‘Net hata noksanda kara para yok’

0
34

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, devletin bütün yüksek erkanına tahsis edilen araç sayısının, kiralık ve demirbaş dahil toplam 471 adet olduğunu belirterek, “Toplam 115 bin 511 aracın, 471’i makam aracı. Bu makam araçlarının bütçe içindeki payı yüz binde 7, bütün masrafları dahil” dedi.
 
Şimşek, Haber Türk televizyonunda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Seçim bölgesi olan Gaziantep’teki çalışmaları hakkında bilgi veren Şimşek, kampanyanın iyi gittiğini söyledi.
 
Şimşek, Gaziantep’in gelecekte Türkiye’yi taşıyacak birkaç ilden biri olduğunu belirterek, “Bizim Gaziantep’e ilişkin vizyonumuz sadece Türkiye’nin değil, Orta Doğu’nun en büyük, sanayi, ticaret, hizmet ve turizm üssü olmasıdır. Çok da heyecanlı projelerimiz var ve bunlar çok iyi satın alındı diyebilirim” ifadelerini kullandı.
 
Şehrin, dünyanın en rekabetçi illerinden biri olduğunu ve bunu daha da artırmaya çalıştıklarını anlatan Şimşek, limanlara daha ekonomik ulaşım, ucuz konut temini, şehiriçi raylı ulaşım, şehir suyunun maliyetini azaltma gibi konular hakkında çalıştıklarını kaydetti. Şimşek, Gaziantep’te yerel anlamda da başarılı çalışmalar yapıldığına işaret etti.
 
Muhalefetin şehirde “Suriyeliler” konusunu istismar ettiğini kaydeden Şimşek, “Suriye sorunu oluşmadan önce de Gaziantep çok göç aldığı için, o zaman da kiralarda hızlı yükselme gibi sorunlar vardı” dedi.
 
Şimşek, bu noktada bazı çalışmalar yaptıklarını anlatarak, ucuz konut üretimine büyük ölçekli Hazine arazilerini, dar gelirlinin konut sahibi olma noktasında değerlendireceklerini söyledi. Şimşek, şehirdeki gecekondu yapılaşmasının da dönüşüme tabi tutulması gerektiğini, bu sürecin de başarılı bir şekilde yürütüldüğünü kaydetti.
 
“MAKAM ARAÇLARININ BÜTÇE İÇİNDEKİ PAYI YÜZ BİNDE 7”
 
Bakan Şimşek, “çerez” ifadesi üzerinden başlatılan tartışmaların sorulması üzerine, muhalefetin bazı konularda algı operasyonu yaptığını söyledi.
 
Bunlardan birinin de “araç saltanatı edebiyatı” olduğunu belirten Şimşek, “Devletin bütün araçlarının sayısı, kiralıklar dahil 115 bin 511. Bunun 96 bin 501’i demirbaş, geriye kalanı da kiralık. Bu araçların hangilerinin makam aracı olduğu da çok nettir. Devletin bütün yüksek erkanına tahsis edilen araç sayısı, kiralık ve demirbaş dahil toplam 471 adet. 115 bin 511 aracın, 471’i makam aracı. Bu makam araçlarının bütçe içindeki payı yüz binde 7, bütün masrafları dahil. Ben bu rakamlara vakıf olduğum için, daha doğrusu ‘araç saltanatı edebiyatı’ yapıldığı için, ben bu harcamaların bütçe içerisinde ne kadar önemsiz olduğunu vurgulamak amacıyla ‘çerez’ kelimesini kullandım. Bu benim israfa karşı durumumu ifade etmiyor” değerlendirmesinde bulundu.
 
Şimşek, 2 yıl önce taşıtlarda israfı minimize edecek bir tasarı hazırladıklarına, Bakanlar Kurulu kararıyla kiralamadaki bedeli, aracın bedelinin yüzde 2’siyle sınırladıklarına dikkati çekti.
 
Kendisinin de işine, Batı’da olduğu gibi bisikletle gitmek istediğini söyleyen Şimşek, “Bu ülkede PKK Terör Örgütü, DHKP-C var, bölgede IŞİD gibi cani bir terör örgütü var” dedi.
 
