Sigortacılık Sektörü Dijital Dönüşüm Atağında

0
311

Sigorta sektörünün, pandemi ile hızlanan dijital dönüşümü, tüketicinin hayatını kolaylaştıran yeni gelişmelerle farklı bir noktaya evriliyor. Dijital dönüşümün en hızlı yaşandığı sektörlerden biri de artık sigortacılık sektörü. Yeni teknolojiler, yeni dağıtım modelleri, değişen müşteri davranışları ve yerel, bölgesel ve kürese regülasyonlar sigorta sektörünü, diğer tüm sektörler gibi değişime zorluyor.

Bir taraftan şirketler cephesinde yapılan yatırımlar, diğer taraftan devreye giren yeni düzenlemelerle sigorta sektörü tam anlamıyla dijital dönüşüm atağında. Müşterilerin değişen yaşam ve iş alışkanlıklarına bağlı olarak gelişen iş fırsatlarını işe dönüştürmek için sigorta şirketlerinin daha çevik hareket etme ihtiyacı her geçen gün artıyor. Bütün bu gelişimler dijital dönüşümü tartışmasız olarak sigorta şirketlerinin ana odağı haline getiriyor. Sektörün içinde bulunduğu bu dönüşüm süreci gelecek için de önemli ipuçları veriyor.

HPE’nin ev sahipliğinde gerçekleşen ‘HPE Dijital Gelecek Buluşmaları Yuvarlak Masa Toplantıları’nda sigorta sektörünün dijital dönüşümü için yeni ve avantajlı teknolojiler, yapay zeka, robotik ve otomasyon süreçleri, bulut, veri analitiği konularında gelecek döneme özgü gelişmelerin ne olacağı konuşuldu. Sigorta sektörünün önemli paydaşları, HPE ile bir araya geldi.

MURAT BAYSAL • HPE TÜRKİYE, POINTNEXT SERVİSLERİ ÜLKE DİREKTÖRÜ ‘HPE, VERİLERDEN ELDE EDİLEN FAYDAYI MAKSİMUM SEVİYEYE TAŞIYOR’

HPE Türkiye, Pointnext Servisleri Ülke Direktörü Murat Baysal, sigorta sektörü temsilcilerinin biraraya geldiği toplantının açılış konuşmasında, sektörün dijital dönüşüm sürecine ve önemli gelişmelere dikkat çekti. Baysal bu süreci ve sektöre dair düşüncelerini şöyle özetliyor: “HPE olarak uzun zamandır dijital dönüşüm ile ilgili toplantılar yapıyoruz. Pandemide gördük ki değişimle beraber bulut çözümleri, büyük veri konuları daha fazla öne çıktı. Tüm dünyayı sarsan salgın süreci ile birlikte çevik davranabilen kurumlar, teknoloji altyapıları sayesinde yeni iş modellerini rahatlıkla hayata geçirdiler. Teknoloji altyapısı dolayısıyla hızlı davranamayan şirketler ise zorlu bir dönem geçirdiler ve geçirmeye devam ediyorlar. Dijital dönüşüm sigortacılık sektöründe ise Türkiye’de biraz daha ön plana çıktı. Sigorta sektörü özellikle şirket birleşmeleri, acentelerin dönüşümü gibi konularda farklı bir dönemden geçti. HPE olarak verinin her şeyin üzerinde olduğunu düşünüyoruz. Sigorta sektöründe de hem geçmişe dönük hem de anlık veriler var. Buluta geçişte karar verme süreçleri sigorta sektörü açısından çok önemli. Biz de bu karar verme sürecini hızlandırmaya çalışıyoruz. Kriz yönetiminden yeni normale geçerken, müşterilerimizin güvenli çalışma ortamının gereksinimlerini karşılayan çözüm setini planlamalarına ve uygulamalarına yardımcı oluyoruz. Sigorta sektörünün gelecek dönem hedefleri neler olacak takip ediyoruz ve bu alanda hizmetlerimiz ve çözümlerimizle onlara nasıl yardımcı olabiliriz diye bakıyoruz. Stratejimiz, verilerden değer elde etmek üzere iş yükleri optimize edilmiş, hizmet olarak sunulan, uç merkezli ve bulut destekli çözümlerle kurumları hızlandırmak. Bu nedenle HPE olarak gereken teknolojilere yatırım yapıyoruz. Sigorta sektörünü de bu manada yakından takip ederek, onların iş süreçlerine verimli çözümler yaratmaya çalışıyoruz.”

