Yakın Geleceğin Ortak Öngörüsü: Yapay Zekanın Yükselişi

0
1134

Teknoloji yöneticilerine yakın geleceğimizi hangi kavramların şekillendireceğini sorduk, hepsinden yapay zeka ortak yanıtını aldık. 2023 yılındaki gelişmelerle hepimizi defalarca şaşırtmayı başaran üretken yapay zeka, 2024’e damgasını vurmaya hazırlanıyor. Peki bizler bunun getireceği değişimlere hazır mıyız?
LEVENT DAŞKIRAN

Bundan bir kaç yıl önce teknolojiye yön veren isimlere gelecek öngörüleriniz nedir diye sorsam, beş veya on yıllık öngörülerini paylaşmalarını beklerdim. Ama günümüzde teknoloji o kadar hızlı gelişiyor, her alandaki şaşırtıcı yenilikler hayatımıza o kadar hızlı giriyor ki kısa vadeli tahmin yapmak bile iyice zorlaştı. O yüzden sorumu 2024 ve biraz ötesine doğru yönlendirdim. Endüstrinin genelin- de olduğu gibi gelen cevapların yapay zeka seline dönüşeceğini tahmin ediyordum, öyle de oldu.

Dünya özellikle son bir yılda ortaya çıkan üretken yapay zeka uygulamaları eşliğinde öylesine hızlı değişiyor ki, herkes altyapısını buna uygun hale getirmekten elindeki veriyi değerlendirmeye kadar bu işe nasıl dahil olacağını düşünmeye başladı. Yazılı tarifler üzerine hayal gücünü zorlayacak detaylara sahip görsellerin saniyeler içinde oluşturulduğu, iki satırlık brifingle baştan sona içeriklerin kurgulandığı, çizdiğiniz eskizi bile işlevsel programlara ve arayüzlere dönüştüren, kod istediğinizde kod şiir istediği- nizde şiir yazabilen üretken yapay zekanın ortaya koyduğu potansiyel herkesi cezbediyor.

Bunun yansımalarını ilk elden en iyi gören şirketlerden biri de Bard adıyla halihazırda kendi yapay zekasını geliştiren Google. Google Türkiye Ülke Direktörü Mehmet Keteloğlu, Google verilerine göre Türkiye dahil olmak üzere Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’daki kilit pazarlarda yapay zeka aramalarının geçtiğimiz yıldan bu yana 3 kat arttığını söylüyor. “Yapay zekanın insanların günlük hayatındaki etkisi her geçen gün artıyor, artmaya da devam edecek” diyen Keteloğlu, Google’ın bu konudaki çabalarını şöyle özetliyor: “Google olarak biz de yapay zekanın sorumlu bir şekilde geliştirilmesi ve sorumlu kullanımı üzerine çalışmalarını sürdürmeye devam ediyoruz. Bu bakış açısıyla 2018 yılında kendi yapay zeka ilkelerimizi oluşturduk. Bu ilkeler rehberliğinde yapay zekaya karşı sorumlu bir yaklaşım benimseyerek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde de yenilikler getirmeye ve kullanıcılarımızın haya- tını kolaylaştırmaya devam edeceğiz.”

Yapay zekâyı daha erişilebilir hale getirmeye çalışan şirketlerden biri de HPE. HPE GreenLake for Large Language Models (HPE GreenLake for LLMs) ile genel bulut hizmetini kullanıcılara sunduklarını söyleyen HPE Türkiye, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta Asya Bölgesi Genel Müdürü Güngör Kaymak, yapay zekanın hem tüketici hem de B2B teknolojilerinin en güncel trendlerinin başında geldiğini ifade ediyor. Kaymak, bununla birlikte yapay zeka uygulamalarının güvenli, insan odaklı, kapsayıcı, ve sorumlu olması gerektiği gö- rüşünde. “Önümüzdeki yıllarda yapay zekâ düzenlemelerinin hem yerel hem de uluslararası düzeyde artacağını öngörüyoruz. Ne tür yapay zekâ uygulamalarına izin verileceğini, veri gizliliğinin nasıl sağlanacağını veya telif hakkı sorunlarına nasıl çözüm üretileceğini yasalar belirleyecek” diyor Kaymak. Kaymak’ın önümüzdeki yıl öne çıkacağını düşündüğü diğer kavramlar hibrit bulut ve güvenlik. Kurumların dijital dönüşümünde genel bulutun tek çözüm olarak görüldüğü dönemi geride bıraktıklarına dikkat çeken Kaymak, “Artık daha fazla kurumun, genel bulut ile şirket içi altyapı arasında denge arayışında olduğunu görüyoruz. Öte yandan güvenlik, günümüzde tüm şirketler için temel odak noktası oldu. Her gün yeni siber tehditlerin ortaya çıktığı bir ortamda BT altyapısı, bulut ve ağların siber güvenliğine yatırım yapmadan iş yapabilmek zorlaşmaya başladı. Kurumların doğru bir felaket kurtarma çözümüyle kendilerini veri kaybına karşı korumaları gerekiyor” diyor.