Şimşek, bütün araçların yüzde 57’sinin Jandarma, Milli Savunma ve Polis’e ait olduğunu da bildirdi.
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün Cumhurbaşkanlığı Sarayı konusundaki söylentilerle ilgili açıklamalarını hatırlatan Şimşek, kendisinin de “çerez” ifadesiyle benzer bir çıkışta bulunduğunu kaydetti.
 
Şimşek, 470-500 milyar liralık bir bütçe içerisinde, bütün Türkiye’nin meselesini 20-30 milyon liralık bir harcamaya indirgemenin vizyonsuzluk olduğuna işaret etti.
 
Şimşek, elmasta yüzde 18 KDV olduğunu bildirerek, muhalefetin elmas üzerindeki vergi konusunda da benzer algı operasyonu yürüttüğünü ifade etti.
 
“EMEKLİLİK SİSTEMİ ÇÖKMESEYDİ 12 İKRAMİYEDEN FAZLA ÖDERDİK”
 

Bakan Şimşek, muhalefetin emeklilere iki maaş ikramiye vaati hatırlatılarak, bunun bütçede karşılığının olup olmadığının sorulması üzerine ise AK Parti hükümetleri döneminde emekliye sahip çıkıldığını söyledi.
 
Türkiye’de 2002’de emeklilere ödenen toplam paranın 16,7 milyar lira olduğunu bildiren Şimşek, bu sene emekliye verilecek toplam maaşın 160 milyar lirayı bulduğunu, bu süreçte emeklilere ödenen rakamın 10 katına çıktığını belirtti.
 
Şimşek, “Erken emeklilik süreci” ile sisteminin çökertildiğini vurgulayarak, maaşların ödenebilmesi için bütçeden her sene 80 milyar lirayı Sosyal Güvenlik Kurumuna aktardıklarını kaydetti.
 
Sosyal Güvenlik Sisteminin kötü yönetilmemesi durumunda Türkiye’de şu anda en fazla 5,5 milyon emeklinin olacağına dikkati çeken Şimşek, “Bu sene ödeyeceğimiz 160 milyar lirayı siz 5-5,5 milyon kişiye dağıtın, bırakın 2 ikramiyeyi, 12 ikramiyeden fazla öderdik” ifadelerini kullandı.
 
Şimşek, emeklilik sistemindeki tahribatın 2048 yılına kadar devam edeceğinin altını çizdi.
 
CHP’nin emekliler konusundaki vaatlerinin, 69,5 milyar lira ilave kaynak gerektirdiğine işaret eden Şimşek, “Bizim 2016 bütçe açık hedefimiz, 15,8 milyar lira. Siz bütçe açığına yaklaşık 70 milyar lira ilave ederseniz, bunu piyasa tolere edebilir mi? Öbür kalemleri toplarsak 200 milyar liraya kadar çıkıyor. Siz bütçe açığını bu anlamda 10 kat artırırsanız, Türkiye çok hızlı bir şekilde 2001-2002’ye gider” değerlendirmesinde bulundu. Şimşek, anamuhalefet partisinin vaatlerinin kaynağını hala gösteremediğini belirtti.
 
“EMEKLİMİZİ ENFLASYONA EZDİRMEDİK”
 
Türkiye’de 4 çeşit emekli bulunduğunu anlatan Şimşek, bunların hiçbirini enflasyona ezdirmediklerini söyledi.
 
Asgari ücretliye de sahip çıktıklarına dikkati çeken Şimşek, AK Parti iktidara gelmeden önce asgari ücretin 110-120 dolar civarında olduğunu, temmuz başında ise bu rakamın 380 dolar civarına çıkacağını bildirdi.
 