HPE Türkiye, PointNext Servisleri Ülke Direktörü Murat Baysal, “HPE çözümleriyle, likiditeyi koruyarak ve operasyonel riskleri azaltarak müşterilerimiz için iş esnekliği sağlamayı başardık” diyor. Baysal, müşterileri daha esnek yapıyla tanıştırmayı ve daha az zamanda daha hızlı çözümler elde etme üzerine bir portfolyo sunmaya odaklandıklarının ise altını çiziyor.

Şirketler, dijital dönüşüm sürecinde müşteri ve çalışan deneyimini iyileştirmek için teknolojiyi operasyonlarına ve karar süreçlerine entegre ederken neleri gündeme almalılar, öngörülerinizi paylaşır mısınız? Sigorta sektörünün dijital dönüşümü için yeni ve avantajlı teknolojiler neler? Bulut, veri analitiği konularında gelecek dönem neleri işaret ediyor?

“Dijital dönüşümün olmazsa olmaz üç unsuru var. İlki teknoloji. Bu konuda değişen teknolojilere ayak uydurmak gerekiyor. Bununla beraber dijital farkındalık yaratırken yeni teknolojinin istihdam edilen, birlikte çalıştığınız kitlelere de öğretilmesi süreci var. Bu süreç verim elde edebilmek için çok önemli. Son olarak teknolojiyi kullanabilmek üzere işin ekonomi kısmı devreye giriyor. Dijitalleşme bu üçüyle önemli bir harmoni oluşturuyor.

HPE olarak son yıllarda çözümlerimizi müşterilerimize sunma modelimizde değişiklikler yaptık. Teknolojiyi satın almadan kullanma modellerini anlattık. GreenLake çözümlerimiz bu alanda devreye girdi. HPE olarak teknoloji süreçlerinde hele de satın alma konusunda kimsenin vakit kaybetmek istemediğini biliyoruz. Biz de kullandırdığımız teknolojiyi satın almak yerine, şirketlerin teknolojiyi kullanan kurumlar haline gelmelerini önemsiyoruz ve bunun için çalışıyoruz. Türkiye’de az sayıda yerli iş ortağıyla beraber müşterilerimizin ortamında onlar adına teknolojiyi yöneten kurum haline geldik. Tabi burada önemli konulardan biri de artan kurlarla beraber artan bütçe ihtiyaçları. HPE olarak gelirler ile giderleri eşzamanlı hale getirmeye çalışıyoruz.

Bulut kullanımında olduğu gibi anlık kapasite ihtiyacını karşılayabilecek, istenildiğinde kullanılan istenildiğinde kullanılmayan bir alt yapı vaad ediyoruz müşterilerimize. HPE olarak kurumların dönüşümünü sağlayarak gereksiz harcama yapmalarını engellemeye çalışıyoruz. Pandemide ayrıca gördük ki sigortacılık sektörü, tüketim tabanlı kullanım modelini de yakından değerlendiyor. Bu hizmetler yatırımlarla daha da artacak. Teknoloji destekli, insan odaklı ve ekonomik çözümler sayesinde kurumlara daha fazla hizmet vermeyi ve katma değer sağlamayı planlıyoruz.”

HPE GreenLake Yönetilen Hizmetler ve Ezmeral gibi, bulutla dönüşümde önemli rol oynayan yeni hizmet modellerinden bahseder misiniz? Hız, çeviklik ve ölçeklendirmeye dair yetenekleri en iyi şekilde kullanabilmek ve müşterilerle iletişimde yeni yollar bulmak üzere, sizce sigorta sektöründe BT yatırımları konusunda neler yapılmalı? Hangi önlemler ve yaratıcı iş fikirleri devreye alınmalı?

