Kayseri Organize Sanayi’de 2550 metrekare kapalı alanda faaliyet gösteren MEKEM Robot, robotik otomasyon sistemleri üreterek fabrikalara verimlilik ve teknoloji entegrasyonları sunuyor. MEKEM Robot Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Koç, Erciyes Üniversitesi Makine Bölümü mezunu. Henüz 40 yaşında olan Koç, MEKEM Robotu, babaları ile birlikte iki kardeş olarak kurduklarını ileterek ve babalarından ilham aldıklarının altını çiziyor.
Teknoparkta AR-GE çalışmalarını yürüttükleri MEKEM teknoloji şirketini de bünyesinde bulundurduklarını aktaran MEKEM Robot Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Koç, “Fabrikaların kapasitelerini arttırarak onların endüstriyel yeteneklerini yukarılara çıkarmalarına destek oluyor. Sürdürülebilir, yüksek performanslı üretim için yıllardır hizmet vererek, hızlı ve kolay biçimde entegre edilebilir çözümler sunuyoruz” diyor.
Genç İş İnsanı Mehmet Koç, aile şirketi içinde kurumsallaşma süreçlerini, sektörü ve yurtdışına uzanan başarı öykülerini Fortune Türkiye’ye anlattı.
MEKEM Robot’un hikayesini anlatır mısınız?
MEKEM Robot’u, 2005 yılında mühendislik bürosu olarak kurduk ve daha çok inşaat sektörüne hitap ediyorduk. Malum inşaat sektörü kışın durduğu için bir arayış içine girmiştim. Bir yıl sonra ilgimiz makine otomasyonuna yöneldi ve konuyla ilgili dünyaca ünlü Alman endüstriyel robot üreticisi KUKA’ya bir mail attım. KUKA bize hemen dönüş yaptı. KUKA’nın hem resmi partneri hem çözüm ortağıyız. 2007-2009 yılları arasında ısıtma-soğutma makina imalatına beraber çalıştık.
2009 yılında, ısıtma soğutma sistemlerini tamamen bırakarak, Kayseri Organize Sanayi’ye taşındık. 2011 yılında yerimiz daha da büyüttük ve yine organizede 2550 metrekarelik kapalı alanımız var. Her büyüdüğümüzde de çalışan sayımız arttı. Şu anda 15 çalışanımız var. Ekibimiz, sekiz mühendis, dört montaj ekibi ve 2 ofis çalışanından oluşuyor.
Şu anda yurtiçi ve yurtdışında birçok firmaya makine imalatı yapıyoruz. Müşterilerimize sistemi kurup, anahtar teslim çözümler sunuyoruz. Ayrıca danışmanlıkta yapıyoruz. Otomasyon üzerine yapabildiğimiz çözümler olursa, bunları öneriyoruz. Önce ihtiyacı belirleyip, makineyi bir kendimiz hayal ediyoruz. Hayal ettikten sonra, bilgisayar ortamında çizimini yapıp, animasyonlarını, simülasyonunu yapıyoruz. Bu yapılan simülasyonlara göre de onay alırsak, imalatına geçiyoruz. MEKEM Robot olarak, sürdürülebilir, yüksek performanslı üretim için hızlı ve kolay biçimde entegre edilebilir çözümler sunuyoruz.
Cirosal anlamada bu yılki beklentiniz nedir?
Biz bu yıl ciromuzun yüzde 50 artmasını planlıyor ve istiyoruz. Çünkü yurt dışında yaptığımız yatırımlarda o yönde. 12-14 milyon TL ciro hedefimiz var.
Bu arada 2020’deki ilk hedefimiz, Almanya’da kurduğumuz şirketi büyütmek. Tabi orası büyüdüğünde burası da büyüyecek.
Avrupa’da satın almalarımız olabilir. Hatta yaştan dolayı vakıflara devredilen Alman şirketler var ve bizde onları takipteyiz.
Almanya ve başka ülkeler neden otomasyon sistemlerini Türkiye’den almak istiyor?
Öncelikle bizim esnek bir yapımız var. Bazı kararları daha seri alıp uygulamaya geçebiliyoruz. Almanlar çözüm noktasında daha katı kurallarla çalışıyor ve süreçler uzuyor. Bizim özelikle mobilya sektöründe sunduğumuz pratik ve daha ekonomik çözümler var. Örneğin bir Alman firmasının 600 bin euroluk bir makinasının yaptığı iş ile aynı işi yapan bir makineyi, biz yarı fiyatına imal edebiliyoruz. İşçilik ve kira gibi işletme maliyetlerimiz, Almanya’ya göre Türkiye’de daha ucuz. Bu da tercih sebebi olabiliyor.
