Verinin geleceği Informatica’da

0
89

VERİ DÜNYASINDAKİ gelişmeler teknolojideki gelişmelere paralel ilerliyor ve hepsi birbirini tetikliyor. Daha önce sadece veri tabanındaki yapısal verileri yönetmeye odaklanan şirketler daha sonra farklı mimarideki verileri biraz daha büyük veri ile yapısal ve yapısal olmayan bir arada yönetmeye çalıştı. Şimdi ise bu yapıların akıllı ve öğrenen yapılar olması, çalışanları yönlendirmesi, olabilecek sorunlar konusunda önceden uyarabilmesi bekleniyor. KOMTAŞ Bilgi Yönetimi ve Informatica şirketlerin gelecek yol haritasını oluşturmalarını sağlayacak bütünleşik veri yönetimi çözümlerini aktardığı Data 3.0 etkinliğinde, veri altyapılarının akıllı dönüşümünden söz etti. Toplantının açılışında konuşan KOMTAŞ Bilgi Yönetimi Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Yüksel Çomak, Data 3.0’ın temelde akıllı, kendi kendini yönetebilen, sorgulayabilen, çözüm üreten bir altyapı mimarisi olduğunu söyleyip şöyle devam etti: “Veriden bilgiye dönüşüm noktasındayız ve veri hareketi ve hızını yönetmek zorundayız. Çünkü o anda veriyi kullanabilirseniz değer yaratıyorsunuz. Bugün şirketlerde iş süreçlerinin dijital dönüşümü yaşanırken artık verinin etrafında iş süreçlerini değerlendirmeye başladık. Sonuç olarak veri tarafında meta data ve master data önemli. İkisini yönetemezseniz verinizi de yönetemezsiniz. İnovasyonu da bu iki konu üzerine inşa ediyoruz.”

Toplantıya katılan ve deneyimlerini katılımcılarla paylaşan Informatica’nın uluslararası uzmanları verinin altyapı mimarisinden yönetimine, güvenliğinden müşteriye dokunan yüzüne kadar pek çok noktasına değindiler. Informatica Güney Avrupa Başkan Yardımcısı Emilio Valdes, değişen iş dinamiklerini şu cümlelerle aktardı: “Tarihsel gelişime baktığımızda 80’li yılların başında veri değil, uygulama önemliydi. Daha sonra verinin bir uygulamadan diğerine geçişini yorumlamak gerekti ve analiz devreye girdi. Bugün ise hareketli bir veri dünyası ile karşı karşıyayız ve işimizin merkezine verinin yönetimini yerleştirdik.

Bunu tetikleyen unsurlar şunlar:
1.            Veri patlaması yaşanıyor. Veri hacmi iki yılda bir iki katına çıkıyor.
2.            Yeni veri tipleri oluştu. Mobil, sosyal medya, IoT, sensörler vb.’den veri geliyor.
3.            Uygulama verileri buluta taşınıyor. 2020’de verilerin yüzde 40’tan fazlası bulutta olacak.
4.            İş kullanıcıları, şirketlerdeki kullanıcılar veriye dayalı olarak işlerini artırdı ve bilgiyi talep etmeye başladılar. Data 3.0 ise bu değişimi yönetecek yeni nesil veriyi içeriyor. Informatica olarak geleneksel şirketlerin dijital yolculuklarına destek oluyoruz.”
 
MÜŞTERİ DENEYİMİ VE GÜVENLİK YÜKSELEN DEĞER
Dünyada değişimin hızı çok büyük ve giderek artıyor. Altyapı, çözümler ve veri yönetiminin gelecekte de uygulanabilir olması gerekiyor. Informatica EMEA Başkan Yardımcısı Greg Han-son, toplantıda yaptığı konuşmada bugün işimizi yönlendiren faktörleri şöyle sıraladı: Bulut, mobil, sosyal medya, büyük veri, IoT, güvenlik. Bununla birlikte Informatica’nın çalışma alanlarını şöyle sıraladı: Veri bütünleştirme, bulut veri yönetimi, veri güvenliği, büyük veri yönetimi, master veri yönetimi, veri kalitesi.

