Philips Olarak Dünyayı Daha Sağlıklı Hale Getirmeyi Hedefliyoruz

By Fortune Türkiye

Philips Uluslararası Bölge Başkanı Özlem Fidancı; 2024’teki inovasyonlarla yaklaşık 2 milyar insanın sağlık ve yaşam kalitesini iyileştirdiklerini söylüyor. Fidancı, 2030’a kadar 2,5 milyar insanın yaşamını iyileştirmeye odaklı olduklarının altını çiziyor. – Şule Laleli

Lider sağlık teknoloji şirketi Philips’in Emar Square Ofisi’nde yine çok büyük bir hareketlilik var. Bu kalabalık, 1 Ocak 2025’te Philips Uluslararası Bölge Başkanı olarak atanan Özlem Fidancı ile birazdan yapılacak özel buluşmanın bir yansıması. Renkli topluluk, kendisini yan odada bekliyor. Bu heyecanı ve yeni görevinin kendisi için ne anlam ifade ettiğini soruyorum. Fidancı şöyle cevaplıyor: “Philips’e Uluslararası Bölge Başkanı olarak yeniden katıldığım için çok mutluyum. Daha fazla insana daha iyi sağlık hizmeti sunmak için Philips’in güçlü inovasyon mirasını ve uzmanlığını, uluslararası coğrafyalardaki yetenekli ekiplerimizle birlikte daha da ileriye taşımayı hedefliyorum.”

Philips’in İcra Kurulu’na da katılan Fidancı, doğrudan Philips CEO’su Roy Jakobs’a bağlı olarak görev yapıyor. Görev alanlarına her zaman yenilerini ekleyerek ilerleyen Fidancı için hem Philips gibi bir büyük aileye liderlik etmesi hem de önemli projeleri hayata geçirmesi kendisine atfedilen övgüleri haklı bir noktaya taşıyor. Fidancı 22 yıl Philips’te çalıştı. Philips’te Sağlık Sistemleri Lideri ve Orta Doğu & Türkiye Pazar Lideri gibi çeşitli üst düzey görevlerde bulundu. Philips’teki kariyeri boyunca hem özel hem de kamu sağlık kuruluşlarıyla doğrudan çalışarak sağlık sistemlerinin ihtiyaçlarını karşılama ve tüketicilere kapsamlı deneyim sunma konularında derin bir uzmanlık kazandı. Özlem Fidancı, Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun. Fidancı, Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden 1992 yılında mezun olduktan sonra kariyerine TetraPak’ta İş Geliştirme Müdürü olarak başladı. 1998 yılında Philips›e katılan Fidancı, burada Ürün Müdürü ve Pazarlama Direktörü gibi çeşitli üst düzey pozisyonlarda görev aldı. 2005-2008 yılları arasında Ev Aletleri ve Kişisel Bakım Genel Müdürü olarak çalıştıktan sonra, 2010 yılında Singapur›a Philips Gelişen Pazarlar Pazarlama ve Strateji Başkanı olarak atanarak Çin›den Brezilya›ya kadar geniş bir coğrafyanın stratejik planlarının oluşturulmasında önemli bir rol oynadı. 2011 yılında Philips Tüketici Ürünleri Ortadoğu, Türkiye ve Afrika (META) Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü olarak atanan Fidancı, 2015’ten itibaren Philips Sağlık Sistemleri Ortadoğu ve Türkiye Başkanlığı görevini üstlendi.

