Sanat, kimi zaman bir mürekkep damlasında, kimi zaman bir kitap kapağında hayat bulur. 13 Haziran’da açılışına katıldığımız “Aklın Manzaraları” sergisi, İstanbul Modern’in yeni binasında sanat ve üretim kavramlarını yeniden tartışmaya açıyor. Ali Kazma’nın kitap, yazı ve düşünsel mirasa odaklanan video ve fotoğraf işleri, kültürel üretimin hem estetik hem ekonomik yönünü görünür kılıyor. Burgan Bank’ın ON Dijital Bankacılık markasıyla destek verdiği sergi, sanat–ekonomi ilişkisine dair güçlü bir okuma sunuyor. – Zeynep Aktaş
Kültürle ekonomiyi buluşturan bir sergi
İstanbul Modern, 13 Haziran 2025 – 1 Şubat 2026 tarihleri arasında mercek temelli medya sanatçısı Ali Kazma’nın “Aklın Manzaraları” başlıklı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Sergi, sanatçının 2010’lu yıllardan bu yana kitap, edebiyat ve yazı kültürü üzerine ürettiği video ve fotoğraf çalışmalarından oluşan geniş bir seçkiyi içeriyor. ON Dijital Bankacılık sponsorluğunda gerçekleştirilen sergi, sanatın görünmeyen üretim süreçlerine ışık tutarken, aynı zamanda kurumsal destek ile kültürel değer yaratımı arasındaki bağa da işaret ediyor.
Zanaattan küresel sanata
Sergide dikkat çeken işler arasında, Japonya’nın Nara kentinde altı asırdır devam eden geleneksel mürekkep yapım sürecini belgeleyen “Sumi” (2025) adlı video öne çıkıyor. Bu yapıt, İstanbul Modern’de ilk kez izleyiciyle buluştu. Ali Kazma’nın yazar Orhan Pamuk’un kişisel arşivini merkezine alan “Mürekkep Evi” (2023) ve “Sentimental” (2022) adlı çalışmaları ile Arjantinli yazar Alberto Manguel’in kütüphanesinin Fransa’dan Portekiz’e taşınma sürecini konu alan “Alberto Lizbon’da” (2024) isimli videosu da sergide ilk kez Türkiye’de gösteriliyor. Sanatçı, bu işlerle yazı üretiminin mekânsal, tarihsel ve düşünsel katmanlarını gözler önüne seriyor.
Orhan Pamuk açılışta
Yazar Orhan Pamuk serginin açılışına katılanlar arasındaydı. Ayrıca sergiye eşlik eden katalogda, Orhan Pamuk ve Alberto Manguel’in Ali Kazma’nın sanatsal yaklaşımına dair kaleme aldığı metinler de yer alıyor. Kazma’nın iki yazarla gerçekleştirdiği çalışmaların ortaya çıkış süreçlerine dair içerikler ve küratörlerin yorumları katalogda bulunuyor. 14 Haziran Cumartesi günü Kazma ve Manguel’in katılımıyla düzenlenen söyleşi, “Aklın Manzaraları”nın ilk kamusal etkinliği oldu. Bu buluşma, aynı zamanda sanat ile edebiyatın kesişiminde anlamlı bir diyalog oldu.
Üretim kültürünün görsel temsili
Ali Kazma’nın 55. Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’nda yer alan “Hat” (2013) ve “Dövme” (2013) başlıklı videoları da sergide yer alıyor. Bunun yanı sıra, zor erişilen matbaalar, kütüphaneler, kâğıtçılar, kitapçılar ve restorasyon atölyeleri gibi mekânlara odaklanan fotoğraflar, geçmişten günümüze kültürel üretimin izini süren geniş bir görsel bellek sunuyor. İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, serginin taşıdığı çok katmanlı anlamı şu sözlerle vurguluyor:“ Türkiye’de bir müze bünyesinde kurulan ilk ve tek fotoğraf galerisi olma misyonuyla, fotoğraf ve video gibi mercek temelli disiplinlerin çağdaş sanattaki yerini daha görünür kılmaya devam ediyoruz. Bu sergi, hem analog hem dijital üretimler arasında kurduğu özgün diyalogla sanatın çok katmanlı doğasına ışık tutuyor.”
