Yatırımcıların gözdesi, bankacıların göz hapsinde fintech’ler

0
41

İNTERNET VE MOBİL KULLANIMININ yaygınlaşmasıyla birlikte finans ve bankacılık endüstrisi dijital bankacılık yapmaya başlarken diğer yandan yepyeni finansal teknoloji çözümleri de pazara girmeye başladı. Finans dünyasının ciddi oyuncuları olarak giderek etkisini göstermeye başlayan fintech şirketleri sektöre yenilikler getiriyor. Ödeme sistemlerinden yatırım danışmanlığına, bütçe planlamadan güvenliğe kadar pek çok alanda pratik ve inovatif çözüm geliştiren fintech’ler arasında köklü dönüşüm yaratacak örnekler de mevcut. Örneğin sanal dünyanın yeni ödeme teknolojileri olarak adlandırabileceğimiz Blockchain teknolojisi, dijital/sanal para birimi yerine de geçebilecek bir finansal işlem sistemi. Hatta Blockchain’in interneti temelden değiştirebileceğini, dijital bir kimlik olarak kullanılabileceğini düşünenler mevcut.

Yeni finansal teknolojilerin geleneksel bankacılık sistemine destek mi yoksa rakip mi olacağı konusu bugün belirsizliğini korusa da sanal para ve sanal alışveriş akımının önlenemez bir şekilde artacağı kesin.
Dünya genelindeki fintech işlemlerin, son üç yılda 20 milyar doları aştığı bildiriliyor. Bu rakamlar ışığında tüketicilerin olduğu kadar yatırımcıların da ilgisini çeken fintech’ler küresel finans kuruluşlarının bakış açısını da değiştirmiş durumda. Bankaların çok yakın gelecekte alternatif kanallara, dijital ve mobil bankacılığa, robot asistanlara yatırım yapmaları bekleniyor. Bankaların dijital dönüşüm kapsamında gerçekleştirdikleri yeniden yapılanma çalışmaları ve fintech’lerle yaptıkları işbirlikleri dikkat çekiyor.

Bir başka araştırma verisi KPMG’nin raporuna göre, yalnızca 2016 yılının ikinci çeyreğinde fintech’lere yapılan küresel yatırım 9,4 milyar dolar seviyesinde.

Öte yandan fintech şirketlerinin geleneksel bankacılık sektörü gelirlerinden pay alıp almayacakları merak konusu. Accenture tarafından yapılan “Dijital Çağ İçin Yeni Bir Vizyon” araştırmasına göre, 2020 yılında banka gelirlerinin yüzde 32’si risk altında. Özellikle perakende bankacılığını etkileyecek gelişmelerin arkasında yatan sebep ise fintech şirketleri. Bu şirketler ödeme, uzun vadeli ev kredileri (mortgage), tüketici kredisi, varlık yönetimi,  mevduat,  teminat, para yatırmak, cari hesap ve kredi kartı gelirleri gibi kategorilerde bankaların zorlu rakipleri olacak. Bankalar ise fintech’leri rakip olarak görmek yerine bu girişimlerle iş birliğine gidilerek müşterilere daha iyi ve daha hızlı hizmet sunmanın peşinde.
 
FINTECH İŞBİRLİĞİ MALİYETLERİNİ DÜŞÜREBİLİR
Uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi EY, finansal teknoloji organizasyonu Innovate Finance ile birlikte hazırladığı Sermaye Piyasaları: İnovasyon ve Fintech Raporu’nun sonuçlarını açıkladı. Rapora göre; özsermaye kârlılık oranlarının küresel olarak gerileme gösterdiği bir ortamda yatırım bankalarının finansal teknoloji (fintech) şirketleri ile olan işbirliklerini güçlendirmeleri pazar yaklaşımlarını  geliştirmelerine  ve kârlılıktaki düşüşü durdurmalarına destek olabilir. Yatırım bankacılığı gelirleri 2015 yılında bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 4 gerileme kaydetti. Bununla birlikte 14 en büyük küresel yatırım bankasının ortalama özsermaye kârlılık oranı 2014’deki yüzde 7,8 seviyesinden 2015’te yüzde 6,3’e indi. Yatırım bankaları için özsermaye maliyeti genel olarak yüzde 10 ila yüzde 12 arasında seyrediyor.

Yatırım bankaları için kısa vadedeki fırsat alanlarının robotik işlem otomasyonu, ileri analitik, dijital dönüşüm ve işlem/hizmetlerde dış kaynak kullanımı olduğu belirtiliyor. EY araştırmasının katılımcıları yapay zeka, akıllı sözleşme ve Blockchain (şifrelenmiş işlem takibi sağlayan dağıtık veri tabanı) gibi teknolojilerin ise uzun vadede ezber bozucu değişimlere ön ayak olacağına inanıyor. Bu alanlara yönelik yapılan yatırımların getiriye dönüşmesinin zaman alacağının belirtildiği raporda; fintech şirketleri ve yatırım bankaları arasındaki işbirliğinin yapısal ve operasyonel maliyetleri azaltabileceği, düzenlemelere uyumluluğu artırabileceği ve ürün/hizmetlerde inovasyonu destekleyebileceğinin altı çiziliyor.

Fintech şirketleri ve sermaye piyasaları şirketlerinin daha güçlü bir işbirliği içerisinde çalışmasının yarattığı büyüme fırsatlarına dikkat çeken EY Türkiye Finansal Hizmetler Sektör Lideri Selim Elhadef, şunları söyledi: “Finansal teknolojinin bireysel finansal hizmetlerde yükselişiyle paralel olarak sermaye piyasaları ve fintech şirketleri ara-sındaki işbirliği olanakları da hızlı bir şekilde büyüyor. Yatırım bankaları fintech sektörü ile işbirliği yapma ihtiyacının farkına varırken, yeni teknolojilerin beraberinde getirdiği avantajlardan sonuna kadar faydalanıyorlar. Yatırım bankalarının yapısal maliyetler, düzenleme reformu ve sermaye yeterliliği gibi önemli konuların üstesinden gelmeye çalıştığı bir dönemdeyiz ve dolayısıyla inovasyon ikinci plana atıldı. Ancak sektör şu an inovasyonu sunduğu fırsatlar bakımından göz ardı edemeyecek durumda.”

Rapora göre; düzenleyici kurumlar yatırım bankacılığında sorunların aşılmasında fintech çözümlerini gittikçe daha fazla destekliyor. Düzenleyici kurumların destek vermesinde FinTech çözümlerinin küresel olarak erişimi kolaylaştırmasının etkili olduğu düşünülüyor.
 
TÜRKİYE’ DE FINTECH PAZARININ 20 MİLYAR DOLAR OLMASI BEKLENİYOR

FinTech İstanbul ve BKM tarafından açıklanan verilere göre, Türkiye’de fintech ekosisteminde 50’ye yakın oyuncu bulunuyor. Veri analizi şirketi Statista verilerine göre, 2016 sonu itibariyleTürkiye’de finans-teknoloji girişimleri ile fintech pazarının 20 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. Fintech işlem hacminin 2016 yılı sonun da İngiltere’de 229 milyar dolara, Almanya’da ise 118 milyar dolara çıkacağı öngörülüyor. Bu gelişmeler ışığında Türkiye pazarında daha çok fintech girişiminin faaliyet göstermesi bekleniyor.