Mayi Tuz, Kırıkkale Delice’den Dünyaya Açldı

0
497
Mayi Tuz Kurucu Ortağı ve CEO’su Sibel Gözüyukarı Eyiler

Kırıkkale’nin Delice İlçesi’ndeki doğal kaynağından elde ettiği tuzu önce yurt içi pazara sunan daha sonra da dünyaya açılan Mayi Tuz, ürün çeşitliğini ve cirosunu her yıl katlayarak artırıyor. Markanın kurucu ortağı ve CEO’su Sibel Gözüyukarı Eyiler, babasının tesadüfen keşfettiği doğal tuz kaynağından yarattığı marka ile 6 yıl gibi kısa sürede tuz pazarında senelik 2500 ton kapasitesine ulaştı ve özellikle online platformlarda en çok satılan tuz markalarından biri haline geldi.

Tesadüfen bulunan doğal tuz kaynağı markaya dönüştü

Mayi Tuz 6 yıllık geçmişiyle tuz pazarının aslında yeni sayılabilecek oyuncularından biri.  Ancak marka, coğrafi tescilli Kırıkkale’nin Delice ilçesindeki doğal kaynağında elde ettiği tuzla son dönemde adından sıkça söz ettiriyor. Aslen Mimarlık fakültesi mezunu olan Mayi Tuz’un kurucu ortağı ve CEO’su Sibel Gözüyukarı Eyiler’in kendi mesleğini bırakıp bir tuz markasının mimarı olması bir tesadüfle başlamış: “Antalya’da mimarlık yaptığım dönemde bir gün babamın balkonda kaplar içerisine koyduğu sıvı tuzları güneşte kuruttuğunu gördüm. Biz aslen Kırıkkaleliyiz ve babam kendi memleketinde bir tuz kaynağı keşfetmiş. Delice bölgesinde yerin altından çıkan suyun güneşte kuruyarak bembeyaz bir görüntü oluşturduğu dikkatini çekmiş. Kaynaktan numune olarak alıp eve getirdiği ve kuruttuğu suyun aynı şekilde bembeyaz bir tuza dönüşmesi beni bu konuyu araştırmaya yöneltti. Kısa bir araştırma sonucu elimizdeki tuzun bir kaynak tuzu olduğunu ve kaynak tuzlarının da dünyada nadir bulunan en kaliteli tuz çeşidi olduğunu öğrendim. Uzmanlardan destek alarak yaptırdığım analizler sonucu bu kaynağın aslında bir cevher olduğu ortaya çıktı, çünkü tertemiz kaynağından yüzeye doğru çıkarken o bölgede bulunan kırmızı toprak minerallerini de topladığı için mineral değeri çok yüksekti. Ayrıca sodyum oranı da diğer tuz çeşitlerine göre düşüktü. Babamın merakı ile benim sağlıklı yaşam ve markalaşma konusundaki ilgim Mayi Tuz markasını ortaya çıkardı. Kaynağımızın çevre kirliliğinden etkilenmediği ve içerisinde mikroplastik veya ağır metal bulunmadığı kapsamlı analiz raporlarıyla tespit edilmiş durumda.   

Sıvı yemek tuzlarına yönelik ciddi ilgi var

Mayi Tuz’un salamura yani sofrada öğütme tuzu ve öğütülmüş sofra tuzuyla başlayan ürün yelpazesi her geçen yıl biraz daha genişliyor. Sibel Gözüyukarı Eyiler özellikle sıvı tuz çeşitlerine yoğun ilgi olduğunu belirtiyor. “ Ürün gamımızda her evde kullanılan ince öğütülmüş tuzlar ve sadece sofrada değil turşu, zeytin, peynir vb salamura yapımında kullanılabilen iri taneli tuzlarımız zaten olmazsa olmazımız. Ancak sıvı tuzlarımız bizim tuz pazarına getirdiğimiz yeniliklerden. Yerin altından çıkan sıvı tuzumuz dinlendirme havuzlarında bekletildikten sonra başka hiçbir işlemden geçmeden paketleniyor.  Üretimi sırasında güneş bile görmediği için mineral değerleri çok daha yüksek ve yemeklere de çok daha farklı bir lezzet katıyor. Ayrıca tuzun yemeklerde daha homojen dağılmasını sağlayarak kullanım kolaylığı oluşturuyor. Sıvı tuz çeşitlerimizi tamamen doğal aroma kullanarak sarımsaklı, kekikli, limonlu ve trüflü şeklinde zenginleştirdik. Özellikle trüf mantarlı tuzumuz yemekleri adeta gurme seviyesine çıkarıyor diyebilirim. Sprey formlu sıvı tuzlarımız sağlık amaçlı da kullanılabiliyor. Örneğin burun spreyi şeklinde kullanımı hastalık durumunda bakterileri temizlediği için iyileşme sürecine katkı sağlayabiliyor. Bunun yanı sıra kaynak suyunun ilk buharlaşma anında yüzeyde oluşan tuz kristallerinin toplanması ile ürettiğimiz yaprak tuzumuz çoğunlukla et, balık ve salatada son dokunuş tuzu olarak büyük lezzet farkı yaratıyor. Tüm bunların yanında farklı alanlara da yönelerek doğal ve kaliteli tuzumuzdan banyo tuzları ürettik. Turunçlu ve sedirli olarak iki çeşidi bulunan banyo tuzlarımızın içeriğinde özenle seçtiğimiz aromaterapi yağları da bulunuyor. Bunlara ek olarak doğal tuzun enerji temizleme özelliğinden yola çıkarak ürettiğimiz tuzlu mumumuz da farklı ve çok sevilen bir ürün oldu. Bulaşık makinesi tuzu ve tuzlu karamel ürünümüzü de saydığımızda farklı boyut ve ambalajlarda toplam 24 farklı ürünümüz bulunuyor.