“Güvenlik konusunun sigorta sektöründe ne kadar önemli olduğunu görüyoruz. HPE olarak biz de her şeyin müşteri deneyimiyle ilgili olduğunu düşünüyoruz. Burada odaklandığımız konu, bulut deneyimini nasıl daha iyi sunabileceğimiz. Daha az bedel ile, daha güvenilir bir altyapıyı müşterilerimize nasıl kullandırabileceğimizi değerlendiriyoruz. Kaynak yaratabilme tüm şirketlerin en önemli gündem maddelerinden biri. Bunu daha uzun süre gözlemleyeceğiz. Kaybettiğimiz kaynakların yerine yenilerini hızla eklemek gerekiyor. İşte tam da bu noktada devreye giren Yönetilen Hizmetler kapsamında, müşterilerimizin operasyonlarını sürdürmek için gerekli faaliyetleri gerçekleştiren HPE teknik uzmanlarımızla 7 gün 24 saat hizmet veriyoruz.

HPE GreenLake ile kurumlara kullandıkça ödeme esnekliği ve işin gerektirdiği şekilde BT kaynaklarını artırıp azaltabilmelerini sağlayabildikleri bir platform sunuyoruz. HPE Ezmeral portföyü, HPE’nin uçtan buluta hizmet olarak platform stratejisinde önemli bir rol oynuyor. Müşteriler, HPE GreenLake bulut hizmetleriyle birlikte HPE Ezmeral yazılım portföyünü kullanarak tüm uygulamalarını ve verilerini hızlı bir şekilde dönüştürebiliyor, modernize edebiliyor ve analitik iş yüklerini tek seferde düzenleyebiliyor. HPE olarak, içinde bulunduğumuz sürekli değişen dinamik pazarda müşterilerimizin daima hazırlıklı olması için çalışıyoruz.

BAHADIR GÜRGEN • TÜRK NIPPON SİGORTA BİLGİ GÜVENLİĞİ VE SİSTEM ALTYAPI MÜDÜRÜ
‘TÜRK NIPPON, TÜKETİCİNİN HAYATINI KOLAYLAŞTIRAN
ÇÖZÜMLER GELİŞTİRİYOR’

Türk Nippon Sigorta Bilgi Güvenliği ve Sistem Altyapı Müdürü Bahadır Gürgen, sigorta sektöründe pandemi ile hızlanan dijital dönüşümde ses getiren ve tüketicinin hayatını kolaylaştıran çözümlerle var olduklarını söylüyor.

Gelecek dönem sigorta sektöründe öne çıkacak değişim, hız, müşteri beklentileri, güvenlik ve teknoloji konusularında Türk Nippon Sigorta olarak gündeminizde hangi öncelikler var?

“Türk Nippon Sigorta olarak önceliğimiz müşterilerimizin memnuniyeti. Pandemi sürecinde geleceğe dair yatırımlarımızı ve mevcut kaynaklarımızı değerlendirdik. Dijital dönüşümde müşterilerimizin beklentilerini karşılayabilmek adına yenilenen altyapımız ile daha hızlı ve daha güvenli hizmet veriyoruz. Dijitalleşmenin getirdiği güvenlik sorunlarını aşmak adına daha güvenli uygulamalar kullanmakla beraber çalışanlarımıza bilgi güvenliği farkındalığı eğitimleri vermeye devam ediyoruz. Dünya genelinde sigorta sektörünün en yakın takipçisiyiz. Ükemizde en verimli olacak projeleri değerlendirip ileriye dönük çalışmalar gerçekleştiriyoruz.”

Akıllı bulut çözümleri, çoklu güvenlik yapıları konularında dijital dönüşüm süreçlerinde gelecek döneme ilişkin nelere odaklanıyorsunuz?

“Akıllı bulut çözümlerinin geleceği şekillendireceğini düşünüyorum çünkü akıllı teknolojilerin desteklenmesi, yapıların daha kolay yönetilmesi ve erişilebilir olması, sürdürebilirliğin sağlanması buluta yönelme sürecinde etkin rol oynuyor. Dijital dönüşüm ve güvenlik konularında ilk önce insan odaklı olmak gerek. Süreçlerle ilgili farkındalık eğitimlerinin verilmesi, müşteri ve iç sistemler tarafında verimliliği arttırmak oldukça önemli. Dijital dönüşüm ile gelişen sistemleri yönetmek ve geliştirmek ve önemli yeteneklerle biraraya getirmek, ortaya çıkacak işle beraberinde büyüme, hedeflerin gerçekleşmesi ve hizmet kalitesini de getirir.”

