Türkiye’de kadına yönelik şiddetin maliyeti 61 milyar dolara ulaştı

0
46

Türkiye’de son yıllarda gündemden düşmeyen konulardan bir tanesi kadına yönelik şiddet oldu. Eşinden veya ailesinden şiddet gören kadınların kişisel hikayelerine gazete ve televizyonlarda sıklıkla rastlanırken, bu şiddetin ekonomiden götürüsünün ne derece olduğuna dair kapsamlı bir çalışma yapılmadı.

Kopenhag’da bulunan Copenhagen Consensus Center fiziksel şiddetin ekonomiye olan zararı üzerine yazdığı raporla bu alanda yeni bir çalışmaya imza atarken, kuruluşun direktörü Bjorn Lomborg yaptıkları kaba hesaplara göre Türkiye’de kadına yönelik şiddetin maliyetinin geçtiğimiz yıl 61 milyar dolara ulaşmış olabileceğini belirtti.

Lomborg, fiziksel şiddetin ekonomiden ne kadar götürüye sebep olduğu, dünya genelinde ne kadar kadının şiddet gördüğüne dair verileri ve ekonomik gelişmişlikle kadına yönelik şiddet arasındaki ilişki konusunda yaptıkları çalışmaları anlattı.

Aile içi şiddet veya cinayet gibi şiddet şekillerinin ekonomiye olan maliyetlerinin boyutları nelerdir? Bunu yalnızca dünya ekonomisine bakarak mı anlayabiliriz yoksa spesifik olarak ekonomileri de ele alabilir miyiz?
İzin verirseniz bir adım daha geriye giderek başlayayım. Bizim üzerinde yoğunlaştığımız vergi kaçakçılığı, beslenme yetersizliği ve negatif etkileri olan birçok farklı konu. Kadına yönelik şiddet bu konulardan bir tanesi fakat dünyada olup bitenler arasında nelerin aslında çok büyük etki yarattığını anlamak adına çok büyük önem taşıyan bir gösterge. Mesela şiddetin yarattığı etkileri ölçmek isteyenler genelde Irakta’ki gibi, Suriye’deki gibi, Kongo’daki gibi iç savaşlara bakıyorlar. Yapılan hesaplamalara göre bu iç savaşların maliyeti her yıl 170 milyar doları buluyor. Bu genelde ekonomik büyüme kaybını yansıtan bir maliyettir çünkü bu ekonomilerin çoğunluğu uzun bir süreliğine çöküyor.

Bununla beraber iç savaşların yol açtığı ekonomik büyüme kaybını cinayet ve kadına yönelik şiddet gibi diğer şiddet türleriyle de karşılaştırabiliriz. Mesela sırf erkeklerin yaşadıkları cinayet olaylarının maliyeti 500 milyar dolarak hesaplanmışken, kadınlara yönelik cinayetlerin maliyeti 100 milyar doları buluyor. Fakat bu iki durum da aile içi şiddetin yanında çok düşük kalıyor. Fiziksel şiddet veya saldırı olarak tanımladığımız aile içi şiddetle ilgili çalışmalara baktığımız zaman yalnızca geçtiğimiz yıl 308 milyon kadın şiddetli fiziksel saldırıya maruz kaldığını belirtmiş.

Fiziksel olarak görülen şiddetin kişinin ekonomik performansına nasıl bir etkisi oluyor?
Fiziksel şiddet görmüş bir insan daha sonra psikolojik sorunlar, konsantre olma sorunları, işyerindeki görevlerini tam olarak yerine getirememe gibi sorunlar yaşıyor. Bunun anlamı hiçbir işlev göremezsiniz demek değil, bunun anlamı daha az işlev görebileceğiniz. Bizim tahminimize göre ABD’ye baktığımız zaman kişi başına düşen fiziksel saldırıdan kaynaklı maliyet 96,000 doları buluyor. Eğer [Anke] Hoeffler ve [James] Fearon’un araştırmasına bakarsak 308 milyon kadına kocaları tarafından uygulanan fiziksel şiddetin yol açtığı ekonomik kayıp yaklaşık 4,4 trilyon doları buluyor. Burada şunu tekrar hatırlatmamız lazım; bu rakamlar bütün kadınların çalışıyor olduğu varsayımıyla ortaya çıkıyor. Eğer çalışmıyorlarsa burada zaten bir maliyetten bahsedemeyiz.

