LG’nin dokunaklı büyüme formülü

0
27

Perakendede her şeyin müşteriye dokunmakla ilgili olduğunu herkes kabul ediyor. LG’nin 2012’den sonra cep telefonu pazarında gerçekleştirdiği hızlı büyümede de bunun payı aşikar ancak şirketin büyüme dönemi hikayesinde müşterinin telefona dokunması da önemli bir rol oynuyor.

LG Electronics Türkiye Mobil İletişim Satış Bölüm Başkanı Ufuk Gürsoy, “LG’nin pazar payı Ağustos 2012’den bu yana 10 katın üzerinde büyüyerek yüzde 1,4’ten Nisan 2015 itibariyle yüzde 12’ye yükseldi. Bunda müşteriye daha fazla dokunmamızın payı büyük” diyor. Optimus serisinin G markalı telefonu ile yükselişe geçen LG, bunun ardından Optimus G Pro’yu pazara sundu. 2013’te LG G2 ile marka bilinirliğini en üst düzeye çıkarırken satış kanallarındaki görünürlük ve bulunurluk oranını da yükseltti. Daha önce bin 300 noktada yer alırken G2 ile birlikte bu sayı 3 bine ulaştı. LG cep telefonlarının satış noktalarının sayısı 2015 ortası itibariyle 5 bine ulaştı. LG dünyada 2015’in ikinci çeyreğinde 8,1 milyon LTE akıllı telefon ile şimdiye kadarki en yüksek satış adedini yakalarken Türkiye’de de ciro bazında pazar payını yüzde 14’lere çıkardı. Bu, yaygınlaşmanın ötesine geçen bir pazar payı büyümesi oluşturuyor.

Gürsoy, “Tüketici memnuniyeti ve sadakati bizim için fazlasıyla önem taşıyor. Ürünlerimizin kullanım kolaylığı ve üst segment olması ise tüketicilerimizi bize daha bağlı kıldı” diyor. Bu değerlendirmede LG G4’ün özel bir yeri var. Gürsoy, bunu “LG G4’te kullanılan malzemeleri özenle seçtik; altı farklı renkte tamamen el işçiliği içeren orijinal deri seçenekleri oluşturduk. Derilere uygulanan vaketa süreci ise büyük ustalık isteyen geleneksel yöntemler uygulanarak yapılıyor. Bunun tüketicide markamızla ilgili olumlu bir algı yarattığına inanıyorum” sözleriyle açıklıyor.

Postal, hayvan koşumları, kütüklük ve saraciyede kullanılan bir deri çeşidi olan ve özellikle inek derisinden imal edilen vaketa deri, orta ve hafif ağırlıkta ham sığır derilerinin bitkisel tanenler ile tabaklanmasından sonra, yağlanması ve sırça (cilt) tarafının perdahlanmasıyla elde ediliyor. Sığır ham derilerinin öncelikle ıslatma ve yumuşatma işlemine alınarak kaybettiği yüzde 65-70’lik nem içeriğine kavuşturulması sayesinde kösele deriye göre daha yumuşak bir deri tipi olarak ortaya çıkıyor. Telefonun sırtındaki kavisle birlikte bu malzemenin kullanılması, telefonu kavrayan kullanıcı ile cihaz arasında samimiyet ve güven hissini destekliyor.

Gürsoy, “LG G4 ile kullanıcılarımıza konforlu şıklık, mükemmel bir görsel tecrübe ve insanı merkeze alan kullanıcı deneyimi şeklinde üç ana özellik sunduk. Akıllı telefonların gün geçtikçe düz ve tek tipli metal levhalara dönüşmesi eğilimini değiştirmeyi hedefliyoruz. LG G4’ün arka kısmı için birçok farklı renk ve malzemeyi inceleyerek sıcak ve insana has ve analog bir hissiyatı yansıtacak olanları seçtik” diyor.
LG’nin bu telefonu tasarlarken bağlı kaldığı “Senden öğreniyorum” felsefesi, LG’nin tercihlerinde müşterilerin tercihleri ile ilgili geri beslemelerini merkeze almayı sağladı. Şirketin kasım ayı içinde piyasaya sürmeye hazırlandığı yeni LG V10 da bu felsefeyi sürdürürken, malzeme tarafında bambaşka tercihleri bu tasarım yaklaşımına entegre ediyor.