TEKNOLOJI ÜRETEN BIR TEKNOLOJIYE DÖNÜŞECEK

IFS de son dönemde yapay zekaya yatırım yapan bir şirket. Yakın zaman önce Amerikan çelik devi Nucor Steel ve Amerikan Hava Kuvvetleri gibi büyük kurumlarda kullanılan Falkonry isimli yapay zeka yazılımını satın aldı. Bu satın almayla şirket kurumsal iş uygulamalarını yapay zekayla zenginleştirerek otomasyon, tahmin ve optimizasyon yeteneklerini geliştiriyor.

IFS Türkiye CTO’su Barış Özkan, yapay zekanın dönüştürücü olmanın ötesine geçerek başka teknolojilerin de ortaya çıkmasında söz sahibi olacağı, “teknoloji üreten bir teknolojiye dönüşeceği” görüşünde. “Bu açıdan önümüzdeki yıla ve ötesine baktığımızda, işletmelerin teknolojideki en son trendler ve yeniliklerden kaynaklanan benzeri görülmemiş fırsatlara sahip olacağını, bu fırsatları zamanında değerlendiremeyen şirketle- rin büyük zorluklarla karşılaşacağını öngörüyoruz” diyor Özkan. “Başta önleyici bakım, operasyonel süreçler, optimizasyon ve pazarlama olmak üzere yapay zeka ve büyük veriye yatırım yapan şirketler, rakiplerine göre daha rekabetçi olacaklar. Buna uyum sağlayamayan şirketler ise büyük sıkıntılar yaşayacaklar.”

2024 yılı itibariyle iş modellerini ve inovasyon süreçlerini geliştirmede yapay zeka modelleri ve uygulamalarının, gelişen bilgi işlem gücünün ve daha akıllı cihazların etkisinin giderek artacağını düşünen bir diğer isim Index Grup Şirketleri Yönetim Kurulu Üyesi Kaan Bilecik. Bilecik, yakın geleceğe dair öngörülerini sıralarken sürdürülebilirliğin önemini de şu sözlerle vurguluyor: “2024 yılı itibariyle kuantum yapay zekayı da daha fazla konuşacağız. Bulut ve uç bilişim, arttırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik yeni gelişmelerle adından sıkça bahsedeceğimiz alanlar olmaya devam edecek. Hayatın her alanında, insan sağlığını önceliklendiren daha akıllı ve yüksek verim sağlayan yeni teknolojilerle yaşam performansımız artacak. Tüm bu gelişmelerle beraber 2024 ve sonrasındaki yıllarda dünyanın geleceği için sürdürülebilir teknolojileri daha fazla gündeme getirmemiz çok önemli. Özellikle üretken yapay zekânın, verimli yenilenebilir enerji teknikleri ve elektrikli araçlar için akıllı sürdürülebilir çözümler üretmesi mümkün.”

YARIN DA VAR OLABILMENIN ÖN KOŞULU OLACAK

“Hiçbir sektörün ya da CEO’nun, yakın gelecekte yapay zeka tabanlı uygulamaları gündemine almama gibi bir lüksünün ka- lacağını sanmıyorum” diyen Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin, Work Trend Index 2023 araştırmasına göre çalışma hayatının insanların yetişebileceğinin ötesinde bir hızla aktığına ve bunun da inovasyonu olumsuz etkilediğine dikkat çekiyor. Söz konusu raporda yeni nesil yapay zeka çözümlerinin dijital iş yükünü azaltacağına, yapay zekayı rakiplerinden önce benimseyen organizasyonların yaratıcılığın ve üretkenliğin yükselişe geçeceği bir geleceğin temellerini atacağına vurgu yapıldığına değinen Özbilgin, “Yakın gelecekte sadece yapay zeka uzmanları için değil, her çalışan için yapay zeka mühendisleri- nin sahip olduğuna benzer yeni yetkinlikler edinme ihtiyacının oluşacağını da göz önünde bulundurmamız gerekiyor” diyor.

Kendini teknoloji servis sağlayıcısı olarak konumlandıran NTT DATA Business Solutions Türkiye, stratejik danışman- lıktan ileri teknolojilere kadar, organizasyonları ve sektörleri dönüştüren yetkinlikleri şirketlerin hizmetine sunuyor. NTT Data Business Solutions Türkiye ve MENA CEO’su Dr. Bahri Danış, “İster kurumsal şirket ister KOBİ olun, ne üretiyor- sanız üretin, bugünün koşulları hızlı olmanızı gerektiriyor. Rekabet avantajının anahtarı, ürünü, ulaştırma biçimini, deneyimi farklılaştırmak. Bu hızı yakalamak isteyenlerin yolu teknolojiden geçiyor” diyor. Danış, yapay zekanın bu konuda kendilerine kattıklarını şöyle özetliyor: “Üretken yapay zeka akıllı bir asistan, büyük veri kümelerini anlamları sonuçlara dönüştüren bir analist veya uygulama geliştirmeyi hızlandıran bir geliştirici olarak hizmet veriyor. Önceden kodu biz yazardık bugün ise yalnızca kodun ne olması gerektiğini süylüyoruz. Bu anlamda yapay zeka, geliştirme yükünün yüzde
50-60’ını karşılayabilecek olgunluğa ulaştı.”

