Veriye Dayanan Öngörülebilir Güvenlik

    0
    51

    Securitas’ın yeni güvenlik vizyonunu tanımlayan veriye dayalı öngörülebilir güvenlik ifadesi, gerçek zamanlı verinin analiz edilmesi ve bunun sonucuyla sisteme gerekli mesajların basılmasına dayanıyor. Raporlama için kullanılan teknolojiden farklı olarak gerçek zamanlıya yaklaşan bir veri kullanımına dayanan operasyona büyük önem veren Securitas, ‘Bizi geleceğe taşıyacak yakıt veri olacak’ sloganını kullanıyor.KEREM ÖZDEMİR  

    Securitas Türkiye 2018’de Pronet satın almasını tamamlayarak insan kaynağını ve yaygınlığını biraz daha artırdı. Securitas’ın Türkiye’de 20 bin –Securitas’ın global organizasyonunda 340 bin güvenlik görevlisi– farklı segmentlerde ve görev noktalarında hizmet sağlıyor. Çalışanlar, görevlerini, risk ve olay bildirimlerini kullandıkları cihazlar aracılığı ile raporluyor ve bu veriler 365 gün 24 saat merkezi sunucularda depolanıyor. Securitas Türkiye Ülke Başkanı Murat Kösereisoğlu, “Bu verileri anlamlı bilgiye çevirebilmek son derece önemli. Bu amaçla hem globalde hem de Türkiye’de veri analizi üzerine çalışan ekipler mevcut. Yakın bir zamanda bu verilerin çıktılarını müşterilerimize verdiğimiz hizmete yansıtmaya başlayacağız. Pilot uygulamalar İsveç’te başladı. Yakın gelecekte ülke, segment, zaman ve olay bazlı kırılımlar yapabileceğiz. Örneğin Türkiye’de, Ege Bölgesi’nde, Aydın ilindeki güneş enerji santrallerinde, yaz aylarında gece 02:00 ve 04:00 arasında, hırsızlık olayının çok fazla olduğunu süzebilecek, önlemlerimizi buna göre alarak, hizmet kalitemizi ve verimliğimizi artıracağız” diyor ve ekliyor: “Öngörebilmek, önceden tespit edip gerekli önlemleri alabilmek güvenlik için son derece önemli. Doğru ve anlamlı veriyi toplayan, yorumlayan, analiz edip iş süreçlerine dahil edenlerin ön plana çıktığı bir döneme tanıklık edeceğiz. Bizi geleceğe taşıyacak olan yakıt, veri olacak.

    Securitas zaten analitiği kullanarak güvenlikle ilgili sorunların yaşanmasını engelleyecek servisleri sağlıyordu. Elektrik kesildiğinde ya da uzun bayram tatillerinde hırsızlık olaylarının artmasından haberdar olmak, veri analizinin zaten şirkete sağladığı bir birikimdi. Yeni vizyonun yarattığı fark, daha gerçek zamanlı ve olay bazlı bir analitik işleterek gerçek zamanlıya yaklaşan bir hızda olası güvenlik sorunlarını belirlemeye ve bununla ilgili bildirimde bulunarak insana dayanan güvenlik sistemini harekete geçirmeye dayanması.

    Bu şekilde ilgili müşterilerin servis sürekliliğinin sağlanması ve olası kayıplarının engellenmesi, yeni vizyonun geçerliliğini sağlayacak ekonomik faydayı ortaya koyuyor. Securitas bir süredir iş sürekliliğini sağlamaya yönelik çözümleri ile dikkat çekiyordu. Bunlardan biri, şirketin uzaktan refakat çözümüydü.

    Kamera altyapısına dayanan bu çözüm, gece geç saate kadar ofiste kalanlara ya da otoparka yalnız inmek istemeyenlere bir güvenlik görevlisinin uzaktan kameralar aracılığıyla eşlik etmesine dayanıyordu. Bu serviste, Securitas Güvenlik Hizmetleri’nin uzaktan izleme operatörü güzergahı kameralar aracılığıyla kontrol ediyor ve sesli destek ile güvenli bir şekilde hedefe ulaşmayı sağlıyordu.

    Securitas Uzaktan İzleme Merkezi tarafından sunulan bu servis, mal sevkiyatının problemsiz işlemesine kadar pek çok olası senaryoya çözüm olurken sistem, kişilerin ya da kurumların talebi üzerine kamera sistemi bulunan alanlara uzaktan bağlanarak, kişilerin güvenli bir şekilde hareket etmesinin, bir noktadan diğerine herhangi bir güvenlik sorunu yaşamadan ulaşmasının sağlıyor.

    Özellikle perakende sektörüne sunulan bu çözüm ile gece sevkiyatı için güvenlik görevlisi bulundurma ihtiyacı ortadan kalkarken özellikle gıda perakende zincirlerinin tercih ettiği gece sevkiyatında pratiklik elde ediliyor.

