5 Ağustos’ta Marmaris Belediye binasında, festival afişleri ve proje dosyaları arasında Belediye Başkanı Acar Ünlü ile bir araya geldik. Ünlü, turizmi 12 aya yaymayı hedefleyen planını tüm ayrıntılarıyla anlattı. Kordon’un yayalaştırılması, çarşı sokaklarının açılması, kale cephesinin iyileştirilmesi, deniz ürünleri ve yeni yıl festivalleri bu planın omurgasını oluşturuyor. Amaç, şehri her mevsim cazip kılmak. – Zeynep Aktaş
Marmaris’teyim. Belediyenin proje geliştirme bölümünden Umut Çetinkaya, yürüttükleri projeler hakkında bilgi veriyor. Ardından Başkan Danışmanı Doç. Dr. Didem Gamze Işıksal arıyor ve 5 Ağustos’ta Belediye Başkanı Acar Ünlü ile görüşmemiz kesinleşiyor. Belediye binasında, sosyal medya sorumlusu Didem Oruç’un çekimleri eşliğinde başlayan sohbette Ünlü, “Amacımız, Marmaris’in kendi hikâyesini yazması ve özgün bir marka haline gelmesi” diyor.
Acar Bey Marmaris’i yönetmek nasıl bir his?
Marmaris sıradan bir şehir değil. Turizm nedeniyle çok hızlı değişen bir yapısı var. Hem Türkiye’de hem dünyada rakiplerimiz var. O yüzden kent her zaman bakımlı, düzenli ve hazır olmalı. Bu da hem yerleşik halkın hem yatırımcıların farklı beklentiler içinde olmasına yol açıyor.
Mesela, nasıl beklentiler bunlar?
Yerleşik halk yılın 12 ayında düzenli hizmet, temiz çevre, güvenli bir yaşam ister. Sezon dışında da sosyal ve kültürel etkinliklerin devam etmesini bekler. Yatırımcılar ise yeni tesis kurabilecekleri alanlar, mevcut yapıları yenileme fırsatları ya da alternatif turizm imkânları arar. Bizim görevimiz bu iki talebi ortak bir noktada buluşturmak.
Peki göreve başladığınızda ilk neye el attınız?
Hem günlük ihtiyaçları aksatmamak hem de uzun vadeli projeler için zemin hazırlamak istedik. Temizlik, yol bakımı, altyapı onarımı gibi temel işleri hızlandırdık. Aynı anda kıyı düzenlemeleri, ulaşım planlaması ve etkinlik alanlarının iyileştirilmesi gibi projeleri devreye aldık. Ekipleri yeniden organize ederek merkezden kırsala yıl boyu düzenli hizmet verecek bir sistem kurduk.

“Uzun vadeli” dediğinizde neyi kastediyorsunuz?
Sadece yazın dolan bir tatil yeri değil, her mevsim yaşayan ve ziyaret edilen bir şehir… Dünyada bunun örnekleri var. Marmaris’in doğal güzelliklerini, tarihi mirasını, deniz sporlarını ve kültürel etkinliklerini bir bütün olarak planlayarak hem turizm gelirini hem de yaşam kalitesini 12 aya yaymayı hedefliyoruz.
Bunun için somut olarak neler yapılacak?
Kent kimliğini güçlendirecek projeler önde. Kapalı Çarşı olarak bilinen alanın düzenlemesi, Postane Sokağı’nın yenilenmesi, denize çıkan sokakların canlandırılması… Kordon Caddesi, kale çevresi ve kıyı alanlarında büyük düzenlemeler planlıyoruz. Günlük tur tekneleriyle ilgili değişiklikler de gündemde.
Kordon Caddesi nasıl bir yer olacak?
Aracı çekip yayalara bırakacağız. Yürüyüş yolları, dinlenme alanları, küçük etkinlik sahneleri olacak. Kültür-sanat, yerel tatlar ve farklı konseptler bir araya gelecek. Yerel halk da turistler de burada vakit geçirmek isteyecek.
Günlük tur teknelerinde nasıl bir değişiklik planlıyorsunuz?