CÜNEYT YAVUZ • ALLIANZ SİGORTA KULLANICI ARABİRİM VE SİSTEM YÖNETİM MÜDÜRÜ
‘DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ ŞİRKET KÜLTÜRÜ HALİNE GETİRDİK’

Allianz Sigorta Kullanıcı Arabirim ve Sistem Yönetim Müdürü Cüneyt Yavuz, sigorta sektörünü riskleriyle birlikte görüp, buna göre dönüşümü güvenli şekilde gerçekleştirdiklerini söylüyor.

Dijitalizasyon odaklı yaklaşımla ilerleyen Allianz Türkiye’nin, akıllı bulut çözümleri, çoklu güvenlik yapıları ile ilgili fark yaratan özelliklerinden bahseder misiniz?

Dijitalleşmeye şirketimiz çok önem vermekte. Dijital farkındalığımızı ve bilgi seviyemizi artırmak için şirket içi verilen eğitimlerden tutun, robotlar üzerinden süreçleri otomatize etmeye varan şu an sayamayacağım birçok alanda dijitalleşmeyi merkeze alıyoruz. Ayrıca yeni trendleri de yakından takip ediyor ve hızlıca adapte ederek uygulamaya çalışıyoruz. Örneğin, şimdiden şirket içerisinde metaverse üzerinden toplantılar yapmaya başladık. Altyapıda akıllı bulut çözümlerini kullanıyoruz. HPE Infosight’ın dünya çapındaki sistemlerden topladığı verileri içeren yapıya dahil olduk. Bu sayede donanım arızalarını ve hataları yakından takip edebiliyoruz. Dışarıdan erişilen sistemler için ‘Two Factor’ doğrulama kullanıyoruz. Two Factor çözümü için Digit sayısını artırmak üzere robotumuz AZRA’dan destek aldık. 2000’e aşkın kullanıcı için yeni token’lar oluşturduk. Belirlediğimiz süre sonrasında da eski token’lar silindi. Bu manuel operasyonu sanal robotumuz ile gerçekleştirdik.

Ağlar, sunucular, bulut sistemleri gibi birçok alanda Allianz Türkiye dönüşümün neresinde? Planlanan yatırımlar neler?

Merkezi olarak yönettiğimiz, VDI servisimizin altyapısı mevcut. ‘SimpliVity cluster’ımızda 60 sunucumuz var. DR ve İstanbul site’larını tek bir merkezden yönetiyoruz. Gelecek bulut sistemlerine evriliyor. Ancak
biz yasal kısıtlamalar dolayısıyla lokal veya hibrit çözümlerle ilerliyoruz. Tüm adımlarımızı bütün riskleri değerlendirerek atmaya çalışıyor ve verinin gizliliğine çok önem veriyoruz. Bu nedenle de dikkat etmemiz gereken tüm kriterleri en ince detayına kadar inceliyor, alacağımız aksiyonları buna göre belirliyoruz. Mesela, bizim sektörde, ayrıcalıklı kişisel veri olan sağlık datalarının gizliliği çok kritik. Bulutta kritik veri barındırırken şifrenmiş olması ve şifreleme anahtarının bizde olmasına dikkat etmeliyiz. Böylece bulut sağlayıcının şifreyi çözmesinin önüne geçebiliriz. RSA gibi matematiksel zorluk olarak “integer factorization“ kullanan algoritmaların güvenliği quantum bilgisayarlarla shor algoritması ile 0’a ineceği için AES gibi algoritmalar tercih edilmeli gibi detaylar var. Sonuç olarak, riskleriyle birlikte bu dönüşümü en güvenli şekilde gerçekleştiriyoruz.

DENİZ KORAL • HDI SİGORTA BİLGİ TEKNOLOJİLERİ GRUP MÜDÜRÜ ÇALIŞAN MUTLULUĞU GELECEK DÖNEMİN EN BÜYÜK KONUSU

HDI Sigorta Bilgi Teknolojileri Grup Müdürü Deniz Koral, uzaktan çalışma modelinde sürdürülebilir çalışma ortamı yaratmak üzere stratejiler geliştirdiklerini söylüyor.

HDI Sigorta olarak önemli satın almalarla büyüyen bir yapınız var. Bu büyüme, iş süreçlerinizde ve şirket içi işleyişlerde dijitalleşme konusunda ne tür yenilikleri gündeme getirdi? Gündeminizde hangi adımlar var?

