Tarımdaki Tehditler, Gelişmeye Engel

    0
    55

    Türkiye’nin tarım ve gıda sektörü, ölçek ve çeşitlilik açısından dünyada önemli bir konumda olmasına rağmen sürdürülebilir olmayan tarım politikaları, tarımsal arazinin tarım dışı amaçlarla kullanılması, tarımsal üretime ilginin azalması, küresel gıda krizleri, yüksek taşıma maliyetleri gibi birçok etken sektörün geleceği için tehdit oluşturuyor.

    BIRLEŞMIŞ MILLETLER’IN tahminlerine göre, dünya nüfusunun 2050 yılına kadar 10 milyara ulaşması bekleniyor. İklim değişikliğine bağlı hava olaylarının ise gıda fiyatlarını 2050 yılına kadar yüzde 45 oranında artıracağı düşünülüyor. Gıda değer zincirinin, tüm dünyanın gıda güvencesi ve sürdürülebilirliği için kritik önem taşıdığına değinen TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, “Tarımsal arazi hacmi bakımından, dünyada ilk on ülke arasındayız. Buna rağmen tarımsal verimliliğimiz ve sektörde yaratılan katma değer maalesef arzu edilenden az. Düşük tarımsal verimlilik ülkemizin uzun vadede kendi kendine yeter bir ülke olma niteliğini riske sokuyor” diyor. Kaslowski ayrıca üretici örgütlenmelerinin zayıflığını ve üreticilerin katma değerden aldıkları payın düşük olmasını, iyileştirilmesi gereken öncelikli alanlardan biri olarak gördüğünü belirtiyor.

    TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan ise tarım sektörünün bugün dünya nüfusunun dörtte birinden fazlasını istihdam ederken, günde 7 milyar dolarlık bir üretim değeri oluşturduğuna dikkat çekiyor. Günümüzde ölçek ekonomisinin geçerli olmadığı hiç bir üretim faaliyetinin bulunmadığını söyleyen Özilhan, “Arazilerin parçalı yapısı, tarımda verimliliğin önünde çok ciddi bir engel oluşturuyor. Küçük tarım arazileri ve küçük çiftçilikle, ölçek ekonomisinden yararlanmamız, çiftçilerimizi havza ve ürün bazında kooperatifler biçiminde örgütlememiz gerekiyor. Kooperatifler sayesinde küçük üreticiler, traktör, sulama, gübre, pazarlama, satış, eğitim gibi birçok alanda güçlerini birleştirirse, tarım ve hayvancılığımız bugünden çok farklı bir noktaya gelir” diyor.

    Hazırladığı “Tarım ve Gıda 2020” raporunu kamuoyu ile paylaşan TÜSİAD, tarım ve gıda sektöründe yaşanan yapısal sorunlara ekonomik, kurumsal, hukuki, çevresel ve kültürel çözümler getirmeyi amaçlıyor. Rapora göre; tarımda giderilmesi gereken önemli sorunlardan biri, üreticiye düşen düşük katma değer. Üreticinin gelirden alacağı payı artırmanın en iyi yolu ise üretici örgütlülüğünün artırılması. Raporda ayrıca Türkiye’de gıdaların tarladan sofraya ulaşıncaya kadar yaşanan önemli kayıplara karşı dijital lojistik çözümleri öneriliyor. Dijital lojistik yeni nesil web tabanlı, kurumsal lojistik uygulamalarını mümkün kılarak, zincir boyunca izlenebilirliği ve lojistik süreçlerle ilgili kayıpların azalmasını sağlıyor. İklim değişikliği ise tarımı doğrudan etkileyen ve giderek büyüyen bir risk olarak görülüyor. İklim krizinin olası etkilerine karşı orta ve uzun vadeli tarım politikalarının belirlenmesi sektörün geleceği açısından önem taşıyor.