SIBER SALDIRILARIN SEKTÖRE MALIYETI 10 TRILYON DOLARI AŞACAK
Teknoloji açısından heyecan verici gelişmelerin yaşanacağı bir yıla girdiğimizi söyleyen Palo Alto Networks Türkiye, Rusya CIS Direktörü Vedat Tüfekçi, 2024’te gerçek dünya ile sanal dünya arasındaki ayrımın daha da azalacağı düşüncesinde. Yapay zekanın yanında kuantum bilgi işlem, endüstriyel bulut platformları, platform mühendisliği, blokzincir, nanoteknoloji, sentetik biyoloji, robot teknolojisi, 3 boyutlu baskı, AR/VR gibi trendlerin de önümüzdeki dönemin gelişen konularıarasında yer alacağını vurgulayan Tüfekçi, siber dayanıklılığın önemine değinmeden geçmiyor. Araştırmalara göre son üç yılda her iki işletmeden birinin başarılı bir siber saldırının kurbanı olduğunun altını çizen Tüfekçi, “Siber korsanlar, daha önce görülmemiş tehditler başlatmak için giderek daha fazla teknolojiden yararlanıyor. Yapay zeka ve makine öğrenimi aracılığıyla siber savunmayı optimize etmek ve potansiyel problemleri öngörebilmek, şirketin siber direnç stratejisinin temel unsuru olmak zorunda” diyor.

YAPAY ZEKAYLA DÜELLO DEĞIL DÜET YAPMALIYIZ

Hayatımızın tam ortasında ve tüm iş süreçlerimize uygu- lanabilir konumda olan üretken yapay zeka, işletmelerin çalışma şeklini de önemli ölçüde değiştirecek bir dijital yenilik dalgasını beraberinde getiriyor. SAP’nin yapay zeka odaklı olarak halihazırda 17 farklı çözüm sunduğuna değinen SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan, bu yeni dönemde yapay zeka ile insanın düello değil düet yapması gerektiğini söylüyor. Sürdürülebilir bir geleceği birlikte nasıl inşa edebileceğimizi de konuşmamız gerektiğini ifade eden Candan, “Önümüzdeki dönemde yapay zekanın yanı sıra veri yönetimi, sürdürülebilirlik, çalışanları teknolojiyle güçlü kılmak ve otomasyon başlıkları önemini korumaya devam edecek. Bu yeni dönüşüm çağı, bulut gibi bağlan-kullan teknolojilerinin sağladığı çeviklikle gördüğünden çıkardığı bilgilerle öğrenebilen ve öğrendiğini eyleme geçirebilen akıllı algoritmalara küresel çap- ta erişebileceğimiz bir geleceği beraberinde getirecek. Böylece gerçek dünya süreçlerinin hem güvenilir ve sorumlu yapay zeka senaryolarıyla bağdaştığı hem de şirketlerin her geçen gün daha akıllı hale geldiği yarınlara kapı aralanacak” diyor. Tabii tüm bunları doğru anlamak, yönetmek ve anlatmak da önemli. SAS Türkiye ve Orta Asya Genel Müdürü Rasim Eğri,teknoloji liderlerinin bir süre gölge BT’nin (shadow IT) getirdiği zorluklar ile karşı karşıya kaldıklarına, şimdi gölge yapay zeka (shadow AI) ile bu kavramın başka şekliyle karşımıza çıktığına dikkat çekiyor. Bilinçli çalışanların bu yeni trendleri ve uygula maları verimliliklerini artırmak için kullanacaklarına inandığını ifade eden Eğri, “Üretken yapay zeka ile verimliliklerini artırmayı amaçlayan teknoloji yöneticileri ilk önce veri diyerek kültürlerini veri odağında geliştirmeye devam etmeliler. Üretken yapay zekanın, yeni uygulamaların etkin yönetimi için veri yönetişimi, veriye erişim, veri yönetimi gibi uygulamalar en iyi şekilde sistemlere entegre olması gerekiyor. Zorluklar hakkında şeffaf olmak, bunlarla nasıl başa çıktığımızı insanlar, süreçler ve teknoloji uygulamalarıyla nasıl çözdüğümüzü ve elde ettiğimiz sonuçları paylaşmak, iş arkadaşlarımız ve çalışanlarımızla güvene dayalı ilişkiler kurmamızın kritik bir parçası. CIO’lar, organizasyonlarını başarıya yönlendirmek için stratejiyi nasıl etkilediklerini ve olanaklar sunduklarını vurgulamak- tan çekinmemelidir” diyor.