“2018 yılında Liberty Sigorta ile 2019 yılında ise Ergo Sigorta birleşmelerini yaşadık. Önce ekipleri ve uygulamaları birleştirdikten sonra çok sayıda veri merkezinin birleşmesi ve modernizasyonuna başladık. Makine parkını yeniledik ve yeni veri merkezimizi seçip kurulumları gerçekleştirdik. Bununla birlikte iş sürekliliği projemiz paralelde yürüdü. Sıfırdan kurduğumuz veri merkezi için HPE’nin GreenLake çözümlerini tercih ettik. Bu bize esneklik ve çeviklik sağladı. Şimdi gündemimizde otomasyon süreci var. Beklenen İstanbul depremi aklımızdaki en büyük problem. Deprem sırasında sistemler arasında nasıl geçişler olacak bu konuya odaklıyız. HDI olarak güvenlik süreçlerine yatırım yapıyoruz. Bulut konusunda regülasyonlar gereği yerel bulut sistemlerinde çözümler üretiyoruz. Kağıtsız sigortacılık projesi ile sürdürülebilirliğe odaklıyız. Yapay zeka ve robotik süreç otomasyonları hayatımızda her geçen gün daha fazla yer alıyor. Çapraz satış, chatbotlar ile birlikte Call Center’da ses analizi yapan ve müşteri memnuniyetini ortaya çıkaran sistemler kullanıyoruz.”

Uzaktan çalışma modelinde sürdürülebilir çalışma ortamı yaratmak üzere hangi stratejilerle ilerliyorsunuz? Çalışan ve müşteri açısından öngörülemeyen değişim, dönüşüm planlamalarınızı nasıl etkiledi?

“Pandemiyle birlikte evden çalışma ile hayatımızda ciddi değişimler oldu. İnsanlar daha önce hiç ihtiyaç duymadıkları şeylere ihtiyaç duyup yapmaya başladılar. Evde ekşi mayalı ekmek yapıp, çocuklarıyla beraber çalışmaya başladılar. Rutin ve genel olarak hayat sorgulandı. Bu sorgulamanın sonrasında insanlar neden çalıştıklarını ve mutlu olup olmadıklarını sorgulayıp ‘Büyük İstifa’ akımını başlattılar. Finansal zorluklar yaşandı. Ekonominin para üzerinden değil de mutluluk üzerinden dönmesi gerektiği gerçeği öne çıktı. Şimdilerde çalışanlar Zoom’da kameranın kapalı olma hakkını tartışıyor. HDI olarak İK tarafımız çok önemli çalışmalar yapıyor. Yenilikçiliğin ve yaratıcılığın teşvik edildiği şirket kültürünü oluşturup, sürekliliği sağlamaya çalışıyoruz. Bilgi paylaşımı ve açık iletişimi teşvik ediyoruz.”

ERSİN ARIKAN • TÜRKİYE SİGORTA, IT ALTYAPI VE OPERASYONLARINDAN SORUMLU DİREKTÖRÜ ‘ÇEVİK VE YENİLİKÇİ YAKLAŞIMLAR ODAĞIMIZDA’

TÜRKIYE SIGORTA, IT Altyapı ve Operasyonlarından Sorumlu Direktörü Ersin Arıkan, Türkiye Sigorta adına en büyük hedefin; çevik, yenilikçi ve duyarlı yaklaşımlarla en rekabetçi sigorta ürünlerini sunmak olduğunu söylüyor.

Sigorta sektörünün iş yapış süreç ve şekilleri sizce yeniden nasıl kurgulanıyor?

Türkiye Sigorta olarak, şirketimiz içerisinde bilişim projelerini yönetiyor ve acentelerimizle aramızdaki otomasyonu geliştiriyoruz. Çünkü sigortacılık ekosisteminde rollerin farklılaşacağını, ürün yelpazesinin çok genişleyeceğini, acenteden reasüransa kadarki süreçte otomasyon geliştikçe ekosistemin daha niş ve agresif risklere yöneleceğini öngörüyoruz. Şimdiden hantal bilişim altyapılarını bırakıp esnek, modüler ve hızlı altyapıları tercih ederek geleceğe hazırlanıyoruz.

