Tüketiciler, yerli markaların üretim süreçlerine ve zengin kültürel mirasa sahip çıkma çabalarını artık sadece önemsemiyor; bu adımlar, satın alma kararlarında belirleyici birer faktör haline geliyor. Bu kez İzmir’in, Şanlıurfa’nın ya da Adana’nın değil, Edirne’nin sokak lezzetleri Türkiye’nin dört bir yanına yayılıyor. Edirne’nin 100 yıllık lezzeti olan tencere köftesini sofralara taşıyan Tarihi Tencere Köftecisi, bu geleneksel lezzetin tarihsel köklerine ışık tuttu.
Markanın çıkış noktasının nostaljik bir geçmişe ve güçlü bir yöresel mirasa dayandığını belirten Tarihi Tencere Köftecisi Genel Müdürü Kamil Demir, “Bizim hikayemiz, 1950’li yıllarda Edirne sokaklarında tencerede pişen köfteyle başlayan bir lezzet yolculuğu. O dönemlerde sokak lezzetleri yalnızca karın doyurmazdı. İnsanlar bir araya gelir, sohbet eder ve hafızalarda yer eden anlar yaşanırdı. Biz de bu samimi atmosferi yeniden canlandırıyoruz. “Tarihi Tencere Köftecisi” ismi bu nedenle çok anlamlı. Çünkü sadece bir yemeği değil, bir kültürü de temsil ediyoruz” dedi.
“Geçmişin sokak lezzetini bugünün hızlı servisine dönüştürdük”
Geleneksel lezzetin kurumsal üretim gücü ve sürdürülebilir yatırım modeliyle yeniden hayat bulduğunu dile getiren Tarihi Tencere Köftecisi Genel Müdürü Kamil Demir, “Geleneksel tatlara ilgi her geçen gün artıyor. Geçmişte Edirne sokaklarında tencerede pişen köfte, bugün hızlı servis anlayışıyla sunuluyor. Ürünlerimiz, hijyenik ve standart koşullarda entegre tesislerimizde üretiliyor. Franchise noktalarımızda aynı kalite ve lezzetin sağlanması için de standart reçeteler kullanıyoruz. Köfte ekmek ürünümüz, ekonomik ve pratik yapısıyla geniş bir tüketici kitlesine hitap ediyor. Lezzetiyle doyuran, fiyatıyla şaşırtmayan, kimliğiyle bağ kuran bir marka olmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
“Ar-Ge çalışmalarımızla menümüze yenilikler katmaya devam ediyoruz”
Kalite ve sürdürülebilirliğin öncelikleri olduğunu belirten Tarihi Tencere Köftecisi Genel Müdürü Kamil Demir, “Köfte ekmek geleneksel sokak lezzetlerinin kurumsal yapıya aktarılmasıyla sunuluyor. Şu anda menüye yeni ürünler eklenmesi için Ar-Ge çalışmaları devam ediyor. Her ürün tüketiciye sunulmadan önce titizlikle test edilerek kalite ve tat açısından değerlendiriliyor. Tarihi Lezzetler Akademisi mutfağında son aşamaları tamamlanan dört yeni ürünümüz de bulunuyor. Bunlar özel soslarla hazırlanan ve tabakta sunmayı düşündüğümüz yeni bir ürün , aynı zamanda köftenin sunumunu değiştirdiğimiz bir başka ürünümüz bulunuyor, ilave olarak son derece lezzetli bir tencere çorbası üzerinde çalışıyoruz ve Anadolu’ya özgü sevilen bir tatlıyı da menümüze eklemeyi planlıyoruz.. Yeni ürünlerimizi Eylül ayında müşterilerimizle buluşturmayı hedefliyoruz. Zenginleşen menümüz, geleneksel mutfağın modern sunumlarıyla yeniden yorumlanıyor” ifadelerini kullanarak, vizyonlarını ve büyüme modellerini şu şekilde özetledi:
“Net ve kolay uygulanabilir bir sistem oluşturduk. “Herkese Ekmek, Herkese Köfte” vizyonuyla geliştirdiğimiz franchise modelimiz, yatırımcılara düşük maliyet ve kolay operasyon avantajı sunuyor. Kurumsal üretim gücü, yerinde eğitim, denetim ve pazarlama desteğiyle güçlü bir yapı sunuyoruz. Amacımız sadece şube açmak değil, gerçek bir değer üretmek. Türkiye genelinde büyümeyi sürdürürken, geleneksel Trakya lezzetini yurt dışına da taşımayı hedefliyoruz. Edirne, İstanbul, Ankara, Eskişehir ve Bartın’da toplam 20 şubeye ulaştık. Bu genişlemeyi kontrollü bir şekilde sürdürerek kalite standardımızı koruyoruz. Yatırımcılara sürdürülebilir bir iş modeli, tüketicilere ise her şubede aynı lezzet deneyimini sunmayı önceliyoruz.”