“Veri güvenliği için her yıl büyük yatırımlar yapıyor, kendi alanında yenilikçi şirket satın almaları ve iş birlikleri ile en güncel teknolojileri tüm müşterilerimize ve tüketicilerimize sunmak için aralıksız çalışıyoruz” diyen Mastercard Doğu Avrupa Bölge Başkanı Yasemin Bedir, siber güvenlik önlemleriyle, küresel ödeme ağını güvence altında tuttuklarının altını çiziyor.
Mastercard Doğu Avrupa Bölgesi 230 milyonluk nüfusu ve 1,4 trilyon dolarlık gayrisafi milli hasılasıyla Türkiye’nin de dahil olduğu toplamda 12 ülkeyi kapsayan oldukça büyük bir bölge. Bu bölge, teknoloji adaptasyonu yüksek genç nüfusu ve inovatif iş ortakları sayesinde teknolojik gelişmelere en hızlı adapte olan bölge.
Daha önce Amerika’da Kuzey Amerika Pazarları Kıdemli Başkan Yardımcısı olarak görev yaptınız. Şimdi Türkiye’nin de içinde olduğu Doğu Avrupa bölgesine liderlik ediyorsunuz. Bu özel deneyim ve tecrübeler ışığında Türkiye’deki ödeme sistemleri ve teknoloji adaptasyonunu değerlendirebilir misiniz?
İlk kez kartlı ödemelerin hayata geçirildiği bir bölgenin alt yapısal dönüşüm geçirdiği bir dönemde Mastercard Kuzey Amerika pazarında aldığım görev bana teknoloji anlamında küresel bir perspektif kazandırdı. Şu anda sorumlu olduğum Doğu Avrupa Bölgesi ise 230 milyonluk nüfusu ve 1,4 trilyon dolarlık gayrisafi milli hasılasıyla Türkiye’nin de dahil olduğu toplamda 12 ülkeyi kapsayan oldukça büyük bir bölge. Özellikle teknoloji adaptasyonu yüksek genç nüfusu ve inovatif iş ortakları sayesinde teknolojik gelişmeleri en hızlı adapte ettiğimiz bölge olduğunu söylemek mümkün.
Nakitsiz toplum olmaya adım adım yaklaşırken öncelikli konumuz dijital ödemelerde inovasyon. Hayatın tüm alanında ödemelerin dijitalleşmesi, refah seviyesinin artması adına çok önemli. Örnek verecek olursak, nakdin en fazla kullanıldığı alanlardan biri toplu ulaşım. Çalışmalarımız sonucu artık Doğu Avrupa bölgesinde 55 şehirde toplu ulaşımda kart kabul ediliyor. Üstelik bu şehirlerin 26’sının Türkiye’de olduğunu da büyük bir gururla söylüyoruz. Çünkü global bir marka olmamızın yanında, yerel çözümler üretmek de işimizin önemli dinamiklerinden bir tanesi.
Türkiye’den bahsedecek olursak, 83 milyonluk nüfusu ile bölgenin merkezi ve itici gücü olduğunu söyleyebiliriz. Tüm bölgenin buradan idare edilmesinin yanı sıra bölgede en fazla istihdamın sağlandığı, teknolojik gelişmelerin en hızlı adapte edildiği, kart kabulünün en yüksek olduğu ülke Türkiye. Ülkemizde şu anda kart kullanım oranı %82’lere varıyor, bu oldukça yüksek bir oran. Bu da ülkemizi ödeme sistemleri alanında önemli bir oyuncu haline getiriyor.
Mastercard ödemeler sistemi alanında global bir teknoloji şirketi olarak basit, güvenli ve hızlı olma hedefini nasıl hayata geçiriyor?
Global ağımız dünya çapında 210 pazara ulaşarak yılda 50 milyon üye işyerini 2 milyar kart sahibine ve 70 milyar ödeme işlemine bağlıyor. Ödemelerin olduğu heryerde faaliyet gösteren bir marka olarak, tüketici deneyimindeki akıcılık bizim için en önemli öğelerden biri. Gerek bireyler gerekse işletmeler için geliştirdiğimiz tüm deneyimler de hep basitlik, güven ve hız hedeflenerek tasarlanıyor.
Veri güvenliği için her yıl büyük yatırımlar yapıyor, kendi alanında yenilikçi şirket satın almaları ve iş birlikleri ile en güncel teknolojileri tüm müşterilerimize ve tüketicilerimize sunmak için aralıksız çalışıyoruz. Böylece 50 yıldır geliştirmekte olduğumuz siber güvenlik önlemleriyle, küresel ödeme ağımızı güvence altında tutuyoruz. Çözümlerimizle olduğu kadar, siber güvenlik danışmanlığı veren ekiplerimiz sayesinde de tecrübelerimizi, paydaşlarımız ve müşterilerimizle paylaşıyoruz.
Ödeme sistemleri ve dijital bankacılığın geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz? 2023ve sonrası trendler hakkında bilgi verir misiniz?
