Türkiye Ağır Vasıtanın Merkezi Olacak

0
25

Treyler Sanayicileri Derneği Başkanı Şentürk, Türkiye’de üretilen treylerlerin 7 kıtada 65’den fazla ülkeye ihraç edildiğini belirterek, “Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’nın en büyük treyler üreticisi olmak istiyoruz.” dedi.

Treyler Sanayicileri Derneği (TREDER) Başkanı Yalçın Şentürk, kamyon, treyler ve üst yapı sektörünü kapsayan Ağır Vasıta Zirvesi, sektör paydaşlarını bir araya getirdi.

Eski Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen’in katılımıyla düzenlenen zirvenin açılış konuşmasını yapan Şentürk, Türkiye’nin ağır vasıta üretim gücü ve potansiyeline vurgu yaptı.

Türkiye’nin 100 bin treyler üretim kapasitesine sahip olduğunu belirten Şentürk, “Bugün Türkiye’de üretilen treylerler, 7 kıtada 65’ten fazla ülkeye ihraç ediliyor. Ancak kapasitemizi ne kadar kullanıyoruz diye sorarsanız ancak beşte birini kullanabiliyoruz. 5 yıl önce Avrupa’nın 2’nci büyük treyler pazarına sahiptik, bugün çok gerilere düştük. İşte bu yeteneklerimizle kapasitemizi kullanarak, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’nın en büyük treyler üreticisi olmak istiyoruz.” dedi.

Treylerlerde de büyük değişim yaşandığını aktaran Şentürk, artık daha hafif, sağlam ve kullanışlı ürünlerin üretildiğini söyledi.

Şentürk, sektöre sağlanacak desteklerin önemine işaret ederek, şöyle konuştu:

“Yerli ve milli hamle kapsamında çok şükür kendi aracını üretecek olan ülkemizde, daralan treyler pazarının kendine gelerek tekrar büyümeye başlaması için, otomobil ve ticari araçlara sağlanan kolaylıkların treylere de sağlanması gerekir diye düşünüyoruz. Üvey evlat muamelesi görmek istemiyoruz.” dedi.

Treylerlerin hurda kapsamına alınmasını ve KDV indirimi, kredi faizi destelerin sektöre verilmesini isteyen Başkan Şentürk, “Ülkemizin milli hedefleri doğrultusunda, üretim yapıyor ve uluslararası 100 yıllık şirketlerle rekabet ediyoruz. Yürüdüğümüz bu zorlu yolda, bizlere destek olacağınıza inanıyoruz.” çağrısında bulundu.

“Sektör Afrika’dan Avrupa’ya gurur verici hikayeler yazıyor”

Ağır Ticari Araçlar Derneği (TAİD) Başkanı İlhami Ekşin de, 20 yılda 16 ton üzeri çekici pazarı ortalamasının 25 bin adet olduğunu belirterek, son 4 yılda pazarın sürekli küçüldüğünü söyledi.

Geçen yıl toplam 7 bin 400 araç satıldığını aktaran Ekşin, otomotivdeki bu küçülmenin binlerce bayiyi, çalışanları, satış sonrası hizmetleri ciddi şekilde etkilediğini hatırlattı.

Ekşin, zirvede çıkacak sonuçların sektörün önünü açılması için önemli olduğunu ifade ederek, “30 bin adetleri tekrar yakalamayı umuyoruz. Ocak rakamları geçtiğimiz yılın 2 katı ama böyle giderse zorlanacağız. Otomobil ve hafif ticari araçlara verilen desteklerin bizim sektörümüze de verilmesi gerekir. Üreticilerimiz dünya standartlarında işler yapıyorlar, Afrika’dan Avrupa’ya gurur verici hikayeler yazılıyor. Hayalimiz olan tam bir otomotiv zirvesine gidecek bu zirvenin herkese ışık tutmasını temenni ediyorum.”

“Dünya markası olabilecek firmalarımız var”

Araç ve Araç Üstü Ekipman ve İş Makinaları Üreticileri Birliği Derneği (ARÜSDER) Başkanı Burhan Fırat da yaptığı konuşmada şunları kaydetti:

“Yaklaşık 3 milyar dolarlık bir pazara sahip, kendi öz sermayelerine dayalı yatırımları ile iç pazarda kamuya, yurt dışında da dünyanın 145 ülkesine üst yapı-ekipman üreten sektörümüzün her yıl ihracat rekorları kırmasından dolayı gururluyuz. 2018 yılı itibarı ile cari açığımıza artı yönde 700 milyon dolar katkı sağlamış durumdayız. Bu yıl çok daha fazlasını gerçekleştireceğimiz ortada.