Şu anda tekneler limanda ciddi bir yoğunluk oluşturuyor. Sabah gelen, akşam dönen turistleri karşılayan araçlar trafiği kilitliyor. Üstelik tekneler tura başlamak için 30-35 dakika gereksiz yol yapıyor, bu da ciddi yakıt tüketimi demek. İçmeler’deki küçük limanı devreye aldığımızda süre kısalacak, merkezdeki yoğunluk azalacak ve liman çevresinde halkın denizle buluşacağı yeni alanlar açılacak.
Kale çevresinde neler değişecek?
Tarihi dokusunu koruyarak yenileyeceğiz. Cephe iyileştirmesiyle binalar aslına uygun görünüme kavuşacak, altyapı elden geçirilecek. Çarşı düzenlemesi, Kordon ve kale çevresi birlikte Marmaris’in merkez kimliğini daha güçlü hale getirecek.
Denize çıkan sokakları nasıl canlandıracaksınız?
Her sokağın farklı bir hikâyesi olacak. Postane Sokağı’nda yaptığımız gibi altyapıyı yenileyip cepheleri renklendireceğiz. Ama hepsi birbirini taklit etmeyecek. Ziyaretçi, “Acaba bu sokakta ne var?” diye merak edecek.
Yoğun sezon dışında kenti nasıl canlı tutacaksınız?
Kış aylarında da sosyal, kültürel ve sportif etkinlikler devam edecek. Halkın vakit geçirebileceği, ziyaretçilerin ilgisini çekecek alanlar oluşturuyoruz. Deniz sporlarından açık hava etkinliklerine, sanat projelerinden yerel tatlara uzanan geniş bir programımız var. Böylece esnaf ve işletmelerin sezon dışında da çalışmaya devam edebileceği bir ortam yaratacağız.
Bu yıl hangi festivaller Marmaris’i hareketlendirecek?
Ekim’de Söğüt, Selimiye, Bozburun ve Taşlıca’da Deniz Ürünleri Festivali var. Yeni Yıl Festivali yaklaşık bir ay sürecek; kardeş şehirler ve yabancı misafirlerin katılımıyla uluslararası bir boyut kazanacak. Mayıs ayında ise lansmanını yapacağımız yeni bir festival geliyor. Bu etkinlikler farklı dönemlerde farklı kitleleri Marmaris’e çekerek turizmi 12 aya yaymamıza yardımcı olacak.
Spor turizmi açısından Marmaris’in gücü ne?
İklim, coğrafya ve mevcut altyapı açısından çok avantajlıyız. 500-600 km’lik off-road bisiklet rotamız var; yürüyüş parkuru olarak da kullanılabiliyor. Yelken, kürek, kano gibi deniz sporları için ideal bir coğrafyadayız. Türkiye’nin en eski ve Avrupa’nın en büyük yelken yarışı Marmaris Race Week burada yapılıyor. Bu yıl 22-29 Ekim’de, bayram ve Oktoberfest’le birleşen bir festival havasında gerçekleşecek. Amacımız, Marmaris’i spor turizminde de tanınan bir destinasyon haline getirmek.
Deniz ürünleri konusunda öne çıkaracağınız projeler var mı?
Balık hali projesi bunların başında geliyor. Vatandaş, halden taze balık alıp hemen yanındaki pişiricilerde hazırlatabilecek. Yerel balıkçılar için yeni bir satış noktası olacak, ziyaretçiler için ise farklı bir deneyim. Ayrıca kıyı bölgelerimizde deniz ürünlerinin ön planda olduğu etkinlikler planlıyoruz. Bu sayede Marmaris’in deniz şehri kimliğini güçlendireceğiz.
Peki, tüm bu çalışmaların sonunda nasıl bir Marmaris hayal ediyorsunuz?
Denizi, doğası, tarihi mirası ve özgün yaşamıyla dünyanın her yerinden insanların görmek isteyeceği bir şehir… Yılın her döneminde kültür, spor, gastronomi ve sanatla yaşayan; hem sakinleri hem de misafirleri için ilham veren bir Marmaris…
İnsanların tatil için gitmeyi hayal ettikleri yeri Marmaris’te bulmalarını istiyorum. Hedefimiz, kendi hikâyesini yazan bir şehir yaratmak. Türkiye’nin Monakosu değil, tüm dünyada kendi adıyla anılan bir Marmaris…