Yapay Gündem, Yapay Zeka Etiğine Odaklanacak

    0
    339

    Teyit’in Eş Kurucusu Gülin Çavuş ve araştırma mühendisi Mert Can Yılmaz tarafından kurulan ve yapay zekanın toplumsal yaşam üzerindeki etkilerine ışık tutacak Yapay Gündem, yayın hayatına başladı. Yapay zekanın getirdiği fırsatlar hayatın her alanına yayılırken, risklerin boyutları da büyüyor. Yapay Gündem, e-bülten ve podcast yayınlarıyla, yapay zekanın dezenformasyon risklerine ve demokrasiye etkilerine ışık tutmayı hedefliyor.

    Dünya Ekonomik Forumu’nun yıllık toplantısı Davos 2024’e damgasını vuran, iş dünyasında ve bilgi edinme süreçlerinde devrim yapması beklenen yapay zeka, son dönemin en çok konuşulan teknolojilerinden birine dönüştü. Ocak 2022’den Eylül 2023’e kadar, 10 bini aşkın şirketin kazanç raporlarında tam 70 bin kez kullanılan yapay zeka kavramı, üretken kapasitesiyle pek çok fırsatı beraberinde getirse de, riskleri de tartışılmaya başlandı. Yapay Gündem, Dünya Ekonomik Forumu’nun Küresel Riskler raporunda 2 yıllık kısa dönem risklerin ilk sırasında yer alan dezenformasyon bağlamında değerlendirildiğinde endişeleri haklı çıkaran bir potansiyele sahip bu teknolojinin daha iyi anlaşılması için yayın hayatına başladı. 

    Doğrulama platformu Teyit’in Eş Kurucusu Gülin Çavuş ve Uppsala Üniversitesi’nde Araştırma Mühendisi olan Mert Can Yılmaz tarafından kurulan Yapay Gündem, 3 milyarı aşkın kişinin sandık başına gideceği seçimler yılı 2024’te, yapay zekanın bilgiye erişim ve demokrasi üzerindeki potansiyel etkilerine e-posta bültenleri ve podcast yayınları aracılığıyla dikkat çekecek. 

    Türkiye’nin de 31 Mart yerel seçimlerine hazırlandığı bu dönemde seçmenleri deepfake gibi yapay zeka destekli dezenformasyon teknikleri konusunda bilgilendirme ve bu tür içerikleri nasıl tanıyabileceklerine ilişkin Türkçe kaynaklar sunma amacı taşıdıklarını belirten Gülin Çavuş, “Geçtiğimiz haftalarda ABD Başkanı Joe Biden’ın sesini taklit eden sahte bir ses kaydı, seçmenleri ‘oy vermemeye’ çağırdı. Yapay zekanın demokrasi üzerindeki risklerine ilişkin oldukça çarpıcı ve güncel olan bu gibi örneklere dair farkındalık yaratmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

    Her beş kişiden üçü, devletleri inovasyon düzenlemesi konusunda yetersiz buluyor 

    Avrupa Birliği, 9 Aralık’ta Yapay Zeka Yasası’nı imzalayarak yapay zeka teknolojisini nasıl regüle edecekleri konusunda uzlaştı. Ancak, 2024’te parlamento seçimlerine hazırlanan birliğin bu yasayı uygulamaya koymasının en erken 2025’i bulması bekleniyor. Edelman Güven Barometresi 2024 sonuçları, her beş kişiden üçünün, devlet otoritelerini yükselen inovasyonları ve gelişen teknolojileri anlamak ve etkili bir biçimde düzenlemek konusunda yeterli görmediğini ortaya koyuyor.