‘Dünya Markası’ olabilmek yolunda çok önemli mesafe kat etmiş firmalarımız var. Ancak iç pazarda çok ciddi sıkıntılarımız var. Sadece daralan iç pazar değil, mevzuattaki engeller, teşvik ve kredilerdeki yetersizlikler çözüm gerektiren temel sorunlarımız. Çözüm arayışlarımız için de bu zirvede diğer paydaşlarımızla bir araya geleceğiz.”

“Sektörün altyapısı sağlam, biraz destek gerekiyor”

Eski Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen de, 3 yıl önce yapılan zirvede sektör firmalarının durumun çok iyi olduğunu ve zirvede büyük hedefler koyduklarını söyledi.

Sektörün bugün arkasında hafif bir desteğe ihtiyacı olduğunu söyleyen Tüzmen, “Sektörün zaten altyapısı var. 3 derneğin bir araya gelip böyle güzel bir organizasyon yapması önemli. Yüzde 80 düşüşler yaşayan sektörde canlanma başladı. 2020’de sektörün yüzde 30 artacağı söyleniyor. Eski rakamları yakalayacağımıza inanıyorum.” diye konuştu.

Ağır taşıma sektöründe kilogram değeri binlerce dolar olan ürünler ihraç edildiğini aktaran Tüzmen, lojistik sektörünün de mal değerine değer kattığını söyledi.

Bu nedenle sektörün katma değerle öne çıkan yapısına dikkati çeken Tüzmen, şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu yüzden sektör çok stratejiktir. Doğru kanallar açıldığında bizi çok iyi yerlere götürecektir. Yine 4 milyar dolar hedefine çıkacağımıza inanıyorum. Bunu yapabilecek güçte ve donanımdasınız. Unutmayın ki sadece burası değil geleceğin sürücüsü ülkelerin yapacağı yönetmeliklerdir. Siz farklı ülkelerden farklı yönetmelikten geçiyorsunuz. Benim gördüğüm kadarıyla bu sektöre belirleyici olacak, otomasyon, dijitalleşme, elektrifikasyon ve yönetmeliktir.”

Treyler sektörünün gözü Avrupa liderliğinde

Zirvede, “Türkiye Avrupa’nın Treyler Üretim Merkezi Olacak”, “Üst Yapı Sektörünü Bekleyen Fırsat ve Tehditler”, “Ağır Vasıta Sektörünün Mevcut Durumu ve Geleceği” konulu 3 panel düzenlendi.

TREDER Başkan Yardımcısı Kaan Saltık, Ditaş Genel Müdürü Osman Sever’in moderatörlüğüyle gerçekleşen “Türkiye Avrupa’nın Treyler Üretim Merkezi Olacak” panelinde bazı açıklamalar yaptı.

Saltık şunları kaydetti:

“2014 yılında 27 bin 219 adetle Almanya’dan sonra 2’nci sırada yer alıyoruz. Bizden sonra İngiltere ve Fransa ülkelerini görüyoruz. Tabi pazardaki düşüşle 7’nci sıraya kadar geriledik. Bizim yerimizi Fransa aldı. Belki de en dikkati çekici pazarda Polonya’nın artan grafiği. Bildiğiniz gibi Polonya Avrupa’nın lojistik gelirlerinin toplam gelirlerin içerisinde en fazla pay alan ülke. 70 milyar dolar geliri var. Türkiye’nin yeniden süratle ikincilik kürsüsüne taşımalıyız.Treyler sektörü olarak hem Türkiye hem de yurt dışında önemli bir potansiyelimiz var. Kamu ile daha yakınlaşarak ülkemize daha fazla katkı verebileceğimizi düşünüyorum.

Sahtecilik ve uygunlukların düzenlenmesi konusu önemli. Treylerin şasi numarasının değiştirilerek yeni bir şasi numarası ve sahte faturalarla yeni bir araçmış gibi tekrar trafiğe tescil edilmesi ve satılmasıdır. Piyasada ‘Change’ olarak da nitelendirilen bu işlem bir nevi hırsızlıktır. Hurda teşviki. Belirlenmiş bir yaştan daha büyük yaştaki treylerlerin trafik kaydından çıkarılması ve yapılan işlemlerin ardından söz konusu araç ya da araçların imha merkezlerine verilerek karşılığında araç sahibinin vergi teşviki alabilmesidir.”