Sigortacılık çok rekabetçi bir sektör. Hem teknoloji hem de finansal okuryazarlığı yüksek olan bilinçli tüketiciler için anında karşılaştırmalı sigorta tekliflerini aldığı mobil teknolojiler var. Artık sigorta sektöründe rekabetin önemli unsurlarından biri dijitalleşme. Dijital olgunluğu yakalamış ve bu hızlı gelişime ayak uydurabilecek sektör oyuncularının bir adım öne çıkacağı çok net. Gelecek dönem anında ürün ve risk değerlendirmelerinin daha fazla rol oynayacağı bir dönem olacak.

Türkiye Sigorta’nın uçtan uca dijitalleşme süreçlerinden bahseder misiniz?

Türkiye Sigorta BT birimi olarak bilişim servislerimizi sürekli, güvenli, yalın ve yönetilebilir hale getirmeye odaklandık. Diğer taraftan hızlı ve agresif kararların alındığı bir sektördeyiz. Hızlı, rekabetçi, ve çevik sistemlere adapte olmak lazım. Türkiye Sigorta olarak geniş alan ağı altyapımızı uygulama esaslı teknolojilere taşıdık. İç ağımızda ise aynı teknolojileri devreye almak için çalışıyoruz. Yine elektronik servis altyapılarımızda da uygulama esaslı bütünleşik sanal sistemlere geçiyoruz.

Uygulama tarafında ise konteyner yapısıyla mikro servis mimarisine geçiyoruz. Burada mümkün olduğunca açık kaynak uygulamaları entegre edeceğiz. Ürün ve üretici bağımlılığını sevmiyoruz.

Bu yılın son çeyreğinde ‘Büyük Veri’ projesini devreye almayı hedefliyoruz. Amacımız sigorta sicil takibinden karar destek sistemlerine, sigorta dolandırıcılığının erken tespitinden yapay zekaya, makine öğrenmesinden, aktuerya birimlerini doğru verilerle beslemeye kadar geniş bir alana hizmet etmek.

Sigorta sektöründe Metaverse ve blockchain teknolojilerinin yeri ne olacak, buna da bakıyor kafa yoruyoruz. Ayrıca beş yıllık hareket planımızı hazırladık, yatırım yapmaktan kaçınmıyoruz. Gelecek dönem için doğru noktaya, yeteri kadar yatırım yapma prensibiyle hareket edeceğiz.

FUAT AVCI • FİBAEMEKLİLİK BİLGİ TEKNOLOJİLERİ MÜDÜRÜ MÜŞTERİ ODAKLI YAPIMIZLA, MAKSİMUM FAYDA SAĞLIYORUZ’

FIBAEMEKLILIK Bilgi Teknolojileri Müdürü Fuat Avcı, “Fibaemeklilik dijital dönüşüm hamleleri; internet sitesi, şubesi, mobil uygulama ve sohbet robotu başlıklarıyla kullanıcı deneyiminde çıtayı uluslararası standartlara taşıyor” diyor.

Fibaemeklilik’in dijital dönüşüm hamleleri neler? İnternet sitesi, internet şubesi, mobil uygulama ve sohbet robotu başlıkları altında gerçekleştirilen yeniliklerinizle kullanıcı deneyimini nereye taşıyorsunuz?

“Sigorta sektöründe hizmetlerimizin dijitalleşmesiyle ilgili yapılan çalışmaları, sektörümüzün geleceği
adına çok önemli görüyoruz. Fibaemeklilik olarak dijital dönüşüme öncülük etme hedefiyle biz de internet
sitesi, internet şubesi, mobil uygulama, kurumsal whatsapp ve sohbet robotu alanlarındaki yeniliklerle kullanıcı deneyiminde çıtayı uluslararası standartlara taşıyoruz. Ayrıca Fibaemeklilik olarak teknolojiyi tüm iş süreçlerimize yansıtıyoruz. Robot teknolojisinin iş verimliliğini yükselterek maliyetleri azaltma gibi olumlu bir etkisi var ve şu anda operasyonel süreçleri devrettiğimiz 50’ye yakın robotla birlikte çalışıyoruz. Fibaemeklilik’in müşterilerine en doğru çözümleri en hızlı şekilde sunmayı sürdürebilmesi için yatırımlarımıza devam ediyoruz.”