Kamuda asgari ücretlinin bulunmadığını, söz konusu ücretle çalışanların özel sektörde olduğunu aktaran Şimşek, “Bir anamuhalefet lideri, özel sektörün kesesinden nasıl vaat veriyor? Bir de ayrıca, asgari ücret tespit komisyonunda devlet, istediğini okuyamaz. Nitekim anamuhalefet lideri çark etti. ‘Biz öneririz komisyona, onlar kabul ederse’ dedi. Bakın daha seçim bitmedi. Bu konularda maalesef samimi değiller. Gerçekten Türkiye, bu popülist vaatleri uygulamaya koysun, AK Parti’yi, mali disiplini resimden çıkarın, Türkiye çok hızlı bir şekilde ikiz açığa, ikiz açıkla birlikte de krize gider. 90’lı yıllarda bunu çok yaşadık” diye konuştu.
 
Şimşek, seçimin ardından bazı bakanlıkların birleştirilmesi iddiasına ilişkin, “Sayın Başbakanımız, hükümetimiz böyle bir adım atarsa hakikaten çok doğru olur. Hakikaten 5-6 bakanlık çok daha az, 2-3 bakanlığa inebilir” dedi.
 
Şimşek, Haber Türk Televizyonu’nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
 
Yolcu beraberinde getirilen nakit paranın, kara para girişine neden olabileceği yönündeki eleştiriler üzerine Şimşek, Türkiye’ye 1989 yılından itibaren para giriş çıkışının serbest olduğunu söyledi. MASAK açısından bakıldığında ise para ister gümrüklerden, ister bankalar aracılığıyla, ister yolcu beraberinde, isterse başka yollarla gelsin, her halükarda tüm şüpheli işlemlerin incelemeye tabi tutulduğunu bildirdi.
 
Bu incelemenin, kara para mevzuatı ve terörün finansmanı açısından yapıldığını dile getiren Şimşek, “Dolayısıyla, kara para ve terörün finansmanı açısından MASAK’ın incelemelerine ilişkin herhangi hiçbir kısıtlama olamaz, yapılmamıştır ve bu incelemeler devam edecektir” dedi.
 
“BİZ EKMEĞİMİZİ TAŞTAN ÇIKARAN BİR ÜLKEYİZ”
 
Altın ihracatının gerisinde ne olduğunun ve net hata noksanın nereden kaynaklandığının sorulması üzerine de Şimşek, net hata noksan kaleminde iddia edildiği gibi bir kara paranın bulunmadığını söyledi. Net hata noksanın nerelerden kaynaklanabileceğini anlatan Şimşek, bunun dünyanın her ülkesinde olduğunu ifade etti. Bakan Şimşek, net hata noksanın, ithalatta normalin üzerinde gösterilen değerden, turizm gelirlerinden ve bankacılık sistemi olmayan bazı ülkelerle yapılan ticaretten kaynaklandığını anlattı.
 
Altın ihracatında ise son aylara değil, son yıllara bakılması gerektiğini vurgulayan Şimşek, geçen yıllarda Türkiye’nin önemli miktarda altın ithal ettiğini söyledi. “Bundan iki yıl önce Türkiye’nin altın ithalatı 12 milyar dolara çıktı. Şimdi o 12 milyar dolar yok olmadı ki. Bu altın geçen sene, bu sene işleniyor, bu sene satılıyor. Bizim özelliğimiz şu; ham madde alırız, nihai ürüne dönüştürür ve satarız. Biz ekmeğimizi taştan çıkaran bir ülkeyiz” diye konuştu.
 
“5-6 BAKANLIK, 2-3 BAKANLIĞA İNEBİLİR”
 
Seçim sonrasında bazı bakanlıkların birleştirilebileceği yönündeki iddialara ilişkin de Şimşek, şu değerlendirmeyi yaptı:
 
