Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, Türkiye’nin ilk siber güvenlik kuluçka merkezi ve biyoteknoloji
gibi tematik kuluçka alanlarının yer alacağı Kuluçka Merkezi’nin biyoküp laboratuvarları ve teknik altyapılarla derin teknoloji girişimcileri için kritik bir rol oynayacağına dikkat çekiyor. ŞULE LALELİ
“Girişimciliği yeni dünya düzeninin lokomotifi olarak görüyoruz” diyen Bilal Topçu, Teknoparkların girişimciler için etkileşim ortamı olduğunu söylüyor. Topçu, Teknopark İstanbul’un gelecek dönem gündemindeki yeni projeleri Fortune Türkiye ile paylaştı.
Dijital dönüşüm konusunda Teknopark’lar adına hangi adımlar atılmalı? Pandemi sürecinde yaşanan teknolojik gelişmeler, dijital dönüşüm ve pandemi sonrası yaşanacak yenilikler konusunda öngörüleriniz neler?
İnsanlık teknoloji tarihi ilkel tarım aletlerinin icadından buhar gücünün aktarıldığı makinelere, elektrikli makinelerden otomasyona geçilmesine ve son olarak da siber-fiziksel sistemlere dayalı üretimin egemen olmasına kadar pek çok dönüşüm geçirdi. Dijital teknolojilerin her alanda uygulanmasına bağlı değişimlerin ortaya çıkardığı “dijital dönüşüm” ise artık hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Önceki sanayi devrimlerinden daha köklü değişiklikler getiren dijital dönüşüm süreci, robotlar, nesnelerin interneti, karanlık fabrikalar, e-ticaret, sosyal medya, sürücüsüz araçlar, mobil iletişim gibi yeniliklerle; imalat sektörü, bankacılık, sağlık, iletişim, bilişim gibi alanlarda büyük gelişmelere yol açtı. Dijital dönüşümün pandemi döneminde teknolojinin baş aktör olmasıyla ivme kazandığı aşikar. Yapılan araştırmalar şirketlerin yüzde 95’inin pandeminin dijital dönüşüm stratejilerini etkilemediğini aksine yatırım ve uygulamaları hızlandırdığını aktarıyor. Özellikle uzaktan çalışma fırsatları Teknoparkların dijital dönüşümü için kritik bir etkiye sahipti. Teknoparkların dijital dönüşümü noktasında başta uzaktan çalışma sistemlerinin kurgulanması, beklemelere neden olan bürokratik engellerin teknolojik desteklerle ortadan kaldırılması, altyapıların paylaşılabilir hale getirilerek Teknoparkların ortak çalışmalar yapmalarının önünün açılması gibi çeşitli adımlar atılabileceğini düşünüyoruz.
Dijital dönüşüm yolculuğunda, yeni teknolojilerin kullanımı, verimlilik ve büyüme getirecek inovatif iş modelleri, ürünler, hizmetler sizce nereye evrilecek?
Dijital dönüşüm günümüzde hiç olmadığı kadar hızlı ilerliyor. İnsanların beklentilerinin her geçen gün değişmesi, teknolojinin baş döndürücü bir hızda ilerlemesi, şirketlerin tüketicileri yakalamak için teknolojiyi daha fazla iş sürecine entegre etmeleri bu dönüşümü tetikleyen kritik konuların başında geliyor. Pandemi döneminde hayatlarımızı etkisi altına alan yeni nesil teknolojilerin de hep biraz dahası olduğunu biliyoruz. Nitekim Teknoparkımızda yer alan girişimciler ve şirketler de bunların farkında ve bizim tahmin edemediğimiz, şu an öngöremediğimiz yeni nesil teknolojiler üzerinde Ar-Ge çalışmalarını yoğunlaştırıyorlar. Bu çerçevede Kuluçka Merkezimizde derin teknolojileri odağımıza aldık. Yapay zeka, bulut bilişim, nesnelerin interneti, dijital ikiz belki de en önemlisi 5G gibi teknolojilerin gelecekte sanal ve gerçek dünyayı birbirine daha fazla yaklaştıracağını, makineler arası iletişimin giderek artacağını, internet teknolojisinin baş döndürücü bir hıza kavuşacağını tahmin etmek zor değil. Giyilebilir teknoloji ürünlerinin de öne çıkmasını bekliyoruz.
Girişimcilik dünyasında hangi iş alanlarında büyüme öngörüyorsunuz? Dönüştürücü teknolojiler ve iş yapma şekilleri açısından Teknoparklar hangi fırsatları sunuyor? Teknopark İstanbul’un bu konuda üstlendiği misyon nedir?
Girişimciliği yeni dünya düzeninin lokomotifi olarak görüyoruz. Bu heyecanımızın en büyük nedeni elbette bir Teknopark olmamız. Teknoparklar girişimciler için adeta bir etkileşim ortamı. Kuluçka merkezimizde girişimciyseniz hemen yan masanızda sizin işinize katkı sunacak farklı bir fikir geliştiriliyor olabiliyor veya Ar-Ge çalışmasının tamamladığınız bir projeye hemen orada bir talip bulabiliyorsunuz. Fikrini patentlemek istediğinizde Teknoloji Transfer Ofisi hemen yakınızda yer alıyor. Aynı alanda çalışma yaptığınız şirketlerle biraraya gelmek istediğinizde kümelenmelere başvurabiliyorsunuz. Bir yatırımcı arayışındaysanız montörünüzle buna ulaşmak için yakından çalışıyorsunuz. Kuluçka ekibi sizi yatırımcılarla buluşturabiliyor. Kritik altyapılar, temiz odalar, prototip atölyeleri, test merkezleri, laboratuvarlardan ücretsiz şekilde yararlanabiliyorsunuz. Cube Incubation, 10 bin metrekare kapalı alana sahip yeni merkeziyle birlikte sadece Türkiye’nin değil, bölgenin de en önemli alt yapılarından biri haline gelecek. Türkiye’nin ilk siber güvenlik kuluçka merkezi ve biyoteknoloji gibi tematik kuluçka alanlarının yer alacağı merkezimiz; temiz odaları, biyoküp laboratuvarları ve teknik altyapılarıyla özellikle derin teknoloji girişimcilerinin ülkemizin teknoloji geliştirme kapasitesine önemli katkılar sunmasında kritik bir rol oynayacak. Yeni merkezimizde katma değeri yüksek, ülke ekonomisine katkı sunacak ve İstanbul’dan dünyaya açılmaya odaklanan 250’den fazla girişimci grubunu ağırlamaya hazırlanıyoruz.
Deeptech.ist projesine yönelik çalışmaları yeni merkezimizde de sürdüreceğiz. Girişimcilerin iş geliştirme süreçlerini hızlandırmak amacıyla açtığımız Boostcube ofislerimiz de yine bu binada yer alacak. Türkiye’de ve globalde pazar payı edinebilecek girişimciler için fikir aşamasından globalleşme seviyesine kadar özel programlar hazırlayan Cube Incubation ekibimiz; 2021 yılının başında duyurduğu Ideacube, Campcube, Runcube ve BİGGcube programlarına ek olarak yeni merkezinde girişimcileri dünyaya açılmaya hazır hale getirecek Racecube programını da uygulama almaya hazırlanıyor. Deeptech.ist programında ise girişimci seviyesine göre programa alacağı Deep Grow, Deep Bloom, Deep Expand programları üzerinde çalışan Cube Incubation ekibi dikey alanlarda girişimcilere hizmet vermek için Cybercube ve Biocube programlarını ilerleyen dönemde hizmete almaya hazırlanıyor.