Bu dönemde sağlık hizmetleri çözümlerinin yaygınlaştırılması, dijital sağlık uygulamaları ve toplumların sağlık hizmetlerine erişiminin artırılmasına yönelik birçok başarılı projeye imza attı. Ocak 2018’de Philips Orta Doğu ve Türkiye CEO’su olarak atanan Fidancı, 16 ülkeden sorumlu oldu ve şirketin bölgedeki stratejik hedeflerini ve büyümesini yönlendirdi. 2020 yılında Philips’in ev aletleri iş kolunun bağımsız bir şirket olan Versuni’ye dönüşmesiyle, Fidancı global Chief Commercial Officer (CCO) rolünü üstlenerek şirketin büyüme oranını yüzde 50 artırma başarısını gösterdi. Fidancı, Global Ticari Genel Müdürü olarak çalıştığı Versuni’den Philips’e katıldı. Philips’te Sağlık Sistemleri Lideri ve Orta Doğu & Türkiye Pazar Lideri gibi çeşitli üst düzey görevlerde bulundu. Özlem Fidancı›nın hikayesi, liderlik yolunda azim, empati ve değişime açıklığın ne kadar kritik olduğunu gözler önüne seriyor. Liderlik yaptığı geniş coğrafyada Fidancı, Türkiye, Orta Doğu ve Afrika gibi farklı dinamiklere sahip bölgelerde çalıştı. Esnek olmayı ve farklı kültürlere saygı duymayı dikkate alırken, çalıştığı ülkenin koşullarına göre zaman zaman ekibindeki 55 farklı kültürden çalışanla beraber, ciddi bir çeşitliliği yönetti. Bugün gelinen noktada Fidancı, en değerli kaynağın çalışanlar olduğunun altını çiziyor. İç kaynaklardan yetenek kazanımının en güçlü işe alım kanallarından biri olduğunu söylüyor.

Philips Orta Doğu ve Türkiye’de hayata geçirilen “Women Leadership” gelişim programıyla, kadın çalışanların kariyerlerinde ilerlemelerini desteklediklerini söylüyor. Bu kapsayıcı yaklaşımın bir uzantısı olarak, farklı organizasyonlar arasında yatay hareketliliği teşvik eden Talent Marketplace platformuyla da herkesin potansiyelini keşfetmesine ve farklı alanlarda gelişmesine olanak sağladıklarına değiniyor. Fidancı; “Çalıştığım ülkeler arasında Çin, Hindistan, Polonya, Türkiye ve Latin Amerika gibi çok farklı pazarlar vardı. Her bir kültüre özel çözümler üretmek, liderlik tarzımı esnetmeyi ve insanları uzaktan etkileyerek yönlendirmeyi öğrendiğim bir süreçti. Bu dönemde, örneğin Çinli ekiplerle çalışırken hiyerarşinin ne kadar etkili olduğunu, Hintli ekiplerle ise kast sisteminin iş ortamına yansımalarını gözlemledim. Her ülkenin kendine has iş yapış biçimlerini anlamak ve bu farklılıkları yönetmek, liderlik kaslarımı geliştiren önemli bir deneyim oldu” diyor. Philips, dünyada 134, Türkiye’de ise 95 yıldır faaliyetlerini sürdürüyor. Vizyonu, “Daha fazla insan için daha iyi sağlık hizmeti” üzerine. 2030 yılına kadar yılda 2,5 milyar insanın yaşamını iyileştirmek en büyük amaç. Philips aynı zamanda, Avrupa’nın en yenilikçi şirketleri arasında Fortune’un listesinde 4’üncü sırada yer alıyor.

Fortune’un Türkiye’de yayınladığı En Güçlü 50 Kadın Listesi’nde de yer alan Özlem Fidancı, sağlık teknolojileri ve dijitalleşme gibi konularla oldukça yoğun bir gündeme sahip. Yapay zeka ve dijitalleşmede, tüketici alışkanlıklarını anlamak ve ürünleri bu ihtiyaçlara göre optimize etmek için veriye dayalı analizleri yakından takip ediyor. Türkiye adına öncelikleri; sağlık teknolojilerinin her alanında müşterilerin tercih ettiği bir numaralı iş ortağı olmak. Ayrıca, dijital sağlık konusunda önemli adımlar atmak. Philips Türkiye’de ise sağlık teknolojilerine erişimi için birçok şehir hastanesi ile iş birlikleri yapıyor. İstanbul Başakşehir, Adana, Elâzığ, Yozgat, Isparta, Mersin, Kayseri, Gaziantep ve Kütahya şehir hastanelerinde, görüntüleme hizmetleri de dâhil tüm klinik ekipmanlar, sağlık bilgi işlem çözümleri ve uyku sistemleri gibi birçok hizmette yüklenici firmaların çözüm ortağı. Türkiye’nin sağlıkta dönüşüm stratejileri doğrultusunda başlattığı şehir hastaneleri projelerinin en büyüklerinden biri de Avrupa’nın en büyük hastanesi konumundaki Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi oldu.

