Veri Üzerinden Ayrıştıran Savaş

0
163

Bir süredir AB, ABD ve Çin’de teknoloji şirketlerine yönelik önemli bir tavır değişikliği görüyoruz. Bu durumun piyasalara yansıması en net Çin hisselerinde görünüyor.

Hükümetin teknoloji şirketlerine yönelik adımları yatırımcıları ürkütüyor ve teknoloji yoğun endeksler yoğun bir satış göze çarpıyor.Ancak Çin’in gölgesinde kalan bir hareket ABD’de de söz konusu. Temmuz kararnamesi ile Biden rekabet, tekelleşme gibi konularında önemli bir değişikliğe gidiyor. ABD’de antitrost yasaları ağırlıklı olarak 1890’da çıkartılan Sherman yasası ile 1913-14 yıllarında çıkartılan yasalardan oluşuyor. Ve uzmanların genel görüşü 1980’lere kadar bu yasaların yorumlanma yönteminin şirketlerin fiyatlama, rekabet vs konularında elde ettikleri güçle ilişkilendirildiği yönünde. Ancak 1980’lerde Yüksek Mahkemede oluşmaya başlayan bir görüş rekabetin merkezine tüketiciyi yerleştiriyor. Şayet söz konusu tekel fiyatların düşmesini veya düşük kalmasını sağlıyor ise tüketici açısından olumlu bir rol oynadığı için yasa çok daha gevşek değerlendiriliyor.

Özellikle de teknoloji şirketleri açısından bakıldığında son kullanıcı fiyatlama konusunda bir sorun yaşamazken Google , Amazon vb platformları kullanarak iş yapmaya çalışan modeller bu tekelerin gücü karşısında çaresiz olmasına rağmen yasa etkili olamıyordu. Ancak son dönemde insanların “tüketici” olmanın ötesinde çalışan, birey, girişimci, çevre kaygıları olan varlıklar olduğu ve rekabet yasalarının yeniden eski hali ile yorumlanması gerektiği yönünde görüş bildiren çok sayıda makale ve bürokrat var.

Kısacası Çin sertliğinde olmasa da ABD’de de teknoloji şirketlerinin üzerine gidilecektir. Çin’de ise konu ilk günlerde rekabet temelli görünse de bir süre sonra veri güvenliğinin öne çıktığına şahit olduk. Ve bu konuda Çin çok daha katı davranıyor olsa da aslında ABD’nin de benzer kaygılar içinde olduğunu görüyoruz. Ve bu kaygılar da elbette piyasalarda fiyatlanıyor. Bir süredir Hong Kong hisselerinin baskı altında olduğu dikkatinizi çekiyordur. STI (Singapur) ve HSI (Hong Kong) endekslerini tek grafikte karşılaştırdığınızda tamamen aynı diyebileceğimiz bir hareket içinde olduklarını görürsünüz. Veya en azından 2021 Şubatına kadar durum böyleydi. O tarihten bu yana ise çok ciddi bir ayrışma göze çarpıyor. Çin’in Hong Kong’a ana karanın kanunlarını daha fazla empoze etmesi Batı sermayesi açısından tercih edilebilir bir durum değil. Ancak daha önce Çin’e sermaye girişlerinin yüzde 25’ini sağlayan Hong Kong artık sadece yüzde 4 ağırlığa sahip ve Çin Batı sermayesinin çıkışından fazla kaygı duymayacaktır. Öte yandan konu sadece finansal sermaye de değil. Tabloda gördüğünüz Google ve Facebook’un inşaat ettiği (devam ediyor) iki fiber optik kablonun rotası. Normalde bu rota daha kıyıdan kıyıdan giderken bu kez ABD’nin baskısı ile (bir de deprem riski var ancak kararda etkisi sınırlı) Hong Kong değil Singapur tercih edildi (mitolojide Bifrost farklı dünyalar arasında köprü oluşturan yanan/buzdan bir köprüdür). ABD’nin kaygısı elbette Çin’in verilere erişebilmesi riski. Böylece eski dünyanın jargonu ile söylersek, henüz demir bir perde inmiş olmasa da iki önemli ülke Çin ve ABD arasından soğuk savaş başlamış durumda. Kısacası hem devletler ve teknoloji şirketleri arasında hem de devletler arasında merkezi teknoloji ve veri olan bir savaş patlamış durumda.