SPK Başkanı’ndan forex şirketlerine uyarı

0
46

Türkiye olarak 2016’ya iyi bir başlangıç yaptığımızı kaydeden SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, yıl başından bu yana hisse senedi ve tahvil piyasasına 3 milyar doların üzerinde yeni sermaye girişi olduğunu söyledi.

Star’ın haberine göre, yeni düzenlemelerle piyasalara şeffaflık getirdiklerini söyleyen Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) Başkanı Vahdettin Ertaş, Türkiye olarak 2016 yılına da iyi bir giriş yaptığımızı söyledi. Yılbaşından bu yana hisse senedi ve tahvil piyasasında 3 milyar doların üzerinde yeni sermaye girişi olduğunu belirten Başkan Ertaş, kurum olarak kredili işlemler tebliği çalışmalarında sona yaklaştıklarını ve önümüzde ki süreçte yeni düzenlemeler için çalıştıklarını kaydetti.

– Dünyada yaşanan gelişmeleri, FED’i, Orta Doğu’yu nasıl okumalıyız? Yaşananları Türkiye için nasıl fırsata çevirebiliriz?
Küresel ölçekte bu problemlerin yaşandığı bir dönemde ülkemiz ekonomisi son çeyrekte yüzde 5.7, 2015 yılı tamamında ise yüzde 4 büyüme kaydetti. Bu oran Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerin ortalama büyümesinin 2 katından fazladır. 2015 yılında ülkemiz G20, OECD ve Avrupa Birliği ülkeleri içinde en hızlı büyüyen 4. ekonomi konumundadır. 2016 yılında büyümenin yüzde 4.5 seviyesinde gerçekleşmesi hedeflenmektedir. Üretken alanlara yönelik yatırımlar, artan yurtiçi tasarruflar, özel kesim yatırımları ve yapısal reformlardan kaynaklanacak verimlilik artışıyla birlikte, 2017-18 yıllarında yüzde 5 ve üzerinde bir büyümenin mümkün olduğunu değerlendiriyoruz. Türkiye olarak 2016 yılına da iyi bir giriş yaptık. İlk çeyrekte hem hisse senedi, hem tahvil, hem de döviz piyasasında başarılı bir dönem geçirdik, diğer ülkelerden pozitif olarak ayrıştık. Son üç ayda Türk lirası yaklaşık yüzde 4 civarında değer kazanırken, enflasyon yedi aydır düşme trendinde, faizler yeniden tek haneli rakamlara düştü. Bu olumlu gelişmelerle birlikte yıl başından bu yana hisse senedi ve tahvil piyasasında 3 milyar doların üzerinde piyasalarımıza yeni sermaye girişi oldu. Bu olumlu sürecin artarak devam edeceğini tahmin ediyoruz.

– İstanbul’un finans merkezi olması yolunda ne aşamadayız?
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Stratejisi ve Eylem Planı 2009 yılında başladı ve söz konusu eylem planı kapsamında oluşturulan 70’i aşkın eylemin yasal düzenleme gerektiren kısımları büyük ölçüde bitirildi. 2015 yılının şubat ayında yürürlüğe giren İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Öncelikli Dönüşüm Programı’nda 7 adet bileşen oluşturuldu. Bu bileşenlerden ‘Finansal Ürün ve Hizmet Çeşitliliğinin Artırılması’ başlıklı bileşen Kurulumuz başkanlığında ve ilgili diğer kurum ve kuruluşların katılımlarıyla devam ediyor. İstanbul’un Finans Merkezi yapılması hedefi süreklilik arz eden bir süreci ifade ediyor. Bu hedefe tüm kamu kurum ve kuruluşları ile sektör katılımcılarının işbirliği içinde öngörülen takvimde ulaşabileceğimize inanıyoruz.