Bildiğiniz üzere dünya büyük bir değişim içinde. Yeni dünya ve yeni tüketici trendleri ışığında tüm markaların stratejileri değişiyor. Dünyada 2022 Ödeme Sistemleri Trendleri’ni incelediğimizde ilk 3’te; artan müşteri beklentileri için dijital çözümler, dijital ödeme yöntemlerinin genişlemesi ve uçtan uca ödemelerin büyümeyi sürdürmesinin yer alıyor. Bu ilk 3 trendi, şimdi al sonra öde’nin (BNPL) yükselişi, ödeme yöntemlerinin süper uygulamaya dönüşmesi, B2B ödemelerin dijitalleşmesi ve Veri gizliliğinin öneminin artması takip ediyor. Yine önümüzdeki dönemde de yeni iş modelleri yaratabilmenin anahtarı “Açık Bankacılık ve “API tabanlı” yeni iş modelleri. Açık ekosistemlerin kurulması ve verilerin paylaşımı arttıkça doğal olarak siber güvenlik daha da önemli hale geliyor.
Burada en önemli konu tüketicinin güvenliğini sağlamak. Özellikle internete bağlanabilen akıllı cihazlarla kullanılan dijital satış kanalları, kötü niyetli yazılımlara karşı güçlü güvenlik duvarlarına ihtiyaç duyuyor.
Çevrimiçi ve çevrimdışı dünyaların kaynaşması, her ikisini de pratikte birbirinden ayırt edilemez hale getiriyor. Pandemi sonrası etkileşim, eğlence ve eğitim şeklimiz değişti. Bu yeniden şekillenen alışkanlıklar ve yaşam şartları, ödemeler dünyasını da değiştiriyor.
Yüksek büyüme gösteren, fırsatlar sunan pazarlarda Mastercard’ın paydaşları kimler ve hangi dikeylerde ne tür hizmetler sunuyor?
Bireyler, finansal kurumlar, fintekler, hükumetler, yerel yönetimler, belediyeler, e-ticaret işletmeleri ve perakendeciler, meslek odaları başta olmak üzere bu ekosistemderolalanherkesipaydaşımız olarak görüyoruz. Özellikle yirmi yılı aşkın süredir çoklu raylı ödeme stratejilerinin tasarlanmasından, veri yönetimine kadar birçok alanda müşteri etkileşimini pekiştiren Mastercard’ın Veri & Hizmetler Bölümü çatısı altında, dünya çapında 70 ülkede 2 binden fazla hizmet veren veri bilimci, mühendis ve danışman bulunuyor.
Örneğin açık bankacılığın temelinde işletme ve tüketicilerin, kendilerine ait finansal verilerin nerede ve nasıl kullanıldığını görebilmek yatıyor. Danışmanlık ekibimiz Mastercard’ın Veri Sorumluluğu İlkeleri ile uyumlu olarak, veriye dayalı içgörüleri, danışmanlık ve ürün geliştirme hizmetlerini paydaşlarımız ile paylaşıyor. Bu desteği bankalardan, finteklere, işletmelerden devlet kurumlarınakadarsağlayabiliyoruz.
Bizim için en önemli dikeylerden bir tanesi ise de turizm. Mastercard olarak tüketici alışkanlıkları, ve karar verme faktörleri gibi konular üzerinden stratejik danışmanlık sunuyoruz. Bizler datayı anlamlandırıyor, devlet ve kurumların kullanımına açarak stratejik yol haritasına katkı sunuyoruz. Dünyanın dört bir yanında sektör paydaşlarına için oluşturduğumuz Turizm Platformu’nun sunduğu raporlar, turistlerin profili ve seyahat alışkanlıklarıyla ilgili önemli bulgular ortaya koyuyor. Ortaya çıkan raporlar, tüketicilerin seyahat öncesi araştırmalarından, seyahat noktalarında kalma sürelerine, seyahatleri sırasında edindikleri deneyimlerden, sosyal medya paylaşımlarına kadar birçok bilgiyi harmanlayarak önemli analizler sunuyor.
Mastercard olarak bölgedeki ülkelerin dijital dönüşümüne gelecek dönem nasıl bir katkı sağlayacaksınız? Rekabette üstünlüğünüzü nereye taşıyacaksınız?
Bizim en önemli hedefimiz ekosistemi büyüterek, vazgeçilmez bir partner olarak gerek teknolojimizle gerekse danışmanlık hizmetlerimizle bu ekosistem içindeki tüm oyuncuları destekleyecek çözümler ve ürünler sunarak büyümek. Yani bir yandan bulunduğumuz coğrafyalarda sürdürülebilir ekonomiye katkı sağlarken bir yandan da ödeme sistemleri pazarını büyüterek pazardaki payımızı arttırmak. Yaptığımız araştırmalar, dünyadaki değişen trendler bize bu alanda büyük potansiyel vadediyor.
