Robin Williams: Kim olduğumu biliyorum

    0
    100

    Oscar ödüllü ünlü oyuncu Robin Williams, Tiburon kentindeki evinde ölü bulundu. California Polis Departmanı, ünlü oyuncunun kendisini asarak hayatına son verdiği ihtimali üzerinde duruyor.

    “Ölü Ozanlar Dreneği”, “Günaydın Vietnam “ gibi filmleriyle tanınan Robin Williams, Detroit’li bir otomotiv şirketinin yöneticisinin oğlu olarak ayrıcalıklı ve yalnız bir çocukluk geçirdi; bir oda dolusu 2.000 oyuncak askeri olan Williams o yıllarda, zeki bir komedyen ya da tam tersi budala bir komedi oyuncusu stereotipine uymuyordu ancak o her ikisini de olmayı başardı. Sahnedeyken hem üst hem de alt düzey siyasi, toplumsal ve kültürel konularda  esprileri, madde ve alkol bağımlılığıyla ilgili hikâyeleri , kadın erkek ilişkilerindeki açık saçık yorumları ve dinleyicilerin talebi olan, akla gelebilecek hemen her konuda şimşek gibi çakan doğaçlamalarıyla ün yaptı. Sivri dili, iğneleyici esprileri Hollywood yıldızları, devlet başkanları, prensler, başbakanlar, papalar ve dünya üzerindeki sıradan vatandaşlara kadar istisnasız ve sınıfsız herkesi kapsayabiliyordu. 

    Bir defasında Londra’da sahneden Galler Prensi Charles ve eşi Lady Camilla Bowles’a “Hey Chuck, Cam, sizi gördüğüme çok sevindim” diye seslenmişti.

    Başkan Obama, Robin Williams’ın ölümünün ardından yayınladığı mesajda, “Yurtdışındaki askerlerimizden sokaklarımızdaki marjinal insanlara kadar herkese yeteneğini  cömertçe ve karşılıksız olarak sundu” dedi.
    Robin Williams 1970’lerde ve 80’lerde, kokain kullanıcısı olarak biliniyordu ve bu alışkanlığını oynadığı komedi rollerinde de dile getirmişti.  Nitekim “Live at the Met”teki rolünde, “ne muhteşem bir ilaç” demişti. “İnsanı paranoyak ve iktidarsız kılan bu şeyden her neyse bana daha fazla verin” demişti.
    2006 yılında, 20 yıllık bir bağımlılığın ardından bir vagondan düşünce tedavi için Oregon’daki bir merkeze yattı.

    Daha sonra ABC kanalında verdiği bir röportajda bağımlılığının herhangi bir şeyden kaynaklanmadığını, “yalnızca orada olduğunu” söyleyecek ve şöyle devam edecekti: “Orada bekliyor. ‘Artık tamam iyiyim’ diyeceğiniz ana kadar orada bekliyor.  Ama siz iyi olmadığınızı biliyorsunuz.”

    2009 yılında, Ohio’da, Cleveland Kliniği’nde aort kapağının değiştirildiği bir kalp ameliyatı geçirdi ve bu olay hayatında dönüm noktası oldu;  hayatını gözden geçirmesi için bir fırsat sundu.

    Williams The New York Times’a verdiği söyleşide, “küçük şeyler hoşunuza gidiyor” demişti; “Bir defibrilatörle sahilde yürümek gibi.”

    Daha ciddi yaklaşımı ise, Williams’ın kendisini bir oyuncu olarak yeniden değerlendirmesiydi: “Daha ne kadar fazla verebilirsiniz?” demişti The Times’a. “Sahnede açık bir kalp ameliyatının dışında? Çok fazla bir şey değil. Ancak şu anda tek çare, her şeyi kendi gidişatında dürüstçe kabullenmek, kim olduğunuzu kabullenmek. Kim olduğumu biliyorum.”