Yüksek ve orta gelirli ülkelerde kadına yönelik şiddet son dönemlerde ne yönde bir eğitim gösterdi? Yüksek gelirli ülkeler kadına yönelik şiddette düşüş sağladıysa bunu nasıl başardılar?
Maalesef o rakamları tam olarak bilmiyorum. Bizler Birleşmiş Milletler’den gelen son rakamlara bakıyoruz ve o da gelişmiş ülkelerde kadına yönelik şiddetin çok daha az olduğunu gösteriyor. Mesela örneğin yüksek gelirli ülkelere baktığınız zaman geçtiğimiz yıl içerisinde kadınların yüzde 4’ünün fiziksel şiddete maruz kalmış. Fakat Sahra-Altı Afrika’ya (Sub-Saharan Africa) baktığınız zaman bu oran yüzde 28. Yani yakın bir ilişki olduğu görülüyor kalkınmayla ilgili ama zaman içerisinde nasıl gelişmiş bu ilişki ona dair elimizde kapsamlı bir veri yok.

Ekonomik kalkınma eksikliği mi kadınlara yönelik şiddeti tetikliyor yoksa kadınlara yönelik şiddet mi ekonomik kalkınmaya engel oluyor?
Kesin olarak bir şeyler söyleyemem ama bence kadınlar iyi eğitim almamış ve bağımsız ekonomik özgürlüklere sahip değillerse bu durum eninde sonunda fiziksel şiddete maruz kalacakları bir ilişkide kalma ihtimallerini artırıyor. Bu mantıkla bakarsak olaya ve Sahra-Altı Afrika’yı da göz önüne alırsak böyle ilişkilerde bulunan kadınların da ekonomik kalkınmaya katkıda bulunması biraz daha zor oluyor.

Kadınların ekonomik olarak daha fazla güç kazanabilmesi adına ne gibi programlar ve ne gibi yollar var bunu biraz anlatabilir misiniz?
Öncelikle şunu söyleyeyim; Avrupa ve Orta Asya’ya dair elimdeki verilere baktığımızda kadınların toplamda yüzde 8’inin fiziksel şiddete maruz kaldığı görülüyor. Her ne kadar kesin bir rakam olmasa da bu veriler üzerinden Türkiye’ye yönelik bir hesaplama yaptığımızda kadına yönelik şiddetin geçtiğimiz yıl maliyetinin 68 milyar doları bulduğu ortaya çıkıyor. Bu çok önemli miktarda bir para. Dediğim gibi bu kabaca bir tahmin fakat durumun ne boyutta ve ülke ekonomisine ne kadar etki ettiğini göstermek için önemli bir rakam – çünkü Türkiye’nin milli gelirinin yaklaşık yüzde 5,1’ine tekabül ediyor.

Kadınların ekonomik olarak uzun vadede ekonomik olarak güçlenmesini sağlayacak programlardan bazıları eğitim, gebelikten korunma yollarına daha kolay ulaşabilmek ve hem istihdam hem de mülkiyete yasal olarak daha kolay ulaşabilme hakkı. Bunlar değiştirilmesi uzun sürecek ve kolay olmayan şeyler. Fakat kısa vadede uzmanların yoğunlaştığı noktalardan bir tanesi mesela Hindistan örneğinde olduğu gibi polise tehdit edildiği yönünde şikayette bulunan kadınların ciddiye alınmalarının yanında polisin bu konuda soruşturmaları artırması ve bunu yapan erkekleri tutuklaması.

Gelecekte kadınlara yönelik şiddetin ne yönde ilerleyeceğine dair herhangi bir çalışma var mı?
Böyle bir çalışma nasıl yapılabilir pek bilmiyorum. Fakat şöyle bir gerçek var; günümüzde birçok yerde savaş meydana geliyor. Irak’ta savaş, Suriye’de savaş ve biz neredeyse dikkatimizin tamamını buralara vererek en az onlar kadar önemli sonuçları olan olayları göz ardı ediyoruz. Yani şöyle bakalım; bir uçak kazası olduğunda çok büyük bir haber oluyor çünkü çok fazla sayıda insan bir anda ölüyor, fakat belki de aynı gün yakın bir bölgede çok sayıda trafik kazasında aynı miktarda ölüm meydana gelmiş olabilir. Yani demek istediğim şu ki eğer kadınlara yönelik şiddeti azaltmak istiyorsak artık bu konuya daha fazla dikkat vermeliyiz.