‘Tabelayı cezalandırmakla bir yere varılmaz’

0
25

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, parti kapatmalarına ilişkin anayasa değişikliği teklifiyle ilgili, “Ben diyorum ki bir siyasi partinin kapatılması gibi bir madde gündeme gelse, ‘Bir siyasi partinin kapatılması teklif dahi edilemez’ diye bir hükmün oraya gelmesi lazım. Ancak suçu işleyen kimse, onlar bu işin bedelini öder. Kökünden bunun kazınması lazım” dedi. 

Erdoğan, “Balıkesir Ekonomi Ödülleri 2015” töreninde yaptığı konuşmada, Meclisin gündeminde olan parti kapatılmasıyla ilgili Anayasa değişikliği teklifine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 

“Şimdi ‘parti kapatılsın, kapatılmasın’ bunu tartışıyorlar. Şu anda cumhurbaşkanı sıfatıyla değil şimdi de başbakan ve genel başkan olduğum dönem sıfatıyla konuşuyorum. Partilerin kapatılmamasıyla alakalı, 2010 Anayasa değişikliğini yaparken, biz ‘Gelin partileri kapatmayalım’ dedik” ifadesini kullanan Erdoğan, ilgili madde görüşülürken muhalefet partilerinin TBMM’yi terk ettiğini, AK Parti’den bazı milletvekillerinin Genel Kurul’a gelmediğini hatırlattı.

O gün referandum şansının yakalanamadığını belirten Erdoğan, kendilerinin samimi davrandığını ancak muhalefetin samimi olmadığını söyledi.

AK Parti’nin konuyla ilgili Anayasa değişikliği teklifinin, 13 Mart 2015 Cuma günü TBMM Anayasa Komisyonu’nda kabul edildiğine işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“İnşallah Genel Kurul’dan da geçmek suretiyle artık ülkemde parti kapatılması tarih olur. Bana kalırsa, ben bu işin herhangi bir şeye bağlanmasını dahi doğru bulmuyorum. Benim düşüncem, ilk defa burada açıklıyorum, o da şudur: Ben partileri, madem ki tüzel kişiliktir, gerçek kişi ile tüzel kişiliği birbirine karıştırmayalım. Hani hep nüktedir, biliyorsunuz, tüzel kişiye ceza verilir mi? Cezanın gerçek kişiye verilmesi lazım. Bir partinin başkanı suç işlediyse ver, üyeleri suç işlediyse kendisine ver ama bir partiye bu cezayı neden veriyorsun? Mesela şu anda iktidar partisinin yaklaşık 22 milyon oy vereni, seçmeni var. O partiyi siz kapattığınız anda bu ne demektir, 22 milyonu cezalandırıyorsunuz. Bu adalet midir, böyle şey olur mu? Tekrar yenisi kurulur o ayrı mesele ama niçin bu denli yanlış bir adımı atıyorsunuz? 

Ben diyorum ki şöyle olması lazım: bir siyasi partinin kapatılması gibi bir madde gündeme gelse, bunun için söylenmesi gereken, ‘Bir siyasi partinin kapatılması teklif dahi edilemez’ diye bir hükmün oraya gelmesi lazım. Ancak suçu işleyen kimse onlar bu işin bedelini öder. Olay bu olması lazım. Kökünden bunun kazınması lazım. Aynı şeyi ben vakıflar, dernekler için de söylüyorum. Derneği, vakfı neden kapatacaksın? Suç işleyen kimse gel onları cezalandır. Tabelayı cezalandırmakla bir yere varamazsın.”

Ödülleri verdi
Törende iş adamı ve sanayiciler Yahya Kemal Gencer, Turgu Görenel, İlhal Gülenç, Murat Ericilik, Nihat Özdemir, Ergün Ayhan, Murat Kavak, Özhan Bakır, Mehmet Torun, Nazmi Yarış ve İsmail Uğur’a ödüllerini takdim etmesinin ardından konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balıkesir’in ekonomisini güçlendirmek, olumlu çalışmaları özendirmek için ödül töreni organizasyonunda payı olan sanayi ve ticaret odalarını, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Vergi Dairesi Müdürlüğünü tebrik etti.

“Balıkesir Ekonomi Ödülleri”ni alan kişi ve firmaları kutlayan Erdoğan, bu kişi ve kurumların bundan sonra da hem Balıkesir hem de Türkiye ekonomisine çok daha büyük katkılar sunacaklarına inandığını söyledi.
Erdoğan, 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçiminde şahsına gösterilen teveccüh nedeniyle Balıkesirlilere şükranlarını sunduğunu ve teşekkür ettiğini dile getirerek, dün Çanakkale’deki programını anlattı. Bugün de Balıkesir’de yine büyük projelerin, Balıkesir’e yakışan önemli yatırımların açılışını gerçekleştireceğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Balıkesir’in sanayiden ticarete, turizmden kültüre kadar birçok alanda Türkiye ekonomisine ciddi katkılar yapan şehir olduğunu kaydetti.