Servis hizmeti veriyor musunuz?
24 saat servis hattımız var. Ürünlerimizde herhangi bir arıza olduğu zaman 24 saat arayabiliyorlar. Zaten bizim işimizde en önemli konu servis hizmeti. Biz robotik bir sistem yapıyoruz. Yaptığımız robotik sistemde hat durursa, firmalar için bu çok büyük bir zarar olur. İlgili hattın durmaması için var gücümüzle çalışıyoruz. Yaptığımız sistemler akıllı sistemler. Satış sonrası hizmet bizim için olmazsa olmazlarımızdan.
En çok hangi sektöre hizmet ediyorsunuz?
Aslında ayırdığımız bir sektör yok. Medikalden, mobilyaya, otomotiv yan sanayisine kadar, birçok alanda hizmet veriyoruz. Çünkü bizim yaptığımız işin tamamı AR-Ge. Bu çalışmalara başladığımızda, çevremizde mobilya ve metal sektöründen çok fazla talep vardı. Onun için mobilya sektöründe daha da profesyonelleştik. Birçok mobilya firmasına hatlar, giriş-çıkış beslemeleri yaptık. Zaten bu yaptığımız işlerden dolayı, Alman menşeili Homag bizimle irtibata geçerek, kendilerine makine yapmamızı istedi. Hatta geçen sene onlarla birlikte Almanya’da fuara katıldık. Şu anda onlar için yaptığımız makineyi geliştiriyoruz ve makinelerimizi Homag’ın fiyat listelerine girerek satışa çıkaracağız.
İhracat hedefleriniz nedir?
Malum 2019 yılında iç piyasa için durağan geçti, bizde dış pazara yöneldik. 2019’da yılında yüzde 80 ihracat yaptık. İhracata ağırlık vermek isteyen bir firmayız. Bu doğrultuda da geçtiğimiz ay Almanya’da bir şirket kurduk. Makina satışlarımızı bu firma üzerinden yapmayı düşünüyoruz. Çünkü Almanya’da olmak bizim için önemli. Neredeyse tüm Avrupa’ya ihracatımız var. Birçok ülkede satış personelimiz var ve makinalarımızın satışlarını yapıyor.
Avrupa dışında, Rusya ve Türk Cumhuriyetleri’ne de ihracatımız var. Amerika ve başka ülkeler de radarımızda.
“ÇİN’DEKİ CORONA VİRÜSÜ, BİZİ POZİTİF YÖNDE ETKİLEYEBİLİR”
Çin’deki bu Corona virüsü krizinden etkilendiniz mi? Oradaki kriz fırsata çevrilir mi?
Şu an için çok bir etkisini hissetmedik, ama hissedeceğimizi düşünüyorum. Hepimizin günlük hayatımızda kullandığı birçok elektronik malzeme Çin’den ithal geliyor. Buda günlük hayatımızı mutlaka ki etkileyecektir. Diğer yandan üretimimizi düşündüğümüzde ise, bizim kullandığımız parçalar genelde Avrupa menşeli ve tamamen Alman firmalarının ürünlerini kullanıyoruz. Tedarik konusunda etkilenmeyeceğiz. Aslında bu kriz bizi pozitif yönde etkileyebilir gibi duruyor. Hatta fırsata bile çevrilebilir. Biz robot dışında, üretim hatları da yapıyoruz. Özellikle Çin’deki düşük maliyetlerden dolayı Çin’deki firmalarla fiyat konusunda rekabet edemiyorduk. Şimdi bizim şansımız daha çok gibi görünüyor.
MEKEM’i rakiplerinden farklılaştıran özelliği nedir?