“Sayın Başbakanımız, hükümetimiz böyle bir adım atarsa hakikaten çok doğru olur, benim fikrimi soruyorsanız. Hakikaten 5-6 bakanlık çok daha az, 2-3 bakanlığa inebilir ama bunun nasıl yapılacağı… Sayın Başbakanın takdirinde olan bir konu. İkincisi bunun yasal mevzuatı gerekiyor. Şu anda bir yetki kanunu yok, onun yapılması lazım ama gerçekten azaltılabilir, doğru olur. Ben bu görüşümü Sayın Başbakanımıza, Maliye Bakanlığına gelip, brifing aldığı zaman söylemiştim. Nispeten bu dağınık yapının, daha bir bütüncül çerçevede değerlendirilmesi ve bakanlık sayısının azaltılması önerisini ben yapmıştım. İyi olur, doğru da olur. Amerika büyük ülke. Gerçi orada federal hükümet var ama bakanlık sayısı bizimkinden yaklaşık 10 daha azdır. Mesela İsviçre örneği, çok çok az. Şunu da söyleyeyim, AK Parti hükümetlerinden önce 38 bakanlık vardı.”
 
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “Hazine ile Maliye birleşebilir mi?” sorusunu da “Dünyada Hazine ile Maliye’nin ayrı olduğu herhalde bir veya iki ülkeden biriyiz ama bu konuda benim bir şey söylemem doğru olmaz. Çünkü bu hükümetin vereceği bir karardır. Ben bugün sadece fikrimi sorduğunuz için söyledim” şeklinde yanıtladı.
 
“GELİR VERGİSİ TASARIM HALA MECLİSTE BEKLİYOR”
 
Futbolcuların, kuyumculuk ve inşaat sektörlerinin kayıtdışı kaldığı veya az vergi ödedikleri yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine de Şimşek, özellikle imtiyaz ve istisnaların kaldırılması konusunda önemli bir adım attıklarını söyledi.
 
Şimşek, 2009 yılında Maliye Bakanlığına geldiğinde, gelir vergisine yönelik bir çalışmanın yürüdüğünü hatırlatarak, “Bundan iki yıl önce Meclise, bu bahsettiğiniz tüm hususları, vergide adaleti sağlayacak, imtiyazları, istisnaları kaldıracak bir gelir vergisi taslağını sundum” dedi.
 
Bunun hemen ardından muhalefet partilerinin grup başkanvekilleriyle görüştüğünü ve yasanın çıkması için destek istediğini anlatan Şimşek, “Benim gelir vergisi tasarım hala Meclis’te bekliyor. Bu bahsettiğiniz tüm hususları içeriyor. Futbolcular mesela yüzde 15 gelir vergisi ödüyor. Hayır, yüzde 15 değil, artan oranda ödesinler. Açık ve net olarak bunu çıkmış ve söylemişim. ‘Futbolcularınbu istisnası vergi adaletine aykırıdır, kaldıracağız’ demişim ve tasarıya koymuşum. İki, bu gayrimenkul rantları. ‘İsterse elinde 100 yıl tutsun, mutlaka belli oranda kazancından bir miktar vergi versin’ demişim ve sistemi o şekilde değiştirmişim” ifadelerini kullandı.
 
“MALİYE’DE REFORM SÜRECİ ASLA DURMADI”
 
Kayıtdışılıkla mücadeleyi de başarılı şekilde yürüttüklerini belirten Şimşek, istenilen noktada olmadıklarını ama çalışmaya devam ettiklerini bildirdi. Bunca seçim yoğunluğuna rağmen, Maliye Bakanlığı’nın çalışmalarına ara vermeden devam ettiğini dile getiren Şimşek, “Vergi Usul Kanunu’nda, 1960’da çıkarılmış. İlk kez kapsamlı bir reform yapıyoruz. Bu şu anda taslak olarak hazır. İlk fırsatta Bakanlar Kuruluna sunacağım ve arkasından imkan olursa Meclise göndereceğiz. Maliye’de reform süreci asla durmadı, devam ediyor ve devam ettireceğiz” dedi.
 
Ekonominin geleceği ve reformların hayata geçmesi için siyasi istikranın önemini vurgulayan Şimşek, “Ufak tefek eksiklerimiz, yanlışlarımız olabilir ama büyük resme bakmak lazım. İstikrar bozulursa Türkiye bugünlerini arar, sorunlarını çözmekte zorlanır. 70’li, 90’lı yıllar bunun örnekleriyle dolu” diye konuştu.