Fibaemeklilik’in dağıtım kanalları ve bu kanallardaki satış yöntemlerinden bahseder misiniz? Biliyorsunuz pandeminin de sektöre önemli etkileri oldu. Siz bu değişimlerden nasıl etkilendiniz?

“Pandemi sürecini güçlü teknolojik altyapımız, öncü dijital yatırımlarımız ve etkin süreç yönetimlerimiz sayesinde verimli geçirdik, hizmet ve ürün kalitemizi çok daha üstün bir seviyeye çıkartmayı başardık. Fibaemeklilik olarak geleneksel dağıtım kanalları dışında farklı iş modelleri ile sektöre öncülük ediyoruz.
5 banka ile işbirliğimiz var; Anlaşmalı olduğumuz bankalarda web servis entegrasyonlarımız, kuvvetli IT, dijital alt yapımız ve deneyimli ekiplerimiz ile hızlı bir şekilde entegrasyon sağlıyoruz. Acentelerimize satış sürecimizin etkinliği artırmak, daha da hızlandırmak, basitleştirmek ve güvenlik yapısını daha da güçlendirmek için yeni satış platformumuz Fi’Portal ile hizmet veriyoruz. Şirketimiz tüm bu dağıtım kanalları dışında farklı sektörler ile projeler ve alternatif ürünler ile kanala özel esnek çözümler üretmekte, özel ürün ve hizmetler sunmakta ve süreç yönetimi yapmaktadır.”

İBRAHİM GÖKALP • SİGORTA BİLGİ VE GÖZETİM MERKEZİ (SBM) TEKNOLOJİ OPERASYON DİREKTÖRÜ ‘VERİLERİ ANALİZ EDERKEN, SEKTÖRE DE KATMA DEĞER SAĞLIYORUZ’

Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM) Teknoloji Operasyon Direktörü İbrahim Gökalp, “Verinin güvenliği ve erişilebilir olması çok önemli. Sigorta şirketleriyle network bağlantılarımız güvenli hale gelmeli. Bunun için çalışıyoruz” diyor.

Sigorta sektöründe verinin anlam ve önemi nedir? SBM’nin önemi ve sigorta sektörüne sunduğu faydalardan bahseder misiniz?

“SBM sigorta sektörünün odağında ve sektördeki tüm verilere hâkim durumdadır. İşlenmiş verileri mevzuata uygun olarak sigorta ve reasürans şirketleri, onayları alınan kamu kurum ve kuruluşları ile denetleyici kurumlarla paylaşıyoruz. Suistimallerle ilgili yapay zeka modellemeleri çalışmalarına yoğunlaştık. Bu modellerle yakalayabildiğimiz suistimal oranı şu anda yüzde 30 civarlarında. Bugüne kadar SBM neleri başardı diye baktığımızda, sigortasızlık oranını azalttık, analizleri genişlettik. Doğru zamanda, doğru hasarı ödemeyi sağladığımız için sigorta sektörüne olan güveni artırdık. Organize suçlar olarak adlandırdığımız 21 vakadan 180 milyon TL yakaladık. SBM, günlük değişimleri uyguluyor ve sigorta sektörüne yararlı olacak çalışmalar gerçekleştiriyor.”

Sigorta endüstrisinde verilerin toplanıp, süreçleri en verimli hale getirebilmek üzere hangi çözümleri sunuyorsunuz?

“Süreçlerin verimli olması için çok çeşitli projeler geliştiriyoruz. Bunlardan biri e-Sigorta poliçesi projesi. Türkiye’de senede 60 milyon poliçe kesiliyor. 40 milyon civarında bu poliçelerde değişiklik (zeyilname) yapılıyor. Toplamda 100 milyon doküman üretiliyor. Bunların basımı için yılda 1,5 milyar adet A4 kağıt tüketiliyor. Bu da senede 21 bin ağaç demek. Bu sürdürülebilir değil. Bu konuya odaklıyız. Ardından Mobil Kaza Tutanağı sektörde önemli bir konu. Bu konunun dijitale aktarılması gerek. Çünkü elle yaptığınız her işlemde belgeleri toplamanız ve fotokopi çekmeniz haftalar sürüyor. Oysa bu süre mobilde dakikalar seviyesinde doldurulabiliyor. Sektörde 65 sigorta şirketi ve 40 kurumla çalışıyoruz. Erişilebilir, esnek ve güvenli olmak çok önemli. HPE’nin Synergy ürün ailesiyle çalışıyoruz. Regülasyonlar nedeniyle bulutu kullanamıyoruz. Kendi şekillendirdiğimiz bulut ortamını ortaya koyduk. Verinin güvenliğini ve erişilebilir olmasını sağladık. Sigorta şirketleriyle aramızdaki network ağını daha güvenli hale getirmemiz gerek.”

