Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, NTV yayınında gündeme ilişkin konuları değerlendiriyor.
Şimşek, Merkez Bankası’nın yeni başkanı Murat Çetinkaya’nın atanma süreciyle ilgili olarak şunları söyledi: “Süreç iyi yönetildi. Atamadan bir hafta önce birkaç isim üzerinde değerlendirme yaptık. Başbakanımız Cumhurbaşkanımızla istişare ettiler ve atama konusunda karar verdik. Piyasa tepkisinden de görebilirsiniz süreç iyi yönetildi. Güven veren bir arkadaşımızı seçtik.
‘MB’NİN GÖREV TANIMI TARTIŞMASI YERSİZ’
Merkez Bankası’na yeni görev tanımı taleplerini değerlendiren Şimşek, “Bu doğru bir tartışma değil. Görev tanımı açık. Fiyat istikrarı esastır, onunla çelişmemek ekonomiyi destekleyici politikalar. Bunlar kanunda var. Bunun ötesine ne getirilebilir bilmiyorum. Türkiye önce kalıcı bir şekilde enflasyonu düşük tek haneye düşürmelidir. Görev tanımı tartışmalarını yersiz buluyorum, böyle bir çalışma söz konusu değil” diye konuştu.
‘KREDİ FAİZLERİNDE İYİLEŞME OLABİLİR’
Merkez Bankası’nın faiz koridorunun üst bandında indirim kararını yorumlayan Şimşek şunları söyledi: “Küresel para politikasında normalleşme başka bahara ertelendi. Dünya düşük büyüme girdabında. MB’nin indirim kararı sonucu kredi faizlerinde bir miktar iyileşme öngörülebilir. Kredi faizlerinde kalıcı iyilaşme için Türkiye’ye kaynak girişi ve tasarruf oranları artmalı ”
‘TÜRKİYE’YE FON GİRİŞİ BAŞLADI’
Şimşek, Türkiye’ye fon girişinin başladığını beilrterek, “Bunu faizde ve Hazine’nin borçlanma faizinde gördük. Lira zemin kazandı, enflasyona olumlu yansıyacak” dedi.
BES’e otomatik katılım çalışmalarını tamamladıklarını kaydeden Şimşek sistemle ilgili şu bilgileri verdi: “Yeni işe girenler otomatik olarak, iş değiştirenler otomatik olarak bir süreliğine (4 veya 6 aylık bir süre) sisteme tabi tutulacak. Maaşlarından bir miktar kesilip kendi hesaplarına konulacak. Süre sonunda çalışan sistemde kalmak istemem derse çıkabilecek. İşveren kesintiyi alacak, kaynak işçinin adına yönetilecek. Biz bu adımla işçilere gelecekte sadece devletin emeklilik maaşına bağımlı kalmasını ortadan kaldırıyor olacağız. Vatandaşlarımızın cüzi de olsa gelirinden tasarruf etmesi kendi lehinedir. Devlet olarak bir miktar katkıda bulunacak. Dünya uygulamalarında güçlü bir destek katkısı yok. Biz daha çok devlet katkısı üzerine kurgulanmış bir yapı olacak. Emeklilik hakkı kazandığınızda parayı toplu olarak isterseniz daha düşük, maaş olarak uzun vadeye yayarsanız daha yüksek. Sistemde uzun süre kalırsanız devlet katkısı daha çok olacak. İş edğiştiren ve yeni işe giren işçi kardeşlerin tamamı otomatik olarak girecek. Belli bir süre diyelim ki 6 ay kalacak. Bu süre sonunda gönüllülük esası olacak. Devlet katkıda bulunacak. Bu 90’lı yıllırdaki zorunlu tasarruftan farklı süreklilik arz etmeyecek. Belli bir süreliğine.olacak. İşçinin hesabı işçinin tercihlerine göre yönetilecek. Devlet sadece katkıda bulunup denetimini yapacak.”
