Bu yıl 12’nci kez gerçekleştirilen Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nin Ana Sponsorlarından biri olan DenizBank, kredi desteği anlamında turizm sektöründeki liderliğini bu yıl da korumaya devam ediyor. ELIF ERMAN
Her ne kadar pandeminin başında en ağır yarayı alan sektörlerden biri olsa da, şüphesiz ki turizm aradan geçen sürede yaralarını en hızlı saran ve yatırımlarını hızlandıran sektörlerin başında geliyor. Özellikle Avrupa’da yaşanan enerji krizinin de etkisiyle Türkiye’ye özellikle de Akdeniz ve Ege otellerine yoğun bir ilgi söz konusu. Turizm sektörünün en önemli buluşmalarından biri olarak görülen ve bu yıl 12’nci kez gerçekleştirilen Uluslararası Resort Turizm Kongresi’nde sektörün mevcut durumu, potansiyeli, sorunları ve çözüm yolları detaylı bir şekilde bir kez daha masaya yatırıldı. Etkinliğin ana sponsorlarından biri olan DenizBank’ın Finansal Hizmetler Grubu CEO’su Hakan Ateş, konferansta yaptığı konuşma ile katılımcılarla buluştuktan sonra basın mensupları ile bir araya gelerek, turizm sektörünün finansal durumuna dair tespitlerini ve öngörülerini paylaştı.
TICARET AÇIĞININ YARISI TURIZM ILE KAPANABILIR
Sözlerine “Turizm demek, barış, döviz, istihdam, büyüme ve çok sayıda destek demek” diyerek başlayan Hakan Ateş, Türkiye’nin 97 milyar dolar civarındaki ticaret açığının yarısının turizm gelirleri ile kapatılabileceğine dikkat çekiyor. Son yıllarda Türkiye’deki turizm yatırımlarındaki azalmanın oldukça ciddi boyutlara ulaştığını üzülerek takip ettiklerini ifade eden Ateş, 2015 yılında 10 milyar dolar civarında gerçekleşen turizm yatırımlarının geçtiğimiz 4-5 yılda 2-3 milyar dolar seviyelerine kadar düştüğünü ifade ediyor. Bu düşüşe paralel olarak bankacılık sektörünün turizme yönelik kredilerinin de azalışa geçtiğini aktaran Ateş, “Bizim sektöre verilen kredilerdeki payımız yüzde 18 düzeyinde ve özel bankalar arasında açık ara birinciliğimiz devam ediyor ama daha önce bunu 3.3 milyar dolar kredi vererek elde ederken, bu rakam artık 2.3 milyar dolar seviyelerine geriledi. Turizm yatırımlarının genel yatırımlar içinde aldığı payın yüzde 4.9’dan yüzde 1.2’ye kadar düşmüş olması düşündürücü” diyor.
Turizm sektöründe Türkiye’nin potansiyelini gerçekleştirmesi için özellikle pazarlama ve tanıtım tarafında yapılacak çok fazla şey olduğunu söyleyen Hakan Ateş, “Böyle altın yumurtlayan bir sektörde yatırımların 20 milyar dolar seviyelerine çıkması gerek” diyor. Bankacılık sektörü açısından bakıldığında da turizmin en doğru sektörlerden biri olduğunu ifade eden Ateş, “Bu sektörde batık kredimiz neredeyse hiç yok. Yatırımcı da bu sektörde umut görüyor. Yürürlükte olan regülasyonlar açısından turizm sektörüne verilen döviz kredilerinde herhangi bir sorun yok. Turizm döviz kazanan net ihracatçı bir sektör. Bu nedenle uygulanan kısıtlamalardan kapsam dışı tutuluyor. Turizm sektörüne verilen toplam krediler 2020’de 21 milyar dolarlara ulaştı” diyor.
