Hem Wall Street’te hem de genel olarak dünyada, yatırım bankacılığında eski güzel günler sona ermiş gözüküyor. Sektörde bir yandan hızla azalan kârlar sıkıntı yaratırken, iş modellerinde de köklü değişiklikler gündemde.
HSBC geçen hafta kârlardaki düşüşle mücadele etmek için yaklaşık 35 bin kişinin işine son vereceğini açıkladı. Almanya’nın en büyük bankası olan ve kârlılığındaki düşüşle mücadele eden Deutsche Bank geçen yaz 18 bin kişiyi işten çıkardı. Morgan Stanley geçen yıl 15 bin kişinin işine son verdi.
Bu tablo yalnızca alt kesimdeki çalışanları değil üst düzey yöneticileri de kıskacına almış durumda. Credit Suisse, UBS ve HSBC’nin CEO’ları son altı ayda çeşitli nedenlerle görevlerinden ayrıldılar. Barclays CEO’su Jes Staley, küçük yaşta kızları cinsel ilişkiye zorlamaktan suçlu bulunan ve tutuklu bulunduğu hücresinde intihar eden Jeffrey Epstein’la bağlantılarından dolayı soruşturuluyor.
Business Intelligence kuruluşu Coalition’a göre, 12 büyük yatırım bankasının satış geliri 2008 yılı mali krizinden beri en düşük düzeye gerileyerek yüzde 3 oranında düştü. Gelir son beş yılın dördünde düzenli olarak geriliyor.
Geçen yıl halka arzların çok parlak olacağı düşünülüyordu. Ancak bu gerçekleşmedi. Uber ve Lyft’in yarı yıl sonuçlarının hayal kırıklığı yaratması, WeWork’le ilgili skandal ve dolayısıyla dev halka arzının gerçekleşememesi tahminleri boşa çıkardı.
Dealogic’e göre, şirketler tüm dünyada halka arzlardan yaklaşık 194 milyar dolar elde ettiler. Bu rakam çok kötü olmayabilir ancak yine de bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 8’lik bir gerileme anlamına geliyor. 2014 yılındaki pik değer 264 milyar doların da çok altında.
Buna ek olarak, bu sektörün “elektronikleşmesi” de geleneksel yatırım bankalarının gelirini aşağıya çekti. Brokerlik işlemlerinde robotlar insanların yerini alırken, büyük kurumsal yatırımcılar da al sat işlemleri için daha düşük ücretler talep ediyorlar. (Kaynak: cnnmoney.com)