    Uygulamada Securitas Uzaktan İzleme Merkezi’nden bir operatör, sevkiyatın yapıldığı mağazaya bağlanıyor ve alarmı kapatarak malın mağazaya güvenli bir şekilde bırakılmasına refakat ediyor. Sevkiyat bittiğinde ise alarmı tekrar devreye alarak, sürecin hatasız bir şekilde işlemesini sağlıyor. Gece geç saatlerde yüzlerce sevkiyatın yapıldığı perakende zincirlerinde ciddi maliyet tasarrufu sağlayan çözüme sektörün önde gelenleri de büyük ilgi gösteriyor. Buradaki işleyişteki ayrıntılı raporlama zaman içinde optimum çözümün oluşturulmasına katkıda bulunuyor. Sistem kullanıldıktan sonra bir sonraki servis ihtiyacına kadar beklemeye geçiyor.

    Yeni güvenlik yaklaşımı, buna benzer ve farklı yanları olan bir çözüm olarak yine iş sürekliliğine hizmet eden bir çözümü ortaya çıkarıyor ancak burada standart bir süreci yönetmek yerine bir güvenlik sorununu ya da olası bir tehdidi tespit ettiğinde sistemin geleceğe dönük olarak alarm üretmesi ve tehdidin hasara dönüşmesini engellemesi söz konusu. Bunun en önemli yansımalarından biri, güvenlik elemanları ile etkileşim biçimlerini değiştirmesi. Örneğin, geçmişte akıllı telefon güvenlik görevlisinin dikkatinin dağılmasına ve nöbetini hakkıyla tutmasını engelleyen bir araç olarak görülürken artık bu cihazlar, hız ihtiyacına bağlı olarak tehdidin belirlenmesinde ve bilginin hızlı paylaşımında yardımcı olacak araçlar olarak görülmeye başlıyor. Securitas içinde global olarak hayata geçirilmesine yönelik adımlar atılan bu vizyon, Türkiye organizasyonunun daha hızlı hareket etmesini sağlayacak koşullar altında gündeme geliyor.

    Kösereisoğlu, “Biz uzun süre Türkiye’de iş olarak büyümeye çalıştık. Tabii büyüdükçe aslında çok lokasyon ve çok insan kaynağından veri elde edebilir hale geldik. Akıllı telefonlar ve tabletlerdeki birtakım uygulamalarla veri çekebiliyoruz. Bunu yapabiliyoruz ama bunlar güzel birer istatistik. Bunlara sahip olmak hoş ama sadece ‘geçen sene şöyle olmuştu’ diye konuşmayı sağlıyor” diyor.

    Bu aslında gelişen teknolojinin finanstan başlayarak yıllar içinde bütün sektörlere getirdiği yeni bakış açısının güvenlik tarafında yansımasını bulmasından başka bir şey değil. Geçmişte şirketler geçen üçer ve altı aylık bilançolarını açıklayıp buna göre değerlendiriliyorlardı. Günümüzde bu işlem hala yapılmakla birlikte karar süreçlerinde daha güncel ve hatta geleceğe dönük analiz sonuçlarına göre veriliyor.

    Analitiğin şekillendirdiği bu iş modeli, güvenlik sektörü üzerinde de etkili olurken Kösereisoğlu, kendisini hep geçmişten bahseder durumda bulma tuzağından kaçınmaya kararlı görünüyor. “Bilgi çok kıymetli ama çok çabuk tüketiliyor. Bir bilgi önümüzdeki 15 dakika için çok önemli olabiliyor. Bunu iki saat sonra söylediğiniz zaman geçmiş olsun demek gerekebiliyor. Bu nedenle biz şu anda topladığımız veriyi ilgili kanallarla geri basmaya çalışıyoruz. Dünya genelinde de bunlar yapılacak ama Securitas’ın geri kalanından daha iyi durumdayız” diyen Kösereisoğlu, “Altyapımızı bunun için hazırladık. Aktive olması için müşterilerimizin bazı soruları yanıtlaması gerekiyor. En önemli soru, ne kadar tazelikte ya da eskimiş veriyi basmamızın istendiği” şeklinde konuşuyor.

    Şu anda gelinen noktada, son bir haftalık bilgiyi basmanın bir anlamı olmadığı; belki son 30 dakikalık bilginin değer taşıyabileceği sonucuna ulaşılmış durumda. İkinci bir soru, bilginin nereye basılacağı. Securitas’ın pilot bölgesini Büyükdere Caddesi oluşturuyor. Kösereisoğlu, “Burada çok fazla yoğunluğumuz var. Alışveriş merkezleri, ofisler, perakende mağazaları bu yoğunluğu oluşturuyor. Bir perakendecide hırsızlık olduğu bilgisi sisteme girildiğinde bu bilginin hem sektörel olarak yani perakendeye hem de coğrafi olarak – muhtemel coğrafyasındaki diğer mağazalara- hızlıca geri basmaya çalışıyoruz. Bunun amacı, bir sonraki olayın meydana gelmesini engellemek” diyor.