Malzeme ve tasarım konusundaki yaklaşımın temelinde, büyüyen ekranın korunması önemli bir yer tutuyor. LG G4’te tasarım yüz üstü düşmelerde yüzde 20 daha yüksek dayanıklılık sergiliyor. V serisinin ilk modeli olacak V10 da, hem sert düşme hem de yuvarlanmalarda telefonun ekranının korunması ile güven vermeye hem de hedeflediği sosyal medya kullanıcılarının kalbini çalmaya yönelik özellikleri ile dikkat çekiyor. Burada duymaya başladığımız ön ek “Dura” yani bu konuya kalıcılık damgasını vuruyor. Sert düşme ve yuvarlanmalara karşı korumayı artıran çerçeve Dura Guard ile cihaza doğrudan gelecek darbelere karşı ek koruma sağlayan ekranın arkasındaki ve altındaki esnek fakat yumuşak Dura Skin bu kavramın kullanıldığı iki terimi oluşturuyor. Telefonda kullanılan paslanmaz çelik malzeme SAE sınıfı 316L olarak adlandırılıyor. Oldukça dayanıklı ve hipoalerjenik özellikli bir malzeme olan 316L aynı zamanda ameliyat aletleri ve üst sınıf saatlerde de kullanılıyor. Telefonun arka yüzündeki örgü şeklindeki desen ise herhangi bir işle meşgulken bile çok daha güvenli bir kavrama sağlamayı hedefliyor.

Bu tasarım bağımsız test ve sertifikalama şirketi MET Laboratuarları tarafından test edilen LG V10’a, 120 santimetre yükseklikten ve farklı açılardan defalarca yere atılarak yapılan testlerin ardından şoklara karşı “MIL-STD-810G Durmaksızın Düşüşe Uygun” sertifikasının verilmesini sağladı.

İki farklı modelde sağlamlığa ve temasa farklı açılardan gösterilen büyük özen ve bunun tasarıma yansıtılması, akıllı telefonların yeni ve önemli bir boyutuna işaret ediyor. V10, net olmayan kareleri ve durağan görüntüleri otomatik olarak eleyerek kısa bir video fragmanı yaratmayı sağlayan 15 saniye otomatik düzenleme özelliği ile açıkça Twitter’ın 15 saniyelik video döndürme özelliğini hedefliyor.

Rüzgar sesi filtresi, özellikle dış mekanlarda video üretirken rüzgar etkisinden kurtulmayı hedefliyor. Ses izleme özelliği, video kaydı sırasında üç mikrofonun hassaslığını ayarlayarak belli bir yönden gelen sesi öne çıkarmayı sağlıyor. Bunlar farklı mekanlardaki video üretimlerinin ses tarafıyla ilgili önemli geliştirmeler.

Videolara efekt eklemeye kadar varan özellikleri ile hızlı video düzenleyicisi ve kayıt bittiğinde açılan pop-up menü ile paylaşma seçeneklerini gösteren hızlı paylaşım özeliği, sosyal medyacıların hedeflendiğini açıkça gösteriyor.

G4 ile V10’un tasarımlarında sağlamlık ve dokunuş duygularına farklı düzeylerde hitap edilmesi, işin içine sanatkarlık ve zanaatkarlığın aynı derecede önemli olarak katıldığı gerçeğini maskelemiyor. Ancak akıllı telefon pazarında sadakat için müşteri ile çok daha kapsamlı bir teması sağlamak ve müşteriye deneyimletme ilişkisini kurmak büyük önem taşıyor.

Gürsoy, “Reklam ve pazarlamanın yanında sosyal medya yatırımlarını daha da artırarak pazar payımızı genişletmeyi başardık. Kitle iletişiminde neler yaptığımızdan kısaca bahsetmek gerekirse; tüketicilere yönelik, onları da heyecanlandıracak ve LG G4 ile bir nevi gönül bağı kurmalarına yardımcı olacak birçok proje geliştirdik. Örneğin; “Fotoğrafya” adını verdiğimiz bir fotoğraf yarışması düzenledik ve şehrin en güzel fotoğrafını çeken katılımcı LG G4 kazanmaya hak kazandı. Bunun gibi birçok sosyal medya kampanyası gerçekleştiriyoruz” diyor.

Bu, sosyal medyanın LG için V10 kullanıcılarının ilgi alanı olmanın ötesinde kurumsal olarak kullanılan bir kanal olarak da anlam taşıdığına işaret ediyor. Bu, G4’ün geniş açı ile fotoğraf çekmesini sağlayan f1.8’lik kamerasını vurgulamak için yapılan pazarlama çalışmasında daha net görülüyor. Gürsoy, “Türkiye’nin en iyi Instagram fenomenleri ile çalıştığımız diğer bir projede ise LG G4’ün fotoğraf çekim kalitesini işin profesyonellerinin elinden tüm takipçilere göstermek istedik. 20 günlük özel projemiz kapsamında toplam beğeni ve yorum sayımız milyonları buldu” diyor.

Bu, LG’nin akıllı telefon pazar payını artırma hedefleri doğrultusunda önemli bir katkı. Yüzde 20’nin üzerinde kâr marjına sahip olan Apple ve kar marjı yüzde 10’lar civarında olan Samsung’un domine ettiği pazarda yüzde 2 ile şu anda emtiadaki kâr marjlarında çalışan LG’nin bu konuya odaklanmak için ölçeğini biraz daha büyütmesi gerekiyor.