Örneğin Fransa’da 2013 ila 2017 yılları arasında, yılda yüzde 5’lik bir artış kaydederek, geçen yıl ayakkabı pazarının yüzde 47’sini ele geçirdi ve Fransız Ayakkabı Federasyonu’nun tahminine göre yılda 9 milyar euro’luk bir satış hacmine ulaştı.
Yetkililer, bunun şimdiye dek görülmemiş bir rakam olduğunu ve bu trendin hız kaybetmeden sürdüğünü belirtiyorlar.
Son yıllarda spor ayakkabıları stadyumların, jimnastik salonlarının dışına çıkıp, günlük yaşamın bir parçasına dönüştü. Yapılan araştırmalar sneaker giyen her on kişiden altısının bununla spor yapmak gibi bir niyeti olmadığını ortaya koyuyor. Bu moda sayesinde de, Adidas, Puma, New Balance ve diğer markalar her yıl satış rekorları kırıyorlar. Nitekim, spor ayakkabı satışlarında dünyanın bir numarası olan Nike 2017-2018 mali yılında 36,4 milyar dolar tutarında tarihi bir satış rakamına imza attı.
Öte yandan, spor ayakkabılara olan bu ilgi H&M ve Zara gibi ünlü giyim markalarını da sneaker dünyasına girmeye zorluyor. Yalnızca Fransa’da, son beş yılda 150 marka sneaker’lara el attı.
Hatta haute-couture markaların bile sneaker’lara göz kırptıkları görülüyor. Boston Consulting Group’tan analist Olivier Abtan, lüks sneaker’ların halen lüks ayakkabı pazarının toplamının beşte birine denk düştüğünü ifade ediyor. “Gelecek beş yılda, her yıl yüzde 8-10 arası bir büyüme öngörülürken, bu pazar küresel lüks pazarından daha hızlı büyümeyi sürdürecek” diyor.