“Gelecekte müşteri tecrübesi ve güvenlik önem kazanacak; yüzü olmayan şirketler olacağız. İnsanlar gelecekte verilerine daha hassas olacaklar” diyen Hanson, meta verinin önemini şöyle vurguladı: “Meta veri çok önemli. Bunlar verilere dair veriler. Yani bir verinin neye ait olduğunu belirleyen, verinin kimliğini anlatan unsur. Müşteri değişti, satın alma davranışı değişti. Perakendenin müşteride fark yaratması gerek. Müşteri deneyimi ve etkileşimi yükselen bir değer. Örneğin Amazon bir pazarlama ve e-ticaret şirketi olmanın ötesinde bir veri şirketi. Müşteriye davranış alışkanlığına göre yeni bir öneri sunmak için meta datayı kullanarak ürünleri değere dönüştürüyoruz. Tak ve çalıştır mantığıyla geliştirdiğimiz çözümler sunuyoruz.”

Verinin öneminin artması güvenlik kavramını da beraberinde getirdi. Toplantıda yaptığı konuşmada dijital ve açık dünyada çeşitli veri kayıplarının yaşandığına dikkat çeken Secure@ Source Ürün Uzmanı Steve Hoyler, güvenlik tarafında şirketlerde yaşanan zorlukları şöyle aktardı: “Şirketler verilerinin nerede, hangi platformlarda olduğunu genellikle bilmiyor. Düzenleyici kurumlar şirketlerin verilerinin nerede olduğunu sorduklarında bunu bilmeleri gerekiyor. Örneğin verilerinin nerede olduğunu bilmeyen bir şirket bunu tespit etmek için ortalama yedi ay harcıyor. Günümüzde anlık ve güvenilir verilerle iş yapmak zorundayız. AB’de dijital güvenlik konusunda genel bir şemsiye yönetmelik hazırlan-
 
dı. AB şirketleriyle çalışıyorsanız buna dikkat etmek zorundasınız. 2018 yılında yürürlüğe girecek yasaya göre verilerini koruma altına almayan şirketler, küresel cirolarının yüzde 4’ü kadar ceza alabilecek. Güvenliği sağlayana kadar veri akışını askıya alabilecek, veri trafiğini kesebilecekler.

Hassas veriyle çalışma konusunda Informatica akıllı veri güvenliği ve veri güvenliği kontrolüne odaklanıyor. Şirketlere kaynağında veri güvenliği sağlıyoruz. Mevcut düzenleme ve mevzuata uygun veriyi anlık olarak kaynağında güven altına alan çözümlerimiz var. Üretimde dinamik veri maskelemeye ihtiyaç var ve ihtiyaç olan her yerde maskeleme yapılabiliyor.”

Veri yönetiminin gerçek değerinin yüksek müşteri memnuniyeti ve deneyimi noktasında ortaya çıktığı bir gerçek. Şirketler müşterilerinin kimler olduğunu ayrıntılı bilmek, davranışlarını takip etmek, etkileşim kurmak, ne kadar kârlı olduklarını, hangi ürün ve hizmetleri tercih ettiklerini, ürün ve hizmetlere hangi kanallardan ulaştıklarını vb. pek çok parametreyi yönetmek istiyor. Bu noktada master veri yönetimi devreye giriyor. Informatica Güneydoğu Avrupa MDM Satış Uzmanı Nicola Nodari, master veri yönetiminin bir disiplin ve teknolojinin de bu disiplinin bir parçası olduğunu ifade etti. Master veri yönetimi ile iş yönetimi arasında bir bağlantı olduğunu söyleyen Nodari şunları aktardı: “Kopuk ve dağınık duran verileri birleştirmek, güvenilir bir şekilde görüntülemek master veri yönetimi ile mümkün oluyor. Analitik sistemimize güvenilir bilgiler sağlamaya yarayan MDM, müşteriyi bütüncül şekilde görüntülememize yardımcı oluyor. Böylelikle müşteri etkileşimimizi sağlayıp toplam müşteri memnuniyetini oluşturuyoruz. Bu da yeni ürün çıkarma süresini kısaltmaya neden oluyor.”