    Avrupa Birliği’nin adımının önemli olduğuna, ancak yapay zeka gibi günden güne gelişen teknolojilerin hızına yetişmenin otoriteler için zor bir hedef olduğuna dikkat çeken Mert Can Yılmaz, “Bugün bir kod parçası bir insanın işe girmesinde, bankadan kredi çekebilmesinde, bir kuruma kabul almasında, sağlık işlerinde önceliklendirilmesinde etkili olabiliyor. Yarın bu kod parçalarının hayatın hemen her alanına hükmedeceği bir sistemde yaşıyor olacağız. Teknolojik gelişmeler, hayatı kolaylaştıran basit araçlardan ibaret olmayacak. Sanattan bilime, dinden siyasete, kültürden ekonomiye hayatın her noktasında yapay zeka bizimle olacak. Devletlerin regülatif yaklaşımlarla bu devrimin her bir etki alanına işaret edebilmesi biraz güç. Devletlerin, şirketlerin ve kamuoyunun, yapay zekaya insan hakları ve dijital haklar perspektifinden bakması, yapay zeka dönüşümünün dünyanın her tarafında ortak bir bilinç ve farkındalıkla gerçekleştirildiğinden emin olması gerekiyor” dedi.

    “Sağlıklı bir şüpheci yaklaşım geliştirmek önemli” 

    Yapay zekayı nükleer enerjiye benzeten Uppsala Çatışma Verileri Programı Kıdemli Analisti Mert Can Yılmaz, “Gelişen teknolojilerin toplumsal yaşama yansımalarına dair bilimsel temelleri bulunan, sağlıklı bir şüpheci yaklaşım geliştirmek önemli. Yapay zekaya ilişkin durum biraz nükleer enerjiyi andırıyor. Nükleer enerji üzerine yapılan bilimsel çalışmalar birçok alanda yaşamı kolaylaştıracak keşiflere gebeydi. Öte yandan bomba da yapabilirsiniz. Yapay zekanın getireceği devrim niteliğindeki dönüşümleri teşvik ederken kötüye kullanımı önlemek için de kendimizi bu alandaki bilgiyle donatmamız ve yapay zekanın etik yansımalarına dair kendimizi güçlendirmemiz gerekiyor. 

    Yapay Gündem’de, demokrasiyi, insan haklarını, bilimi, sanatı olumlu şekilde etkileyeceğine inandığımız yapay zeka bağlantılı gelişme ve haberleri aktarmaya çalışacağız. Bu teknolojilerin yaşamımıza olumlu yansımalarını gösterdiğimizde, potansiyel olumsuz etkilerin önüne birlikte geçme cesareti bulabileceğiz” diye konuştu.

    “Medya ve sivil topluma destek olacak araç ve rehberler paylaşacağız” 

    Yapay zekanın yön verdiği hızlı bir dönüşüm sürecinde, yapay zeka destekli dezenformasyonun önüne geçmek için bireyleri güçlendirmenin önemli olduğuna dikkat çeken Yapay Gündem Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Gülin Çavuş, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: 

    “Yapay zeka destekli uygulamalar bir süredir hem medya kuruluşları hem de teyit organizasyonları tarafından kullanılıyor. Teyit organizasyonları yanlış bilgiyi tespit etmek, görselleri incelemek, doğru bilgileri yaygınlaştırmak, iş süreçlerini kolaylaştırmak için yapay zekadan yararlanıyor. Dünyada Full Fact, Newtral gibi kuruluşların Türkiye’de ise Teyit’in yapay zekadan aktif olarak faydalandığını biliyoruz. Yakın gelecekte yapay zekanın bu bağlamda kullanılma sıklığının da artacağını söylemek mümkün. Yapay Gündem olarak, medya ve sivil topluma destek olacak araç ve rehberleri de takipçilerimizle paylaşacağız. YapayGundem.com üzerinden erişilebilecek yayınlarımız; bireysel kullanıcılarda yapay zeka teknolojilerinin demokrasi üzerindeki potansiyel etkilerine dair farkındalık oluşturmayı amaçlarken, organizasyonların da bu çabaya aktif katılımını kolaylaştıracak iyi uygulamaları erişilebilir kılacak.”