– Yabancı yatırımcıları ilgilendiren vergi düzenlemeleri ile ilgili yeni bir çalışma var mı?
Bildiğiniz gibi vergi düzenlemeleri Maliye Bakanlığı’mızın görev ve yetki alanı içinde. Basit ve etkin bir vergilendirme rejimi oluşturulması hedefi hem İstanbul Finans Merkezi Eylem Planı hem de 10’uncu Kalkınma Planı’nda yer alıyor. Gelir İdaresi Başkanlığımız ile çeşitli toplantılar yaptık, görüşlerimizi ilettik, kendilerine müteşekkiriz, son derece yapıcı görüş alış verişinde bulunduk, amacımız İstanbul için küresel rakipleri önünde rekabet avantajı sağlayacak teknik ve hukuki alt yapıyı oluşturmak. Bu hedef doğrultusunda tüm kurumlarımız uyum ve koordinasyon içerisinde kendi görev alanları ile ilgili çalışmaları yürütüyorlar. Özellikle faizsiz finansal ürünleri desteklemek ve bu ürünler için küresel bir merkez olmak konusunda önemli çalışmalar yaptık.

– Fiyat adımlarının düşürülmesi likiditenin zayıflamasına neden oldu. Bu konuda çalışma var mı?
Fiyat adımlarının düşürülmesi teknik bir konu. Uygulamada likiditeyi etkileyen çok sayıda değişken var. Likiditeyi artıracak temel dinamik, arz ve talebin birlikte artırılmasıdır. Avrupa Birliği kriterlerine baktığımızda bizdeki fiyat adımlarının halen yüksek seviyelerde olduğu görülüyor.

– Yatırımcı tavsiye alırken nelere dikkat etmeli?
Yatırımcıların tavsiye alacakları kurumları seçerken gerekli yetkiye sahip olup olmadıklarına bakmaları, lisanslı kurum bünyesinde çalışmayan kişilerden tavsiye almamaları gerekiyor.

– Algoritma işlemlerinin artması için kurumların altyapılarını güçlendirmesi lazım. Bu kârsızlıkta bir teşviksel düzenleme olabilir mi?
Borsanın High frequency trading (Yüksek frekanslı işlemler-HFT) işlemleri başlatmasına yönelik adımlar tamamlanmıştır. Biz sürecin çok başındayız uygulamayı izleyeceğiz sorunlu alan tespit edersek gerekli müdahalelerde bulunuruz.

– Forex şirketlerinin sosyal medya üzerinden portföy yöneticiliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Aracı kurumların kaldıraçlı işlemleri sundukları müşterilerine kaldıraçlı işlemler için bireysel portföy yöneticiliği ve yatırım danışmanlığı hizmeti vermelerini yasakladık. Aracı kurumlarımızın bu konuda özellikle hassas davranmalarını bekliyoruz.

– Son dönemde tahtası kapanan şirketler genelde son iki yılda halka arz edilen firmalar. Bu neden kaynaklanıyor?
Halka açık da olsa kapalı da olsa şirketler her zaman çeşitli risklerle karşı karşıya. Bu risklerin en önemlisi ise yönetim zaafiyeti. Halka açıldıktan sonra yönetim zaafiyeti nedeniyle oluşabilecek risklerin en büyüğü halka arzdan elde edilen fonun izahnamede belirtilen alanlarda kullanılmaması. Denetim firmalarının gördüklerini yazmamaları suçtur, böyle bir şey çok ağır yaptırımlara tabidir.

– Özel sektör tahvil piyasasında bir düzenleme olacak mı?
Gelen görüşler çerçevesinde gerekli değişiklikleri yakın zamanda tamamlayarak düzenlemenin yürürlüğe girmesini hedefliyoruz. Bu çalışmalarla yatırımcılara daha sık ve daha fazla bilgi sunulması, tahvil borçlarının da tarafların rızası ile yeniden yapılandırılması gibi konuları düzenlemiş olacağız.

KREDİLİ İŞLEMLER TEBLİĞİNDE SONA GELDİK
– Yeni düzenlemeler var mı?

Sektör dinamik olduğundan, piyasa gelişmeleri ve ihtiyaçları çerçevesinde yeni düzenleme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Kredili işlemler tebliği ile ilgili çalışmalarımızda sona gelmek üzereyiz, ayrıca yatırım kuruluşlarının müşterileriyle imzalayacakları çerçeve sözleşmelerde bulunması gereken asgari unsurları belirlemeye yönelik çalışmalarımız da devam ediyor. Hesap planı ve sermaye piyasası işlemlerinin muhasebeleştirilmesine yönelik Birlik bünyesinde kurulmuş olan çalışma grubu da çalışmalarını bitirdiği zaman bunu bizimle paylaşacak.