SPK’nın önlemleri foreks piyasasında kayıpları engeller mi?

0
26

Zarardaki hesapların oranı: Yüzde 86,78, kârlı hesapların oranı: Yüzde 13,22… Bu hayli ürkütücü rakamlar foreks piyasasında faaliyet gösteren şirketlerden birinin 2015 yılı son çeyreğinde müşteri hesaplarındaki oranları yansıtıyor. Bu kadar “kara” gözükmeyen rakamlar da var. Farklı şirketler, farklı oranlara sahip olsa da kârdaki hesap oranları yüzde 50’nin altında kalıyor. Bu genel tabloyu gören Sermaye Piyasası Kurulu, ocak ayında foreks piyasasında yeni düzenlemelere gitti. Bunlardan biri, düşük miktarlarla işlem yapan yatırımcıların risklerini sınırlamak amacıyla başlangıç teminatı 20 bin lira veya altında olanların kaldıraç oranlarının yarıya indirilmesi. Ayrıca, Türk Lirası, dolar, euro ile altına dayalı kaldıraçlı işlemlerde kaldıraç oranı azami 100:1, bunlar dışındaki varlıklarda ise azami 50:1 olacak. 

SPK’nın amacının kısa sürede yüksek kazançlar elde etmek amacıyla piyasaya gelen -özellikle de dar gelirli- yatırımcıları korumak olduğu anlaşılıyor. Konuyla ilgili değerlendirmede bulunan SPK Başkanı Vahdettin Ertaş da, “Kurumlar tüm reklamlarda, duyurularda, SMS’lerde riskleri açıklayacak, bir önceki üç aylık dönemde kaç müşterisi işlem yaptı, pozisyon olarak bunların yüzde kaçı artıda, yüzde kaçı ekside, bunları yatırımcılarla paylaşacak” diyor. 
Ertaş, söz konusu açıklamayı yaparken kaldıraçlı işlemlerin sermaye piyasası içinde en riskli alan olduğuna da dikkat çekiyor. Foreks gerçekten de sermaye piyasası araçları içerisinde en risklilerden bir tanesi. Bu riskin boyutu verilerden de net bir şekilde gözlemleniyor. Foreks şirketlerinin son açıklanan verilerine göre 2015 yılının son çeyreğinde işlem yapan müşterilerin ortalama kayıpları sektör bazında yüzde 75 seviyesinde bulunuyor. 

SPK’nın getirdiği zorunluluk gereği kaldıraçlı işlemlerde yaşanan kayıp ve kazanç verilerinin kurumların internet sitelerinde yayınlanması zorunlu. Tüm bu tedbirlerle özellikle reklamların cazibesine kapılarak birikimlerini böylesi riskli bir alana getirenleri uyarmak ve alınan riskin boyutunu göstermek amaçlanıyor. Ancak yüksek getiri beklentisiyle hareket eden yatırımcılara sisteme katılmaları halinde vaat edilen Led TV’ler, MacBook’lar, cep telefonları sistemin gerçek resmini görmelerini engelleyebiliyor. Dolayısıyla yeni düzenlemelerin ne denli etkili olacağı şimdilik belirsizliğini koruyor. 

SPK’nın düzenlemelerinin sektördeki yankıları ise pek olumlu değil. Destek Menkul Değerler Genel Müdürü Tuna Yılmaz, işin detayına girildiğinde pratikte uygulama imkanı olmayan durumlar ortaya çıkabileceğini söylüyor. Yılmaz, “Tabii ki yüksek kaldıracın bilinçsiz bir şekilde kullanılması sonucunda özellikle küçük parayla işlem yapan yatırımcıların zarar etmesi ve parasının tamamını kaybetmesi riski yüksek. Piyasada işlem yapanların yüzde 99’u genel yatırımcı. SPK onlar için de 20 bin TL altında yatırım yapan kişilerin kaldıracı 1/50 veya 1/25 olarak değiştirilmesini öngörüyor” diyor. Küçük para yatıran herkesin küçük yatırımcı olmayabileceğini belirten Yılmaz, küçük paralarla kendisini ve piyasayı denemek isteyen yatırımcıların da olabileceğine değiniyor.

Diğer yandan yeni düzenlemelerle sektörde aracı kurumların kârlılığın düşeceği yönünde çeşitli kaygıların da olduğu gözleniyor. Foreks işlemlerinin aracı kurumların kârlılığına ciddi bir katkısı olduğu biliniyor. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği’nin (TSPB) açıkladığı verilere göre yılın ilk dokuz ayında aracı kurumların pay senedi işlemleri geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19 artarak 1,5 trilyon TL olurken, kaldıraçlı işlem hacmi de yüzde 143 artarak 12,5 trilyon TL’ye ulaştı. Aracı kurumların toplam geliri, kaldıraçlı işlemlerden gelen tutarın etkisiyle yüzde 46 artarak 1,6 milyar TL’ye ulaştı. Yeni tebliğ ile birlikte foreks piyasalarında bu hızlı büyümenin ivme kaybedileceği dile getiriliyor. 

Öte yandan düzenlemeler güven ortamını artıracağından küçük yatırımcılar için olumlu olabileceğini belirten Yılmaz, “Burada en önemli konu yatırımcıların eğitilmesi” diyor. Bunun yanı sıra yeni hesap açılışı sırasında altı iş günü boyunca gerçek zamanlı olarak demo hesabında işlem yapılması, alınacak risklerin de boyutunu küçük yatırımcılara göstermesi açısından önemli. Aynı şekilde internet sitesinde yapılan işlemlerin verilerinin yer alması alınacak risklerin boyutunun görülmesine imkan sağlayacak. Neticede görünen o ki, çıkarılan tebliğle birlikte bireysel yatırımcıların daha bilinçli işlem yapması için zemin güçlendirilecek.