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’nde 2.200’ün üzerinde klinik sistemler ve görüntüleme cihazıyla Radyoloji, Nükleer Tıp, Onkoloji, Yoğun Bakım, Kardiyoloji, Acil Tıp, Ameliyathane ve Uyku Laboratuvarı bölümlerinde yer alıyor. Şehir hastanelerinde özellikle yapay zeka konusuna verdikleri önemin altını çiziyor. Fidancı yapay zekadan olumlu yönde yararlanmak için faydaları maksimize etmenin önemine dikkat çekiyor ve şu bilgileri veriyor: “Önemli olan yapay zekayı insan odaklı nasıl kullanabilmek. Mesela geçenlerde bir radyolog ile konuşuyordum. Kendilerine gelen bir hastanın daha önce röntgen filmlerinde görülmeyen kötü hücreyi, yapay zeka cihazlarıyla gördüklerini söyledi. Üstelik de hasta birkaç kez radyolojiden temiz raporu aldığı halde. Kısaca teknoloji çok değerli. İnsan odaklı çözümlerle ilerlemek gerek. Philips olarak öncülük yaptığımız işlerde model olmaya devam edeceğiz.” Philips’in Türkiye’deki başarısı ve pazar hakimiyeti oldukça kuvvetli. Türkiye, Orta Doğu ve Avrupa’da servis hizmetlerinde lider konumda. Fidancı bu detayı “Türkiye bir talent pazarı diyerek” cevaplıyor. Özlem Fidancı’nın katılacağı toplantıya dakikalar varken, son olarak gelecek döneme ilişkin gündemini soruyorum.

Fidancı; “Philips olarak sağlık hizmetlerinin daha fazla insana ulaşmasını sağlamak en büyük hedefim diyor ve ekliyor: “Sorumlu olduğum ülkelerde çok ciddi atılımlar yapılması yönünde çalışmalarım olacak. Endonezya, Hindistan, Latin Amerika ülkeler bu atılım yapılması gereken ülkeler arasında. Bunun dışında yapay zeka destekli çözümlerle nasıl fark yaratırız konusuna odaklıyım. Son olarak da iyi ekiplere sahip olmak. Çok önemli bir konu bu. Çünkü güçlü bir lider olmanın sırrı iyi bir ekibe sahip olmayı gerektiriyor. Daha hızlı hareket eden, çözüm üreten, karar verici ve fark yaratabilen ekiplere sahip olmak ve onlarla çalışmak en büyük gündemim.”

GELECEĞİN SAĞLIK TEKNOLOJİLERİ: 2025 TRENDLERİ 

 ● Generative AI ile çalışan klinik asistanlar, idari yükleri azaltarak sağlık çalışanlarının hasta bakımına daha fazla zaman ayırmasına olanak sağlıyor. 

● Kardiyoloji ve onkoloji gibi alanlarda AI destekli görüntüleme ve teşhis araçları, doğruluk ve hız kazandırıyor; deneyimsiz personelin dahi yüksek kaliteli bakım sunmasına imkân veriyor. 

● Minimal invaziv girişimler, daha hızlı iyileşme ve daha az komplikasyon sağlayarak, özellikle inme gibi acil durumlarda hayat kurtarıcı etki yaratıyor. 

● Veri tabanlı yoğun bakım çözümleri, entegrasyon ve sistem uyumluluğu sayesinde daha etkin karar alma ve öngörülü müdahaleler sunuyor. 

● Evde sağlık ve tele-sağlık uygulamaları, hastanelerin yükünü hafifletirken hastaların yaşam kalitesini artırıyor. Bu alan, yapay zekâ yatırımlarının en yoğun planlandığı başlık olarak öne çıkıyor. 

● Dijital ebeveynlik ve bireysel sağlık takibi, ebeveynlerin bebeklerinin sağlık verilerini gerçek zamanlı izleyebilmelerini sağlıyor; giyilebilir cihazlar ve akıllı monitörler güvenli bir ebeveynlik deneyimi sunuyor. 

● Sürdürülebilirlik ve döngüsel ekonomi kapsamında yapay zekâ, enerji tüketiminin azaltılmasına katkı sağlıyor; refurbished cihazların yaygınlaşmasıyla döngüsel ürün kullanımı artıyor. 

● İklim krizine dayanıklı sağlık sistemleri, değişen iklim koşullarına karşı dayanıklı altyapılar, erken uyarı sistemleri ve toplum temelli sağlık programlarıyla önümüzdeki dönemde kritik rol oynayacak.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...