Rixos Mısır CEO’su Erkan Yıldırım, “yapamazsın” denilen yerde Kızıldeniz ve Akdeniz kıyılarında büyüyen bir imparatorluğun hikâyesini yazıyor. Peki, gerçekten onu başarıya götüren neydi? Hedef mi yoksa yolculuk mu?
Rixos Radamis Sharm El Sheikh’te gün doğarken gökyüzü bakır tonuna bürünüyor. Palmiyeler sabah rüzgârında hafifçe eğiliyor, uzakta dalgalar kıyıya vuruyor. Denizin maviliğiyle otelin beyaz cepheleri birbirine karışıyor.
Turkuaz renkli Golf arabasının direksiyonunda Rixos Mısır CEO’su Erkan Yıldırım var; sessiz ama kararlı.
“Her sabah yeniden başlıyoruz,” diyor.
Söylediği cümlede hem bir alışkanlık hem de bir meydan okuma var.
Ardından ekliyor:
“Beni harekete geçiren şey, ‘yapamazsın’ denmesidir.”
Etrafıma bakıyorum. Gördüğüm bu devasa tesis ve daha fazlası, sadece “yapamazsın” kelimesinden doğabilir mi?
Korkuteli’nden Kızıldeniz’e giden yol
“Boş Beşik bizim köyde çekilmişti,” diyor Erkan Yıldırım.
Başrolde Fatma Girik’in oynadığı film sarsıcı bir dramı işler.

“O film bir göçebe hayatın hikâyesiydi; biz de o hayatın çocuklarıydık.”
Antalya’nın Korkuteli ilçesindeki küçük bir yörük köyünde başlayan yolculuğu, yıllar sonra Kızıldeniz kıyısında binlerce kişiyi yöneten bir turizm ağına dönüşmüş.
Belki de o göçebe ruh hiç kaybolmadı, sadece konakladığı coğrafyalar değişti.
18 yaşında gece resepsiyonunda çalışıp gündüz üniversiteye giden genç bir otelciydi.
“Uyumadan işe, işten okula giderdim.”
O yılların temposu bugün Rixos Radamis’in koridorlarına sinmiş gibi.
35 yılı aşan kariyerinin son 10 yılı Mısır’da geçiyor.
“Bugün Rixos’un en güçlü halkası Mısır” diyor.
Kızıldeniz ve Akdeniz kıyılarında yükselen oteller, turizm başarısı olduğu kadar, bilgiyle kurulan bir güven zinciri.
“Bizim yatırımımız para değil, tecrübe.”
Rixos Mısır’ın hem bölgesel ağı hem de oda sayısı hızla artıyor. 11 otel, 7.000 oda ve 10.000 çalışan, zincirin birer halkası.
“Seneye 15 otele, 10 bin odaya ulaşacağız.”
Yıldırım’ın anlattıkları, durağanlıktan çok hareketi işaret ediyor. Sanki göçebe geleneğin bugünkü biçimi. Köklerinden kopmadan, sürekli yolda olmanın hali.
Türkiye’den yayılan marka
“Biz mal sahibi değiliz, deneyim satıyoruz.”
Sesi sakin ama kelimeleri iddialı.
Bu tanım, yatırım anlayışını ters yüz eden bir yaklaşımı anlatıyor. Accor ortaklığıyla kurulan modelde sermaye yerelde, bilgi ve itibar Rixos’ta.
Erkan Yıldırım bunu bir adım öteye taşıyor.
“Know-how’dan know-who’ya geçiş” olarak tanımlıyor.
Sonuç ortada, %95–98 doluluk ve Katar’dan Suudi Arabistan’a uzanan yeni projeler…
“Rixos kökleri Türkiye’de olan geniş bir coğrafyanın dili oldu.”
Bu cümle, Kızıldeniz’deki güneş kadar etkileyici.

Network’ün gücü
“Know-how satın alınır ama know-who satın alınmaz,” diyor.
Bu söz onun liderlik modelinin çekirdeği.
Kariyeri boyunca edindiği güven ilişkisi, onun görünmeyen sermayesi olmuş. Büyük kongre anlaşmalarını, yıllardır süren kurumsal sadakati bu güç sağlıyor.
“Bir sorun olduğunda aradıkları ilk kişi benim.”
Çünkü bilirler ki Erkan Yıldırım saat kaç olursa olsun o telefona bakıyor.
Rixos Mısır’da bugün yönetim yalnızca prosedür değil, itibar yönetimi.
“Her üç yılda bir yöneticilerimin yerini değiştiririm.”
Durağanlığın en büyük tehlike olduğunu söylüyor. Dinamizmin markayı diri tuttuğuna inanıyor.
Belki de bu, Yörük köklerinden kalan bir refleks.
‘Yapamazsın’ ile başlayan hikâye
“Biri bana ‘yapamazsın’ dediğinde, işte o zaman başlarım.”
Sözleri sakin ama altındaki anlam keskin.
Engel onun için sınır değil, çağrı.
2005’te Belek’teki Rixos Premium açıldığında “Bu fiyatlara dolmaz” denmiş. Doldurmuşlar.
Bugün o model, Rixos Radamis’in ölçeğinde tekrarlanıyor. 3.000 odalı dev bir kompleks, %98 doluluk.
Krizler, savaşlar, pandemi… Erkan Yıldırım tüm bu dönemlerde otelleri açık tutmuş, hatta yeni açılışlar yapmış.
“Bizim işimiz cesaretle ölçülür,” diyor.
Bu cesaretin arkasında ise yıllar içinde kurduğu, parayla ölçülmeyen bir network ağı var.
Turizmin görünmeyen Sermayesi
Kızıldeniz kıyısındaki kongre salonunda, aynı anda 1200 kişilik bir etkinlik sürüyor.
“Yedi yıldır her sene bize gelirler. Fiyatı, tarihi, güveni bilirler.”
Bu süreklilik, “network”ün finansal sermayeyi nasıl ikame ettiğini gösteriyor.
Kongre turizmi, Rixos Mısır’ın istikrarını garantileyen alan.
COP27 konferansından Arap-Avrupa Zirvesi’ne kadar uzanan diplomatik toplantılar da markanın konumunu güçlendiriyor.
“Üst düzey konukları da ağırlıyoruz,” diyor Erkan Yıldırım.
İşaret ettiği, misafir ağırlamanın ötesinde; Türkiye’den çıkan bir markanın diplomatik itibarı.
Kızıldeniz’de gün batarken
Kızıldeniz’in üzerine yavaştan akşam çöküyor. Rixos Radamis’in ışıkları birer birer yanmaya başlıyor.
Erkan Yıldırım’ın gözleri denizde, gökyüzünün birleştiği çizgide.
“Bizim işimiz yol almak, varmak değil” diyor, sakince.
Köklere yapılan bu atıf daha alınacak yol olduğunu söylüyor.
Bazen bir imparatorluğun temeli, yalnızca bir kelimeyle başlar:
“Yapamazsın.”