    Bu yeni uygulamanın öncelikli hedefi alışveriş merkezlerindeki güvenlik hizmetinin kalitesini rmk rırkTürkiye’de 24 ilde 70 farklı AVM’ye hizmet veren Securitas’ta 4 bin 800 özel güvenlik görevlisi görev başında bulunuyor. Günlük olarak yaklaşık 750 bin kişinin geçtiği bu AVM’lerde Securitas ayda yaklaşık 900 farklı adli vakaya müdahil oluyor. Bu da yılda yaklaşık 10 bin 800 farklı vakaya müdahil olmak anlamına geliyor. Bu vakalar arasında ürün hırsızlığı, kavga, hırsızlık, kayıp çocuk, çanta hırsızlığı, vandalizm, yangın gibi birçok farklı konunun bulunduğuna işaret eden Kösereisoğlu, “Bunları AVM’ler özelinde 24 farklı kategoride değerlendiriyoruz. Bu bilgiyi anlık paylaşıp müdahale edebiliyoruz” diyor.

    Bu bile başlı başına analitik açısından önemli bir noktaya ulaşıldığını gösteriyor. Kösereisoğlu buradaki önemli problemi “Bir olay gerçekleştiğinde bunu yapanlar muhtemelen bir sonraki eylemlerini üç bina mesafedeki bir başka yerde gerçekleştireceklerdir. Bu olayı bildirip ‘Arkadaşlar dikkatli olalım’ mesajını vermek o 15 ya da 30 dakika için önemli. Ben bunu akşam bildirdiğim zaman olay zaten geçmiş bitmiş olacak. Şu anda yapmaya çalıştığımız bu işin adı, veriye dayanan öngörüsel güvenlik (data driven predictive security)” sözleriyle ifade ediyor. Bu kavram, Securitas’ın da yeni vizyonunu ifade ediyor.

    Şirketin bu yeni vizyonunun devamı ve tamamlayıcısı olarak “Bizi geleceğe taşıyacak yakıt veri olacak” sloganını kullanıyor. Securitas’ın hem globalde hem de Türkiye’de teknolojiyi yakından takip eden, hizmetlerine ne şekilde entegre edebileceğini inceleyen, araştıran, pilot uygulamalar yapan Ar-Ge ekipleri, şirketin iş ortaklarına sunduğu güvenlik hizmetini daha etkin ve katma değerli hale getirmek için yeni ürün ve hizmet tasarımı yapıyor. Kösereisoğlu, “Halihazırda güvenlik hizmetimizde kullandığımız birçok ürünümüz, bu ekipler tarafından hayata geçirilmiştir. Mobil kamera, uzaktan denetim kamerası, giyilebilir kamera, ‘Securitas Güvendeyim’ akıllı telefon uygulaması, acil durum yönetimi gibi çözümler; hizmetimizde ciddi farklar yaratıyor. Yakın gelecekte bu ekibin çabasıyla; güvenlik hizmetinde drone ve robot kullanımı, artırılmış gerçeklik gibi çözümleri de Securitas Türkiye bünyesinde sunmaya başlayacağız” diyor.

    Bu Securitas’ın, kendisini geleceğe taşıyacak çok daha fazla yakıta kavuşması anlamına geliyor. Ancak Kösereisoğlu bunu biraz daha geleceğe dönük bir proje olarak tanımlayarak gözünü veriye dayalı öngörüsel güvenliğe çevirmiş durumda. Yine de drone ve robotlar konusunda da –biraz zamana ihtiyaç olsa da- adımların atıldığını ifade ediyor.  Kösereisoğlu, “Securitas hem dronelar hem de robotlar konusunda şu anda pilot uygulamalar yapıyor. Amerika’da 24 adet robot, aktif olarak belirli projelerde deneniyor ya da kullanılıyor. Drone çözümü olarak da Almanya’da büyük bir endüstriyel tesiste yangın tespiti amaçlı hizmet veriliyor. Bu iki konuda teknoloji son yıllarda oldukça gelişti, ancak hala biraz zamana ihtiyacımız olduğunu düşünüyoruz. Otonom kullanım ve şarj süreleri hala istenilen seviyede değil.  İşin teknik boyutu dışında, sigorta, sorumluluk ve hukuki tarafları da var. Tüm bu bileşenler tamamlandığında, Securitas Türkiye olarak bu çözümleri hizmetlerimizde aktif olarak kullanmaya başlayacağız” şeklinde konuşuyor.

    Bütün bunlar çok uzak olmayan bir gelecekte gerçek zamanlı ve önlemeye dayalı güvenlik için çok güçlü bir altyapıya sahip olacağımızı gösteriyor. Buna liderlik etmek, Securitas Türkiye’nin Fortune 500 Türkiye’de yer alma gücünün asıl belirleyicisi olabilir.