Pazarda rekabet ettiğimiz birçok firma var. Ama bizim gibi A’dan Z’ye her şeyini kendi bünyesinde çözen firma sayısı çok az. Mesela bazı firmalar programlamasını kendi yapıp, makinayı veya otomasyonu başkasına imal ettiriyor. Sonuç olarak toplama bir iş yapıyorlar. Biz ise proje kısmından alıyoruz, çizim, simülasyonu, makine imalatı, anahtar teslim robot programlamasını kendi bünyemizde çözüyoruz. Firmamız terzi misali, müşterilerimize özel projeler üreterek çalışan bir firmadır. Her müşteriye özel çözümler sunmaktayız ve anahtar teslim sistemler kurarak firmaların memnuniyetini sağlıyoruz. Ayrıca kurulacak sistemin gerektirdiği tüm işleri kendi bünyemizde hallederek rakiplerimizden bir adım öne çıkıyoruz. Tasarım ekibimizden otomasyon ekibine, montaj ekibimizden, robot programcılarımıza hepsini bünyemizde koordinasyonlu çalışarak doğru ve zamanın da işlerimizi teslim ediyoruz. Ayrıca önceden de bahsettiğim gibi kaliteli ürün kullandığımız için arızalar çok nadir oluyor ve firmalarda bunu görüyor. Ayrıca robot Servis ve satış sonrası hizmetlerini de kendi bünyemizde verdiğimiz için arızalara hızlı müdahale edebiliyoruz, bu da müşterilerimizin hoşuna giden ve bizi tercih etme sebeplerinden birisi oluyor.
Yazılımı desteği alıyor musunuz?
Yazılımla ilgili kendi ekibimiz var. Kullandığımız yazılımların eğitimini elemanlarımıza aldırıyoruz. Ama sonuçta tüm yazılımlarımızı kendimiz yapıyoruz. MEKEM AR-GE isminde Teknoparkta kendi yazılım şirketimiz var. Yazılım işlerimizi ve ihtiyaçlarımızı MEKEM AR-GE karşılıyor.
AR-GE’ye ne kadar bütçe ayırıyorsunuz?
AR-GE, bizim işimizin olmazsa olmazı. Neredeyse her işimiz AR-GE. Ciromuzun da yüzde 10’nunu AR-GE’ye ayırıyoruz.
Devletin birçok teşviki oluyor. Tabi ki bizde o teşviklerden ve KOSGEB’in bazı programlarından yararlanıyoruz.
Aile olarak şirketinizdeki kurumsallaşmayı nasıl yönettiniz?
Biz üç ortak ve kardeşiz. Emrah Koç, Hakan Koç ve ben Mehmet Koç. Şirketin temellerini babam, kardeşim Emrah bey Hakan ve ben attık. Sonrasında babam çekildi. Şimdi MEKEM Robot’u üç kardeş yönetiyoruz.
Kurumsallaşma adına danışman firmalardan düzenli eğitimler alıyoruz. Kimin ne iş yaptığı, sorumluluk ve yetkilerini belirleyen, ortak hangi kararları nasıl alacağımız konusunda yerleşmiş bir firma kültürünü oluşturduk diyebilirim.
Bu arada ben Erciyes Üniversitesi Makina, Emrah bey de Elektrik Elektronik bölümünden mezun. Hakan bey de Nuh Naci Üniversitesi Elektrik Elektronik bölümümden mezun. Her birimiz işimizin birer parçasıyız ve tamamlanıyoruz.
Bu firmayı kurmak üniversite hayaliniz miydi?
Ben 40 yaşındayım. Babam makine mühendisiydi ve kamu da çalışıyordu. Biz çocukken, babam evde hep bir şey tamir ederdi. Tabi bizde yanında ona çıraklık ederdik. Pense getir, tornavida getirle büyüdük aslında. Onun için bizim önümüzde bir baba modeli vardı ve ilk adımımızı bu şeklide atmış olduk. Muhakkak hayatımızı geçindirmek için para kazanacağız ama, biz yaptığımız bir sistemi çalışır halde izlediğimiz anda aldığımız keyfi tarif edemeyiz. Onun içinde işimizi severek ve isteyerek yaptığımız için de bu kadar başarılıyız.
Sizden sonraki kuşak, firmanızın devamında olurlar mı? Çocuklarda o ışığı görüyor musunuz?
2 oğlum bir kızım var. Tabi ki çocuklarımızı burada görmek isteriz. Ama şunu da söylemek isterim, herkes sevdiği işi yaptığı zaman hayatından zevk alır. Ben bu işi yapıyorum diye çocuğum da bu işi yapmak zorunda değil. Hatta bu konuda zorlamam hiç yok diyebilirim. Ama bu firmayı devam ettirmeleri isterim.
MEKEM’in açılımı nedir?
MEKEM’in açılımı, baştaki ME ismimin ilk iki harfi. Ortadaki K, soyadımız olan Koç’un K’sı. Sondaki EM ise Emrah’ın ilk iki harfi.
