Sahne Önünde Sanat, Arka Planda TSKB

By Fortune Türkiye

Kalkınma bankacılığının kültürel boyutu giderek daha görünür hale geliyor. TSKB’nin İKSV iş birliğiyle yürüttüğü “Yarının Kadın Yıldızları” projesi, sekiz yılda desteklediği 120 kadın müzisyenle sadece bireysel kariyerleri değil, Türkiye’nin kültürel temsiliyet gücünü de büyütüyor. Proje kapsamında Kadıköy Süreyya Operası’nda izlediğim konser de kurumsal etki stratejisinin sanata yansıyan bir örneği olarak ilgi çekiciydi. – Zeynep Aktaş

Kalkınma odaklı finans anlayışı ile kültürel kalkınmanın kesiştiği örnek modeller, son yıllarda toplumsal etki temelli yatırımların bir uzantısı olarak değerlendiriliyor. Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) ile İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) iş birliğiyle 2018’de hayata geçirilen “Yarının Kadın Yıldızları: Genç Kadın Müzisyenler Eğitim Destek Programı” da bu alandaki en dikkat çekici uygulamalardan biri olarak öne çıkıyor. Bu yıl desteğe hak kazanan 13 genç kadın müzisyen, 21 Haziran’da Kadıköy Süreyya Operası’nda düzenlenen konserde sahne aldı. TSKB’nin 75. yılına özel olarak ve Ceren Türkmenoğlu tarafından bestelenen “Çember” adlı eserin dünya prömiyeri de bu etkinlik kapsamında gerçekleştirildi.

Sekiz yılda 120 sanatçıya destek

“Yarının Kadın Yıldızları” destek programı, 2018 yılından bu yana sanatta fırsat eşitliğini gözeten bir yapı olarak Türkiye’de benzeri az görülen bir sosyal yatırım modeli sunuyor. TSKB’nin İKSV iş birliğinde yürüttüğü bu uzun soluklu program, bugüne kadar toplam 120 kadın müzisyeni destekledi. Fon; yalnızca bir konser performansına değil, genç sanatçıların yurt dışında müzik eğitimi alabilmeleri, enstrüman temini, ustalık sınıfı ve yarışma gibi kariyer geliştirme fırsatlarına erişimine de katkı sunuyor. Bu yönüyle sadece bireysel başarıları değil, aynı zamanda Türkiye’nin kültürel diplomasi kapasitesini de güçlendiriyor.

13 genç kadın sahnedeydi

Bu yıl destek almaya hak kazanan 13 genç kadın müzisyen, festival kapsamında sahneye çıkarak yeteneklerini geniş bir dinleyici kitlesiyle buluşturdu. Gecede kemanıyla İdil Dündar, viyolasıyla Zeynep Yiğitoğlu, viyolonseliyle Derin Topgül ve kontrbasıyla Deniz Akgün sahne aldı. Nefesli çalgılarda Elif Duru Özçelik ve Beste Yalı flütleriyle, Birce Kayhan klarnetiyle, Yağmur Sena Üner ise kornosuyla izleyicilere unutulmaz anlar yaşattı. Deniz Işık gitarıyla, Zeynep Duru Güleç ve Lidya İpek Keskin arplarıyla, Carmen Dilara Bağış ile Zeynep Özden ise piyano performanslarıyla dikkat çekti. Her biri farklı branşlarda eğitim alan bu genç müzisyenler, yalnızca teknik yetkinlikleriyle değil, sahneye taşıdıkları yorum gücüyle de ön plana çıktılar.

75. Yıla özel beste

Konserin öne çıkan bölümlerinden biri, TSKB’nin 75. kuruluş yılına özel olarak bestelenen “Çember” adlı eserin dünya prömiyeriydi. Çok yönlü enstrümantalist ve besteci Ceren Türkmenoğlu tarafından hazırlanan eser, klasik müzik ile Türk müziğinin geleneksel dokusunu dünya müziği unsurlarıyla birleştiren bir yapıya sahipti. Sipariş üzerine yapılan bu beste, yalnızca bir kutlama parçası olmanın ötesinde, TSKB’nin kültürel üretime verdiği desteği görünür kılan somut bir örneği olarak dikkat çekti. Bu noktada banka, yalnızca destekleyen değil, doğrudan üretimi teşvik eden bir rol de üstlenmiş oldu.

Sanata etki temelli bir yaklaşım

TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç, etkinlik sonrası yaptığı değerlendirmede, bu özel konserin kurum açısından yalnızca bir yıl dönümü kutlaması değil, kültürel üretime verilen desteğin somutlaşmış hali olduğunu vurguladı. Murat Bilgiç, “Başarılı performanslarıyla bizleri gururlandıran genç müzisyenlerimizi gönülden kutluyor, başarılarının artarak devam etmesini diliyorum.” dedi. Murat Bilgiç’in ifadeleri, fonun yalnızca sosyal sorumluluk çerçevesinde değil, daha geniş ve kurumsallaşmış bir etki stratejisinin parçası olarak konumlandığını gösteriyor. TSKB’nin bu alandaki yatırımları, banka kimliğini kültürel kalkınma ajandasına entegre eden nadir örneklerden biri hâline getiriyor.

Sessiz ve kalıcı bir model

1990’dan bu yana İstanbul Müzik Festivali’ni düzenli olarak destekleyen TSKB, kültürel yatırımlarını görünürlük üzerinden değil, kalıcılık üzerinden konumlandırıyor. “Yarının Kadın Yıldızları” destek programı ise bu uzun vadeli yaklaşımın en güçlü ifadelerinden biri. Program yalnızca genç sanatçılara fırsat sunmakla kalmıyor; kalkınma bankacılığı anlayışının toplumsal boyutlarını da genişletiyor. Kadıköy Süreyya Operası’nda izlediğimiz konser, bu bütünlüğün canlı bir ifadesiydi.

Sahne önünde yükselen her nota, arka planda sessiz ama kararlı biçimde çalışan bir stratejinin sonucuydu.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...