ŞEYDA ACAR • DOĞA SİGORTA BİLGİ TEKNOLOJİLERİ MÜDÜRÜ ‘MÜŞTERİYE ÖZGÜ ÇÖZÜMLER BAŞARI SAĞLAR’

Doğa Sigorta Bilgi Teknolojileri Müdürü Şeyda Acar, “Yapay zeka, dijital teknoloji konularında ne kadar gelişme olursa olsun, müşterinin ne istediğini bilen bir teknoloji sunuyor ve kullanıyorsanız başarınız o kadar anlamlı” diyor.

Doğa Sigorta olarak dönüşümün neresindesiniz? Ne gibi adımlar attınız? Ağlar, sunucular, bulut sistemleri gibi birden çok başlık altında sayabileceğimiz çeşitli altyapı gereksinimleri var. Bunlar için yaptığınız/yapmayı planladığınız yatırımlardan söz eder misiniz?

Doğa Sigorta olarak enerjisi yüksek ve genç bir şirketiz. Dijitalizasyon konusunda bir hayli yol kat ettik, mobil ve web üzerinden birçok ürünümüzü (DASK, Kasko, Trafik, TSS, Seyahat Sağlık, Konut) teklif alma, poliçe düzenleme, ödeme vb. tüm fonksiyonları içeren ürün sunumu (satışı) gerçekleştiriyoruz. Müşterilerin işlerini dijitalde hızla çözebilecek, onları rahatlatacak iş planlarına odaklandık. Yapay zekâ, RPA ve güncel teknolojileri iç süreçlerimizde uygulayarak verimliliğimizin artmasını sağladık. İş zekâsı ile pazar ve kitle eğilimlerini belirleyebiliyor, veri görselleştirmesi ile daha kolay kararlar verebiliyoruz. Robotik süreçlerle çalışanların iş yükünü hafifleterek konfor alanları yaratıyoruz.

Satış sonrası verilen hizmetler asıl değerimizi ortaya çıkarıyor. Doğa Sigorta olarak, hasar süreçlerimizde müşterilerimize daha iyi ve daha hızlı hizmet vermek için sektörde bir ilk olan akıllı katalog ve hasar yönetim sistemleri kullanmaktayız. Hasar süreçlerimizde yapay zekâ yöntemleri ile hızlıca sonuca ulaşıp en kısa sürede müşterilerimize dönüş sağlıyoruz. Dijital dönüşüm yolunda değişen ihtiyaçları karşılayabilmek için iyi bir planlama ve çevik, sürdürülebilir, esnek yapıları oluşturmamız gerekmekte. Doğa olarak hibrit bir altyapı sunucu+bulut ortamlarını kullanıyoruz.

Dijitalleşme, yapay zeka, mobil uygulamalar gibi hem müşteriye hem sektöre dokunan teknolojilerle bugün gelinen yeni nesil sigortacılık anlayışını nasıl tarif edersiniz? Bugün geldiğimiz noktayı ikiye ayırmak istiyorum. Gelenekçi sigortalılar ve bir tuşla her şeyi halletmek isteyen sigortalılar. Geleneksel sigorta ile dijitali aslında bir potada birleştirmek esas amaç olmalı. Çünkü sigortacılıkta temel konulardan biri underwriting. Bir yanda gelenekçi anlayış diğer yanda trend haline gelmiş dijitalleşme… Sigorta sektöründe Endüstri 4.0 ya da Teknoloji 5.0’ı yakalamak büyük dönüşüm projeleri ile değil, müşterinin duygularını anlamak ve beklentilerini karşılayan bir hizmet anlayışı ile mümkün ve anlamlı.