Dünyanın en prestijli üniversitelerinden biri olan Paris Sorbonne Üniversitesi ile Türkiye’nin lider Eğitim Enstitüsi BMI iş birliğinde; orta ve üst düzey yönetici gelişim programı “Global Dijital Liderlik “eğitimi başlıyor.
Paris Sorbonne Üniversitesi ve Business Management Institute (BMI) gerçekleştirdikleri iş birliğiyle bir ilke imza atarak, Türk yöneticilere özel, dijital çağın liderlerini geliştirmek amacıyla, “Global Dijital Liderlik – Dijital Transformasyon Liderliği Sertifika Programını’’ Ekim 2019’da başlatıyor. Hali hazırda kurumlarda orta-üst düzey yönetici pozisyonlarında çalışmakta olan ve min. 10+ yıl deneyime sahip iş dünyası profesyonelleri programa kabul ediliyor. Program, dijital çağın getirdiği hızlı değişim ortamına ve zorluklara hazırlamayı ve böylelikle kurumlarına dijital dönüşüm konusunda liderlik edebilecek yetkinliklerle donatmayı hedefliyor.
Dijital Dönüşüm ve Endüstri 4.0; 2017 yılı başlarından beri üzerinde çok konuşulan iki kavram. Fakat her ikisi de gündemde yer ettiği, konuşulduğu kadar kurumların hayatına derinlemesine girmiş durumda değil. Türkiye’de dijital değişim henüz bütün bir resim olarak ele alınmıyor. Sorbonne Üniversitesi ile geliştirilen “Global Dijital Liderlik” programı, Türkiye’deki yöneticilerin bu eğitimdeki uygulamalardan ilham alarak kendi organizasyonlarına dijital dönüşümü uygulayabilmelerini ve bu büyük resmi görmelerini sağlamayı hedefliyor. Bununla birlikte de program sonunda; Türkiye’deki firmalardan da yeni nesil dünyaya ayak uyduran ve global platformlarda da kabul gören dünya standartlarında liderler çıkmasına ön ayak olmayı amaçlıyor. Program Paris Sorbonne Üniversitesinin Türkiye’de, bu alandaki ilk iş birliği olması itibariyle de dikkat çekiyor.
Günümüz dünyasında şirketler, değişen tüketici ve müşteri davranışları, teknolojinin ilerleme hızı ve artan dijitalleşme ile birlikte; iş modellerini, organizasyon yapılarını ve iş yapış şekillerini sorguluyor. Dijital değişim şirketlerin; yeni ve hızla gelişen teknolojinin olanaklarını kullanarak stratejilerini, operasyonlarını ve insan kaynaklarını çığır açacak şekilde yeniden düşünmelerini gerektiriyor. Bu etkileşim içinde artık standartları takip eden değil, standartları belirleyenler olmak için değişiyorlar ve beraberinde içinde bulundukları sektörleri de değiştiriyorlar. Dijital değişimin kaçınılmaz gerekliliği sektör ayrımı olmaksızın, büyüklük ve olgunluk farkı gözetmeden kendini gösteriyor.
“Global Dijital Liderlik” programı ile bu değişimin yol haritası çizilmiş durumda. Ekim 2019’da başlayacak programın ilk ayağı İstanbul’da KPMG ve Vodafone’un katkılarıyla İTÜ-Vodafone Future Lab’te 2 gün sürecek olup, ikinci ayağı ise 5 gün boyunca Paris’te Sorbonne Üniversitesi kampüsünde geçecek. Program sadece akademik bilgi sağlamayı değil teori ve pratiği bir araya getirmeyi hedeflemekte. Program içeriğinin %40’ı akademik bilgi aktarımından oluşken %50’si ise bu edinilen bilgileri hayata geçirme, yöneticilerin bu bilgileri nasıl şirketlerine dönüştüreceklerine dair olacak. İçeriğin %10’u ise farklı sektörler ve alanlardaki konuşmacıların kendi kurumlarında dijital süreçlere nasıl entegre olduklarını ve dijitalin kendi alanlarına katkılarını aktarmalarıyla ilgili ilham verici koşmalar olacaktır. Bu bağlamda da katılımcılar, dünyada kabul görmüş örneklerin deneyimlenebileceği uluslararası şirketlerden 2 tanesinin genel merkezine ziyaret düzenleyerek yerinde görüp sorularını yöneltme ve bilgi paylaşımı şansı bulacaklar.
Günümüzde, önemli bir rekabet silahı olarak görülen dijital dönüşüm konsepti; önümüzdeki süreçlerde hangi sektör ve şirketlerin ayakta kalıp hangileri için çanların çaldığının nişanesi olarak görülmekte. Dell EMC’nin gerçekleştirdiği Dijital Dönüşüm Endeksine göre, araştırmaya katılan işletmelerin yarısının bu dönüşüme ayak uyduramayıp 5 yıl içinde yok olabileceği düşünülüyor.[1] Bu da dijital dönüşümün artık opsiyon değil bir ihtiyaç olduğunu gözler önüne seriyor. Dijital dönüşüm sürecini başarılı bir şekilde ilerletmek için ise temelde teknolojinin gücünü, değişimi benimseyen bir organizasyon kültürü ile bir araya getirmek gerekiyor. Bu hususta da yöneticilerin bilgi ve ilgi düzeyleri bu süreçlere ayak uydurmaları hatta öncülük etmeleri, şirketler için hayati önem kazanıyor.
