düzenleme gerektirdiğini, bunu da en kısa sürede hayata geçireceklerini vurguladı.
Taşeron işçelerin kadroya alınmasına yönelik de değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, “Kadroya alınacak işçi sayısı henüz belirlenmedi. Bu Maliye Bakanlığımızın yürüttüğü bir çalışma. Kanuni düzenlemeyi yaptık. Şu anda Maliye Bakanlığımız, sendikalarla, bakanlıklarla, ilgili tüm kesimlerle çalışma yürütüyor. Bu çalışmayı tamamlar tamamlamaz bunlar netleşmiş olacak. Henüz benim bildiğim net bir rakam yok” dedi.
Yılmaz, kadro çalışmasının 200 bin kişiyi ilgilendirdiğinin belirtilmesine karşılık, “Rakamsal bir hedef yok, böyle bir hedef koymuş değiliz. Detaylar çalışılıyor. Sonuçta çıkacak liste bu rakamı tayin edecek” diye konuştu.
Cevdet Yılmaz, bütçe konusundaki sorular üzerine, büyük ihtimalle bu yıl için geçici bütçe yapılacağını, gelecek yılın ilk aylarında da kalıcı bütçenin hazırlanacağını söyledi.
Ekonomiyle ilgili bakanlıkların yeniden yapılandırılacağı ve bakanlık sayısının artacağı yönündeki değerlendirmelerin anımsatılması üzerine Yılmaz, “Yeni hükümet kurulurken muhtemelen bazı kurumsal düzenlemeler yapılacaktır. Bunların ne olduğuna ilişkin henüz somut bir veriden bahsedemeyiz. Çok köklü ve fazla bir değişiklik beklemiyorum ama belli değişiklikler yapılabilir. Burada sayıdan ziyade kurumsal fonksiyonların ayrışması söz konusu. Sayı değişmeyebilir ama belli kurumlar arasında, belli yapıların işlevlerinin yeniden düzenlenmesi şeklinde bir çalışma olabilir” diye konuştu.
Yılmaz, yeni dönemde Türkiye’yi yüksek gelir grubuna sıçratacak 2. nesil reformalar hayata geçireceklerini, bu yönde ciddi hazırlıkları olduğunu kaydetti.
“OVP güncellenebilir”
Başbakan Yardımcısı Yılmaz, yeni hükümetin Orta Vadeli Program’ı güncelleyebileceğini söyledi.
Yılmaz, “Yeni ortam, hükümet ve şartlarla birlikte Orta Vadeli Program (OVP) güncellenebilir. Hükümet oluştuktan sonra bunu göreceğiz ama radikal güncellemeler de olmayacaktır” dedi.
Yılmaz, A Haber’de gündeme ilişkin soruları yanıtladı. ABD Merkez Bankasının (Fed) kademeli olarak faiz artırımı kararının uzun zamandır gündemde olduğunu ancak gerçekleşmediğini belirten Yılmaz, aralık ayında faiz artırımı ihtimalinin kuvvetlendiğini söyledi. Bu durumun şimdiden piyasaları etkilediğine işaret eden Yılmaz, “Bu normalleşme göstergesi, kötü bir şey değil. Yani olağanüstü bir durumdan daha normal bir duruma geçiş. Piyasaların bunu nasıl yorumladığı çok önemli. Normalleşme olarak yorumlandığında daha az olumsuz etkileri olacaktır. Fed’in bu kararı hızlı bir karar olmayacak, çok yüksek artışlar olmayacak, küçük küçük geniş bir zamana yayılmış şekilde normalleşmenin gerçekleşeceğini ifade ediyorlar” diye konuştu.
Cevdet Yılmaz, Fed’in faiz arttırımı kararından sonra değişik etkilere karşı Merkez Bankasının ön hazırlıkları olduğunu belirtti. Merkez Bankasının gelişmeleri dikkatle izlediğini vurgulayan Yılmaz, duruma göre gerekli tepkilerin verileceğini kaydetti.
“Riskler ortadan kalktı”
Seçmenin 7 Haziran’dan sonra partilerin gösterdiği tavırları çok iyi izlediğini ifade eden Yılmaz, “Vatandaşımız, daha çok huzur ve istikrar istedi bunu da AK Parti’de gördü” değerlendirmesinde bulundu.
Yılmaz, siyasi istikrar olmadan ekonomik istikrar kurulamayacağını, Türkiye’nin de bunu son 13 yılda ve daha öncesinde olumlu ve olumsuz örneklerle çok iyi gördüğünü söyledi. 1 Kasım genel seçiminin sonuçlarının ekonomiye çok olumlu yansıyacağını anlatan Yılmaz, risklerin ortadan kalktığını belirtti. Yatırımcıların daha öngörülebilir bir çerçevede hareket etme imkanına kavuştuğunun altını çizen Yılmaz, böylece üretimde, istihdamda, ihracatta ve her alanda daha olumlu bir perspektif oluşacağına işaret etti.
“OVP güncellenebilir”
OVP’de gelecek yıl için yüzde 4 büyüme hedeflediklerini hatırlatan Yılmaz, şöyle devam etti:
“Yeni ortam, hükümet ve şartlarla birlikte OVP güncellenebilir. Hükümet oluştuktan sonra bunu göreceğiz ama radikal güncellemeler de olmayacaktır. Şartlardan ve siyasi ortamın değişiminden dolayı bazı güncelleme ihtiyaçları olabilir. Bu yeni ortamda yüzde 4 büyümenin çok rahatlıkla gerçekleşebileceğine ve bunu da (yukarı yönlü revize) aşabileceğimize inanıyorum. Yeter ki reformlarımızı zamanında hızlı bir şekilde gerçekleştirelim. Siyasi istikrar, reformlar, dönüşümler bir araya geldiğinde bize çok güçlü bir ekonomik perspektif sağlıyor. Küresel ortam çok olumlu olmasa bile bu tür artılarımızla, birçok ülkeden pozitif yönde ayrışacağımızı düşünüyorum.”
Yılmaz, hükümet oluşmadığı halde kurlarda ciddi hareket ve faizlerde de yaklaşık 1,5 puan civarında aşağı yönlü bir hareketlenme gördüklerini ifade etti. Seçimden sonra finansal olumlu etkilerin yanında insanların psikolojisinin de değiştiğini dile getiren Yılmaz, 4 yılın sonunda Türkiye’yi her alanda çok daha iyi bir noktaya taşıyabileceklerini kaydetti.
“Yeni anayasa Türkiye’nin ihtiyacı”
Seçim döneminde basın yayın organlarına kesilen cezalara ilişkin bir soru üzerine Yılmaz, “Kamu yayını yapan kurumlarla ilgili daha farklı düzenlemeler her zaman olabilir. Sonuçta vatandaşın vergileriyle finanse ediliyor. Ancak özel yayın yapan kanallar ile ilgili çok daha esner bir çerçevemiz olmalı diye düşünüyorum. Çoğulcu bir yapı içerisinde özel kanallar çok daha rahat hareket edebilmeli. Türkiye demokratikleşmesini devam ettirdikçe bu sorunları da aşacağız” şeklinde konuştu.
Yılmaz, anayasa değişikliğiyle ilgili bir soru üzerine de özgürlükçü bir sivil anayasanın uzun zamandır tartışıldığını anımsatarak, “Bu Türkiye’nin bir ihtiyacı. Bütün partiler keşke bir araya gelseler. Temel noktalarda bir uzlaşma sağlanarak, özgürlükçü bir anayasa yapılması Türkiye’nin demokratikleşmesi ve ekonomisi açısından çok faydalı olur” dedi.