Online pazarda hedef yurt içi başarısını dünyaya taşımak

Ürünlerini büyük süpermarket zincirleri ve online satış aracılığıyla tüketicilerine ulaştırdıklarını belirten Mayi Tuz CEO’su Sibel Gözüyukarı Eyiler, yüksek müşteri sadakatine sahip olduklarını ve online satış platformlarında düzenli olarak en çok tercih edilen tuz markası olduklarını vurguluyor.

“Tuz pazarı çok eski ve geniş bir pazar. Sektörün ilklerinden olan markalar doğal olarak pazarda önemli bir hakimiyete sahip. Ancak bizim ayrıldığımız nokta rafine tuz üreticisi değil doğal tuz markası olmamız. Ayrıca üretim yaptığımız kaynak coğrafi işaret tescilli olduğu için bu konuda tekiz. Yenilikçi bakış açımızla online satışa çok ciddi ağırlık veriyoruz ve ürünlerimiz pazaryerlerinde en çok satanlar arasında yer alıyor. Yüksek müşteri sadakatine sahibiz ve sürekli büyüyen bir talep görüyoruz. Fiziksel satış konusunda kendimize ait sadece Kırıkkale merkezdeki fabrika satış mağazamız bulunsa da ürünlerimiz Carrefoursa, Metro, Macrocenter, Rossmann, Getir ve çeşitli yerel marketlerde tüketiciye ulaşıyor. Online olarak kendi web sitemizin yanı sıra trendyol ve hepsiburada benzeri pazar yerlerindeki online satışlarımızı yurtdışı satışlarımızla destekliyoruz. Örneğin Almanya’da mayisalz.de ve ABD’de mayisalt.co web sitelerimizden satışımızı gerçekleştiriyoruz. Amazon üzerinden hem yurt içi hem yurt dışı ürün satışımız var. Son dönemde Avrupa ve Amerika pazarına ağırlık veriyoruz. Türkiye’de yakaladığımız başarıyı bu pazarlarda da sürdürmek istiyoruz.

Yıllık kapasite artışı ciroyu da yükseltecek

Mayi Tuz, ‘Ark of Taste‘ ödülü alarak ününü Türkiye sınırlarının ötesine taşıyan Delice Tuzu ile yurt dışı pazarda hızla büyümenin planlarını yapıyor. Sibel Gözüyukarı Eyiler bu doğrultuda üretim kapasitelerini de artırma konusunda önemli adımlar atacaklarını ifade ediyor.

“Son günlerde kaynağımızın yer aldığı bölgeye ait coğrafi tescilli Delice Tuzu’nun ‘Ark of Taste’ kataloğuna girmesinin mutluluğunu yaşıyoruz. Ark of Taste, İtalya merkezli Slowfood Biyoçeşitlilik Vakfı tarafından kurulan, yerel ürünleri ve geleneksel gıda üretim tekniklerini korumayı amaçlayan uluslararası bir katalog. Özel gıda ürünlerini korumayı, yerel kültürleri, çeşitliliği ve sürdürülebilir gıda üretimini desteklemeyi hedefliyorlar. Delice Tuzu, Ahiler Kalkınma Ajansının başvurusu sonucunda Ark of Taste listesine girmeye hak kazandı. Sadece bu gelişme bile bize ne kadar değerli bir kaynağa sahip olduğumuzu bir kez daha ortaya koydu. Kaynağımız bize yıllık 25 bin ton tuz üretim olanağı sağlasa da mevcut üretim tesisimizde şu an için yıllık 2500 ton tuz üretimi gerçekleştirebiliyoruz. Zamanla bu kapasiteyi daha da artıracağız. Artık yurt dışında ürün ve marka bilinirliğimizi, buna paralel olarak da satışlarımızı belirli bir seviyeye çıkarmak istiyoruz. Bu doğrultuda üretim tesislerimizde yeniliklere ve üretim kapasitemizi artırmaya ihtiyacımız var. Çalışmalarımızı bu doğrultuda sürdürüyoruz.