17. Uluslararası Arguvan Türkü Festivali için Arguvan’dayız. Belediye Başkanı Ersoy Eren ile festivali, festivalin ilçeye kültürel ve ekonomik etkilerini ve İsviçre’den gelen gençlerin öncülüğünde başlatılan etüt merkezi projesini konuştuk. – Zeynep Aktaş
“Türküyle büyüyen bir ilçeyiz,” diyor Arguvan Belediye Başkanı Ersoy Eren. 2003’te küçük bir buluşma olarak başlayan festival, bu yıl 17’nci kez düzenlendi ve on binleri ilçede bir araya getirdi. Yalnızca sahnelerde değil, ilçenin sosyal hayatında ve ekonomik ritminde de iz bırakan yönüyle öne çıkıyor. Festival, bu yıl İsviçre’de yaşayan altı gencin öncülüğünde başlatılan bir etüt merkezi kampanyasıyla da farklı bir anlam kazandı. Ersoy Eren, türkünün birleştirici gücünü, festivalin Arguvan’daki dönüşümünü ve gençlerin dayanışmayla ördüğü hikâyeyi anlattı.
Ersoy Bey, festival bu yıl 17’nci kez düzenlendi. Neler değişti, neler aynı kaldı?
İlk festivalimizi 2003’te yapmıştık. O zamanlar sadece “türkü festivali” adıyla küçük bir buluşmaydı. Ama içeriğiyle, ruhuyla zaten büyüktü. Zamanla Arguvan ve Köyleri Eğitim Kültür Vakfı ve köy derneklerinin desteğiyle uluslararası kimlik kazandı. Bu yıl 17’nci kez yaptık ve artık net şekilde gelenekselleştiğini söyleyebilirim.
Bu sene programa nasıl bir ilgi vardı?
Çok yoğundu. İki gün boyunca paneller, köy gezileri, türküler vardı. Akşam saatlerinde sahneye çıkan sanatçılarla birlikte herkes bir ağızdan türküler söyledi. Ülkemizin çok değerli sanatçıları ve grupları sahnedeydi. Ayrıca birçok yerel sanatçı da festivalde yer aldı.
Rakam vermek gerekirse, katılım nasıldı?
Otuz binden fazla kişi katıldı. Sadece Arguvan’dan değil, Malatya’nın diğer ilçelerinden, çevre illerden ve yurtdışından da gelenler vardı.
Katılımcılar arasında dikkat çeken isimler var mı?
Tabi ki, Malatya Milletvekilimiz Veli Ağbaba, hemşehrimiz olan İnönü Üniversitesi Karaciğer Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Sezai Yılmaz, Çankaya Belediye Başkanı Hüseyin Can Güner, MİAD Başkanı Yunus Akdaş ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Vahap Munyar başta olmak üzere çok değerli isimler bizimleydi.
Festivalin Arguvan ekonomisine etkisi oluyor mu?
Kesinlikle, festival öncesi ve sonrası ilçemize gelen misafirler esnafa can suyu oluyor. Lokantalar, bakkallar, kırtasiyeler, konaklama yerleri… Hepsinde ciddi bir hareketlilik yaşanıyor. Biraz nefes aldırıyor, bu da bizim için önemli.
Bu yıl festivalin sahne dışında da bir anlamı vardı galiba?
Evet, bu yıl festivalimize bir de dayanışma duygusu eşlik etti. İsviçre’de yaşayan altı genç arkadaşımız, 6 Şubat depremlerinden sonra Malatya’ya bir katkı sunmak istediklerini söyleyerek bize ulaştılar. Girişimi başlatan sevgili Deniz Altaş’tı. Onunla birlikte Ela Avcıoğlu, Anna Theilgaard-Badger, George Konialidis, Kaan Karaca ve Leon Kurdoğlu da bu projenin içinde yer aldı. Topladıkları bağışlarla Arguvan’da bir etüt merkezi kurulması için harekete geçtiler.
Gençlerin bu girişimi sizi de hareketlendirdi galiba …
Evet, Arguvan Belediyesi ile Arguvan ve Köyleri Eğitim Kültür Vakfı birlikte bu güzel girişime destek verdik. Temel atma törenini festival sırasında gerçekleştirdik. Bu sadece bir eğitim yatırımı değil; gençlerin içten gelen bir dayanışmayla Arguvan’daki yaşıtlarına el uzatmasıydı. Bence festivalin en güzel anlarından biri buydu.
Etüt merkezi neleri kapsayacak?
Beş derslikli olacak. Temel derslerin dışında sosyal ve kültürel alanlara da yer verilecek. Geniş bir kütüphanesi, teknoloji sınıfı ve modern çalışma alanları olacak. Çocuklarımızın sadece sınavlara değil, hayata da hazırlanmalarını istiyoruz.
Bu merkez ne zaman faaliyete geçer?
Temel atıldı. İnşaatı kısa sürede tamamlayıp açılışını yapmayı planlıyoruz. Gençlerimiz ve aileleri de açılışta bizlerle birlikte olacak.
Tekrar festivale dönmek istiyorum. Festivalin gelecek yıllardaki planlaması nasıl şekillenecek?
Önümüzdeki yıl için hazırlıklara şimdiden başladık. Bu sadece bir kültür organizasyonu değil; Arguvan’ın sesi, kimliği ve hafızası. Bunu büyütmek görevimiz. Kurumlarımız, vakfımız, derneklerimiz ve Arguvanlılar hep birlikte sahip çıkıyor zaten.
Siz aynı zamanda festivalin ilk düzenleyicilerindensiniz. Bugüne gelince neler hissediyorsunuz?
Evet, ilk günden bu yana bu işin içindeyim. O zaman daha küçük bir yapıyla başlamıştık ama temel aynıydı: Türkü etrafında bir araya gelmek. Bugün geldiğimiz noktada festivalin hem katılımı hem de etkisi çok büyüdü. Bu da bizim için önemli bir kazanım.
Festivalin teması bu yıl neydi?
“Arguvan’ın kültürel mirasını yaşatmak, türkü geleneğini gelecek kuşaklara aktarmak ve halkların ortak ezgilerini buluşturmak.” Bu başlık, Arguvan’ın geçmişine ve geleceğine aynı anda bakabilen bir vizyonu yansıtıyor.
Arguvan’da türkü bu kadar güçlü bir bağ mı kuruyor gerçekten?
Kesinlikle. Türküler burada bir eğlenceden öte; bir anlatı biçimi, bir hafıza. Biz Arguvan’da türküyle büyüdük. Bugün de çocuklar, torunlar aynı türkülerle büyüyor.
Son olarak, bu festivale emek verenlere ne söylemek istersiniz?
Bu iş bir ekip işi. Belediye çalışanlarımız, Arguvan Vakfı, köy dernekleri, esnafımız ve misafirperverliğini gösteren komşularımız… En çok da iki gün boyunca bizimle olan on binlerce türkü sevdalısına teşekkür ederim.