Kişisel tarihle kamusal alanın kesişimi
Ali Kazma, serginin kişisel anlamını ise şu sözlerle dile getiriyor: “Bütün sergilerime özeniyorum ama sanki İstanbul’daki sergilerime biraz daha fazla özeniyorum… Hayatınızı adadığınız işleri kendi şehrinizde, kendi evinizde paylaşmak benim için büyük bir değer taşıyor.” Sanatçının açıklamasında geçen Orhan Pamuk’un eviyle İstanbul Modern’in coğrafi yakınlığı, Kazma’nın üretim alanları ile sergi mekânının iç içe geçtiği, neredeyse kavramsal bir devamlılık yarattığını gösteriyor.
Burgan Bank ile sanatın yayılımı
Burgan Bank Birikim Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Aslı Koçer, sanat–ekonomi ilişkisinin kurumsal tarafına dikkat çekerek, “Ali Kazma’nın benzersiz bakış açısıyla hazırlanan ‘Aklın Manzaraları’ sergisi, sanatın düşünsel ve üretimsel süreçlerle olan ilişkisini çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor. Bu sergi, bankamızın yenilikçi ve dinamik ruhuyla da örtüşüyor” değerlendirmesinde bulunuyor. Koçer ayrıca İstanbul Modern’le sürdürdükleri uzun soluklu iş birliklerinin, sanatın daha geniş kitlelere ulaşmasında etkili rol oynadığını belirtiyor.
Serginin çıkış noktası
Serginin küratörlüğünü Öykü Özsoy Sağnak ve Demet Yıldız Dinçer, asistan küratörlüğünü ise Yazın Öztürk üstleniyor. Sağnak ve Dinçer, serginin çıkış noktasını “Kazma’nın kitaplara ve edebiyata duyduğu ilgiyi merkeze alan yapıtlarını bir araya getirme isteği” olarak tanımlıyor. Sergi, matbaalar, mürekkep, yazar mekânları ve yazma süreçlerine odaklanan efemeralar, fotoğraflar ve videolarla bir bütün oluşturuyor. Bu yapı, kültürel üretimin hem somut hem soyut yönlerini sorgulayan bir zeminde yükseliyor.
Yapıtları prestijli koleksiyonlarda
1971 İstanbul doğumlu olan Ali Kazma, yüksek lisansını New York’taki The New School’da tamamladıktan sonra Paris’te çalışmalarını sürdürmeye başladı. Sanatında emek, zaman, mekân ve süreç kavramlarına odaklanan Kazma, 2013’te 55. Venedik Bienali’nde Türkiye’yi temsil etti. Kişisel sergileri arasında Jeu de Paume (Paris), Hirshhorn Müzesi (Washington), Arter (İstanbul), MUNTREF (Buenos Aires) gibi önemli kurumlar yer alıyor. Yapıtları MoMA (New York), Tate Modern (Londra), İstanbul Modern gibi birçok prestijli koleksiyonda bulunuyor.
Görünmeyeni görünür kılmak
İstanbul Modern’de izleyiciyle buluşan “Aklın Manzaraları”, sadece bir sanat sergisi değil; aynı zamanda kültürel üretim ile ekonomik değer yaratımı arasında kurulan çok katmanlı bir diyaloğun ifadesi. Geleneksel mürekkep yapımından modern kütüphane taşımalarına, bireysel belleğin belgelenmesinden kamusal sergi alanına uzanan bu yapı, sanatın ekonomik ve toplumsal anlamda da üretken bir aktör olduğunu hatırlatıyor.