Torba kanundaki kasa ve ortak hesapların düzeltilmesine yönelik uygulama

0
33

Değerli Fortune okuyucuları, hatırlayacağınız üzere geçen sayıda “torba kanun” olarak adlandırılan 6552 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun hakkında değerlendirmeler yapmıştım. Ancak kanunun yayımlanmasından sonra uygulamasına yönelik Maliye Bakanlığı’nca yayınlanan 1 seri no’lu genel tebliğdeki önemli bulduğum bazı hususları bilginize sunmak istedim.
 
Kanunun 74’üncü maddesi hükmü ile bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükelleflerine, 31 Aralık 2013 tarihi itibariyle düzenledikleri bilançolarında görülmekle birlikte işletmelerinde bulunmayan kasa mevcutları ve işletmenin esas faaliyet konusu dışındaki işlemleri dolayısıyla (ödünç verme ve benzer nedenlerle) ortaklarından alacaklı bulunduğu tutarlar ile ortaklara borçlu bulunduğu tutarlar arasındaki net alacak tutarlarını 31 Aralık 2014 tarihine kadar vergi dairelerine beyan etmek suretiyle kayıtlarını düzeltmeleri ve böylece kayıtlarını fiili duruma uygun hale getirmeleri imkanı tanınmıştır. Böylece 31 Aralık 2013 tarihi itibariyle işletmelerin gerçekte kasasında bulunmayan tutarlar ile yine ortakların fiktif alacak ve borç tutarlarının gerçek durumla eşitlenmesi mümkün hale gelmiştir. Kanunun bu hükmünden sadece bilanço esasına göre defter tutan kurumlar vergisi mükellefleri faydalanabilecektir. Düzeltilen tutarlar üzerinden yüzde 3 oranında vergi hesaplanarak 31 Aralık 2014 tarihine kadar beyan edilip ödenecektir. Bu kapsamda ödenen vergiler, gelir veya kurumlar vergisinden mahsup edilemeyecek ve beyan edilen tutarlar ve ödenen vergiler, kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınamayacaktır. Ayrıca kanun kapsamında beyan edilen bu tutarlar nedeniyle ilave herhangi bir tarhiyat yapılamayacaktır.
Ancak kanunun uygulamasına yönelik çıkarılan genel tebliğde yer alan bazı ifadeler ciddi anlamda tereddüt uyandırmıştır. Şöyle ki tebliğe göre, bu konuda bir düzeltme yapılacak ise, “diğer olağan dışı gider ve zararlar” hesabının kullanılması gerektiği ifade edilerek bu konuda örnekler ile açıklamalarda bulunulmaktadır. Ayrıca söz konusu tebliğde şu ifade yer almaktadır:
 
“Öte yandan, mükelleflerce kâr dağıtımı yapılması halinde, ticari bilanço açısından dağıtılabilir ticari kâr tutarı, 6552 sayılı Kanun’un 74’üncü maddesi kapsamında beyan edilen ve ‘689 diğer olağandışı gider ve zararlar’ hesabı altında muhasebeleştirilen tutarlar dikkate alınmaksızın tespit olunacaktır.” Buna göre işletmeler 2014 yılı ile ilgili kâr dağıtım tutarını “689 diğer olağan dışı gider ve zararlar” hesabında yer alan tutarları dikkate almaksızın hesaplayacaklardır. Başka bir ifade ile kâr dağıtım stopajına tabi tutulacak temettü tutarı hesaplanırken kasa fazlası veya ortak borcunun da matraha ilavesi söz konusu imiş gibi bir sonuç çıkmaktadır.
 
Bilindiği üzere kâr dağıtımına ilişkin tüm düzenlemeler Türk Ticaret Kanunu’nda yer almaktadır ve dağıtılacak temettü tutarının hesabı net dönem kârı üzerinden yapılmaktadır. Dolayısıyla tebliğde yer alan düzenleme Türk Ticaret Kanunu hükümlerine açıkça aykırılık teşkil etmektedir. Tebliğde yer alan ifade ile torba kanundaki imkandan yararlanılan tutar üzerinden ödenen yüzde 3 vergi dışında yüzde 15 oranında ilave stopaj ödenmesi gündeme gelmektedir. Oysa kanun yüzde 15 stopaj yerine yüzde 3 vergi ödemek suretiyle fiktif hesapların düzeltilmesini amaçlamaktadır. Bu durumda olan mükelleflerin bu şartlar altında düzenlemeden yararlanmaları mantıklı görünmemektedir. Sonuç olarak, tebliğde yer alan açıklama ile kanunun sağladığı hakkın uygulanamaması gibi bir durum oluşmakta, ayrıca kanun metnindeki “Kanun kapsamında beyan edilen tutarlar nedeniyle ilave bir tarhiyat yapılamayacaktır” ifadesine de aykırılık ortaya çıkmaktadır. Başvuru süresi dolmadan önce Maliye Bakanlığı’nın konuyla ilgili açıklamasını gözden geçirmesinin kanundan faydalanmak isteyen mükelleflerin tereddütlerini gidermesi yönünden önemli olduğunu düşünüyorum.