Başbakan olarak defalarca geldiği Balıkesir’e bu sefer Cumhurbaşkanı olarak gelmekten, başlattığı, sonuçlandırdığı projeleri hizmete almaktan son derece mutlu olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

“Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce koşan, terleyen, çalışan ve çalıştıran bir Cumhurbaşkanı olacağımı her fırsatta söylemiş, milletime bunu taahhüt etmiştim. İşte dün Çanakkale’de, bugün Balıkesir’de milletimle, toplumun her kesimiyle sanayici, iş adamı, sivil toplum temsilcisi kardeşlerimle bir aradayız” diye konuştu.
Çanakkale ve Balıkesir’den önce Gaziantep, Malatya, Elazığ, Bursa, Kırşehir ve daha birçok şehirde milletle buluştuğunu, hasret giderdiğini anlatan Erdoğan, “Çünkü bu heyecanı vermek bizim görevimiz, istikamet çizmek görevimiz. Önümüzdeki hafta salı günü Kars’ta, cumartesi günü Denizli’de inşallah halkımızla bir arada olacağız” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde muhtar, esnaf, sanatçı, aydınlar, entelektüel ve Türkiye’de dikili bir taşı olan kim varsa onlarla bir araya geldiklerini ifade eden Erdoğan, “Ülkemizin geleceğine yönelik, onlarla birlikte neler yapabiliriz, bunları konuşuyoruz. Yeni Türkiye yolunda milletimizle birlikte yürüyüşümüzü sürdürüyoruz. Bu yürüyüşte Balıkesir’in her zaman olduğu gibi yanımızda yer alacağından şüphem yok. Allah sizlerden razı olsun, Allah kardeşliğimizi, birliğimizi, beraberliğimizi , muhabbetimizi daim eylesin diyorum” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2015 yılının Türkiye’nin, milletin tarihi açısından çok önemli bir yıl olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:

“Çanakkale’de 100 yıl önce tarih adeta yeniden yazıldı. Çanakkale’de sadece bir milletin değil, bir ümmetin, İslam aleminin kaderi belli oldu. Çanakkale, Malazgirt gibi, İstanbul’un fethi gibi kıymeti aynı derecede ölçülebilecek bir mücadeleydi, böyle sonuçlar doğurdu. Bizim bu şanlı zaferimiz, işgal altındaki milletlere özgüven kazandırdı. Bunu asla basite almayın, son dönemlerde 10 yıl içerisinde Türkiye’nin ekonomideki bire üç, bire dört, bire beş katlaması bile dünya Müslümanlarına ciddi manada özgüven sahibi yaptı, gittiğimiz her yerde bunu görüyoruz ve onlara moral veriyor, onlara umut veriyor.

Aynı şekilde Çanakkale Zaferi’nin etkilerini, açık söylüyorum, bugün hala görüyoruz, yaşıyoruz. Onun için yıllarca bu millete tarihini unutturmak istediler, bizi biz yapan değerleri silmek, yok etmek istediler. Milletimize umutsuzluk, karamsarlık aşılamak için yıllarca ‘bizden adam olmaz’ dediler. Bir şey üretmemize, bir alanda yoğunlaşmamıza hiçbir zaman müsaade etmediler. Sadece tüketen olmamızı istediler, sadece pazar olmamızı istediler. ‘Üretelim, biz başka pazarlar bulalım’, asla buna yol vermediler. Sadece takdir eden olmamızı istediler, bunun için çalıştılar.”

Biz millet olarak bir silkindik mi, pir silkiniriz
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin 2015 yılında hala kendi arabasını üretememenin, bazı alanlarda yerli teknoloji kullanmamasının, kendi savaş uçaklarını, kendi yolcu uçaklarını üretemiyor olmasının sıkıntılarını yaşadığını ifade ederek, bu sıkıntılarla mücadele ettiklerini, bunların birer birer üstesinden geldiklerini, gelmeye de devam edeceklerini bildirdi. 

“Hiç endişe etmeyin çoğu gitti, azı kaldı. 2023’ten sonraki Türkiye tıpkı 2002’den sonraki Türkiye gibi bambaşka bir Türkiye olacak” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

“Biz millet olarak bir silkindik mi, pir silkiniriz, bunu bilmemiz lazım. Bir kendimize geldik mi evvel Allah üstesinde gelemeyeceğimiz hiçbir zorluk yoktur. Bu millet, Çanakkale’de silkinmiş ve o günden işte bugünlere kadar gelen bir devlet kurmuştur. Şimdi de yeni bir silkinişle inşallah önümüzdeki dönemin bölgesinde ve dünyada sözüyle, gücüyle, adaletiyle, merhametiyle, medeniyetiyle parlayan bir yıldız haline dönecek. Ben buna yürekten inanıyorum.  2023 hedeflerimiz bunun altyapısını oluşturuyor. 2053 ve 2071 vizyonumuzla da bu güçlü alt yapı üzerinde asıl hedeflerimize süratle ilerleyeceğiz. Bizim mağlup olmayı içine sindiremeyen bir karakterimiz, dünyayı içine sığdıracak kadar geniş bir kalbimiz var, bunun böyle bilinmesi gerekir. İnanın bu duyguyu, bu karakteri, kimliği açığa çıkardığımızda, bu büyük potansiyeli hayata geçirdiğimizde o hedeflediğimiz, beklediğimiz büyük Türkiye’yi, yeni Türkiye’yi kısa sürede inşa edebiliriz. Buna sadece bizim değil, bölgemizdeki, dünyadaki tüm mazlumların ihtiyacı var.”